SPOR - 12 Eylül 2021 Pazar 20:14

Boluspor - Kocaelispor maçının ardından

A
A
A
Boluspor - Kocaelispor maçının ardından

TFF 1.

TFF 1. Lig’in 4’üncü haftasında Bolu Atatürk Stadyumu’nda oynanan Boluspor-Kocaelispor karşılaşması ev sahibi takımın 2-0’lık galibiyetiyle sonuçlandı. Maç sonunda iki takımın teknik direktörleri açıklamalarda bulundu.


Boluspor Teknik Direktörü Reha Erginer, “Ligin 4’üncü haftası, bizim 3’üncü maçımız. Üst üste kaybettiğimiz deplasman sonrası içerideki ilk maçımız. Bizim için çok önemli bir hal aldı iç saha maçı. Üst üste kaybettiğimiz 2 maçtan sonra aslında milli maç arasında iyi çalıştık. Rakibimizin nasıl oynayacağını çok iyi analiz ettik. Bizi daha çok ikinci bölgede bekleyip hızlı oyuncularıyla geçiş oyunu oynayacaklarını biliyorduk. Zaman zaman çalışmalarınız sahaya yansımazsa sonuç gelmiyor. Bugün bölüm bölüm çalıştıklarımızı sahaya yansıttığımızı söyleyebilirim. İlk yarıda erken bir gol bulduk. İkinci golle oyunun hakimi olduk. Kalemizde çok pozisyon vermedik. Farkı artırabilirdik ama hala eksiklerimiz var. Alacağımız yol var. Bu galibiyet bize moral oldu. Taraftarımızı 2 haftadır üzüyorduk. Onları da sevindirdiğimiz için mutluyuz” dedi.



Kocaelispor cephesi


Kocaelispor Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay ise, “Beklenen oyunu geliştiremedik. Oynayamadık ve erken golün de getirdiği travmayı çözemedik. Rakibimiz mücadeleci, koşarak maçı isteyen bir psikolojiyle müsabakayı kazandı. Tebrik ediyoruz. Biz saha duruşumuz her ne kadar iyi gözükse de ürettiklerimizin yeterli olmadığıyla yüzleşmiş olduk. Kaybetmek üzücü. Ama dediğim gibi çözümleyecek seçeneklerimiz var. Oyuncu değiştirerek, biraz daha fazla çalışarak başarıya giden anlayışımızı sürdüreceğiz. Çözümlerimiz var” diye konuştu.



“Oyuncuları suçlayamayız”


Akçay, eksiklikleri çözümlemeye çalıştıklarını belirterek, “Kişilikli ve karakterli oyunculara, mümkün olduğunca mücadele ruhu daha yüksek oyuncuları sahaya koymak bu ligde beklenen gibi olabilir ama bugün bizim bazı talihsizliklerimizin üstesinden gelmek otelde başlayan düşük motivasyonunun da getirisi olabilir. Bunları çözümlemeye çalışıyoruz. Sahada görüntümüz her ne kadar düzgün, topla oynayan takım gibi olsak da ürettiğimiz ve gerekli olanı yapma konusunda çok başarılı olamadık. İyi plan, iyi oyuncu seçimi, iyi tekrarlar yaparak bunun üstesinden gelebilirsiniz. Siz gelemezseniz sizin üstenizden gelirler. Oyuncuları suçlayamayız. Bir eksiklik varsa başta bizden kaynaklanıyordur. İyi motive edemedik. İyi çalıştıramadık ve maça iyi hazırlayamadık. Bu bir eksiklik olarak hanemize yazılabilir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü dolayısıyla, ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Hastane poliklinikler girişinde gerçekleştirilen etkinlikte hormonların önemi vurgulanarak obezite ile kanser ilişkisinin önemine dikkat çekildi. Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: “Obezite yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişen, pek çok bileşeni olan bir hastalıktır. Obezite ‘Beden Kitle İndeksi’ ile ifade edilir. Kişinin beden kitle indeksi 19-24.9 kilogram/metrekare ise normal kilo, 25-29.9 kilogram/metrekare ise aşırı kilo, 30 kilogram/metrekareden yüksek ise obezite, 40 kilogram/metrekareden yüksek ise ciddi obezite veya beraberinde pek çok hastalığa da sebep olabileceğinden morbid obezite söz konusudur. Obez hastaları değerlendiren uzmanlar öncelikle obeziteye neden olan genetik, hormonal veya metabolik bir hastalığın olup olmadığını değerlendirirler. Obeziteye neden olan böyle bir patoloji varsa öncelikle buna yönelik tedavi planlanır. Obeziteye neden olabilecek bir hastalık tespit edilmez ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra kilo azaltıcı tıbbi tedavi önerilerinde bulunulur. Türkiye’de 12 yıl arayla yapılan Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyoloji Çalışması-I ve II’nin sonuçları obezite sıklığının aradan geçen 12 yıl içinde kadınlarda yüzde 34 ve erkeklerde yüzde 107 oranında arttığını göstermiştir. Obezite günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci en önemli nedenidir. Obezite tip 2 diyabet ve prediyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL), serebrovasküler hastalık, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, gastroözofageyal reflü, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, infertilite, osteoartroz ve depresyon gibi sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını artırmakta ve yaşam beklentisini kısaltmaktadır. Obezitenin kanser gelişimiyle olan ilişkisi, bedenimizde obeziteye neden olan mekanizmaların bazılarının kanser gelişimine de yatkınlık sağlamasıyla açıklanmaktadır. Obeziteyle ilişkili özellikle menopoz sonrası ortaya çıkan meme kanseri, ayrıca kolorektal, pankreas, mide kardiya tümörleri; yemek borusu, endometrium ve over kanserlerinin ilişkili olabileceğine ait kanıtlar vardır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2022’de yayınlanan son kanser istatistiklerine göre, ülkemizde yıllık yeni tanı alan kanser hastası sayısı artmaktadır. Sonuç olarak toplumumuzda artan obezite sıklığı ve kanser sıklığına dikkat çekmek ve obezitenin kansere neden olan etkenler içinde tıpkı sigara gibi önlenebilir bir etken olduğunu vurgulamak için 24 Nisan Avrupa Hormon Günü’nde biz de böyle bir etkinlik düzenlemiş bulunuyoruz.”