KÜLTÜR SANAT - 10 Mayıs 2022 Salı 09:10

Çeyrek asırdır tek başına ’Harik’ yapıyor

A
A
A
Çeyrek asırdır tek başına ’Harik’ yapıyor

Bitlisli Haydar Yılmaz, çeyrek asırdır kentin yöresel değerlerinden olan Harik ayakkabısını yaşatmaya çalışıyor.

Bitlisli Haydar Yılmaz, çeyrek asırdır kentin yöresel değerlerinden olan Harik ayakkabısını yaşatmaya çalışıyor.


Devlet sanatçısı unvanına da sahip olan yöresel ayakkabı ustası Haydar Yılmaz, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünün destekleriyle Harik sanatını yaşatıyor. Özellikle halk oyunları ekiplerinin kullandığı Harik ayakkabısını çok sık olmamakla beraber romatizma rahatsızlığı olan kişilere de özel siparişle yaptığını ifade eden Yılmaz, iki ana ham maddeden yapılan Harik ayakkabısının toplamda 12 aşamadan geçerek tamamlandığını kaydetti.


El işçiliği ile yapılan bir çift Harik ayakkabısının yaklaşık 4-5 gün içinde tamamlandığını belirten Haydar Yılmaz, “Harik, yöre halkının 600 yıl boyunca kullandığı bir ayakkabı çeşididir. Şu an günümüzde halk oyunları ekipleri tarafından kullanılıyor ve romatizma hastalığı olanlara da özel siparişle yapıyoruz. Mesleğe Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünde açılan bir kursla başladım. 25 yıldır, yani çeyrek asırdır bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum. Harik tamamıyla doğal bir ayakkabıdır. İki ana ham maddesi var, bunlar kendir ve keçi kılı. Bu ham maddelerden oluşan ayakkabı tamamıyla el işçiliği ile 4-5 günde yalnızca bir çift yapabiliyorum. Harik’in pazar ve üretimi zorlu olduğu için maalesef ki yaşatılması konusunda da ciddi sıkıntılar var. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı olarak kurslar açıyoruz. 15 kursiyerden 8-9 kişiye bu mesleği öğretiyoruz. Fakat pazar sıkıntısından ve malzemenin bulunamamasından dolayı ayrıca üretim aşamasının da zorluğundan ötürü kursiyerler devam edemiyorlar. Bu da bizim için çırak yetiştirmede sıkıntı oluyor” dedi.


Yılmaz, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Müdürlüğünün destekleri sayesinde bu zamana kadar bu mesleği getirdiğini ifade ederek, “25 yıldır bu işin içindeyim. 24 yılımı usta eğitici olarak geçirdim. Yıllardır açtığım bütün kurslarda ben bu sıkıntıyı yaşadım. Bundan dolayı da meslekte her zaman son usta olarak kaldım. Çünkü benden başka yapan yok. Şu anda Kültür ve Turizm Müdürlüğü sağ olsunlar bana yer imkânı sağlamışlar, ben burada tek başıma bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum. Amacım mesleği yaşatmaktır. Çünkü ben bıraktığım zaman bitecek. Bu aşamada genç nesillere aktarabilmek için gayret gösteriyorum. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün kurs desteği benim için çok önemli. Çünkü kurs ve yer desteği olmamış olsaydı bu mesleği sürdürmemin imkanı yoktu. Yani mesleği bırakmak zorunda kalacaktım. Eğer ki ben halen bu mesleği icra edebiliyorsam onların bu destekleri sayesindedir. Onlara da desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. 25 yıldır bu mesleği yaşatmaya ve tanıtmaya çalıştım, ömrüm yettiğince de devam etmeye ve genç nesillere aktarmaya çalışacağım” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.