- 15 Temmuz 2021 Perşembe 09:21

15 Temmuz gazisi komiser karnındaki mermi parçasıyla yaşıyor

A
A
A
15 Temmuz gazisi komiser karnındaki mermi parçasıyla yaşıyor

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde ağır yaralanarak gazi olan komiser Murat Ellibeş, “Benim şu an nefes almamın sebebi şanlı Türk milletinin bu çağrıya uyup sokağa çıkmasından geçiyor.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde ağır yaralanarak gazi olan komiser Murat Ellibeş, “Benim şu an nefes almamın sebebi şanlı Türk milletinin bu çağrıya uyup sokağa çıkmasından geçiyor. 15 Temmuz, şanlı Türk milletinin verdiği mücadelenin sonucunda kazandığı zaferdir” dedi.


Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi sırasında İstanbul Tuzla’da bulunan Mehmetçik Vakfı’nda rehin alınan arkadaşlarını kurtarmaya gittiği sırada darbeci askerler tarafından karnından vurularak ağır yaralanan komiser Murat Ellibeş, ihanet dolu gecede yaşadıklarını İHA muhabirine anlattı. Bitlis’in Ahlat ilçesinde görev yapan komiser Murat Ellibeş, 15 Temmuz gecesi Tuzla Mehmetçik Vakfı otoban kuzey şeridinde uygulama yapan ekibin amirliğini yaptığını belirterek, “15 Temmuz 2016 günü İstanbul Tuzla Mehmetçik Vakfı otoban kuzey şeridinde 17 kişilik memur arkadaşla beraber uygulama noktasında görevliydim. Ben uygulama amiri olarak görevliydim. Uygulamanın ilerleyen saatlerinde memur arkadaşlar tarafından İstanbul Boğaz Köprüsü’nün bir şeridinin trafiğe kapatıldığı bilgisi verildi. Biz bunun ilk başta anormal bir şey olduğunu düşünemedik ama anlam da veremedik. İlerleyen saatlerde talimat üzerine Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğüne çekildik. Uygulama yerinde emniyete ait araç, gereçler olduğu için oraya 5 kişilik arkadaş bıraktık. İlerleyen saatlerde Cumhurbaşkanımızın halkı sokağa davet ettiği televizyon görüşmesini gördük. Bunun biraz ciddi bir boyut aldığını o an anladık. Bunun üzerine arkadaşlarımızla hazırlık yaparken telefon geldi. Orada bıraktığımız 5 arkadaşın zırhlı araç içerisinde etrafının askerlerle çevrildiğini ve rehin alındığı bilgisi geldi, takviye istendi. Bizde vakit kaybetmeden Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğünden Tuzla’daki Mehmetçik Vakfına doğru hızlı bir şekilde, seri bir şekilde hareket ettik” dedi.


Olay yerine vardıklarında diğer takviye gruplarında olay yerine geldiklerini gördüklerini söyleyen Ellibeş, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Olay yerine vardığımızda bazı arkadaşların ayak kısmından vurulduğu söylendi. Biz de bunun üzerine diğer arkadaşlarımızı en azından kurtarmak maksadı ve olaya vakıf olmak kaydıyla o tarafa doğru aracımızla geçtik. Aracımızın çakarı yanar vaziyetteydi. Oraya intikal ettiğimizde şeridin karşısında bir askeri öğrenci var diğer kişiler yoktu. Sonradan anladığımıza göre onlar da pusu kurmuş, tuzaklama yapmış. 5 arkadaşıma arkada beni beklemesi gerektiğini, bende askeri öğrenciyle konuşacağımı, müzakere edeceğimi söyledim. Askeri öğrenci heyecanlıydı sağa-sola tedirgin bir şekilde yere yatın diyordu. Trafiği kapattıkları için birikimde olmuştu. Bazı vatandaşlar araçtan inmiş kenarda bekler vaziyetteydi. Ben askeri öğrenciye hitaben ‘Yaptığınız suçtur, silahınızı bırakın. Arkadaşlarımız elinizdeyse gönderin’ cümlemi bitirmeden bir el silah sesi duydum. Ben askeri öğrencinin kuru sıkı tabir edilen bir fişek attığını zannettim. Çelik yeleğimi kaldırıp baktığımda karın bölgemde bir kızarıklık vardı. Sonra birden dizimin bağı çözülüp geriye doğru düştüm. Arkadaki arkadaşlarımın ‘Komiserimiz vuruldu’ diye bağırınca bende onlara bir şeyim yok demek maksadıyla kafamı çevirdiğimde arkadaşlarımın dipçikle askeri öğrenci ve asker şahıslar tarafından, rütbeli şahıslar tarafından darp edildiklerini bizzat gözlerimle gördüm. Zaten arkadaşlarım yere yatırılıp silahları alındı. Bu arada bir kişide talimat veriyordu, ‘Kafasını kaldıranın başına sıkın’ gibilerinden. O arada bir ses duydum kafamı çevirdiğimde yüzbaşı rütbesinde hain bir asker görünümlü şahıs bana ‘Sen bunların amiri misin?’ diye hitap etti. Bende kafamı çevirdiğimde hatırladığım kadarıyla siyah berattaydı kafama doğrultmuş. Bende ‘Evet ben onların amiriyim, polisim. Sen askersin bu husumet bu garabet niye?’ diye sorduğumda alaycı bir tavırla ‘Bizim sizinle bir işimiz yok yönetimle’ dediğini duydum.”



