EĞİTİM - 04 Nisan 2021 Pazar 08:40

BEÜ’de “Cübbe Giyme” töreni

A
A
A
BEÜ’de “Cübbe Giyme” töreni

Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) “Akademik Teşvik Başarı Belgesi Takdimi” ve “Akademik Cübbe Giyme Töreni” düzenlendi.

Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) “Akademik Teşvik Başarı Belgesi Takdimi” ve “Akademik Cübbe Giyme Töreni” düzenlendi.


BEÜ’nün Merkezi Konferans Salonunda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan program, Rektör Prof. Dr. Necmettin Elmastaş’ın açılış konuşmasıyla devam etti. Rektör Prof. Dr. Elmastaş, akademik çalışmaları dolayısıyla yüksek akademik teşvik puanı alarak başarı gösteren akademik personele başarı belgelerini sunmak, öğretim üyeliğine yeni atanan ve bir üst unvana terfi eden öğretim üyelerine de cübbelerini giydirmek için bir araya gelindiğini belirterek, “Öncelikle yüksek akademik teşvik puanı alan akademisyenlerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını temenni ediyorum. Rektörünüz olarak her türlü bilimsel çalışmalarınızda sonuna kadar yardımcınız olacağımı buradan belirtmek istiyorum. Bilmelisiniz ki sizlerin başarısı üniversitemizin, ilimizin ve ülkemizin başarısıdır. Bu anlamda sizlerin başarısı için ne gerekiyorsa yapacağımızdan şüpheniz olmasın” dedi.


Cübbe giyme törenini geleneksel hale getireceklerini ifade eden Rektör Elmastaş, “Bugün üniversitemizde gerçekleştirmiş olduğumuz bu töreni her yıl yapmak istiyoruz. Allah nasip ederse bundan sonraki süreçte, her yıl düzenli olarak cübbe giyme töreni yaparak hocalarımızın bu başarısına hep birlikte sevinecek ve onların başarısını hep birlikte kutlayacağız” diye konuştu.


Program, Akademik Teşvik Başarı Belgelerinin Rektör Prof. Dr. Necmettin Elmastaş tarafından takdim edilmesiyle devam etti.


Daha sonra öğretim üyeliğine yeni atanan ve bir üst unvana terfi eden öğretim üyelerine cübbeleri BEÜ Rektörü Prof. Dr. Elmastaş ve Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mustafa Atlı ile Prof. Dr. Murat Aygün tarafından giydirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kira tespit davalarında dava sayısını ve mağduriyeti azaltacak bir ihtiyati tedbir önerisi Kanun’a göre kira tespit davaları, en erken altıncı kira yılı için açılabilir (TBK 344/3). Bu davayı genellikle kiraya veren taraf kiracıya karşı açar ve davanın konusu, kira bedelinin emsalleri düzeyine yaklaştırılmasıdır. Kiraya verenin tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuçlanmasının birkaç yıl sürdüğünü belirten Prof. Dr. Umut Yeniocak, emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararının mağduriyeti azaltacağını açıkladı. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Yeniocak, yüksek enflasyon sebebiyle hızla artan kiraların ev sahibi ile kiracıları çok sık karşı karşıya getirdiğini hatırlattı. Prof. Dr. Umut Yeniocak, kiraya verenin açacağı tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuç alınabilmesinin maalesef birkaç yıl sürebildiğini belirtti. Kiraya verenin davanın sonunu beklemesi hatta geçmişe dönük kira farklarının tahsili talebiyle kararı icraya koyması için de mahkeme kararının kesinleşmesini beklemesi gerektiğini ifade etti. Yeniocak’a göre kiraya veren, yıllar süren davanın sonunu bekleyip geçmişe dönük kira farkını faiziyle talep ettiğinde, kanun gereği kendisine ödenen faiz de enflasyon karşısında oldukça düşük düzeyde olduğundan, bir mağduriyet de bu aşamada yaşanıyor. “Emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararı, mağduriyeti azaltır” Bu tabloda müdahale edilmesi gereken çok şey olduğuna değinen Yeniocak, “Elbette, enflasyon kalıcı olarak düşürülmedikçe bu sorunun sadece hukuk yoluyla kalıcı olarak çözümü mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı. Ancak kısa vadede kira tespit davalarında davacı kiraya veren tarafın, davalı kiracının dava süresince emsal kiraya yakın bir kira ödemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmesi ve mahkemenin de dosyada sıra dışı bir durum yoksa özellikle içinde bulunduğumuz yüksek enflasyon şartlarında bu tedbir kararını vermesi gerektiğini vurguladı. Böylece dava boyunca yükseltilmiş kira bedelini tahsil eden ev sahibi için davanın uzun sürmesinin ikinci bir mağduriyet sebebi olmaktan çıkacağını kaydetti. Yeniocak, son olarak mahkemelerin bu yönde tedbir kararı vermeleri hâlinde uyuşmazlıkların arabuluculuk aşamasında anlaşmayla çözülme ihtimali de artacağından dava sayısının azalacağını öne sürdü. Ayrıca bu uygulamanın, taraflar arasındaki menfaat dengesine daha uygun bir çözüm olacağına da dikkat çekti.