GENEL - 23 Eylül 2021 Perşembe 14:43

Ulupınar köyünde kırmızı meyve hasadı yapıldı

A
A
A
Ulupınar köyünde kırmızı meyve hasadı yapıldı

Bilecik’in Ulupınar köyünde kırmızı meyvelerin hasadı yapıldı.

Bilecik’in Ulupınar köyünde kırmızı meyvelerin hasadı yapıldı. Bilecik Tarım ve Orman İl Müdürü Necmettin Yoldaş “Küçük parçalarda daha katma değeri yüksek olan ürünlerin yetiştirilmesi için deneme alanları kuruyoruz” diyerek çiftçileri bu şekilde yönlendirdiklerini bildirdi.


Bilecik eski Valisi Bilal Şentürk’ün de büyük emeklerinin geçtiği Bilecik Tarım ve Orman Müdürlüğünün başlattığı ’Bereketli Topraklar Kırmızı Meyvelerle Buluşuyor’ projesi kapsamında toprağa ekilen meyvelerin hasadı yapıldı. Bilecik Vali Vekili Yunus Fatih Kadiroğlu’nun katıldığı hasat programına Bilecik İl Genel Meclis Başkanı Osman Yılmaz, Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Bilecik İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Halis Nalbant, bir kalkınma ajansının yatırım destek ofisi koordinatörü Banu Çiçek Güngördü ve Bilecik Tarım ve Orman İl Müdürü Necmettin Yoldaş ile üreticiler katıldı.


Hasat Programı öncesi açıklamalarda bulunan Vali Vekili Kadiroğlu, tayini çıkmasıyla Bilecik’te ki valilik görevine veda eden Bilal Şentürk’ü yad ederek “ Böyle güzel, verimli toprakları olan, geleceği de parlak olan Bilecik’i daha da güzelleştirmek, potansiyelini en iyi şekilde değerlendirebilmek için her alanda çalışıyoruz. Ve bu çalışmaların karşılığını buluyoruz. Projede emeği geçen başta Sayın Valimiz Bilal Şentürk olmak üzere, herkese teşekkür ediyor, üreticimize hayırlı, bereketli olmasını diliyorum." ifadelerine yer verdi.



“Küçük parçalarda daha katma değeri yüksek olan ürünlerin yetiştirilmesi için deneme alanları kuruyoruz”


Yoldaş, Ulupınar köyünün model ve örnek bir köy olduğunu dile getirerek, “Valimiz Bilal Şentürk’ ün büyük emekleri ile geçtiğimiz yıl Aralık ayında il müdürlüğümüzce hazırlanan ’Bereketli Topraklar Kırmızı Meyvelerle Buluşuyor’ projesi kapsamında ahududu ve böğürtlen fidanlarını Ulupınar köyümüzde toprakla buluşmuştu. Köyümüz model ve örnek bir köy haline geldi. Uygulanan çilek projesi, çiftçilerimize ve üreticilerimize örnek olacak bir proje haline geldi. Birim alanından yüksek verim elde etmemiz için küçük parçalarda daha katma değeri yüksek olan ürünlerin yetiştirilmesi için deneme alanları kuruyoruz ve çiftçimizi bu şekilde yönlendiriyoruz” dedi.



“Modern tekniklerin kullanılması hedefledik”


