ASAYİŞ - 28 Şubat 2019 Perşembe 11:02

Burdur’a facebook paylaşımlı intihar

A
A
A
Burdur’a facebook paylaşımlı intihar

Burdur’un Bucak ilçesinde sosyal medya sitesi Facebook hesabı üzerinden paylaşımda bulunan genç adam, evde tek başına olduğu sırada intihar etti.

Burdur’un Bucak ilçesinde sosyal medya sitesi Facebook hesabı üzerinden paylaşımda bulunan genç adam, evde tek başına olduğu sırada intihar etti. Şahsın yaptığı paylaşımda ise, "Siz bu mektubu okuduğunuzda ben çoktan ölmüş olacağım" ifadeleri dikkat çekti.


Edinilen bilgiye göre, olay bugün saat 21.00 sıralarında Bucak ilçesindeki Karayvatlar Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, ilçede yaşayan evli ve 1 çocuk babası 29 yaşındaki Mehmet C., evde tek başına olduğu sırada kendini asarak intihar etti. Bir süre sonra Mehmet C.’nin Facebook hesabı üzerinden yapılan paylaşımı gören yakınları, gence ulaşamayınca evine gitti. Yakınları Mehmet Ç.’yi hareketsiz şekilde buldu.


Durumun haber verilmesi üzerine, olay yerine 112 acil servis ekipleri, yaptığı kontrollerde Mehmet C.’nin öldüğünü belirledi. Olay yerine ulaşan emniyet güçleri çevrede güvenlik önlemi alırken, Cumhuriyet Savcısı’nın incelemesi sonrasında genç adamın cansız bedeni incelenmek üzere Bucak Devlet Hastanesi Morgu’na sevk edildi.



"Siz bu mektubu okuduğunuzda ben çoktan ölmüş olacağım" paylaşımı


Olayın ardından Mehmet Ç.’nin sosyal medyada paylaştığı intihar mektubu niteliğindeki paylaşıma ulaşan polis ekipleri, olayla ilgili geniş çaplı tahkikat başlattı.


Mehmet C.’nin Facebook hesabında paylaştığı notta ise çelişkili ifadeler dikkat çekti. Şahsın yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer aldı:


