ASAYİŞ - 15 Eylül 2020 Salı 13:40

Bolu’da ciple çarpışan motosiklet sürücüsü 20 metre sürüklendi

A
A
A
Bolu’da ciple çarpışan motosiklet sürücüsü 20 metre sürüklendi

Bolu’da D-100 Karayolu üzerinde yolun karşısına geçtiği sırada ciple çarpışarak 20 metre yerde sürüklenen motosikletin sürücüsü yaralandı.

Bolu’da D-100 Karayolu üzerinde yolun karşısına geçtiği sırada ciple çarpışarak 20 metre yerde sürüklenen motosikletin sürücüsü yaralandı.


Kaza, D-100 Karayolu Sanayi Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İstanbul istikametine seyir halinde olan M.Y. idaresindeki 34 BN 8493 plakalı cip, şehir içi istikametine gitmekte olan F. U. yönetimindeki motosiklet ile çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle motosikletten düşerek 20 metre boyunca yerde sürüklenen F.U. yaralandı. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan yaralı motosiklet sürücüsü F. U., tedavisi için İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi’ne kaldırıldı. Polis kazayla ilgili inceleme başlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamın da bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası" diye konuştu.