KÜLTÜR SANAT - 12 Kasım 2018 Pazartesi 12:19

3 bin yıllık askeri karargah tamamen ortaya çıktı

A
A
A
3 bin yıllık askeri karargah tamamen ortaya çıktı

Bingöl’de yapılan kazı çalışmalarında 3 bin yıl önce askeri karargah olarak kullanılan bölge tamamen ortaya çıkartılırken, Urartu dönemine ait bulunan mezardan dönemin askerleri tarafından kullanılan kemer parçaları ve ameliyatta kullanılan tıp aleti de bulundu.

Bingöl’de yapılan kazı çalışmalarında 3 bin yıl önce askeri karargah olarak kullanılan bölge tamamen ortaya çıkartılırken, Urartu dönemine ait bulunan mezardan dönemin askerleri tarafından kullanılan kemer parçaları ve ameliyatta kullanılan tıp aleti de bulundu.


Solhan İlçesi Murat köyü Nurik Höyük’te yaklaşık 7 ay önce başlatılan kurtarma kazı çalışmaları tamamlandı. Elazığ Müze Müdürü Ziya Kılınç’ın Kazı Başkanlığında, Fırat ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyelerinin de destek verdiği 25 işçi, 4 Arkeolog, 2 uzmanın katılımıyla yapılan kazılarda M.Ö. binli yıllara ait olduğu tahmin edilen askeri karargah, 50 adet envanterlik ve 23 tane de etütlük eser gün yüzüne çıkarıldı. Kazı çalışmalarının bu yıl için tamamlandığı bölgede çıkan malzemeler arasında tıbbi malzeme ve Urartu mezarlığında dönemin askerleri tarafından kullanılan kemer parçalarına ulaşıldığı bildirildi.Bölgede çalışmaların 2019 yılının Mart ayında tekrar başlamasının planlandığı aktarıldı.


2018 çalışmalarını tamamladıklarının belirten Elazığ Müze Müdürü ve Kazı Başkanı Ziya Kılınç;" Burası tescilli Nurik Höyük 1 alanı. Buradaki çalışmamız Kalehan Enerjinin suyun istila edeceği alanda kültür varlıklarını kurtarmaya yönelik bir çalışmadır. Yaptığımız yüzey araştırmasında suyun istila edeceği tüm alanlar taranmış, üzerinde bulunduğumuz höyük kültür varlığı olarak kayıtlara geçmiş ancak hemen 150 metre aşağıda yapmış olduğumuz yüzey araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış ve burası da tescillenerek buranın kazı çalışmaları da 2019 yılı için izinler alınarak arkeolojik planlamaya dahil edilmiştir. Nurik 2’deki çalışmalarımız kurul kararından ve bakanlığımızın izinlerinden sonra 2019 Mart ayında başlamayı planlıyoruz. Üzerinde bulunduğumuz bu alan ise 2 Nisan 2018 tarihinde başladı ve bugün itibariyle sonlandırdık"dedi.



"Mezarda Urartu askerlerinin beline taktığı kemer parçaları çıktı"


Alanda kazı çalışmalarının yüzde 95’lik kısmı tamamlandığına dikkat çeken Kılınç," Burada en son yapacağımız çalışma yüzeyin örtülmesi ve kurul kararından sonra su altında kalacak alanın nasıl korunacağına dair çalışmadır. O da işimizin yüzde 5’lik dilimini oluşturmaktadır. Yaptığımız 7 aylık çalışmada ise 50 adet envanterlik dediğimiz müze teşhirine koyacağımız eserler ve çok sayıda etütlük mahiyette eser parçası çıkarıldı. Bu eserlerden en ilginç olanı bir tıp aleti oldu. Yani burada bir hastaya müdahale edildiği, bir hastanın tedavisi için hekimin olduğu tespit ettik. Ayrıca şuan içinde bulunduğumuz Urartu dönemine ait mezarda da Urartu kemer parçalarını tespit ettik. Kemer parçaları bu yerin M.Ö. 8. Yüzyılda Urartular tarafından kullanıldığı ve bu mezarda gömüldüğü kanıtlanmış oldu. Bunu genellikle askerlerin beline taktığı Urartu kemerinden anladık. Bölge, başkenti Tuşba olan ve Malatya-Kayseri sınırlarına kadar uzanan özellikle 740’larda Malatya’nın da alınmasıyla bir imparatorluk şeklini alan Urartu’nun hakimiyet kurduğu alanlardan birisidir"ifadelerini kullandı.



