GENEL - 05 Şubat 2020 Çarşamba 09:51

Bayburt’ta kar yağışı yerini soğuk havalara bıraktı

A
A
A
Bayburt’ta kar yağışı yerini soğuk havalara bıraktı

Kar yağışının ardından aşırı soğuklarının etkili olduğu Bayburt’ta gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 9 derece ölçüldü.

Kar yağışının ardından aşırı soğuklarının etkili olduğu Bayburt’ta gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 9 derece ölçüldü.


Kar yağışının ardından aşırı soğukların yaşandığı Bayburt’ta geceleri en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 9 derece ölçüldü. Meteoroloji 11. Bölge Müdürlüğünden yapılan son değerlendirmede ise, Doğu Karadeniz Bölgesinde hava çok bulutlu geçecek. Bölgenin iç ve yüksek kesimlerinde sabah ve gece saatlerinde pus ve sis hadisesi ile birlikte yer yer buzlanma ve don olayı bekleniyor. Hava sıcaklığının mevsim normallerinde seyrettiği bölgede rüzgar güney yönlerden orta öğle saatlerinden itibaren kuvvetli fırtına ve tam fırtına şeklinde esecek.


Buzlanma ve don alayından dolayı meydana gelebilecek ulaşımda aksamalara karşı vatandaşların, ilgililerin ve sürücülerin dikkatli ve tedbirli olmaları hususunda uyarıda bulunuldu. Araç camları ve su yüzeylerinin buz tuttuğu Bayburt’ta gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 9 derece olarak ölçüldü.


Bayburt’un ilçelerinde ise en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında olmak üzere; Aydıntepe ve Demirözü’nde 4 derece oldu. Kar kalınlığının 46 santimetre olduğu Kop Kayak Merkezinde de en düşük hava sıcaklığı eksi 9 derece oldu.



Bölge genelinde kuvvetli kuvvetli fırtına uyarı


Meteoroloji 11. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Yapılan son değerlendirmelere göre; yarın (Çarşamba) sabah saatlerinden itibaren bölgemizde güneybatı (lodos) yönlerden kuvvetli olarak esmesi beklenilen rüzgarın, zamanla etkisini artırarak kuvvetli ve tam fırtına (70-100 km/sa) şeklinde eseceği tahmin ediliyor. Fırtınanın; Perşembe (06.02.2020) akşam saatlerine kadar bölgemizde etkili olmaya devam edeceği beklendiğinden çatı uçması, ağaç ve direk devrilmesi, soba ve baca gazı kaynaklı zehirlenmeler ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.


Muhtemel riskler: Çatı uçması, ağaç veya direklerin devrilmesi, soba ve doğal gaz kaynaklı baca gazı zehirlenmesi, ulaşımda aksamalar”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.