KÜLTÜR SANAT - 19 Kasım 2020 Perşembe 13:54

2021’de de Bursa kültür ve sanata doyacak

A
A
A
2021’de de Bursa kültür ve sanata doyacak

Bursa, 2021 yılında da kültür ve sanata doyacak.

Bursa, 2021 yılında da kültür ve sanata doyacak. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Alinur Aktaş, “Geçtiğimiz dönemde hayata geçirdiğimiz etkinliklerden geriye kalan, halkımızın yüzündeki tebessüm ve gözlerinde gördüğümüz ışık oldu. Biz o tebessümü kaybetmemek ve o ışığı söndürmemek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.


Bursa Büyükşehir Belediyesi, salgın döneminde yaptığı kültür sanat etkinliklerine sosyal mesafe, hijyen ve maske kurallarıyla 2021 yılında da çoğaltarak devam ettirecek. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen tanıtım toplantısına Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan ve çok sayıda davetli katıldı. Hem geçen yıl hayata geçirdikleri kültür sanat faaliyetlerini hem de yeni dönemde yapılacak çalışmaları kamuoyu ile paylaşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yapılan çalışmalarla maske, mesafe ve hijyen kurallarına göre kültür ve sanat faaliyetlerini yürüttüklerini söyledi. Başkan Aktaş, “Kültür sanat, nefes almak kadar elzem ve ihtiyaç olduğunun farkındayız. Hizmete başladığımızdan beri kültür sanat faaliyetlerini ikinci plana atmadık. Halkımızın etkinlikler için toplanamadığı dönemde, kültür sanat faaliyetlerini şehrin tamamına yaydık. Tiyatrodan söyleşiye, dijital etkinliklere kadar birçok alanda etkinlikler gerçekleştirdik. Bursa’yı bir gün bile kültür sanattan mahrum bırakmayacağımıza söz verdik. Bursa Türkiye için dünya için zor bir yıl oluyor. Zorlu süreçte vazifemizi hakkıyla yerine getirmek için büyük mücadele içerisindeyiz. Pek çok alanda çalışmalar devam ediyor. Kırsal mahallelerde yol altyapı çalışmalarımız var. Bunun yanında merkezde de farklı çalışmalarımız var. Hayatın akışına manevi yön veren kültürümüzü konuşacağız” dedi.



“Sanatı, seyyar sahne ile Bursa’nın mahallelerine taşıdık”


’Sanatla kal evde kal’ sloganıyla, dijital kütüphane kitaplarla Türkiye’ye açıldıklarını belirten Başkan Aktaş, “Çevrim içi olarak gerçekleştirdiğimiz evde kal müziksiz kalma müzik programını halkımız evlerinden dinleme fırsatı buldu. Sosyal medya yayınlarıyla dünyaya açıldık. Hem yetişkin hem çocuklar için sosyal medya üzerinden canlı yayınla tiyatro etkinliği başlattık. Türkiye’nin en aktif belediyelerinden birisi olduk. Bu yayınlara ilgi o kadar çok oldu ki on binlerce kişi seyretti. Kitaplarımızı seslendirip dijital ortamlardan vatandaşlara ulaştırdık. Bursa’ya dair ne varsa vatandaşlarımız evinde oturduğu yerden tecrübe edecekler. Bursa dışında yaşayan ve yakından tanımak isteyen vatandaşlar Bursa kültürü hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olacak. Şehir tiyatrosu Bursa için vazgeçilmez değer olmuştur. Halkımızın uzak kalmasına göz yumamazdık. Normalleşme süreciyle seyyar sahne ile Bursa’nın mahallelerine sanatı taşıdık. Sahneye dönüşen tırın rotası her hafta farklı bir meydan mahallede oldu” dedi.



