EĞİTİM - 20 Mart 2019 Çarşamba 09:27

STEM ve Robotik kodlama eğitimi alan öğretmenler, öğrencilere aktarıyor

A
A
A
STEM ve Robotik kodlama eğitimi alan öğretmenler, öğrencilere aktarıyor

Bingöl’ün Solhan ilçesinde öğretmenler, STEM ve Robotik kodlama eğitimi alarak, öğrencilere aktarmaya başladı.

Bingöl’ün Solhan ilçesinde öğretmenler, STEM ve Robotik kodlama eğitimi alarak, öğrencilere aktarmaya başladı.


Solhan Şehit Kaymakam Ersin Ateş İlköğretim Okulu Müdürü Ferhat Bayar’ın koordinatörlüğünde Fırat Kalkınma Ajansı’nın (FKA) desteğiyle başlatılan proje ile 8 okuldan 23 öğretmen STEM ve Robotik kodlama eğitimi aldı. Farklı branştan 23 öğretmenin katıldığı 5 günlük eğitim sonunda bu eğitimi gören öğretmenler kendi okullarında öğrencilere aktararak hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin algoritmik düşünebilmelerine katkı sağlamaya başladı.


Okulun Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Ali Pişkin, “İlçemizde bulunan öğretmenlere yönelik STEM ve Robotik kodlama başlıklı 5 günlük eğitimi tamamladık. Amacımız, tüm öğretmenlere STEM ve Robotik kodlama hakkında farkındalık oluşturmaktı. Öğretmenlerde oluşan bu farkındalığı öğrencilere yansıtmaktı Öğretmenlere verilen bu eğitimden öğrencilerimiz de faydalanacaklar. Çünkü öğretmenlerimizin aldığı bu eğitim öğrencilere de yansıyacaktır” dedi.


