KÜLTÜR SANAT - 16 Ekim 2021 Cumartesi 22:22

Bursa’nın 2300 yıllık zindanı sanata açıldı

A
A
A
Bursa’nın 2300 yıllık zindanı sanata açıldı

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan ve geçmişi milattan önce 200’lü yıllara uzanan Zindankapı, dijital müze ve sanat galerisi olarak hizmete açıldı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan ve geçmişi milattan önce 200’lü yıllara uzanan Zindankapı, dijital müze ve sanat galerisi olarak hizmete açıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Nadir Alpaslan’ın katıldığı törenle açılan karanlık zindanlar bundan böyle Bursa’nın kültür sanat hayatına ışık tutacak.


Tarihi ve kültürel miras çalışmaları kapsamında 8500 yıllık Arkeopark’tan 2300 yıllık Bitinya surlarına, 700 yıllık Osmanlı eserlerinden Cumhuriyet dönemi sivil mimarlık örneği yapılara kadar geniş bir yelpazede yaptığı restorasyonlarla Bursa’yı açık hava müzesine dönüştüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa surlarının önemli bir kapısını daha ayağa kaldırdı. Bitinya Kralı Prusias tarafından Romalılardan kaçarak kendisine sığınan Kartacalı General Hannibal’ın önerisiyle yaptırılan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde çeşitli onarımlardan geçen, Orhan Gazi’nin kenti fethetmesiyle burçlarla desteklenen surlar, Büyükşehir Belediyesi’nin restorasyonu ile ilk günkü ihtişamına kavuştu. Yaklaşık 3 bin 400 metre uzunluğundaki surlarda Saltanat Kapı, Fetih Kapı ve Yer Kapı’da restorasyonları daha önce tamamlayan Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Yedikule Zindanlarının bir örneği olan Zindankapı’daki restorasyonu tamamladı. Alacahırka Mahallesi’nde yer alan, ‘kanlı kuyu’, ‘işkence odası’ ve ‘kule bağlantılı koridorlar’ ile ‘zindanların’ bulunduğu Zindankapı, artık tutsaklara değil interaktif bir dijital müzeye ve birbirinden zengin sergilerin yer alacağı güncel sanat galerisine ev sahipliği yapıyor. Bursa’nın kültür ve sanat hayatına ışık tutacak Zindankapı’nın açılış törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Nadir Alpaslan, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.



Bursa önde olmaya devam edecek


Bursa’nın 8500 yıllık tarihi kültürel birikimi, doğal güzellikleri ve bereketli toprakları ile eşsiz bir şehir olduğunu dile getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bitinya’dan Bizans’a, Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine kadar her dönemin izlerinin olduğu Bursa’nın her karesi ile bir tarih hazinesi olduğunu kaydetti. Tarihi ve kültürel mirasın korunması ve geleceğe taşınması noktasında birçok noktasında çalışmalar yaptıklarını ifade eden Başkan Aktaş, “Tarihi dokunun yoğunlukla hissedildiği yerler, kaleli kentler. Bitinyalılar tarafından yapılmaya başlanan, Romalılar ve Bizanslılar tarafından kullanılan, Osmanlılar zamanında birçok kez onarılan Bursa Kalesi de farklı medeniyetlerin izlerini taşıması anlamında bir odak noktasıdır. Büyükşehir Belediye’mizin 2015 yılında başlattığı ve 2020 yılına kadar sürdürdüğü titiz çalışmaların ardından aslına uygun olarak restore edildi. Bu çalışmaların başlatılmasına öncülük eden önceki belediye başkanımız Recep Altepe’ye yürekten teşekkür ediyorum. Bugün Alacahırka Mahallesi’nde yer alan ve Uludağ’ın eteklerinde açılan Zindankapı ayağa kaldırılmış ve Bursa’mızın önemli bir parçası olarak yeniden hayat bulmuş oldu. Burası artık kültür sanat ve sosyal hayatın iç içe geçtiği bir mekan olarak ziyaretçilerine hizmet verecek. İnşallah Bursa her zaman olduğu gibi, Osmanlı’da olduğu gibi, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren olduğu gibi öncü rolünü üstlenerek hep önde olmaya devam edecek” diye konuştu.