Proje de modern tekniklerin kullanılmasını hedeflediklerini dile getiren Yoldaş, “ 2 dekarlık alanda Haritage ahududu çeşidinden 300 adet, Aksu Kırmızısı ahududu çeşidinden 200 adet ve Jumbo çeşit böğürtlenden ise 500 adet fidan dikimiyle gerçekleştirilecek projede modern tekniklerin kullanılması hedefledik. Bu köyde üreticimiz, ailesiyle örnek model ortaya koyuyor. Bizde gerek bakanlık nezdinde gerekse il müdürlüğümüz tarafından kendilerine destekçi olmaya devam edeceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Veteriner hekimler KKTC’de buluşacak Amerika, İspanya, Polonya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Almanya, İsviçre ve Türkiye’den akademisyenler ve 600’ü aşkın veteriner hekimi KKTC’de düzenlenecek olan 7. Uluslararası Çiftlik Hayvanlarında Fertilite ve Meme Sağlığı Kongresinde buluşacak. Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum, Jinekoloji ve Reprodüksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’nın düzenlediği “7. Uluslararası Çiftlik Hayvanlarında Fertilite ve Meme Sağlığı Kongresi” 25-28 Nisan 2024 tarihlerinde KKTC’de gerçekleştirilecek. Uluslararası birçok katılımcıyı ağırlayacak olan kongre; Amerika, İspanya, Polonya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Almanya, İsviçre ve Türkiye gibi birçok farklı ülkeden bilim insanlarını bir araya getirecek. Çiftlik hayvanlarının sağlığını ve üretkenliğini artırmak için yeni araştırmalar, teknolojiler ve uygulamaların tartışılacağı kongreye dünyadan 600’ü aşkın veteriner hekim de katılacak. Yeni araştırmalar, teknolojiler ve uygulamalar tartışılacak Kongrede, çiftlik hayvanlarının sağlığını ve süt ve gebe kalma verimliliğini artırmak için yeni araştırmalar, teknolojiler ve uygulamalar tartışılacak. Özellikle beslenmenin, enerji açığının oluşturabileceği jinekolojik hastalıklar ve bu hastalıkların engellenmesi ve bu şekilde süt veriminin arttırılması ve aşı programları tartışılacak. Üç gün sürecek olan kongrenin başkanlığını Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Doğum, Jinekoloji ve Reprodüksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selim Aslan üstlenecek. Kongrede; Amerika Birleşik Devletleri’nden Prof. Dr. Carlos Risco ve Prof. Dr. Klibs N. Galvo,İspanya’dan Doç. Dr. Oriol Franquesa, Hollanda’dan Prof. Dr. Theo J.G.M. Lam, Almanya’dan Prof. Dr. Martin Kaske, İsviçre’den Doç. Dr. Prof. Johannes Lüttgenau ve Çekya’dan Dr. Zbynek Dvorak, Polonya’dan Dr. Wojciech Ptak ve Türkiye’den Prof. Dr. Ayhan Baştan davetli konuşmacı olarak yer alacak. Alanın önemli sorunlarına ışık tutulacak ve çözüm önerileri sunulacak Süt ineklerinin sağlık ve üreme verimliliği ilgili pek çok konunun ele alınacağı kongrede, alanın önemli sorunlarına ışık tutulacak ve çözüm önerileri sunulacak. Kongrede; ‘Geçiş dönemindeki süt ineklerinde negatif enerji dengesi, metabolik hastalıklar ve sağlık arasındaki ilişki’, ‘Süt ineklerinde mastitisin üreme ve fertilite üzerine etkisi’, “Meme sağlığı ve süt kalitesinin artırılmasında aşılamanın rolü” gibi temel konuların yanı sıra ‘Sağım başlığının meme başı ile buluştuğu yer’, ‘Sağım ekipmanları hakkında neleri bilmeliyiz?’, “Süt ineklerinde uterus hastalıklarını önlemeye yönelik yönetim stratejileri” gibi pratik bilgiler de paylaşılacak. Ayrıca;’Kuru Dönemde ve Klinik Mastitislerde Selektif Tedavinin Önemi’, ‘Süt İneklerinde Uterus Hastalıklarının Tedavi Seçenekleri’, ‘Uygulamada Mastitisle İlgili Sorunların Çözümü Ve Önlenmesi’, ‘Süt Sığırlarında Antimikrobiyal Kullanımının Optimize Edilmesi’, ‘Respiratorik Tanı Artık Çok Kolay’, ‘Buzağı Yetiştirmede Yeni Yaklaşımlar’, ‘Sürü Fertilitesi’, ‘Süt İşletmelerinde Suni Tohumlamanın Uygulanması ve Geliştirilmesi’, ‘Sığır Reprodüksiyonunda Nadir Vakalar’ konularıyla geniş bir yelpazede bilgi sunarak alandaki iyileşme ve gelişmeyi destekleyecek.
