- 17 Mayıs 2022 Salı 08:36

Sarp dağların ardında zorlu ekmek mücadelesi

A
A
A
Sarp dağların ardında zorlu ekmek mücadelesi

Bitlis’in Tatvan ilçesinde karların erimesiyle birlikte vatandaşlar sarp dağların eteğinde kendiliğinden yetişen ve bölgede ‘yayla muzu’ olarak bilinen uçkun bitkisini toplamak için kilometrelerce yol yürüyor.

Bitlis’in Tatvan ilçesinde karların erimesiyle birlikte vatandaşlar sarp dağların eteğinde kendiliğinden yetişen ve bölgede ‘yayla muzu’ olarak bilinen uçkun bitkisini toplamak için kilometrelerce yol yürüyor.


Doğu Anadolu Bölgesinde yüksek rakımlı dağlarda kendiliğinden yetişerek kuzukulağıgiller familyasından olan ve her ilde farklı farklı isimler verilen uçkun bitkisi, havaların ısınması ile birlikte vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Tatvan ilçesinde 2 bin 500 rakımlı Dönertaş köyündeki dağlarda mayıs ve haziran aylarında doğal olarak yetişen uçkun bitkisi, yöre halkının vazgeçilmezi haline gelmeye devam ediyor. Uçkun bitkisini toplamak isteyen vatandaşlar, araçlarını yarı yolda bırakarak uçkun bitkisine ulaşmak için kilometrelerce yol yürüyor. Zorlu yolculuğun ardından bazı vatandaşlar topladıkları uçkunu evlerine götürerek tüketirken bazıları ise kent merkezinde kurulan tezgahlarda satışa sunarak maddi kazanç elde ediyor.


Yayla muzunun şeker hastalığına iyi geldiğini söyleyen İhsan Ölmez isimli vatandaş, "Uçkun veya ışkın bitkisi, Doğu Anadolu Bölgesinde 2 bin ile 2 bin 500 rakımlı dağlarda yetişen bir bitkidir. Biz yiyecek olarak tüketiyoruz, şeker hastalığına birebirdir. Bizim bölgede bolca yetişen bir bitkidir. Bazı insanlar bunu geçimini sağlamak için topluyor ve şehir merkezlerine götürüp satıyor. Biz ise zevk için geldik. Muazzam bir tadı var, tavsiye ederim. Bu bitkiye bayağı meşakkatli bir yürüyüşten sonra ulaşıyorsunuz. Araçla belli bir mesafeye geldikten sonra 5 kilometre yürüyerek ancak ulaşabildik. Bu bitki karların kalkmasından bir hafta sonra çıkıyor. Zaten ömrü kısa olan bir bitkidir. Ardından bir sene kadar tekrar çıkmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.


Yayla muzunun kargo yoluyla farklı şehirlere gönderildiğini belirten Enes Tarlan da, "Uzun bir yürüyüşten sonra uçkunun keyfini çıkarmaya çalışıyoruz. Emeklerimize değdi. Kısıtlı bir zamanımız olduğu için biz de elimizden geldikçe toplamaya çalıştık. Tabi ticaretini yapanlarda var. Ama bizler ailecek geldik ve bunu tüketmek için topladık. Halk arasında adlandırılan yayla muzu, buradan İstanbul’a kadar kargo yoluyla birçok kişiye ulaşıyor ve biz de elimizden geldikçe kendi ailemiz için topladık" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.