- 20 Ekim 2021 Çarşamba 17:25

Terör nedeni ile 30 yıl önce göç etmişlerdi, dönüş yolunda yol engeline takıldılar

A
A
A
Terör nedeni ile 30 yıl önce göç etmişlerdi, dönüş yolunda yol engeline takıldılar

Terör olayları nedeni ile yaklaşık 30 yıl önce göç eden ve bölgede sağlanan huzur ortamı nedeni ile Batman’ın Kozluk ilçesine 14 kilometre uzaklıktaki Beşkonak köyü Şeman mezrasına dönüş yapmak isteyen köylüler, yol engeline takıldı.

Terör olayları nedeni ile yaklaşık 30 yıl önce göç eden ve bölgede sağlanan huzur ortamı nedeni ile Batman’ın Kozluk ilçesine 14 kilometre uzaklıktaki Beşkonak köyü Şeman mezrasına dönüş yapmak isteyen köylüler, yol engeline takıldı. Yolun tapulaştırıldığı ve ulaşımın olmadığını kaydeden vatandaşlar, sorunun çözülmesi için yetkililere çağrıda bulundu.


Terör nedeniyle 30 yıl önce köylerini terk etmek zorunda kalan vatandaşlar, bölgede sağlanan huzur ortamı ile birlikte köylerine dönmeye devam ediyor. Köylerine yaklaşık 30 yıl sonra dönüş yaptıklarını ama yol sorunu yüzünden 25 hanenin köye gelemediğini belirten Kemal Ömeroğlu isimli vatandaş, "Köye gelen yol bir başkası tarafından alınıp tapulaştırılmış. Bu yüzden köye dönemiyorlar. 1992’den beri terör nedeniyle köy boşaltılmış. Biz de şu an köye dönüş için yaklaşık 1 buçuk yıldır başvuru yaptık köye dönüşü için. Köye dönmek için herhangi bir sorun olmadığını söylediler. Biz de su, elektrik, yol talep ettik. Talebimizi kabul ettiler yaklaşık 1 buçuk yıldır. Şu anda su ile ilgili sıkıntı yaşıyoruz. Elektrik ile ilgili sıkıntı yaşıyoruz. İnşaatları yapmışız, inşaatlar devam ediyor ama su olmadığı için şu an durdurulmuş. Devlet yetkililerinden destek istiyoruz yolu tamamlasınlar. Suyumuza da destek versinler ki suyumuz gelsin, inşaatlarımıza devam edelim. Köye dönüş için de bizim hayvancılık, özellikle hayvancılık üstünde duracağız. Hayvancılık, fıstık işte arazilerimiz var. Tarımsal olarak ne gerekirse onu yapacağız. Köye dönmek istiyoruz. Yolumuzu bir an evvel yapsınlar ki inşaatlarımıza devam edelim. Yaklaşık 20-25 hane geri dönecek inşallah. Şu an köye dönüş yapamıyoruz. Çünkü asfalt yol geçiyor Beşkonak köye. Bizim köye kadar da gelen yolu biz yıllar önce kullanıyorduk. Şimdi yolu kapatmışlar. Yolu da tapulu olduğu için ulaşım olmuyor. Ulaşım olmadığı için de şu anda biz inşaat malzemelerini köye götüremiyoruz. Sorunun çözülmesini istiyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.