GENEL - 18 Mart 2019 Pazartesi 13:03

BEÜ’de 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 104. yıldönümü

A
A
A
BEÜ’de 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 104. yıldönümü

Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 104.

Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 104. yıldönümü etkinlikleri kapsamında, tarihçi Yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in katılımıyla ’Tarihin En İbretlik Savaş Meydanı Çanakkale’ konulu konferans düzenlendi. Konferans öncesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Üniversite Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Demirtaş’ı makamında ziyaret etti. Merkezi Konferans Salonu’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program açılış konuşmasıyla devam etti. Çanakkale Zaferi’nin 104. yıldönümü olduğunu söyleyen Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, Çanakkale Zaferi’nin tarihimizin dönüm noktalarından bir tanesi olduğunu ifade etti. Bu zaferin geleceğimizin teminatı olan bir zafer olduğuna değinen Prof. Dr. Demirtaş, “Malazgirt ve Çanakkale gibi savaşlar geleceğimizi teminat altına alan olaylardır. Çanakkale Savaşı destansı bir direniş ve muazzam bir zafer olduğu için etrafında bir takım da efsaneler türetilmiştir” dedi.


Çanakkale Zaferi hakkında çok az bilinen gerçekler ve çok fazla bilinen yanlışların olduğundan bahseden Prof. Dr. Demirtaş, “Tarihçiler efsanelere itibar etmezler. Tarih bilimi, gerçekler üzerinden hareket eder. Tarihçi nesilleri zehirlememek için gerçeklere itibar etmelidir” ifadelerini kullandı.


Bu hafta içerisinde üniversitede bilimsel, sosyal ve kültürel alanlarda çokça etkinlik gerçekleşeceğini belirten Demirtaş, “Öğrencilerimiz bu etkinliklerden olabildiğince istifade ettiler. Hocalarımız, şehrimiz, STK temsilcileri ve üyeleri çok yakın ilgi gösterdiler ve hepsine teşekkür ediyorum. Bir teşekkürü de kendi personelimiz hak ediyor. Konferansımızın, kardeşliğimizin ve birliğimizin daha da pekişmesine vesile olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.


Tarihçi Yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ise, böyle önemli bir programa konuk edildiği için memnuniyetlerini dile getirdi. Prof. Dr. Şimşirgil, programın düzenlenmesinde emeği geçen başta Rektör Prof. Dr. Erdal Necip Yardım olmak üzere herkese teşekkür etti. Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na giriş sürecini ayrıntılarıyla anlatan Şimşirgil, "Dünyadaki bütün kargaşalar ‘ben yiyeyim, sen yeme’ davasından çıkıyor. Birinci Cihan Savaşı öncesi dünyada sadece ben yiyeyim diyen devletler vardı. Sanayisini tamamlamış İngiltere, Fransa, Rusya bunlar dünyayı paylaşmaya başlamışlardı. Bir de Almanya çıkınca, paylaşamamanın neticesinde, bir cihan harbine gidildi. Daha önceleri beraber yiyelim diyen bir Osmanlı İmparatorluğu vardı. Dünyada ortak birlik ve beraberliği sunabilmiş, paylaşmayı dünyaya göstermiş olan, adil bir devlet vardı. Ve dünya böyle cihan harplerinden uzaktı. Osmanlı devleti zayıflayıp güçsüzleştiği zaman, güçlü devletler sadece ben yiyeyim dediler. Bunun neticesinde de cihan harbi meydana geldi. Bizim açımızdan en talihsiz dönemdir, cihan harbine girdiğimiz dönem. Belki de tarihimizin en talihsiz dönemi. 1 Ağustos 1914’te dünya birbirine girdi. Peki bizim savaşa girişimiz ne zaman? 28 Ekim, tam üç ay geçti. Niye ben 3 ay sonra savaşa gireyim. Madem savaşa girecektik, savaş başladığında girmeliydik. Niye üç ay sonra yanında savaşa girdiğimiz ülkeler kaybederken neden savaşa girdik. Bunları bilmediğimiz zaman, bunları çözmediğimiz zaman tarihi doğru anlamak diye bir şey asla olmayacak. Zira bu milletin tarihini, dilini ve dinini bozmak için uğraşıyorlar. Bunu mutlaka iyi bilelim. Onun için Abdulhamit Han 80 sene daha Kızıl Sultan diye okutuldu. Hala Abdulhamithan’ı anlamıyorlar. Bunu iyi bilesiniz. Önce tarih bilgilerinizi yeni baştan inşa etmemiz lazım. Bize başka bir tarih yazdırdılar. Savaş bitiyor, biz savaşa giriyoruz!" dedi.


İtilaf devletlerinin daha sonra Çanakkale Cephesi’ni açtıklarını belirten Prof. Dr. Şimşirgil, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Çanakkale cephesi, itilaf devletleri açısından müthiş düşünülmüş bir cephe. Zira Çanakkale’yi aştıkları zaman bir ay sonra İstanbul önlerindeler. Osmanlı Payitahtı düşüyor, taht düşüyor, merkez düşüyor ve Osmanlı bir anlamda belki de birkaç ay içerisinde havlu atabilirdi. İttihat ve terakki üyeleri Padişah Abdulhamit Han’a payitahtı Anadolu’ya taşımayı teklif ettiler. Abdulhamit Han bu teklifi kabul etmedi, gerekirse tek başına savaşır ve şehit olurum dedi. İnanın arkadaşlar payitaht taşınsaydı Çanakkale geçilirdi."


