SAĞLIK - 11 Kasım 2020 Çarşamba 10:36

Pandemi servisindeki hemşirelerin mücadelesini gösteren fotoğraflar

A
A
A
Pandemi servisindeki hemşirelerin mücadelesini gösteren fotoğraflar

Bingöl’da Koronavirüsle (Covid-19) mücadelede yoğun bakım servisinde çalışan hemşirelerin verdiği emek ve yorgunluğu gösteren anlar fotoğraflara yansıdı.

Bingöl’da Koronavirüsle (Covid-19) mücadelede yoğun bakım servisinde çalışan hemşirelerin verdiği emek ve yorgunluğu gösteren anlar fotoğraflara yansıdı. O hemşireler, fotoğraflara yansıyanları anlattı.


Dünyayı etkisini altına alan Koronavirüs (Covid-19) salgını ile mücadele Türkiye’de de aralıksız devam ederken, bu sürecin asıl kahramanları olan sağlık çalışanlarının fedakarlıkları ise takdir topluyor. Ülke genelinde olduğu gibi Bingöl’de de Devlet Hastanesi’nde de sağlık personeli ellerinden gelen tüm çabayı ortaya koyuyor. Hastanenin Pandemi Bölümü Yoğun Bakım Servisi’nde görevli hemşireler Gülten Çoban’ın üstündeki tulum ile yorgunluktan mesai arkadaşının yanına uzanması ve diğer bir hemşire Ali Alimoğlu’nun 3 saat boyunca giydiği tulumu çıkarmasıyla terden ıslanması salgınla mücadeleyi ortaya koydu.


Covid-19 ile verilen mücadeleyi anlatan 9 yıllık anestezi hemşiresi Gülten Çoban, "Hem psikolojik anlamda ailemizden uzak kalışımız hem de hastalarla olan bağımız ve yardımlarımızdan dolayı zor şartlardayız. Ben bir anımı anlatmak istiyorum. Yaşlı bir amcamız yatıyordu yoğun bakımda ve satrasyonları 70’lerdeydi ve bana tek söylediği "kızım bana nefes ver dedi” diye konuştu.


Yorgunluklarının yer aldığı fotoğrafın anısını anlatan Çoban, “O fotoğraftaki olaya gelince de o gece saat 02.00 sularında bir hasta yatışı oldu. O yatışta arkadaşımla beraber 2 saat boyunca tedavisini yapmak ve solunumunu rahatlatmak amaçlı tedavi falan derken bayağı bir zaman kaybettik. Daha sonra hasta ile işi toparladık biraz sakinleştirdik. Sonra yeni bir hasta yatışı daha geleceği söylendi o sırada o kadar yorulmuştuk ki arkadaşımın yanına uzanmak zorunda kaldım. Orada artık ayakta durabilecek bir halim gücüm kalmadı" dedi.


Herkesin maske ve sosyal mesafeye ciddi anlamda dikkat etmesini isteyen Çoban, Covid-19 ile bir savaş verdiklerini herkesin kendilerine destek vermesini beklediklerini aktardı.


Hemşirelerden Ali Alimoğlu ise, “Farklı, zor ve ağır bir savaş içerisindeyiz. Bu savaştan da öyle yâda böyle galip gelmemiz gerekiyor. Fotoğraftaki anıma gelince, Covid hastalarının yoğun ve aktif olduğu bir dönemde beraber mesai yaptığımız arkadaşımızla birlikte 3 saatlik bir tulum serüveninin ardından ıslak bir şekilde dışarı çıkmamız sadece fotoğrafın görünen kısmıydı. 24 saatlik süreçte 4-5 forma tulum değiştirdiğimiz oluyor. Bu süreç çok zorlu bir ve sıkıntılı bir süreç. Bu süreçte iki kez çok büyük tedirginlik yaşadım. Birincisi kardeşimin testinin pozitif çıktığı gündü çünkü acaba benden mi bulaştı korkusunu yaşadım. İkincisi ise yoğun bakıma aldığımız hastanın nefes alırken acı çekmesine şahit olmak bende büyük travma oluşturdu. Bir insanda nasıl boğularak ölme korkusu varsa o yaşandı ve cihaza bağlanmak zorunda kaldı. Sizden ricamız sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına uymanız” diyerek destek istedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.