ÇEVRE - 24 Temmuz 2021 Cumartesi 12:00

2 milyon yıllık Güney Fili fosilleri Doğa Tarih Müzesi’nde sergileniyor

A
A
A
2 milyon yıllık Güney Fili fosilleri Doğa Tarih Müzesi’nde sergileniyor

Burdur Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenen 2 milyon yıl öncesine ait güney fili fosilleri ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor.

Burdur Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenen 2 milyon yıl öncesine ait güney fili fosilleri ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor.


Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Türkiye’de ilk Doğa Tarihi Müzesi özelliğini taşıyan ve 9’uncu yüzyıldan Rum Ortodoks Kilisesi olarak kullanılan Doğa Tarihi Müzesi, sergilediği 2 milyon yıl öncesine ait güney fili fosilleriyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Göller Bölgesi’ndeki çeşitli kuşların örnekleri ve tarih öncesi canlılara ait kalıntıların sergilendiği Doğa ve Tarih Müzesi, normalleşme süreciyle birlikte yeniden ziyarete açıldı. 2 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosillerin yanı sıra yaban hayatı görselleriyle geçmiş ve yakın tarihe ışık tutan eserler müzede yer alıyor.



"Güney fili 4 metre omuz yüksekliği ve 10 ton ağırlığa sahip”


Daha önce kilise olarak kullanılan müze binasının 1870 yıllarında yapıldığına dikkat çeken Burdur Müzesi Müdürü Murat Kaleağasıoğlu, müzede sergilenen güney filinin ağırlığının 10 ton olduğunu vurguladı. Kaleağasıoğlu, “Binamız 2000 yılında kamulaştırılarak restorasyona alınmıştır. 2016 yılında hizmete açılmıştır. Burdur Doğa Tarih müzesinde sergilenen fosiller, elmacık fosil yataklarından çıkarılmıştır. 2006 - 2009 yılları arasında devam eden kurtarma kazıları sonucunda açığa çıkartılan fosiller binada teşhir edilmektedir. Binamızdaki en önemli fosil güney filidir. 4 metre omuz yüksekliği 10 ton ağırlığa sahiptir. Güney filinin defans dişleri, kaburgaları ve omurga kemikleri müzemizde sergilenmektedir. Burdur Müze Müdürlüğüne bağlı Kibyra Ören yeri, Sagalassos Ören yeri, Kremna Antik Kenti ve Burdur Doğa Tarih müzesi bulunmaktadır. Buralara ziyaretlerinizi beklemekteyiz” dedi.



“Zaman tünelinde gibi hissediyorum”


Müzelerin toplumun hafızası olarak kabul edildiğini ifade eden tiyatro sanatçısı ve oyuncu Özgür Özgülgün de Doğa ve Tarih Müzesi’nde kendisini zaman tünelinde hissettiğini ve kesinlikle ziyaret edilmesi gerektiğini dile getirdi. Özgülgün, “Harika bir yer. Zaman tünelinde gibi hissediyorum. Açık hava müzesi gibi. Burası aslında eski bir kilise. 2000’li yıllarda çok güzel bir restorasyon görmüş, ışıklarla çok güzel desteklenmiş ve şuanda Doğa ve Tarih Müzesi’ne dönüştürülmüş. Kültürün sürdürülebilirliği günümüz dünyasında çok önemli. Böyle güzel bir toplumsal hafızayı gelip kesinlikle ziyaret edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Unutmayalım müzeler toplumsal hafızalarımızdır” diye konuştu.



“Ambiyansı olsun, tarihi dokusu olsun çok hoşumuza gitti”


Ankara’ya dönerken uğradığı Doğa Tarih Müzesi’ni ziyaret eden Yunus Sarıhan ise “Burdur’da internet üzerinden yaptığımız araştırmada burada güzel müzeler olduğunu gördük. Doğa ve Tarih müzesi de bunlardan bir tanesi. Bu bina ambiyansı olsun, tarihi dokusu olsun çok hoşumuza gitti. Gerçekten çok güzel bir müze” diye ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.