- 14 Temmuz 2020 Salı 18:21

BUÜ’den Yök İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda 3 alanda başarı

A
A
A
BUÜ’den Yök İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda 3 alanda başarı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından 2019 yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu yayımlandı.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından 2019 yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu yayımlandı. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), raporda 3 farklı kategoride ilk 3 içerisinde yer aldı.


YÖK Başkanlığı, her yıl üniversitelerin ihtisas alanları ve yürüttükleri akademik çalışmaları inceliyor ve elde edilen sonuçları kendi internet sitesinden yayımlıyor. 2019 yılı için hazırlanan Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu da önceki yıl tamamlandı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç tarafından yapılan açıklama ile duyurulan raporda Bursa Uludağ Üniversitesi; En Fazla Yabancı Uyruklu Öğrenci kategorisinde, En Fazla 100/2000 Doktora Öğrencisi kategorisinde ve Hastane Karlılık Oranları kategorisinde ilk 3 sırada yer aldı.


Misafir öğrenci sayımız daha da artacak


Rapor hakkında değerlendirme yapan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversitelerin son yıllarda uzmanlık ve ihtisaslaşma yoluna gittiklerine işaret etti. Her üniversitenin farklı alanlarda güçlü yanlarının ön plana çıktığının altını çizen Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “YÖK Başkanlığımız son yıllarda güzel bir politika izleyerek üniversitelerin iyi oldukları konularda ihtisaslaşmasını sağladı. Her konuda azar azar çalışma yapan üniversiteler görmek yerine, belli konularda çalışan ve iyi sonuçlar alan, bu alanlarda kendisini geliştiren ve ön plana çıkan üniversitelerin oluşmasına vesile oldu. Biz de bu uygulamanın doğru ve yerinde olduğunu düşünüyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak; Uluslararasılaşma hedefi doğrultusunda misafir öğrenci sayımızı son yıllarda ciddi ölçüde arttırdık. Bu konuda çok daha yüksek hedeflerimiz var. Üniversitemizdeki eğitim çalışmaları ve akademik kadromuzu da bu proje doğrultusunda güncellemeye devam edeceğiz” dedi.


Doktora öğrenci sayısında da Türkiye’nin ilk 3 üniversitesi arasında yer aldıklarını belirten Rektör A. Saim Kılavuz, nihai hedeflerinin yüksek lisans ve doktora öğrenci sayısında ilk sıraya yükselmek olduğunu vurguladı. Lisans ve ön lisans öğrenci sayılarını düşürmeyi, bununla paralel olarak yüksek lisans ve doktora öğrenci sayılarını yükseltmeyi hedeflediklerini kaydeden Kılavuz; “TÜBİTAK tarafından ülkemiz için yürütülen en faydalı projelerden birisi olduğuna inandığımız 100 alanda 2000 doktora öğrencisi projesini son derece önemsiyoruz. Bu proje ülkemiz, ekonomimiz ve kalkınmamız için en önemli adımlardan birisidir. Üniversite olarak bizler de bu alanda en iyi olmak için çalışıyoruz. Bugüne kadar önemli bir sıçrama yaptık. İlk üç içerisinde yer aldık. Ancak daha da yukarılara çıkmak istiyoruz. Yüksek lisans ve özellikle doktora öğrenci sayımızı arttırmak için her yıl yeni kontenjanlar açıyoruz. Lisans öğretimini bitiren tüm öğrencilerimizi de eğitimlerine devam etmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.