Muhteşem bir eser


Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Nadir Alpaslan da Zindankapı restorasyonunun belki de Türk restorasyon tarihi açısından çok önemli bir çalışma olduğunu ve muhteşem bir eser ortaya çıkarıldığını söyledi. Bursa’nın Türk Dünyası 2022 yılı Kültür Başkenti seçildiğini aynı zamanda 2022 yılı Eylül ayında İznik’te Türk Dünyası Göçebe oyunlarına ev sahipliği yapacağını hatırlatan Alpaslan, “Bursa’nın bu güzel organizasyonların altından büyük bir başarıyla kalkacağına inanıyorum. Tabii Bursa ilimiz öncü ve örnek şehir bir dünya markası şehri. Bu dünya markası olması yolunda da çok güçlü adımlarla, emin adımlarla, çok güzel çalışmalarla ilerliyor. Bu potansiyeline ve adına yakışır eserlerine hızla kavuşuyor. Hanlar Bölgesi’nde Bursa’nın tarihi dokusuna yakışır yıkımlardan sonra yapılacak çalışmalarla Bursa o tarihi dokusuna yakışır, o muhteşem görüntüsüne de kavuşacak. İlave edilen restorasyon çalışmaları ile beraber Bursa zenginliğine zenginlik, markasına marka katacak. Bu güzel çalışmalarla ben bir Kültür Turizm Bakanlığı, bir kültür adamı olarak büyük bir memnuniyet duyduğumu, kıvanç duyduğumu ifade etmek istiyorum. Bunlara Bakanlık olarak her türlü desteği sağladığımızı, takipçisi olduğumuzu söylemek istiyorum. Bu güzel eseri de kazandırdıkları için tüm emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyorum” dedi.


Konuşmaların ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bakan Yardımcısı Alpaslan ve Zindankapı’nın ilk sergisi olan “Zamansızlık Şarkısı”nın küratörü Derya Yücel’e günün anısına tablo hediye etti. Açılış kurdelesinin kesilmesiyle Bursa’nın 2300 yıllık zindanı, kültür ve sanata açılmış oldu.



Tarihi surlar tuvale döndü


Bursa’nın kent siluetine ayrı bir değer katan Zindankapı’nın açılış töreni adeta görsel bir şölene dönüştü. Zindankapı’nın duvarlarının birer ekrana, tuvale dönüştüğü dev mapping gösterisi ilgiyle izlendi. Birden fazla teknolojinin eşzamanlı olarak kullanıldığı “Zamanın Dokusu (Immersive Mapping Operet)” gösterisi ile davetliler uzay, zaman ve mekanın derinliklerine doğru bir yolcuğa çıktı. Elektronik müzik bestecisi Erdem Tunalı tarafından geceye özel bestelenen performansa, Devlet Opera ve Bale sanatçısı Tenor Berk Dalkılıç ve Soprano Ceren Aydın vokal eşlik ederken, Zindankapı’nın 2 bin 300 yıllık dillere destan hikayesi, küllerinden yeniden doğuşu bu görsel şölen ile gözler önüne serildi.



