GENEL - 14 Şubat 2020 Cuma 11:39

Bayburt’ta kar yağışı yerini soğuk havalara bıraktı

A
A
A
Bayburt’ta kar yağışı yerini soğuk havalara bıraktı

Kar yağışının ardından aşırı soğuklarının etkili olduğu Bayburt’ta gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 15 derece ölçüldü.

Kar yağışının ardından aşırı soğuklarının etkili olduğu Bayburt’ta gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 15 derece ölçüldü.


Bayburt’ta etkili olan yoğun kar yağışı yerini soğuk havalara bıraktı. Gece en düşük hava sıcaklığının sıcaklığı sıfırın altında 15 derece ölçüldüğü Bayburt’ta aşırı soğuklar ve buzlanma nedeniyle de okullar bir gün süreyle tatil edildi. Meteoroloji 11. Bölge Müdürlüğünden yapılan son değerlendirmede ise, Doğu Karadeniz Bölgesinde hava parçalı ve çok bulutlu sabah saatlerinde Rize ve Artvin çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların kıyılarda yağmur, iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar yağışı şeklinde olması bekleniyor. Sabah ve gece saatlerinde iç kesimlerde buzlanma ve don olayının beklendiği bölgede rüzgar batı ve güney batı yönlerinden hafif zaman zaman orta kuvvette esecek.


Buzlanma ve don alayından dolayı meydana gelebilecek ulaşımda aksamalara karşı vatandaşların, ilgililerin ve sürücülerin dikkatli ve tedbirli olmaları hususunda uyarıda bulunuldu. Araç camları ve su yüzeylerinin buz tuttuğu Bayburt’ta gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 11 derece olarak ölçüldü.


Bayburt’un ilçelerinde ise en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında olmak üzere; Aydıntepe ve Demirözü’nde 11 derece oldu. Kar kalınlığının 64 santimetre olduğu Kop Kayak Merkezinde de en düşük hava sıcaklığı eksi 15 derece oldu.



Buzlanma ve çığ uyarısı


Meteoroloji 11. Bölge Müdürlüğü buzlanma ve çığ uyarısında bulundu. Yapılan açıklamada, “Bölgemiz genelinde gece ve sabah saatlerinde kuvvetli buzlanma ve don olayı beklendiğinden başta sürücüler olmak üzere, vatandaşların ve yetkililerin dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. Ayrıca bölge genelinde yüksek kar örtüsüne sahip eğimli ve dik yerlerde çığ tehlikesi bulunduğundan meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı başta yetkililer olmak üzere vatandaşların dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.