GENEL - 07 Haziran 2020 Pazar 10:40

Bayburt’ta haşerelerle mücadele kapsamında ilaçlama yapıldı

A
A
A
Bayburt’ta haşerelerle mücadele kapsamında ilaçlama yapıldı

Bayburt Belediyesi ekiplerince kent genelindeki park, bahçe ve yeşillik alanlarda haşerelerle mücadele kapsamında ilaçlama çalışması yapıldı.

Bayburt Belediyesi ekiplerince kent genelindeki park, bahçe ve yeşillik alanlarda haşerelerle mücadele kapsamında ilaçlama çalışması yapıldı.


Covid-19 salgını dolayısıyla dezenfeksiyon çalışmalarını aralıksız olarak sürdüren Bayburt Belediyesi ekipleri kene, sivrisinek ve haşerelerle mücadeleyi de elden bırakmıyor.


Yaz mevsiminin gelmesi ve normalleşme adımlarının atılmasıyla birlikte yeşil alanlarda yoğunluk oluşmaya başladı. Bu durumdan dolayı çalışmalarını hızlandıran ekipler haşerelere göz açtırmıyor.


Tüm yeşil alanlarda çalışma gerçekleştiren belediye ekipleri, ilk olarak ot biçme, ot toplama çalışması gerçekleştirirken ardından Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri ilaçlama çalışması gerçekleştirdi.


Çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, “Toplum sağlığı için çalışmalarımız aralıksız olarak sürüyor. Covid-19 salgınıyla mücadele çalışmalarımız devam ederken sivrisinek ve kene gibi haşerelerle mücadeleyi de elden bırakmıyoruz. Ekiplerimiz çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Biz gerekli tedbirleri alıyoruz. Ama ailelerden ricamız çocuklarıyla yeşil alanlara, park ve bahçelere çıkarken daha dikkatli olmaları” diye konuştu.



“Ölüm riski korona virüse göre 3 kat daha fazla!”


Öte yandan kene ısırması sonucu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarının sıkça görüldüğü coğrafyada bulunan Bayburt’ta uzmanlar özellikle tarım ve hayvancılık faaliyetleriyle uğraşan vatandaşları uyardı.


Türkiye, korona virüs salgını ile mücadele ederken, bazı illerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ortaya çıktı. KKKA vakalarının en çok görüldüğü yerlerde yaşayan vatandaşları dikkatli olmaları hususunda uyaran uzmanlar, “Bu yıl normalden erken görülmeye başlayan KKKA vakalarında büyük artış yaşandı. Kenenin öldürücülük özelliği Covid-19’a göre 3 kat daha fazladır. Bu vakalar ölümle sonuçlanabileceği gibi hastalığın hafif şekilde atlatılması erken teşhis ve tedavi ile mümkün olabilir. Hastalığın Türkiye’ ye Rusya’dan göç eden kuşlar üzerindeki kenelerle ulaştığı düşünülmektedir. Bu hastalık, insanlarda ateş ve kanamalarla kendini gösterip, ölüme kadar varan sonuçlar doğurabilmektedir. Bu hastalığın kesin bir tedavisinin ve aşısının olmadığı için keneden korunma önemlidir. Bu hastalık öldürmediği durumlarda 2 hafta içinde iyileşiyor ve kişi yaşam boyu bağışıklık kazanıyor. Kene popülasyonunda artış var. Kene popülasyonu gittikçe yayılıyor. Daha önceden sadece Kelkit Vadisiyle sınırlı bulunan kene şu anda güneye doğru inmeye başladı. Ege’de de görülmeye başladı, Akdeniz bölgesinin kuzeylerinde görülmeye başladı. Ondan dolayı ülkemizin tamamının bu noktada mutlaka mücadelenin hızlı bir şekilde yapılmalıdır" dedi.



