GENEL - 28 Temmuz 2019 Pazar 00:05

Dede Korkut Şölenleri herfene ile devam etti

A
A
A
Dede Korkut Şölenleri herfene ile devam etti

Bayburt’ta büyük bir coşkuyla devam eden 25.

Bayburt’ta büyük bir coşkuyla devam eden 25. Uluslararası Dede Korkut Kültür ve Sanat Şölenlerinin altıncı günü programları düzenlenen herfene ile devam etti.


Etkinlikler kapsamında Kaleardı Mahallesi Dede Paşa Şehir Parkı’nda gerçekleşen programda ilk olarak halk oyunları gösterileri yapıldı. Bayburt Bar ekibi ve Azerbaycan’dan gelen Kafkas Dans Topluluğu’nun sergilediği folklor gösterileri ilgiyle izlendi.


Naci Ahıskalıoğlu’nun sunuculuğunu üstlendiği etkinlikte halk oyunları gösterilerinin ardından sahne alan âşıklar Süphani, Kul Nuri, Rahim Sağlam, Yaşar Demiroğlu, Bekir Kahrıman ve Kurbani seslendirdikleri birbirinden güzel türkü ve deyişlerle meydanı dolduran vatandaşlara unutulmaz bir gün yaşattılar.


Program Belediye Başkanımız Hükmü Pekmezci, Garnizon Komutanı Hava Savunma Albay Yusuf Diker, TÜRKSAV Başkanı Yahya Akengin, Bayburtlular Federasyonu Başkanı Hasan Saka, Eskişehir Bayburtlular Derneği Başkanı Kıyam Bayram ile Gagavuz Yeri Milli Marşı Yazarı Akademisyen Tudor Zanet’in aşıklara çiçek ve plaket takdim etmesiyle sona erdi.


Plaket takdiminin ardından kısa bir konuşama yapan Başkanımız Pekmezci, “Bugün burada birlikte olmanın, beraber olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Güzel bir havada bir Bayburt gününü birlikte paylaştık. Aramızda uzaklardan gelen konuklarımız var. Aramızda Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen dernek başkanları arkadaşlarımız var. Ben hepsine tekrar hoş geldiniz diyorum. İnşallah şehirlerine döndükleri zaman bu güzel yurt köşesinden güzel duygularla ayrılıp bizi güzel duygularla oralarda ifade ederler diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.