Hastaneye destek sürecek


YÖK Başkanlığı tarafından açıklanan raporda Hastane Karlılığı Kategorisi’nde de ilk 3 sırada yer bulduklarına dikkati çeken BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, göreve geldikleri ilk günden itibaren BUÜ Hastanesi’ne özel bir önem verdiklerini açıkladı. Eksikliklerin giderilmesi ve altyapı yatırımlarının tamamlanması noktasında da her türlü desteği verdiklerine işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, pandemi sürecinde de bu desteği en üst seviyeye çıkararak gerek akademisyenlerin gerekse de personelin mağdur edilmemesi için büyük bir çaba gösterdiklerini vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta Filistin için yürüyüş düzenlendi Bitlis’in Ahlat ilçesinde sivil toplum kuruluşları öncülüğünde Gazze’deki saldırı ve ablukanın sonlanması, Filistin’in özgürlüğü için yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. Bitlis Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe yüzlerce kişi Filistin bayrakları ve çeşitli dövizlerle katıldı. İlçenin Akkoyunlu Camii önünde başlayan yürüyüşte sloganlar atılarak 15 Temmuz Çeşmesine geçildi. Burada ortak basın açıklamasını okuyan Bitlis Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Emrullah Erkan, Gazze’yi unutmadıklarını ve hiçbir zaman unutmayacaklarını söyledi. Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinlilerin yanlarında olduklarını göstermek için alanlarda olduklarını söyleyen Erkan, “Kendi yolunda cihat edenlere izzet, yolundan yüz çevirenlere zillet elbisesi giydiren Allah’a hamdolsun. Tarih boyunca haddini aşmış nice tağutları helak eden, yeryüzünün mustazaflarına özgürlük ve salih kullarına yeryüzünün verasetini vaat eden Eabbimize hamdolsun. Gazze’deki soykırım ve bütün yoksunluklara rağmen şanlı direniş 6. ayını da geride bıraktı. Altı Gün Savaşlarında bölgenin en güçlü ülkelerini dize getiren İsrail, neredeyse yirmi yıldır abluka altında tuttuğu Gazze direnişine karşı hiçbir askeri başarı elde edemedi. İnsanlık, tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor. Apartheid rejimi işgalci İsrail; kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım suçu işliyor. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor, başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast ediyor. Gazze’de şu anda on binlerce insan, yeterli gıdaya ve suya ulaşamıyor. Evet, ne yazık ki on binlerce insan 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Gazze; direnişiyle, şehadetleriyle ders vermeye, uyandırmaya, diriltmeye devam ediyor. İslam dünyası ise anlamıyor. Nitekim, Filistinli imam Mahmut Hasanat, hutbeye çıkarak; ’30 bin şehidin, 70 bin yaralının, 100 bin sakatın, 2 milyon evsiz ve aç susuzun uyandırmadığı, bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur konuşmasam ne olur, kamet getirin de namazımızı kılalım’ dedi ve hutbeden indi. İnsanlık için feveran, ümmet için sitem olan bu haykırışı çok iyi anlıyoruz” dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’de son 10 günde kene vakalarında artış yaşanıyor Gümüşhane’de ilkbaharın gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakalarında artış başladı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde bulunduğu Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek son 10 günde vaka artışları yaşandığını söyledi. Türkiye’de ilkbahar mevsiminin etkisini göstermesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları görülmeye başladı. Yılın ilk vakasının görüldüğü Gümüşhane’de ise vakalar artmaya devam ediyor. Son olarak kentte A.S. ve H.S. isimli karı koca da KKKA hastalığı teşhisiyle tedavi altına alındı. Son günlerdeki vaka artışları ile ilgili açıklamalarda bulunan Gümüşhane Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde yer aldığı Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek bu bölgede yaşayan insanların daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu. “Şu anda 3 hastaya kesin tanı koyduk” İlkbaharın gelmesiyle birlikte son 10 günde vakalarda büyük artış olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Kurt, “Hastanemize çok fazla kene sonrası başvuru olmakta ama şu ana kadar tanısını koyduğumuz 3 tane vakamız oldu. 1 tane hastamız tedavisini olup taburcu edildi, 1 hastamız hala yatıyor, 1 hastamızı da Trabzon’a sevk ettik ve durumunun