ASAYİŞ - 02 Haziran 2021 Çarşamba 09:05

Bitlis’te şehit sayısı 2’ye yükseldi

A
A
A
Bitlis’te şehit sayısı 2’ye yükseldi

Bitlis’te jandarma ekipleri tarafından düzenlenen Eren-11 Operasyonu’nda çıkan çatışma sonrası yaralı olarak hastaneye kaldırılan askerlerden biri daha şehit oldu.

Bitlis’te jandarma ekipleri tarafından düzenlenen Eren-11 Operasyonu’nda çıkan çatışma sonrası yaralı olarak hastaneye kaldırılan askerlerden biri daha şehit oldu.


Bitlis İl Jandarma Komutanlığı unsurlarınca Tatvan ilçesinin Anadere köyü kırsalında dün gece icra edilen ’Eren-11 Şehit Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Hakan Toydemir 2021-63’ operasyonunda 1 güvenlik korucusu şehit olurken, 5 asker de yaralanmıştı. Bitlis-Tatvan Devlet Hastanesine kaldırılan yaralı askerlerden Jandarma Teğmen Baki Koçak, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.


Konuyla ilgili Bitlis Valiliğinden yapılan açıklamada, "Bölücü terör örgütü (BTÖ) mensupları ile çıkan çatışmada, Bitlis İl Jandarma Komutanlığı emrinde görevli kahraman 1 güvenlik korucusu şehit olmuş, 5 jandarma personelimiz ise yaralanmıştır. Yaralılar Tatvan Devlet Hastanesinde tedavi altına alınmıştır. Tedavi altına alınan yaralılardan Jandarma Teğmen Baki Koçak, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Yaralı 4 personelimizin tedavilerine devam edilmekte olup hayati tehlikeleri bulunmamaktadır. Çatışma bölgesinden kaçan BTÖ mensuplarını etkisiz hale getirmek için hava destekli operasyon icra edilmektedir. Yüce Türk milletine baş sağlığı dileriz. Güvenlik güçlerimiz bölge halkımızın da desteği ile huzur ve güvenliği sağlamak maksadıyla, ilimiz genelinde operasyonlarını arttırarak terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürecektir" denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.