GENEL - 22 Mayıs 2019 Çarşamba 15:15

Bayburt Üniversitesi Geleneksel Öğrenci İftarı ‘Dünyanın Renklerini’ buluşturdu

A
A
A
Bayburt Üniversitesi Geleneksel Öğrenci İftarı ‘Dünyanın Renklerini’ buluşturdu

Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrenciler, Bayburt Üniversitesi’nin Ramazan Aylarında geleneksel hale getirdiği "Öğrenci İftarında" oruçlarını hep birlikte ve dört Külliyede açtı.

Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrenciler, Bayburt Üniversitesi’nin Ramazan Aylarında geleneksel hale getirdiği "Öğrenci İftarında" oruçlarını hep birlikte ve dört Külliyede açtı.


Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nın düzenlediği; Dede Korkut, Bâbertî, Aydıntepe ve Demirözü Külliyelerinde gerçekleşen ve iftar etkinliği, renkli ve kültürel bir mozaiği andırdı. ‘Yöresel Kültürlerin Kaynaştığı Bir Dünya Üniversitesi Olma’ hedefiyle tüm coğrafyalarda gönül köprüleri inşa eden Bayburt Üniversitesi, ‘Dünyanın Renklerini’ iftar sofrasında buluşturarak Ramazan ayının birlik ve kardeşlik ruhunu yaşattı. Türkiye, Brundi, Azerbaycan, Türkmenistan, Mısır, Suudi Arabistan, Moritanya ve daha birçok ülkeden öğrencilerin katıldığı iftar yemeğinde yan yana oturan öğrenciler, tüm dünyada yaşanan ayrışma ve ırkçılığa karşı anlamlı bir mesaj verdiklerini söylediler. Bayburt Üniversitesi’nde kendilerini hiçbir zaman yabancı gibi hissetmediklerini belirten uluslararası öğrenciler ise, iftar sofrasında temsil edilen kardeşlik ruhunu her zaman hissettiklerini ve bu konuda şanslı olduklarını dile getirdiler.


Dede Korkut Külliyesi’ndeki "Geleneksel İftar Yemeğinde" öğrencilerle yakından ilgilenen Rektör Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Bayburt Üniversitesi olarak dünyaya açılırken aynı zamanda dünyayı ortak bir kültürde buluşturmayı misyon edindiklerini söyledi. ‘Bayburt, Türkiye’dir sözünün içeriğindeki anlamın birleştiriciliğine dikkat çeken Coşkun, tüm öğrencileri ‘Dünyanın Renkleri’ olarak gördüklerini ve her bir rengin kendilerine zenginlik kattığını belirtti. Coşkun Ramazan Ayının hayırlara vesile olmasını temenni ederek, iftar yemeğine katılan öğrencilere teşekkür etti.


Geleneksel Öğrenci İftarında Rektör Prof. Dr. Selçuk Coşkun’a Eşi Rüveyda Coşkun, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halil İbrahim Şimşek, Genel Sekreter Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Töman, Genel Sekreter Yardımcıları Nazmi Karabulut ve Dr. Öğr. Üyesi Mete Yusuf Ustabulut eşlik ederken; Bâbertî Külliyesi’ndeki iftara Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Çiğdem, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Murat Kul, Teknik Bilimler MYO Müdür Doç. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan, Adalet MYO Müdür Doç. Dr. Yusuf Şen, Sosyal Bilimler MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Emine Taş ve akademisyenler; Demirözü Külliyesi’ndeki iftara MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Erdoğan ve akademisyenler; Aydıntepe Külliyesi’ndeki iftara ise MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Girgel ve akademisyenler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü dolayısıyla, ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Hastane poliklinikler girişinde gerçekleştirilen etkinlikte hormonların önemi vurgulanarak obezite ile kanser ilişkisinin önemine dikkat çekildi. Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: “Obezite yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişen, pek çok bileşeni olan bir hastalıktır. Obezite ‘Beden Kitle İndeksi’ ile ifade edilir. Kişinin beden kitle indeksi 19-24.9 kilogram/metrekare ise normal kilo, 25-29.9 kilogram/metrekare ise aşırı kilo, 30 kilogram/metrekareden yüksek ise obezite, 40 kilogram/metrekareden yüksek ise ciddi obezite veya beraberinde pek çok hastalığa da sebep olabileceğinden morbid obezite söz konusudur. Obez hastaları değerlendiren uzmanlar öncelikle obeziteye neden olan genetik, hormonal veya metabolik bir hastalığın olup olmadığını değerlendirirler. Obeziteye neden olan böyle bir patoloji varsa öncelikle buna yönelik tedavi planlanır. Obeziteye neden olabilecek bir hastalık tespit edilmez ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra kilo azaltıcı tıbbi tedavi önerilerinde bulunulur. Türkiye’de 12 yıl arayla yapılan Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyoloji Çalışması-I ve II’nin sonuçları obezite sıklığının aradan geçen 12 yıl içinde kadınlarda yüzde 34 ve erkeklerde yüzde 107 oranında arttığını göstermiştir. Obezite günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci en önemli nedenidir. Obezite tip 2 diyabet ve prediyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL), serebrovasküler hastalık, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, gastroözofageyal reflü, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, infertilite, osteoartroz ve depresyon gibi sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını artırmakta ve yaşam beklentisini kısaltmaktadır. Obezitenin kanser gelişimiyle olan ilişkisi, bedenimizde obeziteye neden olan mekanizmaların bazılarının kanser gelişimine de yatkınlık sağlamasıyla açıklanmaktadır. Obeziteyle ilişkili özellikle menopoz sonrası ortaya çıkan meme kanseri, ayrıca kolorektal, pankreas, mide kardiya tümörleri; yemek borusu, endometrium ve over kanserlerinin ilişkili olabileceğine ait kanıtlar vardır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2022’de yayınlanan son kanser istatistiklerine göre, ülkemizde yıllık yeni tanı alan kanser hastası sayısı artmaktadır. Sonuç olarak toplumumuzda artan obezite sıklığı ve kanser sıklığına dikkat çekmek ve obezitenin kansere neden olan etkenler içinde tıpkı sigara gibi önlenebilir bir etken olduğunu vurgulamak için 24 Nisan Avrupa Hormon Günü’nde biz de böyle bir etkinlik düzenlemiş bulunuyoruz.”