ASAYİŞ - 28 Ekim 2020 Çarşamba 15:14

Bursa’da oğlunu boğduğu iddiasıyla tutuklanan futbolcu ilk duruşmada savunma yapmadı

A
A
A
Bursa’da oğlunu boğduğu iddiasıyla tutuklanan futbolcu ilk duruşmada savunma yapmadı

Bursa’da 5 yaşındaki oğlunu hastanede boğarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Süper Lig eski futbolcusu Cevher Toktaş’ın yargılanmasına başlandı.

Bursa’da 5 yaşındaki oğlunu hastanede boğarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Süper Lig eski futbolcusu Cevher Toktaş’ın yargılanmasına başlandı. Bursa 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkan Toktaş, "Savunma yapmayacağım. Avukatım yapsın" dedi.


Süper Lig’de 2008- 2009 sezonunda Hacettepe Spor Kulübü’nde oynayan, son olarak geçen sezon Bölgesel Amatör Lig’deki Bursa Yıldırımspor’da kaptanlık yapan Cevher Toktaş (33), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı günü oğlu Kasım’ı (5) öksürük ve yüksek ateş şikayeti ile Dörtçelik Çocuk Hastanesine götürdü. Doktorun muayene ettiği Kasım, korona virüs şüphesiyle hastaneye yatırıldı. Cevher Toktaş, doktorlara haber verip refakatçı olarak yanında kaldığı oğlunun fenalaştığını söyledi. Yoğun Bakım Ünitesi’ne alınan Kasım Toktaş, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Ölüm raporunda ’nefes yetersizliği’ yazılan Kasım, 24 Nisan’da Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verildi.


Kasım Toktaş’ın ölümünün üzerinden 12 gün geçtikten sonra Cevher Toktaş karakola giderek, oğlunu kendisinin öldürdüğünü söyledi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekiplerince ifadesi alınan Toktaş, oğlunu sevmediğini, sinir krizi geçirip yastıkla boğduğunu öne sürdü. Toktaş emniyetteki ifadesinde, "Oğlumun yanında refakatçi olarak kaldığım sırada sinir krizi geçirdim. Yatakta yatmakta olan oğlumun yüzüne yastık bastırdım, sonra doktorlara seslendim. Onlar da gelip muayene ederek, yoğun bakıma aldılar. 2 saat sonra oğlumun ölüm haberi aldım. Cenazesini ertesi gün Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verdik. Herkes oğlumun hastalıktan dolayı öldüğünü düşünüyor. Yaşadıklarım gözümün önünden gitmedi. Polise gittim. Kasım’ı hiç sevmedim. Sevmediğim için öldürdüğümü düşünüyorum" dedi.


Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Cevher Toktaş, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.


Bursa Adli Tıp Kurumunda küçük Kasım’ın bedeninden alınan numuneler incelendi ancak ölüm nedeni belirlenemedi. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, Kasım’ın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için dosya ve örneklerin İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine ve rapor alınmasına karar verdi. İstanbul Adli Tıp İhtisas Dairesinde hazırlanan raporda imzası bulunan doktorlar, Bursa Adli Tıp Kurumunun raporu ve minik Kasım’dan vücudundan alınan bulguların yeniden incelemeleri sonucunda, ölümün hastanede verilen ilaç veya uygulanan tedavi kaynaklı olmadığını, Kasım’ın nefes alamaması nedeniyle ’boğularak’ öldüğüne oybirliği ile karar verdi.


Bursa 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde hakkında ’altsoydan akrabayı kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Cevher Toktaş’ın yargılanmasına bugün başlandı. Cevher Toktaş duruşmaya Bursa E Tipi Cezaevinden SEGBİS’le katılırken, Cevher Toktaş’ın babası Rıfat Toktaş, annesi Semra Toktaş, sanık avukatı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı salonda hazır bulundu. Mahkemede savunma yapması için söz verilen Cevher Toktaş, "Bir şey demeyeceğim. Savunma yapmayacağım. Avukatım yapsın" dedi.


Sanık avukatı Fırat Can Güngör, müvekkilinin öz oğlunu öldürmesini gerektirecek bir nedene sahip olmadığını, oğlu hasta olmasına rağmen bir süre hastaneye götürmemesi nedeniyle öldükten sonra kendisini suçladığını ve bu nedenle tahliyesini istediklerini belirtti.