“Tedbirler alınmalı”


"Vatandaşlar hastalıktan korunmak için bahçe, tarla, ahır ve pikniğe giderken uzun kollu ve açık renkli elbise giymeli. Pantolon paçaları çorap içine alınarak, eve dönüşlerde mutlaka vücut ve elbiselerini kontrol etmeli. Çıplak elle tutulmamalı, kenenin ısırdığı yer antiseptik ile temizlenmeli. Kenelerin insan vücuduna tutunmalarında çıplak elle temas etmeden en kısa sürede ince uçlu pens veya eldiven, bez ve poşet gibi çıplak elle teması önleyen malzemeler kullanılarak çıkarılmalı. Kene tutunan yeri, su ve sabunla temizleyerek, tentürdiyot veya baticon gibi bir antiseptik ile silinmelidir. 10 gün içinde ateş, halsizlik, baş ağrısı, eklem ağrısı gibi şikayetler görülürse en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmeli. Hastalıkla mücadelede, kene popülasyonunun baskı altına alınmalıdır. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın hayvanlarını yıl içerisinde en az 3 kez ilaçlatması gerekiyor. Açık renkli kıyafetler, eve gittiklerinde vücutlarını kontrol etmelerini, hayvanlarını ilaçlamalarını ve toplumda oluşan ’kenenin zararsız bir hayvan olduğu’ düşünülmesinin önüne geçilmelidir. Korona virüse karşı etkili olan sosyal mesafe kuralını, KKKA hastalığında da farklı yöntemlerle kenelere karşı uygulamalıyız."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Orman yangınlarıyla mücadele için ormancılara İHA pilot eğitimi verildi Bolu’da orman personeline, orman yangınlarıyla mücadele için kullanılacak olan İnsansız Hava Aracı (İHA) pilot eğitimi verildi. Bolu Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde başta orman yangınlarıyla mücadele çerçevesinde kullanılacak olan, orman alanlarındaki dumanın, orman yangınlarında tehlike arz eden noktaların tespitini ve yayılış yönünü görme imkanı sunan İnsansız Hava Aracı (İHA) pilot eğitimi orman personeline verildi. Orman suçları ile mücadele ve orman koruma çalışmalarında, kaçak hafriyat döken araçların veya şahısların koordinatını hassas şekilde veren, belirlenen hedefleri 8 kilometre yarı çapında takip edebilen ve en önemlisi termal kamerası ile gece net görüş sağlayan İnsansız Hava Aracı (İHA) kullanımına yönelik eğitim alan ormancılar, artık ormanlarda İHA’ları kullanacak. Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Kadıoğulları tarafından verilen eğitime Aladağ Orman İşletme Müdürü Ahmet Toklu ve Mengen Orman İşletme Müdürü Emre Koçak ile tüm işletme müdürlüklerinden işletme müdür yardımcıları ve işletme şefleri ile Bolu Orman Bölge Müdürlüğü teknik personeli katıldı. Özellikle maden ve izin saha kontrolleri, kaçak hafriyat dökümlerinin takibi, açma ve işgal suçlarının tespiti, kaçakçılık ile mücadelede gece korumaları, orman yangınları, kadastro çalışmaları, arama-kurtarma çalışmaları, ağaçlandırma çalışmaları, fidan sayımları, teras ve yol ölçümleri görüntüleme, tespit ve sayısallaştırma çalışmaları olmak üzere birçok konuda kullanım alanına sahip olan İHA ve entegre kamera sistemlerinin aktif olarak daha verimli kullanımına yönelik eğitimlere devam edileceği öğrenildi.
Afyon ‘Geçmişe Yolculuk’ isimli tiyatro oyunu büyük beğeni topladı Afyonkarahisar’da Sandıklı Gönüllü Hanımlar Derneği, İçişleri Bakanlığı desteğiyle ’Sandıklı’dan Türkiye’ye açılan kültürel miras kapısı’ projesi kapsamında İstanbul’da tiyatro oyunu sergiledi. Sandıklı Gönüllü Hanımlar Derneği’nin ’Sandıklı’dan Türkiye’ye açılan kültürel miras kapısı’ projesi İçişleri Bakanlığı tarafından kabul gördü. Proje kapsamında 16 kişilik ekip 5 skeçten oluşan “Geçmişe Yolculuk” isimli tiyatro gösterisini İstanbul Pendik Yunus Emre Kültür Merkezinde sahneledi. Tiyatro gösterimlerinde kayınvalide-gelin ilişkisi, Afyon