18 Mart 1915’te itilaf devletlerine ait donanmanın bozguna uğradığını ifade eden Şimşirgil, Çanakkale’de kara savaşlarının 9,5 ay daha devam ettiğini belirtti. Prof. Dr. Şimşirgil, Çanakkale Savaşı’ndan çeşitli kahramanlık hikâyeleri anlatarak ’Çanakkale Bizim İçin Bir Açıkhava Müzesidir’ diyerek sözlerini sonlandırdı.


Program, Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Demirtaş’ın Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’e anı plaketi ve çeşitli hediyeler takdim etmesinin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yangın Sigortalarında Etkin Hasar Yönetimi Eğitim Serisi, Quick Tower ev sahipliğinde gerçekleşti KASIDER-Kadın Sigortacılar Derneği’nin Quick Sigorta desteğiyle düzenlediği Yangın Sigortalarında Etkin Hasar Yönetimi Eğitim Serisi, Quick Tower ev sahipliğinde gerçekleşti. Türk sigorta sektörünün duayen hasar yöneticilerinin katkılarıyla zenginleşen eğitim serisi, sektör profesyonellerine yangın sigortalarında etkin hasar yönetimi konusunda kapsamlı bir bilgi sundu. Quick Tower’ın ev sahipliğinde 17 Nisan’da gerçekleşen etkinlikte 20’den fazla eğitmen yer alırken katılımcıların eğitim sertifikalarının TSEV’de yapılacak sınav sonrası Sigorta Haftası’nda dağıtılacağı duyuruldu. Eğitimde Türk Ticaret Kanunu & Genel Şartlar ilgili bölümleri, yangın restorasyonlarında dikkat edilmesi gerekecek tüm hususlar, Türkiye’de bir ilk ve tek olan ve yangın hasarlarında hasar mahalline götürülerek önemli bir fark oluşturan ve büyük katma değer sağlayan gezici tır laboratuvarının Hendek’te ziyaret edilmesi ve burada canlı örnekler ile saha eğitimi alınması, bugüne kadar yapılan büyük restorasyon hasarlarının incelenmesi gibi birçok konu ele alındı. “Quick Sigorta gibi kuruluşların desteği önemli” KASIDER Başkan Sema Tüfekçiler, “Eğitime katılan tüm eğitmenlerimize bizlere aktardıkları tecrübe ve deneyimleri için çok teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sektörde eğitime verdiğimiz önem kıymetli sponsorlarımız ile hayata geçiriliyor. Bu eğitimde mekanı ve öğlen yemeği için bize destek veren, bizlerin her daim yanında olan ve KASIDER’in kıymetli bir partneri olan Maher Holding Sigorta Grubu’na çok teşekkür ediyoruz” dedi. BİMTES CEO’su Cemil Islıkçı ise şunları aktardı: "KASIDER’in düzenlediği bu kıymetli eğitime sponsorluk yapmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Eğitimde yer alan tüm eğitmenlere ve katılımcılara teşekkür ederiz. Quick Sigorta gibi önemli kuruluşların desteğiyle, sektördeki eğitim ve bilgi paylaşımı daha da güçleniyor." “Daha güçlü bir sigorta topluluğu oluşturmamıza yardımcı oluyor” Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti şöyle ifade etti: "Quick Sigorta ve Corpus Sigorta’dan oluşan Maher Holding Sigorta Grubu olarak, eğitime ve KASIDER’e destek vermekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu tür inisiyatifler, sektördeki bilgi ve deneyimi artırarak daha güçlü bir sigorta topluluğu oluşturmamıza yardımcı oluyor. Bu değerli eğitim serisinin, sektördeki genç yeteneklerin yetişmesine ve bilgi birikiminin artmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Quick Sigorta ve Corpus Sigorta ileriye dönük olarak da sektörün eğitim ve gelişimine olan desteğini her zaman sürdürmeye devam edecek.”
Isparta Isparta’da site yöneticisini öldüren sanık: “Uzun zamandır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum” Isparta’da bir sitenin otoparkında site yöneticisini kemerle boğarak öldüren sanık üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Mahkemede sanık, "Uzun zamandır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum" dedi. Olay, 28 Ocak 2023 tarihinde Fatih Mahallesi’nde bulunan konutlardan birinin kapalı otopark kısmında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, site yöneticisi emekli öğretmen Hüseyin Cahit Erdoğan’ın (71) otoparkta hareketsiz bir şekilde yattığını gören site sakinleri durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarla birlikte bölgeye polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Erdoğan’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Cumhuriyet savcısının olay yerindeki incelemesinin ardından Hüseyin Cahit Erdoğan’ın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Isparta Şehir Hastanesine kaldırıldı. Savcılık, olayın cinayet olma şüphesi üzerine inceleme başlattı. Süleyman Çelik, hakkında hazırlanan iddianamede ‘tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Süleyman Çelik’in yargılanmasında üçüncü duruşma Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Süleyman Çelik, taraf avukatları ve aileleri katıldı. Duruşmada Hüseyin Cahit Erdoğan tarafından işten çıkarılan eski site çalışanı Yasemin U. sosyal medya hesaplarından Erdoğan’ın ölümüne ilişkin kinayeli paylaşımlar yaptığı iddiası ile tanık olarak dinlendi. Yasemin U. sanığı tanımadığını ve kendisiyle hiç görüşmediğini, Hüseyin Cahit Erdoğan’ın ölümünden sonra sosyal medya hesaplarından kinayeli paylaşımları yapmadığını söyledi. Sanık Süleyman Çelik ise tanığı tanımadığını ve daha önce kendisiyle hiç bir görüşmesinin olmadığını söyleyerek Yasemin U’nun eski eşinin güvenlik kursundan arkadaşı olduğunu belirtti. Sanık Süleyman Çelik, "Uzun zamandır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum" dedi. Mahkeme heyete sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.