Tanık olarak dinlenen sanığın babası Rıfat Toktaş, "Oğlumun böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Torunumun ilaç alerjisi nedeniyle hayatını kaybettiğini düşünüyorum. İlk günden beri bunu savunuyorum. Oğlumun böyle bir şeyi yapmasına ihtimal yok. Karıncayı incitmeyen çocuk kendi canını nasıl öldürebilir. Oğlum baskı altında kaldı. Hanımı da söylemiş, ’Başkalarını hastaneye götürdün, çocuğunu götürmedin’ diye. Bu da onu etkiledi. Oğlum çocuğunun ölümünden dolayı kendisine ceza vermek istiyor" diye konuştu.


Sanığın annesi Semra Toktaş, "Öyle iyi bir babaydı. O an kendisini suçlu hissettiği için öyle davrandı herhalde. Oğlumun böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. O çocuklarını çok severdi" dedi.


Cumhuriyet savcısı, bazı hastane personeli ile olayda hayatını kaybeden Kasım Toktaş’ın İstanbul’daki annesinin SEGBİS’le dinlenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksik evrakların tamamlanmasına, olay günü maktul Kasım Toktaş’a müdahalede bulunan doktor ve hemşerilerin tanık olarak dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi’de ‘5. Akıl ve Zeka Oyunları Turnuvası’ düzenlendi Sultangazi Belediyesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle ilk ve ortaokul öğrencilerini ‘5. Akıl ve Zeka Oyunları Turnuvası’nda buluşturdu. Turnuvada dereceye giren öğrenciler için ödül töreni düzenlendi. Geleceğin mimarı çocukların düşünen, üreten, sorunlar karşısında çözüm bulabilen bireyler yetiştirmek için çalışan Sultangazi Belediyesi, gençleri birbirinden eğlenceli etkinliklerle buluşturmaya devam ediyor. Bu kapsamda Sultangazi Belediyesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile çocukların sosyal ve zeka gelişimlerini desteklemek adına bu yıl 5’incisi olan Akıl ve Zeka Oyunları Turnuvası’nı düzenledi. İlçedeki 25 ilkokul, 19 ortaokul olmak üzere toplam 44 okulun katıldığı etkinlikte 150 öğrenci yarıştı. Öğrenciler mangala, pentago, qbitz, equlibrio, reverse, küre ve kulami olmak üzere 7 kategoride birinci olmak için ter döktü. Yarışmanın ardından dereceye giren öğrenciler için ödül töreni gerçekleştirildi. Ödüller takdim edildi İlkokul kategorisinde birinci İsmetpaşa İlkokulu, ikinci Cumhuriyet İlkokulu, üçüncü ise Cebeci Sultançiftliği İlkokulu oldu. Ortaokullar arasında ise, Sultangazi Ortaokulu birinci, Şehit Hikmet Baysal Ortaokulu ikinci ve Özel Bilgenç Koleji de üçüncü oldu. Ödül törenine Belediye Başkan Yardımcısı Nurcan Öztürkmen, İlçe Milli Eğitim Müdürü Necati Tekbaş, öğretmen ve öğrenciler katıldı. Dereceye giren öğrenciler, hediye ve madalyalarını Başkan Yardımcısı Nurcan Öztürkmen’in elinden aldı. Öztürkmen, “Çocuklarımızın okul öncesinden üniversite yıllarına kadar her anlarında yanlarında olmak, onların başarı ve mutluluklarına şahitlik etmek bizler için gurur verici. Bütün gençlerimizin yolları açık, başarıları daim olsun” dedi.
Balıkesir Çocuklar, bayramlarını Burhaniye’de doyasıya kutlayacak Burhaniye Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşku ile kutlanması için çeşitli etkinlikler planlandı. 23 Nisan Salı günü ilçede üç farklı noktada “Çocuk Şenliği” düzenlenecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği ve demokrasimizin sembolü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. Yılı Burhaniye’de çocuklara özel etkinliklerle kutlanacak. 20-21 Nisan Satranç Turnuvası ile başlayacak etkinliklerde Burhaniye’de çocuklar; satrançtan tiyatroya, uçurtma şenliğinden çeşitli gösterilere kadar birçok aktivite ile bayramlarını dolu dolu yaşayacak. Etkinlikler dahilinde 20-21 Nisan tarihlerinde Ahmet Akın Kültür Merkezi’nde 8 ve 14 yaş arası çocuklar için satranç turnuvası düzenlenecek. 