"Bu mektubu okurken üzgün olduğunuzu ve acı çektiğinizi biliyorum; ama benim şu hayatta yapabileceğim belki de en doğru seçim buydu. Aslında bunu bile doğru düzgün yapabileceğimi sanmıyorum; çünkü korkuyorum; ama yaşamaktan da fazlasıyla yoruldum. Hem ölmekten, hem de yaşamaktan bu kadar korkarken hayata herkes gibi bağlanmaya çalışmak, rol yapmak ölümden de yaşamaktan da korkunç geliyordu bana. Yani aslında o kadar da zor bir karar olmadı bu. Sizin için zor, şu anda ne yazsam size kendinizi kötü hissettireceğini biliyorum. Bazılarınızın, ’Ama ne kadar da mutluydu’ dediğini duyar gibiyim ya da bazılarınızın da intiharımı maneviyat eksikliğime bağlayacağını ve ’ölmek bir çözüm değildi’ dediğini de duyar gibiyim. İntiharım hakkında mantıklı nedenler aramanıza gerek yok. Kendinizi suçlu hissetmenize de gerek yok. Şimdi size burada bunu yazmakla, bir iyilik perisi olduğumu kanıtlamaya çalışmıyorum ya da hepinize hakkımı helal ettiğimi de düşünmeyin. Bazılarınız beni çok üzdü, birçoğunun umurunda değildim, birçoğunun da daha beni üzdüğünden haberi bile yok, bazen de hiç tanışmadığım kişiler oluşturdum hayalimde, hiç yaşanmamış olaylarla kalplerimi kırdılar. Her ne olursa olsun, en sonunda hep ben mutsuz oldum, ben yıprandım ve ben çok yoruldum. Çok da bekledim. Hayatım öyle garipti ki, hep en sevdiğim ve en çok istediğim şeyleri beklemekle geçti. Bir şeyler biraz istediğim gibi gittiğinde, ’işte bunun arkasından kötü bir şey gelecek’ diye şüphelenerek yaşamaktan da çok sıkıldım. An geldi hepinizden nefret ettim, üzerimdeki yükü hafifletmek için herkesi suçladım. Aranızda her ne kadar çok sevdiklerim olsa da suçladım ve bundan zevk aldım. Kötü müyüm? Belki de çok kötü birisiyim ben, bilmiyorum. Zaten umurumda da değil. ’Siz bu mektubu okuduğunuzda ben çoktan ölmüş olacağım’ ve ardımdan yaşananlardan hiç haberim olmayacak. Ben hayatı bir oyun olarak görüyordum, çok sıkıldım (çok sıktınız) ve artık son vermek istedim bu oyuna. Oyuna son verip sonsuzluğa karıştım. Kendinizi suçlu mu hissediyorsunuz? Ağlıyor musunuz? Ama ben çok bencilim belki de. Ben sizin gibi hissetmeyeceğim artık. Benim için değişen bir şey olmayacak, acınızı paylaşamayacağım. Ben mutlu değildim, mutlu olacağımı da sanmıyordum. Korkularım vardı. Kendimi kandırmaktan da sıkılmıştım. Sırf sizler için böyle bir hayata katlanamazdım ve şu anda bu mektuba bile katlanamıyorum, enteresan; ama hissettiklerimi, düşüncelerimi yansıttığına inanmıyorum. İçimde kendini anlatmak isteyen çok daha büyük bir şey var; ama bunu yapamıyorum. Beceremedim. Sizi üzdüğüm için çok da üzgün değilim. Hepinizi seviyorum ama bazen de sevmiyorum. Siz de üzülmeyin, siz de sevin, unutun, müzik dinleyin, kitap okuyun. Hayatta o kadar güzel şeyler var ki; kendinize iyi bakın."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Osmaniye’de çiftçilere soya tohumu desteği Osmaniye’de tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde, 340 çiftçiye 34 ton soya tohumu dağıtıldı. Osmaniye Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde düzenlenen programa Vali Erdinç Yılmaz, Tarım Kredi Kooperatifi Mersin Bölge Müdürü İsa Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş ve üreticilerimiz katıldı. Programda bilgi veren Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş, "Kıymetli bir baklagiller bitkisi olan soya toprağın dinlenmesini sağlar. Köklerinde yaşayan bakteriler vasıtasıyla toprağa azot bağlar. Ayrıca hasat artıkları kıymetli bir hayvan yemi olarak kullanılabilmektedir. Soya yüzde 40-45 oranında protein, yüzde 18-20 oranında da yağ içermektedir. Gıda ve yem sanayinde oldukça fazla kullanılan kıymetli bir endüstri bitkisidir. Bakanlığımız çok kullanılan ama yeterli üretime sahip olmayan soya üretimini teşvik etmek için sertifikalı tohum desteği, ilave gübre mazot desteği, yüksek ürün prim desteği vererek soya üretimini artırmaya çalışmaktadır. 2023 yılında toplam ekim alanımız 18 bin dekara ulaşmıştır. 2024 yılında ekim alanının artacağı tahmin edilmektedir. Bugün bu projeyle 340 çiftçimize 34 ton soya tohumu dağıtılacaktır. Toplam proje bütçesi 2 milyon 400 Bin TL olup, 1 milyon 800 bin TL’si Bakanlığımız tarafından karşılanmıştır" dedi. Soya üretiminde Osmaniye’nin önemli bir yeri olduğunu söyleyen Vali Erdinç Yılmaz, "Bakanlığımızın destekleriyle, arkadaşlarımızın gayretleriyle hep beraber sizlere nasıl faydalı olabiliriz, ne kadar destek olabiliriz, bunun gayreti içinde çalışıyoruz. Size destek olabiliyorsak ne mutlu. Bu desteklerimizi her zaman sürdüreceğiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; tarım, gıda toplumumuzun, Ülkemizin geleceği açısından olmazsa olmaz. Hamdolsun Osmaniye olarak da bereketli topraklardayız. Biz bu bereketli topraklarımızı, Allah’a şükredip en güzel şekilde değerlendirmeyi ve milletimize sunmayı bir görev biliyoruz. Soya üretiminde de Osmaniye’miz en önde gelen illerden birisi. İnşallah bu dağıtacağımız soya tohumu desteğinin de sizler açısından en güzel şekilde değerlendirileceğini, inşallah bereket olup kazanç olup sizlere dönmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu mübarek Ramazan gününde Ramazanınızı kutluyorum. Her zaman yanınızdayız, yanınızda olmaya da çok gayret ediyoruz. Bu projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından çiftçilere soya tohumu dağıtıldı.
İstanbul Kedi Eros’u tekmeleyerek öldüren sanık hakkındaki karara başsavcılık itiraz etti Başakşehir’de bir sitede Eros isimli kediyi dakikalarca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan hakkında verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. İtirazda, sanık hakkında verilen kararın bozulması ve sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi. Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan’ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.