“Jant üzerinde hastaneye yetiştirildim”


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına uyup sokağa çıkan halkın direnişinin ve inanılmaz mücadelesinin darbe girişiminin seyrini tersine çevirdiğini anlatan komiser Murat Ellibeş, “Bu sırada vatandaşlarımız sağ olsun bize katkıları çok oldu. Etrafta toplanan vatandaşların ‘Ya öldürdünüz, ne yapıyorsunuz’ tepkiyle bağırmalarıyla asker görünümlü hain o anki vatandaşların etkisiyle alın götürün demiş. Beni ekip arabasına bindirirken de sağ salim hastaneye gitmemem için aracın lastiklerine ateş ederek aracı kullanım dışına getirmeye çalışmış. Arkadaşlarım jant üzerinde beni hastaneye yetiştirmiş. Orada memur arkadaşlarımın da üstün bir gayreti var. Onlara da minnettarım” diye konuştu.



“15 Temmuz, şanlı Türk milletinin verdiği mücadelenin sonucunda kazandığı zaferdir”


Milletin Cumhurbaşkanının talimatıyla sokağa çıkmasının takdire şayan olduğunun altını çizen Ellibeş, “Bu olayın en canlı örneği benim. Benim şu an nefes almamın sebebi şanlı Türk milletinin bu çağrıya uyup sokağa çıkmasından geçiyor. Çünkü orada o askere tepkiyi koymasalardı belki orada infaz edilecektim. Minnettarım. Şunu da söyleyeyim bizim zaten görevimizdi bu. Biz geri gidemezdik geri adım atamazdık. Biz bu görevimizi yaparken şehit olmayı göze aldık. Zaten şehit olmayı göze alamayan, gazi olamaz. Birde 15 Temmuz’un mücadelesinin zirvesi bana göre şanlı Türk milletinin verdiği mücadelenin sonucunda kazandığı zaferdir. Ben milletimize buradan şükranlarımı iletiyorum” dedi.



“Karnımdaki mermi parçasıyla yaşıyorum”


Hain saldırı sonucu ağır yaralandığını ve başarılı bir ameliyat sonrası hayata döndüğünü ifade eden Gazi Komiser Murat Ellibeş, tedavi sürecini de şöyle anlattı:


“6,5 saatlik bir ameliyat sonrası hayata döndüm. Milliyetçi, muhafazakar bir ailede yetiştim. Bize anlatılırdı öldükten sonra mezara girene kadar insan kendini görürmüş diye. Türk filmlerinde karakterlerin gözleri kapanır, sonra bir ameliyat olur açılırken fulü görür. İşte bende de öyle bir fululeşme başladı. Sonra bir baktım çarşafın biri sağdan biri soldan üstüme örtüldü. Dedim ki ben herhalde öldüm beni kefenliyorlar diye düşündüm. Sonra zaman ilerledikçe sesler ve görüntü gelmeye başlayınca ameliyat olduğumu ve narkoz aldığımı düşündüm. Çünkü o zamana kadar narkoz falan almamıştım. Öyle bir anım oldu bunu anlatırım ve milletimizin orada bize desteğini her ortamda anlatırım. Ameliyat sonrası sağlığıma kavuşur gibi oldum. Tabi 6-7 ay kadar sürdü. Bu ameliyat sonrası ikinci bir ameliyatta oldum. Sonra yaptığım kontrollerde karnımda sair cismin olduğu tespit edildi. Hala dikişlerden sızıntı oluyor. Zannedersem çelik yeleğin yan tarafından karın bölgesine giren kurşundan içeride parça kalması oluyor. Buna da ileriki zamanlarda müdahale edilecek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Frenleri tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.