23 Nisan günü ise saat 11.00’de 8 Eylül Stadyumu’nda resmi kutlama ile başlayacak program; 13.30’da İskele Demokrasi Parkı’nda devam edecek. Burhaniye Belediyesi tarafından tüm etkinliklerin ücretsiz olarak düzenleneceği Çocuk Şenliği dahilinde İskele Mahallesi Demokrasi Parkı’nda çocuklar eğlenceye doyacak. Şişme oyun parkuru, belediye kreşleri ve gençlik merkezi öğrencilerinin gösterileri, pandomim ve jonglör gösterisi, baloncuk gösterisi, tahta bacak ile mini disco, yüz boyama ve sosis balon gibi eğlencelerin yanı sıra; resim, satranç ve kreş çocukları atölyeleri ile gün boyunca çocuklar açık alanda ücretsiz olarak eğlenebilecekler. 23 Nisan günü 16.00’da Öğretmenler Mahallesi Özgürlük Parkı’nda yapılacak uçurtma şenliğinde gökyüzü renklenirken çocuklar aileleriyle birlikte bayramı yaşayacaklar. Zoran Drvenkar’ın Çocuk Edebiyatı Ödülüne layık görülen eseri “Soğuktan Korkmayan Tek Kuş” eserinin sahneye uyarlanan kukla tiyatrosu, 23 Nisan akşamı saat 20.00’de Reha Yurdakul Salonu’nda çocuklar ile buluşacak.
Ankara Gök vatanın gücüne güç katan hava platformlarının sayısı artacak İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni çerçevesinde Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ-B, Millî Muharip Uçak KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET ve Hafif Genel Maksat Helikopteri GÖKBEY hava platformlarına dair yeni sözleşmeler imzalandı. Sözleşme kapsamında Gök vatanın gücüne güç katan hava platformlarının sayısı artacak. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanlığı’nın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla gerçekleşen İnsanlı Hava Platformları imza töreni; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Başkanı Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Türk Silahlı Kuvvetleri ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Savunma Sanayii Başkanlığı’nın Nuri Demirağ Salonunda gerçekleşti. İmzalanan anlaşma çerçevesinde yerli ve milli imkanlarla üretilen Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ-B, Millî Muharip Uçak KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET ve Hafif Genel Maksat Helikopteri GÖKBEY hava platformlarına dair yeni sözleşmeler imzalandı. “Tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmezdir” İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni’nden konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Etrafı adeta ateşten bir çemberle örülmüş olan ülkemiz, bu coğrafyada var olmak için kendi harp silah ve sistemlerini üretmeye, yerli ve millî savunma sanayii ürünleriyle donatılmış etkin ve güçlü ordu ve güvenlik kuvvetlerine sahip olmaya mecburdur. Bu nitelikleri bir ordu için de kendi kendine yeten, tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmez bir husustur” ifadelerini kullandı. “Stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı” Savunma sanayii alanında güçlü ve bağımsız olamayan ülkelerin uluslararası alanda etkin roller üstlenebilmeleri ve geleceklerine güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını dile getiren Bakan Güler, “Sadece yakın tarihimize baktığımızda, savunma sanayinde dışa bağımlılığın sıkıntılarını, maalesef birçok defa yaşamak zorunda kaldık. Yıllarca birçok önemli savunma sanayii ürününü, kendi imkânlarımızla üretemediğimiz için hep dışarıdan bekledik. En ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda müttefik, hatta stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı” diye konuştu. Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti: “Şüphesiz ki bunlar, asla bizi yıldırmadı, aksine daha çok motive etti. Cumhurbaşkanımızın liderliği ve teşvikleriyle başlatılan yerli ve millî teknoloji hamlesi ile ülkemiz, son 20 yılda savunma sanayii alanında birbirinden değerli projeleri hayata geçirdi. Bu kapsamda her geçen gün geliştirdiğimiz yerli, millî ve modern teknolojiyi haiz savunma sanayii ürünleri ile ordumuzun imkân ve kabiliyetleri, geçmiş yıllara kıyasla muazzam seviyede gelişim kaydetti, kaydetmeye devam ediyor. Ordumuzun ve ülkemizin gücüne güç katan bu silah sistemlerimiz, aynı zamanda çok sayıda kardeş, dost ve müttefik ülkeye de ihraç edildi ediliyor.” Türk savunma sanayii tarafından üretilen milli ürünlere dikkati çeken Bakan Güler, “Şu