FKA’nın verdiği destek ile 5 günlük STEM ve Robotik kodlama eğitimi aldıklarını belirten Hazarşah Yeni Yerleşim İlkokulu Fen Bilgisi Öğretmeni Zeynep Akdağ,"21. Yüzyıl eğitimine ayak uydurabilmek için teknolojiden faydalanmamız gerektiğine inanıyorum. STEM ve Robotik kodlama eğitimi de bu yönde bize çok katkı sağladı. Science, Technology, Engineering ve Mat yani Türkçesi, Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematikten oluşan disiplinler arası bir eğitim yaklaşımı diyebiliriz. Bunu öğrencilerimiz üzerinde uyguladığımızda daha yüksek puanlar elde edeceğimizi düşünüyorum. Teknoloji çağında yaşıyoruz ve bizim dünyayı yakalayabilmemiz için teknolojimizi geliştirmemiz ve özellikle de yazılımlar üretmemiz gerekmektedir. Bundan dolayı yazılım üretebilecek öğrenciler, kişiler yetiştirmeliyiz. Özellikle anaokulundan başlayıp üniversite sonuna kadar güzel bir planlama hazırlamalıyız ve öğrencilerimizi teknolojiye, bilişime, yazılıma, robotik kodlamaya katmalıyız. Tabi ki bunu yaparken STEM yaklaşımını da benimsememiz gerekiyor. Yani bir alana yönlendirmekten ziyade Fen, Teknolojiyi, Mühendisliği, Matematiği ve hatta bazen sanatı dahi eklememiz lazım ki öğrenciler bütünsel düşünebilsinler”ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Solhan ilçesinde de bir eğitim için bulunduklarını aktaran Proje eğitmeni Elazığ Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zülfü Genç;"Eğitim destek kapsamında ilk ve ortaokul derecesinde görev yapmakta olan anaokulundan, sınıf öğretmeninden, bilişim öğretmenlerinden oluşan 23 öğretmenimize gelecek neslin becerilerini içerisinde barındıran ve STEM Robotik kodlama becerilerini öğretmenlerimizi geliştirmek için verilen destek programı kapsamında yaklaşık 5 gündür eğitim vermekteyiz. Artık 21. yüzyılda hem bireylerin hem de mesleklerin yeterliliklerinde önemli değişiklikler olmakta ve teknolojiyle yoğunlaşmış olan bir dünyada eğitimi de yeniden planlamak, teknolojik araçların robotik uygulamalarının STEM yaklaşımının okullara entegrasyonunun gerçekleşmesi gerekiyor. Bu anlamda öğretmenlerimizle 5 gün süren eğitim kapsamında başta Arduino olmak üzere Arduinoların kullanıldığı diğer uygulama ortamları Lego eğitim setlerinin yer aldığı robotik kodlama araçları başta olmak üzere birçok farklı robotik ve STEM uygulamalarını öğretmenlerimizle tanıştırdık. Eğitime birçok farklı branştan öğretmen katıldı. Hepside gayet başarılı bir şekilde eğitimlerini tamamladılar ve bulundukları okullarda öğrencilerine yeni 21. Yüzyıl konseptini ve öğrenim metotlarını uygulayabilecekleri beceriler kazandılar. Bu projenin bölgeye önemli bir ivme kazandıracağını düşünüyoruz”diye bilgi verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Altınova Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde fide dikim zamanı Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan ve 240 çeşit şifalı bitkiye ev sahipliği yapan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’ne baharın gelmesiyle birlikte fide dikimi işlemleri başladı. 2020 yılında kurulan ve Altınova Belediyesi tarafından işletilen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde 40 dönüm alanın 28 dönümünde şifalı bitkilerin üretimleri gerçekleştiriliyor. Yetiştirilen şifalı bitkilerin halka satışlarının da yapıldığı bahçeye, ziyaretçilerin ilgisi her geçen gün artıyor. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Yalova Şubesi ile iş birliği yapılan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’yle ilgili bilgi veren Müdür Mustafa Sarıgül, bahçede ağaç, sarılıcı, sürünücü bitki gruplarının yer aldığını dile getirdi. Sarıgül, bahçede kekik, lavanta gibi mutfakta kullanabilen bitkileri yetiştirip vatandaşların satışına sunduklarını belirtti. Bahçede bulunan salonda üniversitelerle ortaklaşa halk ve çiftçileri bilinçlendirmek üzere konferanslar düzenlediklerini de kaydeden Sarıgül, “Kendi fidemizi yetiştirebileceğimiz üretim seramızı yaptık. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’yla ortak bir proje. Mürver bitkisi, kudret narı ve tıbbı nane dediğimiz bitkilerden aşamalı olarak çalışmalar yaptık. Tamamen insan sağlığına faydalı olabilecek çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunu eczacılık ve tıp fakülteleri hocaları ile beraber yapıyoruz. Yurt dışından getirmiş olduğumuz, adapte etmiş olduğumuz, özel bitkilerimiz var. Şizandra üzümü dediğimiz, hamamelis cadı fındığı dediğimiz, çikolata sarmaşığı dediğimiz çok ilginç bitkiler de var burada. Alanımızda şeker otu steviayı zaten artış çok yaygınlaşmaya başladı. Vatandaşlarımızı bilinçlendirip özelikle diyabet hastası vatandaşlarımızı bunu kullanmaya yönlendiriyoruz. Tamamen sağlıklı, organik bitkiler bunlar” dedi. Sarıgül, bahçede baharla birlikte fide dikimi yaptıklarını anlatan bu yıl 25 bin civarında fide üretimi yaptıklarını ve bunları üniversitelerle de paylaşacaklarını kaydetti. Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca ise ilçeye ve Yalova’ya değer katan mekanlardan olan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin Türkiye’de örnek bahçelerden birisi olduğunu ifade etti. Yıl boyunca çok sayıda kişinin ziyaret ettiği bahçenin ilgi odağı olduğunu söyleyen Fazlaca, vatandaşları da bu alanı gezmeye davet etti.