iyi olduğunu öğrendik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı keneler yoluyla bulaşmakta ve bu keneler daha çok Kelkit vadisi yani Kelkit Çayı’nın aktığı 256 kilometrelik bir hat üzerinde yoğun. Bu hat üzerinde Tokat, Sivas, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane bulunuyor. Kenelerin aktifleştiği dönemler ilkbahar ve yaz ayları olduğu için son 10 gündür vakalarda resmen patlama var. Çok fazla başvuru oluyor hastanemize ama şu an 3 tane hastaya kesin tanı koyduk. Hastalar genellikle ateş, baş, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri yani sanki bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bulantı, kusma ve ishal şikâyetleriyle başvuruyorlar. Hastalar daha geç başvurursa bu şikâyetler kanamalarla seyredip, hastalar kaybedilebiliyor” dedi. “Gümüşhane en riskli noktalardan birisi, vatandaşlar daha çok dikkat etmeli” KKKA hastalığının kanıtlanmış bir tedavisi olmadığının altını çizen Dr. Kurt, “Bu hastalığın kanıtlanmış bir tedavisi yok. Biz destek tedavileri yapıyoruz. En önemli yol ise korunma yöntemleri. Bölgemiz de bu noktada yoğun olduğu için vatandaşların bilinçli olması gerekiyor. Riskli bölgelerde vatandaşlarımızın pantolon paçalarını çoraplarının içine koymalılar, açık renkli giyişiler giymeleri gerekiyor keneyi fark edebilmek için. Bu riskli yerlerden ayrılma durumunda hem kendilerini hem de çocuklarını kene var mı diye kontrol etmeleri gerekiyor. Kene ile karşılaşma durumunda ise eğer sağlık kuruluşuna başvurma zaman alacaksa bunun çıkarılması lazım. Çıplak elle dokunmamak kaydıyla, bir bez, bir eldiven, naylon bir poşetle kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden tutulup çıkarılması lazım. Kene çıkarıldıktan sonra da 10 gün boyunca hastalık belirtilerini takip ederek bunun gerçekleşmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Kenenin üzerinde sigara söndürmek, kolonya dökmek, deterjan dökmek, yakmak kenenin kusup taşıdığı mikrobu daha fazla boşaltmasını sağlayacağından yapılmaması gereken şeyler. Keneyi hafife almadan tedbirli olmamız gerekiyor. Gümüşhane bu hastalık için en riskli bölgelerden birisi olduğu için burada yaşayan vatandaşların ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çok dikkatli olması gerekiyor” diye konuştu.
Niğde ’Yılın Doktoru’ Mustafa Doğan Niğde’de Başhekim Oldu Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya’nın görevden ayrılması ile başhekimlik görevine Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Doğan getirildi. Niğde’de ’yılın hekimi’ olarak seçilen Dr. Mustafa Doğan, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Osmaniye merkez, Kırıkhan, İskenderun ve Hatay merkezde fedakârca yürüttüğü çalışmalardan dolayı yılın doktoru seçilmişti. Doğan, yine deprem döneminde Hatay Adli Tıp Grup Başkanlığı ve önceki dönemde 5 yıl süre ile Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim yardımcılığı görevlerini üstlenmişti. 3 yıldır Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya veda açıklaması yayınladı. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya yaptığı veda açıklamasında, "Yer ve görev fark etmeksizin, devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için aralıksız çalışmaya devam edeceğim" dedi. Çetinkaya; "Yaklaşık 3 yıldır büyük bir onur ve gurur ile sürdürmüş olduğum Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimlik görevimden görev süremin bitmesi nedeniyle ayrılmış bulunmaktayım. Bu süreçte herkes için en iyi hizmeti sunmak ve Niğde’mize on yıllarca hizmet edecek olan yeni hastanemizin inşasına katkı sunmak için tüm gücümüz ile çalıştık. Sağlık Bakanlığımız, birlikte çalışmaktan büyük onur ve gurur duyduğum Valilerimiz Cahit Çelik ve Mustafa Koç, milletvekillerimize, Belediye Başkanımız Emrah Özdemir, İl Sağlık Müdürümüz Dr. Koray Okur, mesai gözetmeksizin çalışan tüm hastane personelimize, başhekim yardımcılarıma, başarılı çalışma ekibime ve tüm Niğde halkına teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Bana hep destek olan büyüklerime, dostlarıma ve birlikte çalıştığım tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yer ve görev fark etmeksizin, Devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için azim, heyecan ve gayretle aralıksız çalışmaya devam edeceğim. Dualarınızı beklerim" ifadelerini kullandı.