ana kadar üretilen ve büyük bir başarıyla hizmet veren silahlı/silahsız insansız hava araçlarımız ve mühimmatlarımızın yanı sıra yeni nesil gelişmiş temel eğitim ve hafif taarruz uçağımız ‘HÜRKUŞ’, geniş görev yelpazesini üstün bir performansla yerine getirebilen jet eğitim uçağımız ‘HÜRJET’, en zorlu şartlarda, çok yönlü vazifeleri icra etme yeteneğine sahip olan genel maksat helikopterimiz ‘GÖKBEY’ ile, savunma sanayimizin ulaştığı üstün seviyeyi ortaya koyan 5’inci nesil, ilk yerli-millî savaş uçağımız KAAN, ülkemizin hava platformlarındaki büyük atılımlarının en somut nişaneleridir. Tüm bunlarla birlikte Türkiye, artık kendi savaş uçağını, eğitim ve jet uçaklarını, helikopterlerini üretebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu” açıklamasında bulundu. “Bugün ise yüzde 80’ni aşan yerli ve mili savunma sanayimiz var” Programda konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise “Atılan bu kararlı ve cesur adımlarla artık kara, deniz ve hava araçlarımızın kahır ekseriyetini kendimiz karşılıyoruz. 22 yıl önce savunma sanayimiz yüzde 80 oranında dışarıya bağlıydı. Bugün ise yüzde 80’ni aşan yerli ve mili savunma sanayimiz var. Geliştirilen milli projeler, ülkemizin dışa bağımlığını her geçen gün azaltırken, teknoloji ihraç eden ülkeler sınıfına giriyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Yerlikaya konuşmasına şöyle devam etti: “80 binden fazla çalışanıyla savunma sanayimiz, yoluna devam ediyor, daha güçlü bir şekilde de devam edecek. 2023 yılında terörle mücadelede İnsansız Hava Araçlarımız, Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız ve İnsanlı Keşif Uçaklarımız 51 bin 876 saat uçuş gerçekleştirdi. 2016 yılında ülkemiz genelinde 2 bin 322 terör olayı yaşanmışken, hava unsurlarımızın desteği sayesinde 2023’te bu sayı 88’e düşmüştür. Aklımıza gelen bir fikirle ilgili artık ‘Bunun için gerekenleri nereden temin ederiz’ sorusunu düşünmüyoruz. Onun yerine ‘Savunma sanayimiz ile konuştuk, yapabiliriz, hiç merak etmeyin’ sözü yer alıyor. Bu güç bizi her alanda, her noktada kendi kendine yetkin, dostuna güven, düşmanına da tasa ve endişe verecek bir hale getirdi.” Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise savunma sanayiinin sahip olduğu birikime dikkati çekerek, “Savunma sanayiimiz sahip olduğu yetenek ve birikim ile günümüzde; muharip ve eğitim uçağı tasarım, üretim, kalifikasyon ve sertifikasyonunu, sistem ve alt sistem tasarım, geliştirme ve üretim faaliyetlerini, millî mühimmat ve pod geliştirme ve üretimini, yapısal parça tasarım ve üretim faaliyetlerini ve farklı sınıflarda helikopter üretim, tasarım ve testlerini başarıyla yürütmektedir” ifadelerini kullandı. “40 adet Hürkuş-B tedariki için sözleşmemizi imzalıyoruz” Görgün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın gelişen ihtiyaçları doğrultusunda uçuş eğitim faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütülebilmesi için 40 adet daha Hürkuş-B tedariki için sözleşmemizi imzalıyoruz. Bu sözleşme ile toplamda 55 adet Hürkuş-B uçağının envantere katılması imza altına alınmış olacak. 55’inci uçağın Haziran 2027’de Hava Kuvvetlerimize teslim edileceğini planladığımızı ifade etmek isterim.” Milli Muharip Uçak KAAN’ın projesine dair açıklamalarda bulunan Görgün, “İmzası bugün gerçekleşecek bir diğer önemli projemiz olan Millî Muharip Uçak KAAN kapsamında; Başkanlığımız ve TUSAŞ arasında 2016 yılında imzalanan Millî Muharip Uçak Geliştirilmesi Projesi Dönem-I, Aşama-I Sözleşmesi’ni, Aşama-II faaliyetlerini başlatmak üzere genişletiyoruz” şeklinde konuştu. Görgün konuşmasına şöyle devam etti: “İmzasını gerçekleştireceğimiz HÜRJET Projesi, 4 adet Blok-0 uçağa ilave olarak, 12 adet Blok-1 uçağı kapsama dahil ediyoruz. İmzasını gerçekleştireceğimiz Hafif Genel Maksat Helikopter Tedariki (GÖKBEY) kapsamında, ilk etapta 20 adet GÖKBEY helikopterinin tedariğini gerçekleştireceğiz.” Program hatıra fotoğrafı çekimi ve maket takdimi ile son buldu.