Başkanımız Pekmezci, “Tarih ve kültür şehri olan bu güzel yurt köşesinde her zaman konuklarımızı, dostlarımızı, arkadaşlarımızı yürekten ve içten bir samimi duyguyla karşıladık ve uğurladık. Bayburt şuanda farklı bir şekilde 25. Uluslararası Dede Korkut Kültür ve Sanat Şölenlerini kutluyor. Bugün akşam Yeni Şehir Parkında programımız var. Yarında Aydıntepe Yaylası’nda programımızı sonlandıracağız. 7 gün boyunca burada bütün amacımız Bayburt insanımızı mutlu etmek. Hiç değilse baba ocaklarından uzaklardaki hemşehrilerimizin bir nebze olsun sıla-i rahim etmelerini sağlamak arzusundayız. Şuanda aramızda dışarıdan gelen çok sayıda dostumuz var. Bir vesile olsun istiyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede vatandaşlar TOKİ konutlarına taşındılar HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarına taşınan afetzede Abik ailesi, yeni yuvalarında yaşamanın heyecanını hissediyorlar. Asrın felaketinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, on binlerce konut yerle bir olmuştu. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. TOKİ tarafından yapımına geçtiğimiz yıl depremin hemen ardından başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Afet konutlarının ilk sakinlerinden olan Abik ailesi, yeni evlerinin heyecanını yaşıyorlar. Depremzede Hatice Abik, "Yeni evime yerleşerek ilk gün kurban kestim ve ailemi ağırladım. Devletimizden, milletimizden Allah razı olsun" dedi. "Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan, emeği geçenlerden" 83 yaşındaki Mustafa Abik, yeni yuvasında emeği olanlara teşekkürlerini dile getirerek, "Allah o günleri göstermesin gerçekten çok büyük bir felaket oldu. Evlerimiz böyle gitti geldi. Merdivenin bütün şeyleri yere düştü. Kontrole gelip ağır hasarlı bu binanın yıkılması lazım sonra geldiler yıktılar. Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan emeği geçenlerden. Devletimizden Allah razı olsun gerçekten. Büyük bir mükafat bu bizim için Allah razı olsun" dedi. "Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim" Evine bayramın birinci günü yerleştiğini ve ardından kurban kestiğini dile getiren 70 yaşındaki Hatice Abik, "Gece sahura kalktık, oturduk ancak bir gürültüyle mübarek geldi. Kapıya zor kalkıp gittim, kapıdan tutundum. Kapıdan tutundum böyle elimi vura vura elim kırılmış başka yerde bitmiş, sabahtan kalktım elim böyle şişmiş. Takside kaldık 2-3 gece, takside kaldık sonra oğlan geldi bizi Ankara’dan aldı gitti. Ankara’ya götürdü, 1 ay orada kaldık. Hamdolsun Allah’a binlerce şükürler olsun yüce Mevla’ma. Devletimizden, milletimizden ya Rabbim yapanlardan Allah razı olsun. Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim. Yemek yaptım çoluğu çocuk hepsini çağırdım, bayramın 1. günü hepsine burada yedirdim. Belki 50 kişi erkek, 25 kişi de kadın vardı. Memnun oldum Allah razı olsun oğlum, yapanlardan, edenlerden, emeğe geçenlerden Allah razı olsun hepsinden de” ifadelerini kullandı.
İstanbul Taksim’de test sürüşüne çıkan akülü nostaljik tramvaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi Taksim ve İstiklal Caddesi’nin simgelerinden biri olan tramvayın yerine yapılan akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Vatandaşlar akülü tramvaya yoğun ilgi gösterdi. Beyoğlu’nda 1990 yılından beri Taksim - Tünel arasında hizmet veren nostaljik tramvaylar yerine kullanılacak akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Sabah saatlerinde başlayan test sürüşü sefer saati bitene kadar devam etti. Yeni akülü tramvayın, elektrik telleriyle teması bulunan eski tramvayların yerini alacağı öğrenildi. Akülü nostaljik tramvay test sürüşünde vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Yenilenen nostaljik tramvayın ilk yolcularından olan Hayri Taş, “Güzel olmuş, eskisi güzeldi ama bu daha güzel, orijinal olmuş. Etrafı kapalı olmuş, gerçekten güzel. Değişime uymak zorundayız, değişiklik her zaman iyidir. Gerçekten çok güzel olmuş, Beyoğlu’na yakışmış” dedi. Akülü nostaljik tramvayı beğenmediğini belirten Mahmut Genç, “Nostaljik tramvayı birçok sefer kullandım. Bu şekilde akülüye geçmesi belki eski formundan birazcık değişiklik, inovatif olmuş olabilir. Ama bazı şeylerin orijinal formunda kalması gerekiyor. Çevreci falan ama üstten o tellerin gidiyor olmasını takip etmek de garip bir heyecan katıyordu. Biraz da böyle binelim bakalım nasıl olacak. Trenin yeni formunda ön tarafta insanların ayaklarını koyup asılabilecekleri yerleri kaldırmışlar. Keza kapıların oradaki merdivenleri de kapatmışlar. Bu bence hoş bir şey değil. Çünkü bu birazcık aslında bu tramvayın kültürüne ait olan bir şeydi. Ben defalarca kez burada sallanarak Şişhane’ye inmişimdir, Şişhane’den Taksim tarafına çıkmışlığım var. Aslında akbil kullanan birisiyim ama bunun keyfi bambaşka oluyordu. Bunu kaldırıyor olmaları bence tamamıyla kültürü yok etti. Çünkü insanlar burada sadece tramvayın fotoğrafını çekmiyorlardı, buraya asılan insanların da fotoğraflarını çekiyordu. Bu belki birazcık tehlikeli tarafları kesinlikle var bunun ama bazı şeyler simgeseldir. Bu simgesel şeylere dokunmak birazcık orijinalliği yine bozan şeylerden birisi. Ben bunu kesinlikle hiç beğenmedim, hiç hoşlanmadım buraya insanların tutunabilecekleri yerlerin yapılmasını yeniden istiyorum” diye konuştu.
Erzurum Tortum ekşi pestili artık coğrafi işaretli Ülkemizde coğrafi işaretli ürün çeşitliliğinde Gaziantep ve Konya’dan sonra en çok ürüne sahip olan Erzurum’da Tortum ekşi pestili de TÜRKPATENT tarafından tescillendi. Tortum Belediyesi tarafından 2022 yılında mahreç işareti almak için TÜRKPANET kurumuna başvurusu yapılan Tortum ekşi pestili, Erzurum’un 55’inci coğrafi işaretli ürünü oldu. Erzurum’un Tortum ilçesine ait kızılcıklar özenle seçilerek marmelat haline getiriliyor. Daha sonra bu marmelat pestil şeklinde serilerek kurutuluyor ve ekşi kızılcık pestili elde ediliyor. Geleneksel üretim şekli bozulmadan üretilen ve tamamen doğal yöntemlerle hazırlanıyor. Tortum ekşi pestilinde şeker ve renklendirici bulunmuyor. Sadece su ve kızılcık kullanılıyor Tortum ekşi pestili, doğal olarak yetişen kızılcık meyvesi ve içme suyu kullanılarak Tortum ilçesinde üretiliyor. Tadı ekşi, rengi parlak kırmızı olan Tortum ekşi pestili endüstriyel ve geleneksel olmak üzere iki şekilde üretiliyor. Tortum ekşi pestilinin üretiminde, genel pestil üretimlerinden farklı olarak, nişasta, un, şeker, fındık veya ceviz kullanılmıyor. Şeker ilavesi yapılmadığı için de kızılcık meyvesinin verdiği ekşi tada sahip olup coğrafi sınırda “ekşi pestili” olarak adlandırılıyor. Tortum ekşi pestilinin geçmişi eskiye dayanıyor. Tortum ilçesinin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip ve ilave bileşen içermeyen, sadece kızılcık meyvesi kullanılarak üretilmesi coğrafi sınıra özgü olmasını sağlıyor.