“Salgın döneminde Bursa’ya 2 kütüphane kazandırdık”


Kütüphanelerin toprağın üzerindeki hazine olduğunu dile getiren Başkan Aktaş, “Okumanın kıymetini bilen bir toplumuz. Okuyana saygı gösteren milletiz. Kitaplara değer veririz. Konu kütüphaneler olunca hiçbir zaman elimizdekiyle yetinmedik. Bursa’ya 2 yeni daha kütüphane kazandırdık. Salgın sürecinde kapalı alanları kullanmak istemeyenler için Merinos Açık Hava Kütüphanesini hayata geçirdik. Millet bahçesi içinde bin 700 metrekare alana sahip 500 kişilik oturma kapasiteli 20 bin normal 22 bin e-kitap barındıran kütüphaneyi Bursa’ya kazandırdık. 30 bilgisayarlı EBA destek merkezi de aktif olarak kullanıma açıldı. Halkımıza kapıları açık 8 kütüphanemiz bulunmaktadır. Sayı daha da artacak. Yeni plan projeler var. Bursa’ya bol miktarda kütüphane olsun arzu ediyoruz.


Kütüphanelerden kitap alan vatandaşlarımız için kitap her kapıyı açar uygulamasını hayata geçirdik. Kitap alan vatandaşlarımıza 2 kişilik otobüs tramvay bileti hediye ediyoruz. Halkımızı kitap okumaya teşvik ediyoruz” şeklinde konuştu.



“Her şeyden habersiz olan çocuklarımızı da unutmadık”


Ali Paşa Oyuncak Kütüphanesiyle bütün çocukların her türlü oyuncağa ulaşıp kütüphane kültürüne erişmesini sağladıklarını belirten Aktaş, “14 yaşından küçük çocuklar için masalların canlandırıldığı masal kahramanlarıyla tanışma fırsatı bulan Lala Şahin Paşa Kütüphanesi de, çocuklara hizmet vermektedir. Tayyare Kültür Merkezinde çocuklar için özel oyunlar sergiledik. Okullara giderek tiyatro oyunlarımızı sergiledik. Tayyare Kültür Merkezinde özel sinema filmleri animasyon yayınladık. 155 seansta 25 bin katılımcı sayısına ulaştık. Yeni tiyatro oyunlarının ve film gösterimlerinin hazırlıklarını sürdürüyoruz. Şenlikler düzenleme hazırlığındayız. 14’üncü kez gerçekleşecek olan çocuklar için sokak oyunları şenliği, uçurtma şenliği ile Bursa’yı festival şenlik fuar şehri yapmaya çalışıyoruz. Zor bir süreçte, sıkıntılı bir zamandayız. Ancak kararlıyız” dedi.



“Festival ve yarışmalarla Bursa’yı tanıtacağız”


Önümüzdeki dönemde salgın koşulları elverdiğince festivaller düzenlemeye devam edeceklerini belirten Başkan Aktaş, “Her aya bir festival düşecek şekilde planlayacağız. 6 ülke 25 şehirden 250 gencin katıldığı ustaların katıldığı uluslararası piyano festivali bir tanesiydi. Bursa dışından aileleriyle bir sürü insanı ağırladık. Festivallerden en önemlisi önümüzdeki yıl 59’uncu kez düzenleyeceğimiz Uluslararası Bursa Festivali gelenekselleşen işler yaptığımızın göstergesidir. Bu yıl salgın dolayısıyla festivalimize ilk kez ara vermek zorunda kaldık. Uluslararası Bursa Lezzet Festivali, Birinci Uluslararası Bandonlar Festivali, Masal Festivali, Uluslararası Şiir Festivali için de çalışıyoruz. Uluslararası festivallerle Bursa’yı dünyaya tanıtıyoruz. 5’inci Türk dünyası ata sporları şenliği düzenli olarak hayata geçirdiğimiz şenliklerden birisi oldu. Kitap fuarını geçtiğimiz dönem hayata geçirdik. Antikacılar ve sahaflar fuarı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bursa Bıçağı tanıtım günleri etkinlikler arasında yer alacak. Kültür Parkı eski günlerine döndürerek açık hava sergileri, şiir dinletileri, konserler, atölye çalışmaları yapılacak. 2021 Bursa yarışmaları, Bursa konulu hikâye yarışması, yaşayan tarih Bursa konulu fotoğraf yarışması, Bursa konulu tiyatro eseri yarışması, Bursa Şiir Yarışması, Bursa otantik köy dernekleri ve halk oyunları yarışması yapacağız” şeklinde konuştu.