Ordu "Rüzgarlı havalar yüz felcine neden olabilir" Yüz felcinin herhangi bir yaş aralığı, cinsiyet ve kritere bağlı olmadan herkeste görülebileceği uyarısında bulunan Fizyoterapist Berkay Eren, “Soğuk hava, rüzgarlı olan günler ve mevsim geçişleri, yüz bölgesindeki sinirleri olumsuz etkileyerek yüz felcine neden olabilir” dedi. Yüz felcinin, insan beyninde sinirsel uyarıları ileten ve yüzdeki mimik kaslarının hareketlerini sağlayan fasiyal sinirin çeşitli nedenlerle etkilenmesi ile ortaya çıkan, yüz hareketlerinde azalma meydana getiren bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi’nden Fizyoterapist Berkay Eren bilgilendirmede bulundu. “Mevsim geçişleri en riskli dönemler” Yüz felci için herhangi bir yaş aralığı, cinsiyet vs. gibi kriterler olmadığının altını çizen Fzt. Eren, “Yüz felci herkeste görülebilir. Özellikle soğuk hava, rüzgârlı olan günler ve mevsim geçişleri yüz felci için en riskli dönemlerdir. Genellikle yüzün bir tarafı etkilenirken nadir olarak iki taraf da etkilenebilmektedir” diye konuştu. “Hangi nedenle ortaya çıktığının anlaşılması tedavi için önemli” Yüz felci tanısı koyulurken santral (beyinsel) problemlere mi bağlı olduğu yoksa periferik (kulak ve boyun hastalıkları) bir nedenle mi olduğunun anlaşılmasının, tedavinin planlanması açısından oldukça önemli olduğunu söyleyen Eren, “Santral nedenli yüz felçleri daha nadir görülürken periferik nedenli yüz felçleri daha sık görülmektedir. Etkilenen tarafta sadece ağız çevresinde kayma ve güçsüzlük olması bu durumun santral (beyin) nedenli olduğunu düşündürür ve sebebinin nöroloji uzmanı tarafından araştırılması gerekir. Periferik bir nedenle oluşan yüz felcinde ise yüzün etkilenen tarafında alın hareketleri, göz hareketleri, burun kanadı ve ağız hareketleri tümden bozulmaktadır. En sık görülen türü ‘Bell paralizisi’dir” ifadelerini kullandı. “Bell paralizisi ani başlar, hızlı ilerler” Bell paralizisinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte viral sebeplerin neden olabileceğini söyleyen Fzt. Berkay Eren, “Bell paralizisi genelde ani bir şekilde başlar ve hızlı ilerler. Kısmi felç olarak başlayıp hızla tam bir yüz felcine de dönebilmektedir. Hastalarda yüz felci dışında başka bir fonksiyon bozukluğu ve muayene bulgusu genellikle görülmez. Hastaların yüzde 85-90’ı zamanla tamamen düzelmektedir ve iyileşme süreci felcin şiddeti ile orantılı olarak 1 ay ile 1 yıl arasında değişebilmektedir” şeklinde konuştu. “Şeker hastaları, hamileliğinin son dönemindekiler ve ileri yaştakiler risk altında” Şeker hastalarının, ileri yaş grupları ve hamileliğin son dönemlerindeki bireylerin ekstra risk altında olduğunu ve daha dikkatli olmaları gerektiğini söyleyen Fzt. Eren, tedavi yöntemleri hakkında şunları söyledi: “Soğuk hava, rüzgârlı olan günler ve mevsim geçişleri yüz felci için en riskli dönemlerdir. Bu sebeple, Bell paralizisi genellikle kış ve bahar aylarında daha sık görülmektedir. Sebebe bağlı olarak tedavi süreci değişim göstermektedir. Doktor tarafından yapılan kulak burun boğaz veya nörolojik muayene ile felcin sebebi anlaşılarak tedavi planlaması yapılmalıdır. Hastaya koyulan tanı Bell paralizisi ise kortizon ve antiviral ilaçlar ile medikal tedaviye başlanır. Bunun yanı sıra yüz kaslarını güçlendirmek ve sinirsel iletimi düzeltmek için ise hastanın bir an önce fizik tedaviye başlanması önerilmelidir. Fizik tedavide, elektroterapi uygulamaları, sıcak uygulamalar, masaj ve kişiye özel egzersiz programı gibi tedavi modaliteleri uygulanır ve doktor gözetiminde hastanın takipleri düzenli olarak yapılır. Tam düzelme sağlanamayan hastalar ise, göz kapağının ve çarpık gülümsemenin düzeltilmesi amacıyla Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi’ye yönlendirilir.”