Zonguldak ZBEÜ’de 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu başladı Zonguldak’ta ilki gerçekleştirilen Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu’nda iletişimin önemine vurgu yapıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesince farklı disiplinleri iletişim zemininde buluşturmayı amaçlayan 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu, Farabi Kampüsü İlahiyat Fakültesi Binası Doç. Dr. Ali Aslan Konferans Salonu’nda başladı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu sempozyumun açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Tuğba Akdal yaptı. Akdal, sempozyumun düzenlenmesinde katkı sağlayanlara teşekkür etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Profesör Dr. Hamza Çeştepe fakültelerinin öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirdiğine vurgu yaptı. Çeştepe, “Planlama ve uygulama ölçütlerinin yerel, ulusal ve ulus ötesi ihtiyaçlar ve gelişmeler perspektifinde belirleyen ve söz konusu ölçütleri kesinlikle tutarlılık ilkeleriyle uygulamaya konan fakültemiz gerek altyapı çalışmalarını gerekse öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirmektedir. Fakültemizin düzenlediği Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu ile sizlerle buluşmanın ve paylaşmanın onur ve mutluluğunu yaşamaktayız” dedi. İletişimin paylaşmak, öğrenmek, sosyalleşmek gibi birçok konuda var olmanın anahtarı olduğunu belirten Çeştepe, “Hayati nitelik taşıyan ve bu yönüyle yaşamın vazgeçilmez bir gereği olarak açıkladığımız iletişim, paylaşmanın, öğrenmenin, sosyalleşmenin, keşfetmenin kendimizi ve başkalarını tanımanın, kısacası var olmanın anahtarıdır. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde en ufak bir konuda dahil bir sorun ve çatışma varsa nedeni en temelde iletişime dayanmakta ve çözüm yolu da dolayısıyla iletişimden geçmektedir” ifadelerine yer verdi. Çeştepe, iletişimin multidisipliner bir alan haline geldiğini ve iletişime dair çalışmaların hız kazandığını da sözlerine ekledi. ZBEÜ Rektörü Profesör Dr. İsmail Hakkı Özölçer, iletişim kavramının insanlık tarihiyle yaşıt olduğuna dikkat çekti. Özölçer, “Mühendislik ve çevre ile ilgili olduğu kadar sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri de önceliğine alan güzide üniversitemizde ve emeğin başkenti Zonguldak‘ta böylesi bir etkinlikle sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Nitekim genel anlamda iletişim kavramının ve iletişim fakültelerinde verilen eğitimin en belirgin özelliklerinden biri disiplinler arası bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla iletişimin çok yönlülüğünü temel alan söz konusu bu sempozyumda farklı disiplinlerin iletişim şemsiyesi altında tanık olmalı, ulusal ve uluslararası düzeyde birbirinden değerli davetli konuşmacıları ağırlamanın gururu ve mutluluğunu yaşamaktayız. İnsanlık tarihiyle yaşıt olan iletişim kavramı uygarlıkların oluşmasında ve bilginin nesiller boyunca aktarılmasında şüphesiz ki en önemli araçtır” dedi. İletişimin bireylere sosyal kişilik kazandırılmasının yanı sıra bilginin ve kültürün aktarılmasına, ihtiyaçların giderilmesinden toplum düzeninin devamlılığına pek çok işi yerine getirdiğini ifade eden Özölçer, “Özellikle son yıllarda ekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji gibi alanlarda yaşanan toplumsal gelişmeler ve küresel etkiler meydana getiren deneyimler, iletişim ve iletişim çalışmalarının önemini daha da belirgin hale getirmiştir. Yine bununla birlikte 21. Yüzyılda yaşanan dijital dönüşümler bir yandan iletişim eğitiminde ciddi değişimler gerektirmekteyken diğer yandan da iletişim alanında faaliyet gösteren tarafların bu dönüşümün gereklerini en iyi şekilde anlamasını ve uygulamalarına yansıtmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu. Sempozyum; açılış konuşmalarının ardından Profesör Dr. Nurettin Güz, Profesör Dr. Mine Demirtaş ve Doçent Dr. Nozima Muratova’nın katıldığı ilk oturumla başladı. Toplamda 16 oturumun gerçekleştirileceği sempozyum, 26 Nisan’da sona erecek.
Muğla MSKÜ Kariyer Günleri başladı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nun öğrenciler için hazırladığı ve 2 gün boyunca sürecek olan Kariyer Günleri programı başladı. 24 - 25 Nisan tarihleri boyunca Muğla Meslek Yüksekokulu’nda düzenlenecek olan Kariyer günleri programında, öğrenciler çeşitli alanlarda uzman isimlerden meslekler hakkında bilgi alacak. 15 mezun 30 firma konuşmacısı ile okul bahçesinde 36 stant kuruldu. Kariyer günlerinde öğrenciler ile firma yetkilileri bir araya gelirken öğrencilere staj görme imkanı da elde ediyor. Kariyer günleri açılış konuşmasını yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kıvrak "Üniversitemizin sanal işbirliği kapsamında düzenlediği etkinliğimizin, üniversitemiz, ilimiz, firmalarımız ve öğrencilerimiz açısından verimli olmasını diliyoruz. Muğla Meslek Yükseokulu olarak özellikle sektör temsilcilerimizle birlikte, öğrencilerimizin buluşmasını, sektörün gelişmesi, ekonomik büyüme ve kalkınma açısından önemsiyoruz. Sektör ihtiyaçlarını karşılayacak insan kaynaklarını, yeni piyasa şartlarına uygun eğitmek, kişisel gelişimlerine destek vermek ve gerekli donanıma sahip mezunlar yetiştirmek bizlerin öncelikli sorumluluğu. Bu sorumluluğu hem öğrencilerimizin kariyer hayatını başarıyla yönetmeleri, hem de sektörün ihtiyaçlarının karşılanmasında kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Umarım tüm katılımcılarımız açısından verimli ve pozitif bir çıktı elde ettiğimiz 2 gün geçiririz. Bu anlamda katılım sağlayan, destek veren, emek veren, gönül veren tüm paydaşlarımıza, katılımcılara ve konuklarımıza teşekkür ediyorum ”dedi.