Zamansızlık şarkısı


Davetliler gösterinin ardından Küratörlüğünü Derya Yücel’in yaptığı Zindankapı Güncel Sanat Galerisi’nde açılan ‘Zamansızlık Şarkısı Sergisi’ni gezdi. Yerli ve yabancı sanatçıların yerleştirme, heykel, desen ve performans-video eserlerinden oluşan sergi 17 Ocak 2022 tarihine kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Milletvekili Kurt, Koçali Barajıyla ilgili bilgi verdi Adıyaman Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Resul Kurt, Koçali Barajı ile ilgili gelinen aşama ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, Adıyaman’da tarımsal üretimde büyük bir önemi olan Koçali Barajı’nın hem ülke ekonomisine hem de Adıyaman ekonomisine büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Milletvekili Kurt, "Koçali Baraj inşaatına 21.11.2014 tarihinde başlanmıştır. Gövde sıyırma kazıları, dolusavak, derivasyon tüneli, batardo, ulaşım yolu, Bulam Tüneli ve gövde kaya dolgu imalatlarına başlanmıştır. İşin devam sırasında baraj sol sahilinde muhtelif noktalarda heyelanlar meydana gelmiştir. Sonrasında iyileştirme önlemlerinin alınması ve heyelandan etkilenen yapıların yer değişikliğinin yanı sıra derivasyon tünelinin uzatılması gibi önlemler hakkında DSİ 20.Bölge Müdürlüğü ve ilgili Daire Başkanlıklarınca çalışmalar yapılmaktadır. Ancak, 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrasında USGS tarafından yapılan hesaplamalara göre yaklaşık olarak 0,48 g ivme değerine maruz kaldığı görülmektedir. Bölgenin depremsellik durumunun değişmesinden kaynaklı mevcut Koçali Barajı Sismik Tehlike Analiz Raporu güncellenmekte olup güncel sismik parametreler kullanılarak yapılara ait stabilite hesapları yenilenmektedir. Oluşan depremler sonrasında bahse konu çalışmalara ivedilikle başlanılmış olup sonuçlanması akabinde inşaat çalışmalarına devam edilecektir. Koçali Sulaması Yaklaşım Kanalı ve Tüneli işinde yüzde 68 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup inşaat çalışmaları devam etmektedir. Koçali Barajı Ana İletim Hattı ve Sulaması işinde ise yüzde 17 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup çalışmalara devam edilmektedir. Aynı iş muhtevasında devam eden çalışmalar kapsamında 21 köyde toplam 25 bin 14 hektar alanda arazi toplulaştırma çalışması yapılacaktır. 2014 yılında 4 bin 568 hektar alanın tescil edilerek arazi toplulaştırma çalışmalarının tamamlanması hedeflenmektedir. Adıyaman Koçali İçme Suyu Tesisleri işinin projeleri tamamlanmış olup önümüzdeki dönemde ihale edilmesi planlanmaktadır” diye konuştu.
İzmir Prof. Dr. İlber Ortaylı İZKİTAP Fest’e konuk oldu İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, bu yıl Kültürpark’taki açık alanda düzenlenen İZKİTAP Fest-İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında büyük bir coşkuya sahne oldu. Ebeveynleri ile Kültürpark’a gelen çocuklar, konser ile atölye çalışmalarından sihirbaz ve dans gösterilerine, kukladan sokak oyunlarına kadar birçok etkinliğin yer aldığı çocuk şenliğine yoğun ilgi gösterdi. Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı da düzenlenen söyleşide İzmirlilerle bir araya geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından “Çocuk Edebiyatı” ana temasıyla düzenlenen İZKİTAP Fest - İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan’da Evrencan ve Uzaylılar konseri, çocuklara özel etkinlik ve söyleşilerle İzmirli kitapseverlere ve çocuklara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Açık alanda yapılan en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıyan İZKİTAP Fest, 28 Nisan tarihine kadar