GENEL - 19 Kasım 2019 Salı 15:59

10 ay sonra imam atanana köyde cami doldu taştı

A
A
A
10 ay sonra imam atanana köyde cami doldu taştı

Bilecik’te aylardır imam hatibi olmayan caminin cemaati, atamanın yapılmasının ardından ilk namazda camiyi doldurdu.

Bilecik’te aylardır imam hatibi olmayan caminin cemaati, atamanın yapılmasının ardından ilk namazda camiyi doldurdu.


Bilecik’in Pazaryeri ilçesine bağlı Gümüşdere Köyü cami imamının 10 ay önce emekliye ayrılmasının ardından aylardır imamsız kalan köye imam atandı. Cemaat camiyi boş bırakmasa da köylerine her fırsatta bir imam atanması gerektiğini belirtiyorlardı. Özel günlerde ve cenaze olduğundan ilçeden köye imam getirmek zorunda kalan köylülerin bu sorun tamamı ile ortadan kalktı. Bilecik İl Müftülüğü o köye 10 ay sonra imam atarken, imam ilk gününde kalabalık bir cemaatle birlikte namaz kaldı. Köylüler Gümüşdere köyüne imam atandı haberini duyunca yeni atanan imam köyde sevinç ile karşılanırken, köylüler camiye koştu. İmam ile tanışan köylüler sonra hep birlikte öğle namazı kılarken, imam hatip Mustafa Akbulut’un daha önce Bayburt ilinde görev yaptığı öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.