Salgın döneminde halkı filmlerle buluşturmak için eskilere döndüklerini belirten Aktaş, “Sosyal mesafeye uygun şekilde açık hava organizasyonları gerçekleştirdik. Çevrim içi eğitimler verdik. Sinemaya ilgi duyan 95 kişiye gerekli eğitim verildi. Bursa şehrinin hikâyeleri destanları çoktur. Bursa her yönüyle sinemanın kalbi olmaya adaydır. Sinema denince şehrimiz akla gelsin. Sinema için çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek. Uluslararası Bursa film festivaliyle pek çok önemli yönetmeni filmiyle şehrimizde ağırlamayı planlıyoruz” dedi.


Bey Sarayı’nın görkemli hikâyesinin başladığını belirten Başkan Aktaş, “Bey Sarayı Çalıştayını oluşturduk. Beylikten imparatorluğa Bey Sarayı’nın görkemli hikâyesi başlıyor. Payitahtın gizli hazinesi bey sarayını gün ışığına çıkarma çalışmamız başladı. Sempozyum ile alanında uzman akademisyen ve araştırmacılar halkı Bey Sarayı hakkında bilgilendirecek. Bu gizli değeri ortaya çıkarmamıza yardım edecekler. Sarayın tarihine ışık tutacak belgesel projesine başladık. Projeye Türk tarihçisi ve yazar İlber Ortaylı katkılarını sunuyor. İlber Ortaylı, yapılan röportajda, ‘Umut ediyoruz ki bu sarayın kendisi, tam mümkün olmayacaksa da çevresiyle birlikte yeniden düzenlenir. Bursa’nın tophane dediğimiz semti, muhteşem kalesi, 3,5 kilometre uzunluğundaki surlarıyla bir ölçüde diriltilebilir. Çevrenin düzenlenmesiyle eski Bursa’dan bir hava tekrar dirilebilir’ diye konuştu. Bitinya galerilerini dijital müze haline getirmek istiyoruz. Hisar bölgesinin asıl kıymeti gün yüzüne çıkacak. Kültür tarih şehri Bursa değerlerine sahip çıkıyor. Geçmişini unutan geleceğini sağlam zemine inşa edemez. Açık hava gösteri merkezinde yenileme yaptık. Yenisini yapmayı arzuluyoruz. 3 milyona yakışır projelerden birisi olacak. Kullanılan açık hava gösteri merkezinde yenilemeler yaptık. Oranın işletimiyle alakalı kültür sanat vakfı yetkisi ve planları dâhilinde götürüyorlar” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Çanakkale Kara Savaşları’nda broşürle propaganda savaşı Çanakkale Kara Savaşları’nda çetin mücadeleler yaşanırken, her iki taraf bir yandan da broşürlerle propaganda savaşı verdi. Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, "Savaş sırasında özellikle İngilizlerin Osmanlı askerlerine din vurgusu yaparak asıl Müslümanlığı kendilerinin koruduğunu, kendilerinin Müslümanlığın gelişmesi için çaba sarf ettiklerini belirten broşürler attıkları görülmektedir. Özellikle Osmanlı askerlerine eğer teslim olurlarsa çok iyi bir şekilde yaşayacakları, iyi beslenecekleri konusunda propagandalar yapıldığı görülmektedir. Hatta uçaktan atılan propaganda metinlerinde şişman bir İngiliz askeri ile zayıf Osmanlı askerini çizilmiş şekilde gösteren broşürlerle karşı karşıya kalıyoruz" dedi. 109 yıl önce dünya harp tarihine ‘son centilmenler savaşı’ olarak geçen Çanakkale Kara Savaşları’nda Türk ve İngiliz askerleri silahlı mücadelenin yanında propaganda savaşıyla da karşı karşıya kaldı. Savaş sırasında her iki tarafta da sayısız propaganda broşürleri ve yöntemleri kullanıldı. Gelibolu Yarımadası’ndaki şiddetli Çanakkale Kara Savaşları sırasında Türkçe ve İngilizce metinlerin yer aldığı propaganda broşürleri siperlere hem uçaklardan hem de gönüllü askerler tarafından atıldı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, Çanakkale Kara Savaşları’nda propaganda savaşının askerlere etkilerini anlattı. Çanakkale’de Kara Savaşları’nın 25 Nisan 1915 tarihinde başladığını belirten Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, "Burada