"Askeri karargah olduğunu tespit ettik"


Bölgede yapılan çalışmalarla ilgili detay veren Kılınç,"Kesin olmamakla birlikte büyük olasılıkla yaptığımız görüşmeler ve bilimsel toplantılarda buranın bir askeri gözetleme kulesi, askeri karargah olduğunu tespit ettik. Bunu 2-3 metre kalınlığındaki etrafını çevreleyen sur duvarlarından ve günlük mutfak malzemesi ve yerleşkeye ait fazla buluntu çıkmamasından anladık. Burada taşınabilir bütün eserler kurtarıldı taşınamayacak olan sur duvarları ise üzerileri örtülerek koruma altına alınacak”diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Doç. Dr. Uğur, “Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde beslenmeliyiz” Hormonların çok önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz” dedi. Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader Uğur, 24 Nisan Hormon Günü çerçevesinde hormonların önemi hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonlar insan vücudunda büyüme, gelişme, üreme ve metebolik olayları sağlayan salgılardır. Hormonların olmaması durumunda yaşam devam edemez. Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz. Haftada en az 2 saat kadar düzenli yürüyüş, her gün düzenli olarak 7 saat uyumak, endokrin bozucular olan plastik kaplar yerine cam şişelerden su içilmesi ve paslanmaz çelik kapların kullanılması lazım. Ayrıca evin tozlardan arındırılarak düzenli bir şekilde temizlenip havalandırılması önem arz etmektedir. Bazı önemli hormon eksikliklerini engellemek için, özellikle kalsiyum içeriği yüksek süt, yoğurt, peynir ve yeşillik gibi gıdaların günlük hayatımızda tüketilmesi gerekiyor. İyot açısından zengin olan balık, süt, yumurta gibi gıdaların düzenli olarak tüketilme hormon sağlığı açısından önemlidir" diye konuştu.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, şehit çocuğu Gül’ün resim sergisini ziyaret etti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş,” Çocuk Zirvesi’nde çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmalar ele alınacak, gelişen teknolojiyle dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramı değerlendirilecek” dedi. Göktaş, görevi başındayken geçirdiği trafik kazasında şehit olan polis Hüseyin Gül’ün oğlu 12 yaşındaki Talha Gül’ün hazırladığı yağlı boya resim sergisini ziyaret etti. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Ada Ankara fuaye alanındaki resim sergisini Talha ve annesi Tuğba Gül ile gezen Göktaş, 50’den fazla yağlı boya esere ilişkin Talha’dan bilgi aldı. Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Göktaş, Talha’nın çok yetenekli olduğunu, bunu da düzenlediği sergiyle gösterdiğini söyledi. Sergide doğa resimlerinin yanı sıra özellikle Kudüs ile ilgili yaptığı resimleri çok beğendiğini vurgulayan Göktaş, "Sergide Talha’nın 50’den fazla eseri var. 2-3 yıldır çalışıyormuş. Kendisinin bu alanda fikir sahibi olması ve çalışmaları önünün ne kadar parlak olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. Göktaş, Şehit ve gazilerin emanetlerinin çok kıymetli olduğunu, her zaman onların emanetleri olan kıymetli ailelerinin yanlarında olmaya gayret ettiklerini söyledi. Göktaş, bir gazetecinin en çok hangi resmi beğendiğini sorması üzerine Göktaş, "Aslında hepsini çok beğendim. 