SAĞLIK - 24 Mayıs 2019 Cuma 09:56

Bayram temizliği yapacaklar dikkat

A
A
A
Bayram temizliği yapacaklar dikkat

Ramazan bayramına sayılı günler kala herkesi temizlik ve ikramlık yapma telaşının sardığını belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr.

Ramazan bayramına sayılı günler kala herkesi temizlik ve ikramlık yapma telaşının sardığını belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, uzun süre ayakta kalmanın, ani eğilmelerin ve uzanmaların bel ve boyun kaslarına hasar verebileceğini söyledi.


Türk milleti olarak gelenek ve göreneklere bağlı, adetlere değer veren bir toplum olmamız sebebiyle Ramazan ve Kurban Bayramı gibi manevi değeri yüksek günlerde tüm evlerde bayram telaşının başladığını belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Evlerde temizlik ve ikramlıklar için hazırlıklar başlar. Baklavalar, börekler açılır. Dip köşe temizlik yapılır. Bu yıl mevsimsel geçiş dönemine denk geldiği için de bahar ve bayram temizliği bir arada yapılacağından aşırı yorgunluk ve rahatsızlıklara karşı dikkatli olunması gerekiyor. Ev işlerini yaparken uzun süre ayakta duruyoruz, eğiliyoruz, uzanıyoruz, ağırlık kaldırıyor, itiyor veya çekiyoruz. Bu hareketleri yaparken dikkatli olmadığımız zaman, bel veya boyun kaslarının kasılmalarına, bunun sonucunda da yaşam kalitemizi olumsuz etkileyen ağrıların gelişmesine yol açıyoruz. Ev işleri sırasında yapılan hatalar, kas iskelet sisteminde kimi zaman telafisi oldukça zor rahatsızlıklara yol açabiliyor” dedi.


Basit önlemler alınarak bu sorunların önüne geçmenin mümkün olduğunu belirten Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Çamaşır asmak, ütü yapmak, bulaşık yıkamak insanı nasıl hasta edebilir? Oysaki diğer iş kollarında olduğu gibi ev işlerinde de riskler oldukça fazladır. Hatalı hareketler sık sık tekrarlandığında vücuda yük bindirir veya ağır yük taşındığında bel veya boyun fıtığı oluşumu kolaylaşabilir. Tüm bu işlerin gün içerisinde dönüşümlü olacak şekilde ayarlanması gerekir. Ütü yaparken masasının yüksekliği çok önemlidir. Sıkça kullandığınız eşyalar, kolayca erişebileceğiniz yerlerde muhafaza edilmelidir. Perde asarken, yüksekten bir şey alırken uzanmamalı, merdiven gibi yükseltiler kullanılmalıdır. Yemek hazırlarken ve bulaşık yıkarken tezgâha yakın durmalı, çamaşır asarken, sepet bir tabure üzerine konulmalıdır. Yer silmeyi dizlerinizin üzerinde yapmak yerine uzun saplı temizlik aparatları kullanılmasında fayda vardır. Her 30 dakikalık çalışma sonrasında 5 dakika dinlenmek önemlidir” dedi.


Çocuklara şekerlerin dağıtıldığı, akraba eş ve dost ziyaretlerinin yapıldığı, birlik ve beraberliğin en güzel şekilde yaşandığı zamanlardan biri olan Ramazan bayramı süresini bayram tadında geçirmek için sağlığımıza dikkat etmemiz gerektiğine değinen Şahabettinoğlu, “Tüm güzelliklerin, sağlığımız yerinde olduğu müddetçe anlamlı olduğunu unutmamak gerekiyor. Geçmeyen ağrı, kollarda ya da bacaklarda uyuşma, yorgunluk, halsizlik, taşınan bir eşyayı düşürme korkusu, spazm ve kas tutulması gibi şikayetler önemli sinyallerdir. Bu durumda mutlaka konusunun uzmanı bir hekime başvurmak ve tedaviye başlamak gerekir. Unutulmamalıdır ki erken teşhis, rahatsızlığın tedavi süresini kısaltacak ve kronikleşmesini önleyecektir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.