her gün 10.00-21.00 saatleri arasında 300’e yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf, kurum ve sivil toplum kuruluşu standını ziyaret etme imkanının yanı sıra imza günü, söyleşi ve farklı etkinliklere katılma fırsatı da sağlıyor. "Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı" İZKİTAP Fest’in 23 Nisan’a özel konuğu tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda İzmirli kitapseverlerle buluşan Prof. Dr. Ortaylı, Türk demokrasisinin sağlam temellere dayandığını vurguladı. İlber Ortaylı, “23 Nisan çok önemli bir olay. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve halk idaresi, Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı. Türkiye’de umumi rey ile işbaşına gelen Ankara’daki hükümettir. İşgal edilmiş, şartlar tamamen aleyhine dönmüş bir memleket; ancak devletin bağımsızlığı tamamen bitmemiş. Harpten sonra ağır işgal hükümlerinin uygulanmak istendiği bir ülke, sınırlarını küçültmüşler, asker girmiş, itilaf devletleri giremedikleri bölgeleri de işgal ediyorlar Sevr’e göre. İşte buna karşı çıkıldı. Bir orduyu terhis ediyorlar; ancak terhis edilmeyenler organize edildi, kasaba ve şehirlerde insanlar, muhtelif sınıflar bir araya geldiler, bu çok mühim. Bu hareket keskin bir politika ve keskin bir politik görüşle yürütüldü. Meclis hükümetini yürüten kadroların içinde bile her zaman yüzde 100 uyum yoktu; ama belirli bir ideale, ahlaka, disipline bağlı bir irade vardı. Bu meclisteki insanlar seçimle gelmişlerdir. Meclisin tartışma adabı içinde, farklı fikirler hallediliyor. Bir araya gelmiş insanların farklılıklarının çok keskin olduğu, dünya görüşlerinin farklı olduğu bir meclis; ancak memleketin düşman istilası ve Sevr hükümlerinden kurtulması için çalışıyorlar. Birinci meclis, Türkiye’de demokrasinin kurulduğu, konvansiyonel bir sistemdir. Hükümeti seçer, devleti yönetir, olağanüstü savaş yetkilerini denetleyerek uyum içinde çalışmıştır. Hem Türkiye tarihinde hem bölge tarihinde Türkiye’de demokrasinin uyuşma ve tartışma geleneğinin ortaya çıktığı bir devirdir” dedi. Yurt dışına gitme isteğinde olan gençlere seslenen Prof. Dr. Ortaylı, “Memlekette büyük zorluklarla yetiştirdiğimiz gençlerin yabancı ellerde kalması Türkiye’yi aksatır” diyerek Türkiye’nin son 10 yıldaki vatandaşlık sisteminden de derhal geri dönmesi gerektiğinin altını çizdi. Ortaylı, “Türk vatandaşlığı kolay elde edilecek bir gömlek değil, ona sahip çıkacaksın. Arkasında; Balkanlardan, Kafkaslardan çileli göçler yatar. Ne yatar? Çanakkale’de, İstiklal Savaşı’nda, Birinci Dünya Savaşı’nda uzak çöllerde ölmüş dedeler yatar. Ta Gazze’den başlayan sınıra kadar mezarlıklar var, geze geze gidersin budur yani. Uzun yıllar çileli bir şekilde yerli malı kullanan, enflasyona dayanarak yaşayan, baraj yapılsın diye enflasyon içinde yaşamaya razı olmuş kitle yatar. Oralarda sulanmış toprakları şimdi ona buna satmak marifet değildir. Burası son derece imtiyazlı bir vatandaşlık kitlesinin sahip olduğu bir yerdir. ABD, bazı Avrupa devletlerine benzemez. Herkes vatandaşlığına, hemşeriliğine sahip olsun” diye konuştu. “Bu millet sandıkta rey veriyor. 77 yaşındayım sandıktan başka bir şey hatırlamıyorum. Dolayısıyla böyle bir demokraside, insanların bir takım; karamsar, kötümser, yıkıcı yorumları dinleyerek yüzlerini kara çıkarmanın gereği yoktur” diyen İlber Ortaylı, “Belediye seçimlerine katılın, katılmamak olmaz. Beğenmediğiniz adamlar adaysa yerine yenisini koyarsınız herkes anlar. Beğenmeyince küskün olmanın alemi yoktur. Tavşan dağa küsmüş oluyor o zaman. Rey verilecek. Çok önemli bir şey” dedi.