12 yaşındaki bir çocuktan daha fazlası olan eserler var. Ben ’Hayat Ağacı’ adını verdiği resmi çok beğendim. Hayat ağacı bizler için çok kıymetli. Aynı zamanda hikayesini anlatınca da etkilendik" yanıtını verdi. İlk defa düzenleniyor Bakan Göktaş, başka bir gazetecinin "Çocuk Zirvesi"ne ilişkin sorusu üzerine, "Bakanlığımız olarak ilk defa bir Çocuk Zirvesi yapıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının himayelerinde gerçekleştirilecek Zirve yarın başlayacak ve iki gün sürecek" diye konuştu. “Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk” temasıyla yapılacak zirvenin önemine işaret eden Göktaş, programa çok sayıda politikacı, akademisyen ve uzmanın da katılacağını bildirdi. Bunların yanı sıra çocuklar ve gençlerin de Çocuk Zirvesi’nde söz alacağını vurgulayan Göktaş, "Zirve kapsamında çeşitli paneller düzenleyeceğiz ancak bizler için en önemli unsur, Zirve’de çocukların söz sahibi olması. Değişen ve dönüşen bir dünyada yaşıyoruz. Dijitalleşmeyle hayatımızda da çok şey değişiyor. Bu konudan çocuklar da etkileniyor. Bunları da Zirve’de ele alacağız. Çocuk Zirvesi’nde çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmalar ele alınacak, gelişen teknolojiyle dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramı değerlendirilecek. Çocuk alanında etkili bilgi paylaşımının yapılması, çocukların güvenli bir geleceğe hazırlanması, toplumun bu konudaki farkındalığının artırılması da Zirvenin bir diğer amacı olacak. Ayrıca savaşlardan etkilenen çocuklar da Zirve’de ele alınacak konular arasında bulunuyor. Politikalarımıza yön vermek bakımından Çocuk Zirvesi’ni çok önemli buluyoruz. Zirve’nin sonuçlarını da raporlaştırıp kamuoyuyla paylaşacağız” şeklinde konuştu.
Konya Selçuklu’da çiftler “24.04.2024”tarihinde evet demek için yarıştı Takvimlerdeki 24.04.2024 tarihi nikah başvurularında Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi’nde de yoğunluğa neden oldu. Evlendikleri tarihin akılda kalıcı olmasını isteyen 43 çift bugüne randevu alarak Selçuklu Belediyesi Nikah Salonu’nda mutluluğa evet dedi. Selçuklu’da evliliklerine özel ve akılda kalıcı bir tarihte başlamak isteyenler 24.04.2024 tarihinde Selçuklu Belediyesi Evlendirme Memurluğu’nun nikah salonlarına akın etti. Bu özel günde 43 çift dünya evine girdi. Nikah salonunda sabah saatlerinde başlayan yoğunluk gün boyunca devam etti. Konukların biri çıkarken bir diğeri girdi, gelin ve damat masası bir an olsun boş kalmadı. 24.04.2024 tarihine randevu alan çiftler bu tarihi özellikle seçtiklerini belirterek, “Bugünün özel ve akılda kalıcı bir gün olması nedeniyle en güzel günümüzde bu tarihte evlenmeyi tercih ettik, çok mutluyuz” dedi. Selçuklu Belediyesi Evlendirme Memurluğu’ndan yapılan açıklamada, 24.04.2024’ün nikah işlemleri için özel bir tarih olduğu belirtildi. Açıklamada, “Yıl içerisinde birçok nikah kıyıyoruz ama hatırlanması kolay ve özel tarihlerde nikah yoğunluğu daha fazla oluyor. 43 çiftimizden bu tarihte nikahlarının kıyılması için müracaat aldık ve nikah işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Çiftlerimizin mutluluklarına tanıklık etmek çok keyifli ve mutluluk verici bir anı. Evliliğe ilk adımlarını atan tüm çiftlerimize mutluluklar diliyoruz” ifadelerine yer verildi.