GENEL - 21 Kasım 2019 Perşembe 12:06

Bitlis’ten Rize’ye “Kardeşlik Kervanı” projesi

A
A
A
Bitlis’ten Rize’ye “Kardeşlik Kervanı” projesi

Bitlis’in Güroymak Kaymakamlığı ile Rize’nin Ardeşen Kaymakamlığınca başlatılan “Kardeşlik Kervanı” projesi kapsamında Güroymak ilçesinden 4 öğretmen ile 35 öğrenci Rize’ye geziye gönderildi.

Bitlis’in Güroymak Kaymakamlığı ile Rize’nin Ardeşen Kaymakamlığınca başlatılan “Kardeşlik Kervanı” projesi kapsamında Güroymak ilçesinden 4 öğretmen ile 35 öğrenci Rize’ye geziye gönderildi.


Rize’nin Ardeşen ilçesinde 3 gün 2 gece misafir edilen öğretmen ve öğrenciler, proje kapsamında Rize Kalesi, Rize Ziraat Çay Bahçesi, Minyatür Çay Fabrikası, Lunapark, Mehmet Cengiz Spor Tesislerinde Rize Spor futbolcularının antrenmanını izleme etkinliği, Çay Fabrikası, Fırtına Vadisi, Vali Recep Yazıcıoğlu Parkı, Ayder Yaylası etkinliği, Rafting Tesisleri ve Duygulu köyünde yemek etkinliği kapsamındaki geziye katıldı. Kardeşlik projesi ile ilgili açıklamada bulunan Güroymak Kaymakamı M. Faruk Sancaktutar, Güroymak Kaymakamlığı ile Ardeşen Kaymakamlığının ortaklaşa olarak başlattığı “Kardeşlik Kervanı” projesi kapsamında ilçeden 4 öğretmen ve 35 öğrenciyi Rize iline geziye gönderdiklerini belirterek, "Öğretmen ve öğrencilerimiz Rize Ardeşen ilçesinde 3 gün 2 gece misafir edilerek, gezi ve etkinliklere katıldılar. Başka bir ilimizin gelenek görenek ve kültürlerini yerinde görme fırsatını buldular. Başka arkadaşlıklar edindiler. Proje kapsamında daha sonra Ardeşen ilçemizden öğrencilerimiz Bitlis’e gelecekler. Kaymakamlık olarak misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayıp, ilimizin tarihi yerleri başta olmak üzere çeşitli gezi ve etkinlikler düzenleyeceğiz. Kardeşlik Kervanı projesi kapsamında, Ardeşen Kaymakamı Ufuk Özen Alibeyoğlu, Ardeşen Belediyesi, Ardeşen Ticaret ve Sanayi Odası, Ardeşen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ardeşen Kent Konseyine desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.