ASAYİŞ - 17 Mayıs 2021 Pazartesi 14:49

Aşure dağıtırken ölmüştü

A
A
A
Aşure dağıtırken ölmüştü

Bursa’da aşure dağıtan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Eda Müdüroğlu’nun ölümüne sebep olan kamyon sürücüsünün kasten adam öldürme suçundan yargılandığı davanın ağır ceza mahkemesindeki ilk duruşması görüldü.

Bursa’da aşure dağıtan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Eda Müdüroğlu’nun ölümüne sebep olan kamyon sürücüsünün kasten adam öldürme suçundan yargılandığı davanın ağır ceza mahkemesindeki ilk duruşması görüldü.


Kamyon sürücüsü İlhami Bekiroğlu’nun (37) tutuklu yargılandığı dava, kusurlu davranış taksiri aştığı ve ihmalli davranışın kasten adam öldürmeye geçtiği gerekçesi ile Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine karar verilmişti.


Mahkemede savunma yapan Bekiroğlu, "Ben kamyondaki fazla yükü görüp, şirket sorumlusuna söyledim. Bana ’bir şey olmaz’ dediler. Eğer yola çıkmasaydım, işimi kaybedebilirdim" dedi.


Edinilen bilgiye göre, Osmangazi ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hüsrev Sokak’ta, geçen yıl 30 Ağustos günü meydana gelen kazada, İlhami Bekiroğlu’nun geri manevra yaptığı kamyonet, yokuş aşağı kaydı. Kamyonet, önce sokaktaki elektrik direğine ardından da dedesine aşure götüren Eda Müdüroğlu ile bir evin duvarına çarptı. Duvarla kamyonet arasında sıkışan Müdüroğlu, hayatını kaybetti. Kazanın ardından kaçan sürücü Bekiroğlu bir süre sonra polis merkezine giderek, teslim oldu. İlhami Bekiroğlu sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.



Suçun şekli değişti


Bursa 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ’Taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan yargılanan İlhami Bekiroğlu’nun dosyası, görevsizlik kararı verilerek, kusurlu davranışı taksiri aştığı ve ihmalli davranışın ’kasten adam öldürme’ye geçtiği gerekçesi ile Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık İlhami Bekiroğlu tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katılırken, Eda Müdüroğlu’nun babası Bertan Müdüroğlu, taraf avukatları, taraf yakınları ve tanıklar salonda hazır bulundu. Daha önce verdiği ifadesini tekrarlayan Bertan Müdüroğlu, kızının ölümüne neden olan sürücünün en ağır cezayı almasını istedi.



"Kaçmadım üstüm başım kirlendiği için polise gitmeden önce eve uğradım"


İfadesinde kazayı anlatan İlhami Bekiroğlu, "Ben olay günü çalıştığım şirketten yüklemiş oldukları arabayı alarak verilen adrese doğru yola çıktım. Gideceğim yer yokuştu. Varacağım yere yaklaşık 100 metre kala araç çıkmadı, geri geri kaçtı. Bu sırada merdivene çarptım. Araç kontrolden çıktı. Kaza oldu, kafamı çarptım. Kardeşimi aradım. Hastaneye gideceğimiz esnada polisler beni aradı. Bir kişinin öldüğünü söylediler. Olayı bu şekilde öğrendim. Kaza sırasında ben araç içindeydim ama ölen Eda Müdüroğlu’nu fark etmedim. Olay günü kum taşıyordum. Aracı şirketteki görevliler yükledi. Benim müdahalem olmadı" diye konuştu.


Mahkeme başkanının aracın geriye doğru gittiği sırada herhangi bir müdahale yapıp yapmadığını sorması üzerine Bekiroğlu, "Aracı kontrol etmeye çalışırken aynalardan etrafta kimsenin olup olmadığına baktım. Olaydan sonra kaçmadım. Etraftaki vatandaşların beni darbetmesinden korktum ve olay yerinden ayrıldım. Üstüm başım kirlendiği için polise gitmeden önce eve uğradım" diye konuştu.


Mahkeme heyetinin kamyondaki yükün fazla olduğu yönündeki sorusunu cevaplayan Bekiroğlu, "Ben kamyondaki fazla yükü gördüm. Şirkette çalışan İsmail isimli bir kişiye söyledim. Bana bir şey olmaz dediler. Eğer o şekilde yola çıkmasaydım, işimi kaybedebilirdim. Bu nedenle kamyon aşırı yüklü halde trafiğe çıktım" ifadelerini kullandı.


Kazanın ardından ağabeyi İlhami Bekiroğlu’nun kendisini aradığını belirten Ahmet Bekiroğlu, "Olay günü ağabeyim beni arayarak, kaza yaptığını söyledi. Bana attığı konuma gittim. Ağabeyim panik halindeydi ve yaralanmıştı. Hastaneye gitmek üzere yola çıktık. Bu sırada polisler ağabeyimi telefondan aradı. Ancak ağabeyim panik içinde olduğu için telefona bakamadı, ben baktım. Kızın öldüğünü bu şekilde öğrendik. Olay sonrasında ailenin maddi manevi zararlarının karşılanması için görüşmeye çalıştık. Ancak görüşme talebimizi reddettiler" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.