GENEL - 10 Mayıs 2019 Cuma 15:27

Burdur’da ilk embriyo transferi yapıldı

A
A
A
Burdur’da ilk embriyo transferi yapıldı

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Çetin, "İlk transferleri gerçekleştirdik, 100’ün üzerinde embriyo transferi yapacağız burada. Doğum yaptıklarında da bu yurtdışından getirdiğimiz çok yüksek genetikli yavruları doğuracaklar. Bu yavruları yetiştirip büyüttüğümüzde üniversitemizde gerçekten genetik özelliği çok yüksek bir damızlık işletme kurulmuş olacak" dedi.


Hayvancılıkta istenen verimliliğin sağlanabilmesi için Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) bünyesinde hayvanlarda genetik embriyo transferi projesi hayata geçirildi. Genetik ve Embriyo Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi (GETEM) ile Veteriner Fakültesi öğretim üyelerinin yürüttüğü ortak çalışmalar sonucu ilk embriyo transferleri yapıldı. Doğacak yavrular yüksek genetik özelliğine sahip holştein ırkı buzağılar olacak. MAKÜ’de başlatılan “İneklerde Embriyo Nakli ile Genetik Islah ve Boğa Adayı Üretimi” projesi ile önce genetik kapasitesi yüksek bir sürü oluşturuldu. Gerçekleştirilen embriyo transferleri ile hem anaç sürü hem de boğa adayı üretilecek. Dünya hayvancılık alanında yüksek süt verimliliği ile bilinen holstein ırkının özelliklerini taşıyacak bu sürü, boğa üretiminde kullanılacak. Bu boğalar ise yine yüksek kapasiteli sperma üreticisi olacak.



"Embriyo nakli yaygın bir teknoloji"


Embriyo naklinin ineklerde genetik ıslah için dünyada çok yaygın kullanılan bir teknoloji olduğu belirten Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve GETEM Müdürü Prof. Dr. Yunus Çetin, proje kapsamında yürütülen çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Çetin, "Biz bu teknolojiyi kullanarak hızlı bir şekilde genetik ilerleme sağlamak istedik. Bunun için de önce kendi çiftliğimizde damızlık işletme kurulmasını arzuladık. Bu amaçla öncelikle bazı hastalıklardan ari olması için yurt dışından ithal düveler getirdik. Bunların hepsi gebe olmayan boş düve diye tabir edilen düveler. Bu düveleri gebe bırakmak için de Amerika Birleşik Devletlerinden embriyolar ithal ettik. Bu embriyolar Holstein ırkına ait ve verim özellikleri çok yüksek embriyolar" ifadelerinde bulundu.


Suni tohumlama ve embriyo nakli arasındaki farka değinen Çetin, “Suni tohumlamada tohumlama yaptığınızda sadece boğanın genetiğini annenin genetiği ile karıştırırsınız ve yüzde 51 genetik ilerleme olur. Ama embriyo naklinde embriyo naklettiğiniz hayvanın hiçbir genetik katkısı yoktur. Sadece taşıyıcı annelik yapar. Bu nedenle genetik ilerleme yüzde 100 olur. Yani hem annesi hem de babası çok iyi olduğu için onu doğuran anne sadece gebeliği sürdürme ve bir taşıyıcı görevi yapacaktır. Bizim buradaki düvelerimizin de vazifesi bu olacak. Bugün burada ilk transferimizi gerçekleştirdik. Bu embriyolar Amerika Birleşik Devletlerinde California’da bir çiftlikte üretilmişti. Orada donduruldular. Azot tankı içerisinde ülkemize ithal edildiler. Biz de bugün bunların transferini gerçekleştirdik. Bu hayvanları daha önce takip ettik. Kızgınlıklarının yaklaşık 7’nci gününde de bu embriyoların transferler ettik. Bu transferden yaklaşık 20-25 gün sonra da gebelik kontrolü yapacağız" diye belirtti. .



"100’ün üzerinde embriyo transferi yapılacak"


Yapılan transferlerin ilk olduğunu belirten Çetin, proje kapsamında yüzden fazla hayvana embriyo naklinin gerçekleştirileceğini ifade ederek, "Bugün biz burada ilk transferleri gerçekleştirdik. Daha sonra diğer hayvanlara da yapacağız. 100’ün üzerinde embriyo transferi yapacağız burada. Bu hayvanların hepsine embriyo transferi gerçekleştirilecek. Doğum yaptıklarında da bu yurtdışından getirdiğimiz çok yüksek genetikli yavruları doğuracaklar. Bu yavruları yetiştirip büyüttüğümüzde üniversitemizde gerçekten genetik özelliği çok yüksek bir damızlık işletme kurulmuş olacak. O aşamadan sonra biz embriyoları hem bu işletmemizde üretim yapacağız hem de bölgeye daha etkin hizmet verebilmek için boğa adayı üretimi de gerçekleştireceğiz" ifadelerine yer verdi.



"Hem embriyo hem de boğa adayı üretilecek"


Projenin ülke ekonomisine ve bölge hayvancılığına sağlayacağı katkıları değerlendiren Prof. Dr. Yunus Çetin, projenin sağlayacağı katkılar ile ilgili şunları söyledi: “Temel katkısı embriyo vericisi olacak. Biz mesela bu embriyoları Amerika Birleşik Devletlerinden satın aldık ve yüksek maliyetli embriyolar bunlar. 300 dolardan, bin 500 – 2 bin dolara kadar çıkabiliyor fiyatları annenin ve babanın özelliğine göre. Bunu Burdur’da sıradan bir vatandaşın alması bu maliyetlerle çok kolay değil. Ama projemizin ikinci aşamasında biz kendimiz embriyo üretmeye başladığımızda Burdur halkı da bundan faydalanacak. Embriyo transferinde biz tedarikçi pozisyona geçeceğiz yani bölgemize embriyo tedarik yapacağız. Aynı zamanda sadece embriyo ile yetinmeyeceğiz, çünkü embriyo yaygın kullanılması zor bir teknoloji. Boğa adayı da üreteceğiz. Özellikle Burdur şartlarında test edilmiş, burada yetiştirdiğimiz, burada kızlarını test ettiğimiz boğalarımızdan, o zaman Burdur’da test edilmiş, Burdur şartlarında test edilmiş boğaları da Burdurlu yetiştiricinin kullanma şansı olacak.”



“Embriyo ihracatı kolay değil ama mümkün”


Proje kapsamında kullanılan embriyoların ABD’den ithal edildiğini belirten Çetin, Türkiye’de embriyo üretiminin mümkün olduğunu ancak bunun zaman alacağını belirtti. Çetin konuşmasında konuyla ilgili olarak “İhraç etme olayı o kadar kolay değil, tabi ki mümkün. Ama dünyada Türkiye’nin yerine baktığımız zaman biz bu yarışta biraz gerideyiz. Özellikle Kuzey Amerika Ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada gibi ülkeler embriyo transferinde çok ilerdeler. Genetik olarak da kendilerini çok ileri bir seviyeye taşımışlar. Avrupa’da da Almanya, Hollanda gibi ülkeler lider denilebilecek pozisyondalar. Burada bu ülkelerle rekabetçi pozisyona gelmek bu kadar kısa bir olay değil. Çünkü bunların arkasında 40-50 yıllık minimum hayvancılık geçmişleri var. Bugün yaptık, yarın bizde varız demek çok kolay değil. Ama en azından kendi ülkemizin ihtiyacını karşılama konusunda başlamalıyız" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.