özellikle Anzakların buraya gelmesi ile ilgili olarak daha hemen savaş başlar başlamaz İngiltere Krallığı, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan asker almaya karar verdi. Oraya gönderdiği emirnameler çerçevesinde oradaki gençleri askere çağırdı. Bu askere çağırma sırasında özellikle o gençlerin Avrupa’ya gidecekleri ve Avrupa’yı görecekleri, orada yaşayacaklarına da dem vuruldu. Pek çok insan oralar ıssız olduğu için ve oradaki yaşamdan kurtulmak için savaşa gönüllü olarak yazıldılar ve hatta orada tarımsal alanda çalışacak insan konusunda büyük zafiyet çekildi. Anzaklar Mısır’a geldiler, orada eğitim yapmaya başladılar. Bu eğitim sırasında özellikle Doğu’nun ve Osmanlı Cihan Devleti’nin elinde bulunan Şam, Bağdat, Kudüs, İstanbul gibi şehirlerin Doğu’nun gizemli şehirleri olduğu, oradaki yaşam biçimlerinin çok farklı olduğuna vurgu yapılarak, onları cezbedecek şekilde propaganda yapıldığı görülmektedir. 25 Nisan tarihinde Kara Savaşları’nın başlaması ile birlikte Anzak askerleri özellikle ilk önce Mondros‘a geldiler, oradan da Gelibolu Yarımadası‘na sevk edildi. İşte o zaman savaşın gerçek yüzüyle tanışmış oldular. 25 Nisan tarihinde savaşın birinci günü Anzak askerleri çetin bir direnişle karşı karşıya kaldılar. Ve savaş sırasında özellikle propaganda çok dikkat çekici oldu. Bu propaganda içerisinde özellikle cepheye gönderilen dergiler, mecmualar, gazeteler propagandada bir araç olarak kullanılmıştır. Ayrıca savaş sırasında özellikle İngilizlerin Osmanlı askerlerine din vurgusu yaparak asıl Müslümanlığı kendilerinin koruduğunu, kendilerinin Müslümanlığın gelişmesi için çaba sarf ettiklerini belirten broşürler attıkları görülmektedir. Özellikle Osmanlı askerlerine eğer teslim olurlarsa çok iyi bir şekilde yaşayacakları, iyi beslenecekleri konusunda propagandalar yapıldığı görülmektedir. Hatta uçaktan atılan propaganda metinlerinde şişman bir İngiliz askeri ile zayıf Osmanlı askerini çizilmiş şekilde gösteren broşürlerle karşı karşıya kalıyoruz. Türk askerlerinin mesela 2 Mayıs tarihinde yaptıkları taarruz sırasında ceplerinde fındık, fıstık, kuru üzüm gibi kendilerinin aç kalmadığını, hatta bu kadar güzel yiyecekler yediklerini gösteren gıdaları da ceplerine sokarak taarruz yaptıkları görülmektedir” dedi. Çanakkale Savaşları’nda özellikle siper savaşları olduğu dönemde başka askerlerin Türk dilini kullandığını ifade eden Atabay, şöyle devam etti: “Özellikle Ermeni askerlerinden yararlanıldığı görülmektedir. Türkçe’yi kullanarak Türklere seslendikleri, hatta ezan okudukları ve ezan okunuyor diyerek ortaya çıkan Türk askerini özellikle şehit ettikleri görülmektedir. Buna karşılık da Türk askerleri çeşitli hücumlar yaparak özellikle bu propagandayı ortadan kaldırmaya çaba sarf ettiler. Ayrıca o dönemde çıkan çeşitli gazeteler ve broşürler vasıtasıyla da bu propagandaya büyük önem verildiği ve resmi tebliğler yayınlayarak savaş meydanındaki gerçek olayla halkın bilgilendirmesi konusundaki metinler arasında büyük farklılıklar görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu metinler içerisinde Sarıkamış yenilgisi sonrasında ve Erzurum’un düşman işgaline geçmesi konusunda yayınlanan bir tebliğde, Enver Paşa Osmanlı askerinin Erzurum’un doğusundan Erzurum’un batısına geçtiğini belirterek, yeni bir savunma kurulduğunu ifade etmektedir. Halbuki bunun Türkçe karşılığı Erzurum düştü demektir. O yüzden halkı yanıltıcı bilgilerin de yer aldığı bu propaganda sırasında görülmektedir.”