gastronomisi ve davet kültürü, düğün gelenekleri, şifalı su tanıtımı ve kadına şiddet konuları ele alındı. Gönüllü Hanımlar Derneği Başkanı Fulya Bolcal, "Gerçek bir tiyatrocu nasıl olur, kimdir, bu soruların cevapları bizlerde yok aslında. Doğuştan yetenekli ya da ömrümüzü bu işe adamış da değiliz. Öğrenmeye çalıştık, gönül verdik. En önemlisi, her ayrıntısı gizemle dolu bu sanat dalını çok sevdik. Ocağımızdaki yemeğimizin altını kısıp koştuk eğitimlere, kekimizi fırından çıkarıp sıcağıyla paketleyip geldik provalara. Bu yaştan sonra ne çok alışkanlığımızdan vazgeçtik sahnelerde sesimiz daha gür çıksın diye. Kimimiz anne, kimimiz anneanne, kimimiz babaanne, kimimiz ev hanımı, kimimiz iş kadını olan bir avuç kadınız" dedi.
Adana Hisarcıklıoğlu: “Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana’nın yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir olması için iş birliği içinde, stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturulmalıdır” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleri ile bir araya geldi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, kentin sanayi potansiyeli ve geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Hisarcıklıoğlu, Adana’nın sadece bölgesel değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde önemli bir sanayi merkezi olduğunu vurguladı. Kendisinin ve TOBB’un Adana’nın sanayi alanındaki gelişimini yakından takip ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şehrin sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve yenilikçi projelerle desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Adana, Anadolu’nun sanayileşmesinin lokomotif illerinden biridir. Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında yer alıyor. Ancak, bu başarı sadece bugüne ait değil, aynı zamanda gelecekte de sürdürülebilir olmalıdır. Bunun için, sanayi odaları, yerel yönetimler ve iş dünyası iş birliği içinde olmalı ve stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturmalıdır” dedi. Ayrıca, teknolojik dönüşümün öneminin altını çizen Hisarcıklıoğlu, Adana’nın dijitalleşme ve yenilikçilik konularında da öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. TOBB Başkanı ayrıca, Adana’nın sahip olduğu coğrafi konumun ve lojistik altyapısının, uluslararası ticarette önemli bir avantaj olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nın üyelerinin yaşadığı sektörel sıkıntıları ve taleplerini dinleyerek, çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Üyelerin karşılaştığı sorunların çözümü için iş birliği ve dayanışma içinde olunması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için Adana’nın öneminin giderek artacağını belirtti. Adana olarak büyük bir değişimin ve dönüşümün eşiğinde olduğunu belirten Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, “Adana’mız, yüzyılı aşkın bir süredir edindiği sanayi kültürü ile kentimizde çok çeşitli üretimin gelişimini desteklemiştir. Bugün, otomotivden elektronik karta, makineden mobilyaya, gemiden, tekstilde, yemeklik yağdan, kimya ürünlerine kadar yüzlerce farklı alandaki üretimiyle dünya pazarlarında yer almaktadır. TEPAV tarafından yapılan çalışmada Adana, Türkiye’de gelişim potansiyeli yüksek iki ilden biri olarak gösterilmiştir. Bu ilin gelecekteki konumu açısından önemli bir mesaj niteliğindedir. Adana’mız, toplam 5 yeni organize sanayi bölgesi, 15’e yakın küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak en önemli illerin başında yer alacaktır. Şimdilik 100 milyon metrekarenin üzerinde alanı sanayiye açıyoruz. Adana’mız bu yatırım alanların faaliyete geçmesiyle Türkiye’nin ikinci bir Marmara bölgesi olacaktır” dedi.