EĞİTİM - 28 Haziran 2020 Pazar 09:02

Bitlis’te "Ben Astronotum ve Sınıfımız Yeşeriyor" projeleri

A
A
A
Bitlis’te "Ben Astronotum ve Sınıfımız Yeşeriyor" projeleri

Bitlis Bilim Sanat Merkezi sınıf öğretmeni Gamze Uyanık, öğrencileri ile beraber yürüttüğü "Ben Astronotum Uzay 2020" (I’M AN ASTRONAUT, SPACE 2020) ve "Sınıfımız Yeşeriyor" (LET’S GREEN OUR CLASSROOM) eTwinning projelerini tamamladı.

Bitlis Bilim Sanat Merkezi sınıf öğretmeni Gamze Uyanık, öğrencileri ile beraber yürüttüğü "Ben Astronotum Uzay 2020" (I’M AN ASTRONAUT, SPACE 2020) ve "Sınıfımız Yeşeriyor" (LET’S GREEN OUR CLASSROOM) eTwinning projelerini tamamladı.


Uluslar arası bir portalda öğrenci ve öğretmenlerin katıldı projeler geçerli olursa Avrupa ve ulusal kalite etiketleri alacak. Her iki proje hakkında bilgi veren Bitlis Bilim Sanat Merkezi sınıf öğretmeni Gamze Uyanık, "Ben Astronotum" projesinin öğrencilerine güneş sistemini, gezegenleri dünyanın hareketlerini eğlenerek, uygulayarak, araştırarak, çizerek, dinleyerek, söyleyerek, çalışarak keşfettirmeyi hedeflediğini ifade etti. Uyanık, "İtalya 2, Kuzey Makedonya 1, Portekiz 3 ve Türkiye’den 9 olmak üzere toplam 15 öğretmen ve 113 öğrenci ile çalışmalarını sürdüren proje uzaktan eğitim sürecinde de etkinliklerini başarılı bir şekilde sürdürmüştür. Bu süreçte öğrencilerin merkezde olduğu aktif katılım etkinlikler yapılmıştır. Proje ile öğrenciler etkinliklere zevkle katılım sağlarken hem eğelenme hem de birçok bilgiyi öğrenme fırsatı yakalamıştır. Tüm çalışmaları başarı ile bitirilen proje kalite etiketi almak için gerekli başvuruyu yapmıştır" dedi.


Sınıf Öğretmeni Gamze Uyanık, "Sınıfımız Yeşeriyor" eTwinning projesinin de tamamlandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:


"Proje ile öğrenciler toprağa dokunmak, onu keşfetmek, toprağın önemini kavramak, üretim yapmak, tohumdan ve fideden ekim yapmak, büyüyen ürünlerin hasadını yapmak, beceri ile onlardan çeşitli yiyecekler yapmak, doğa ile iç içe olmak ve bunları yaparken işbirliği içinde olup çeşitli Web 2.0 araçlarını öğrenmek gibi hedeflere dersler ile entegre edilmiş bir şekilde ulaşmıştır."


Bu projenin sadece sınıf ortamını değil çocukların tüm yaşantısını etkileyerek hayat boyu kullanabilecekleri olumlu izler bırakmasını sağladığını söyleyen Uyanık, "Proje uzaktan eğitim sürecinde de devam ederek çalışmalarını gerçekleştirmiştir. Projemizde hedeflediğimiz tüm etkinlere ve kazanımlara proje sonunda fazlası ile ulaştık. Öğrencilerimiz etkinliklerin her birinde aktif oldular, eksik etkinlik ve çalışma bırakmadılar. Projemizin öğrenciler üzerinde birçok olumlu görünür ve görünmez etkileri oldu. Çok boyutlu düşünebilme, olayın bütününü görebilme, sentez yapabilme gibi birçok beceriye sahip oldular. Bu proje ile öğrencilerimin sınıf içindeki performansları artarken sınıf ile arasındaki iletişimi artmıştır. Küçük yaşlarında bitkilerin bakımı ile ilgilenen öğrencilerimde sorumluluk bilinci geliştirirken, sınıfta yetiştirdikleri bitkiyi yiyecek olarak tüketmek öğrencilerimin üretim ve tüketim bilincini deneyim ile kazanmasını sağlayarak doğaya olan saygısını güçlendirdi. Doğa hakkında pek çok bilgiye ulaşan öğrencilerim, doğanın bir parçası olduğumuzu sınıfa her girdiğinde merhamet, mutluluk, emek, sabır gibi değerler ile yaşadılar. Bu proje öğrencilerime birçok yeni bilgi alanı oluştururken yeni ilgi alanlarının da artmasını sağladı. Birçok bitki üzerinde araştırmalar yaptılar. Bitkinin hangi durumda hasta olabileceğini, hangi sıklıkla sulamamız gerektiğini, hangi sıcaklığı sevdiğini öğrenmek zorunda kalarak birçok bilgiye ulaşırken, beslediği bitkiye zamanında suyunu vererek ilgi ve sahiplenme duygularını da güçlendirdi. Pandemi sürecine girmeden önce bir öğrencimin mantarların bitki olmadığına dair araştırmalar yaptığına ve teneffüste arkadaşlarına bilgiler verdiğine şahit oldum. Bunun yanında evlerinde bitki yetiştirmeye ve Web 2.0 araçlarını kullanmaya başladılar. Aslında bu proje sadece sınıf ortamını değil çocukların tüm yaşantısını etkileyerek hayat boyu kullanabilecekleri olumlu kalıcı izler bırakmasını sağladı. Projemizin sonunda öğrenci-veli-öğretmen değerlendirme anketleri yaptık ve analizlerden olumlu dönütler aldık. Tüm çalışmaları başarı ile bitirilen proje kalite etiketi almak için gerekli başvuruyu yapmıştır" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.