İstanbul Panasonic Electric Works Türkiye’den Japonya’ya üst düzey atama Panasonic Electric Works Türkiye’de uzun yıllardır önemli çalışmalar gerçekleştiren Mali İşler Genel Müdürü Erkut Açıl, önümüzdeki dönemde Japonya’da görev yapmak üzere Panasonic Genel Merkezi’ne atandı. Dünyanın önde gelen elektrik/elektronik üreticilerinden Panasonic’te, Türkiye’den üst düzey bir atama gerçekleştirildi. Uzun yıllardır Panasonic Electric Works Türkiye’de Mali İşlerden sorumlu Genel Müdürlük görevini yürüten Erkut Açıl, Panasonic’in Japonya’daki genel merkezine atandı. Yapılan açıklamaya göre Erkut Açıl, üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Borusan ve Yıldız Holding’de çalıştı. 13 yıldır Panasonic Electric Works Türkiye’de çalışma hayatına devam eden Açıl, son 6 yıldır mevcut görevini sürdürmekteydi. Dünyanın en değerli markaları arasında yer alan Panasonic Grubu’nun Türkiye’den 70’in üzerinde ülkeye ihracat yapan, sektöründe dünyanın en iyileri arasında gösterilen endüstriyel tesislerinde şirketin gelecek vizyonu doğrultusunda ekibiyle beraber başarılı ve sürdürülebilir finansal sonuçlar için çalışan Erkut Açıl, son yıllarda özellikle dijital dönüşüm ve yenilikçi nakit yönetimi projelerine odaklanmıştı. Nakit akış geliştirmeleri, robotik otomasyon ve dijital dönüşüm alanında ekibiyle beraber Panasonic Global’den çok defa ödüle layık görülen Açıl, yeni dönemde başta Türkiye ve Hindistan olmak üzere birçok ülkenin sürdürülebilir finansal gelişiminden sorumlu Genel Müdürlük görevini yürütecek.
Adana Demirçalı: “Biran evvel ‘kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm’ çalışmalarına başlamak istiyoruz” Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, göreve gelmesinin ardından belediye olarak başta imar olmak üzere biran evvel kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm çalışmalarına başlamak istediklerini söyledi. Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkan Mustafa Karslıoğlu ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı ile imar konusu ve sektör yatırımlarını masaya yatırılarak önemli kararların alındığı istişare toplantısında bir araya geldiler. “Yüreğir’in çok önemli bir cazibe merkezi olacağına inancımız tamdır” DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, “DAİMFED ailemizin genel başkan vekili olan Ali Demirçalı’nın Yüreğir’e Başkan seçilmesinin onur ve gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Yüreğir Belediye Başkanımız Ali Demirçalı ile sürekli istişare içerisinde olup DAİMFED olarak gerekli tüm desteği vereceğiz. Bu doğrultuda yapılan çalışmalar sonucunda kazanan Yüreğir ve Yüreğir halkımız olacaktır. Ayrıca belirtmek isteriz ki başkanımızın bilgi, birikim ve tecrübesiyle Yüreğir’in çok önemli bir cazibe merkezi olacağına inancımız tamdır. Başkanımızı tebrik ediyor çalışmalarında başarılar diliyoruz” dedi. Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Üyesi ve yetkilisi olduğum DAİMFED’in desteğini seçim sürecinde hep arkamda hissettim. Bu anlamda başta DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu ve tüm DAİMFED ailesine destekleri için teşekkür ediyorum. Ayrıca önümüzdeki çalışma sürecinde sektörün tüm temsilcilerinin bir çatı altında toplandığı DAİMFED’in Yüreğir ilçemizde yatırım ve kalkınma olarak katkılarını göreceğimize inanıyorum. Belediye olarak başta imar olmak üzere biran evvel kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm çalışmalarına başlamak istiyoruz. Bu doğrultuda yakın zamanda çalışmalarımız meyvelerini vermeye başlayacaktır” diye konuştu.