GENEL - 15 Mart 2019 Cuma 17:41

Can dostlarımız Büyükşehir korumasında

A
A
A
Can dostlarımız Büyükşehir korumasında

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi ile sahipsiz hayvanlarının Büyükşehir Belediyesi tarafından korunacağını söyledi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi ile sahipsiz hayvanlarının Büyükşehir Belediyesi tarafından korunacağını söyledi.


Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırılan Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi, Osmangazi İlçesi Soğukkuyu Mahallesi’nde faaliyete başladı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, merkezin açılış töreninde yaptığı konuşmada, hayatın tüm canlılarla birlikte paylaşıldığını ifade ederek, “Hayvanlar da bitkiler de hakları olan canlılardır. Ecdadımız kurduğu vakıflar ve hastanelerle bu konuya özel bir hassasiyet göstermiş, bizzat özel fermanlarla canlılara nasıl davranılacağı konusunda hükümler yayınlamış. Hayvanların hayatını güvence altına alan, kasapları belli sayıda kedi ve köpeği beslemekle yükümlü kılan vakıflar kurmuşlardır. Böyle bir medeniyetin torunlarıyız” dedi.


Başkan Aktaş, yabancı bir yazarın ifadesiyle, Türklerle yabancıların karışık yaşadığı yerlerde, bacasına leyleklerin yuva yaptığı evin Türk evi olduğunu örnekleyerek, “Bizim medeniyetimiz ‘Gurabahane-i Laklakan’ adlı ilk hayvan hastanesini açan bir medeniyettir ve bu hastane bizim şehrimizdedir. Şefkat, sahiplenme, bağışlama, koruma hayvanlar için de kaçınılmaz bir gerçektir. Biz bir şefkat medeniyetinin varisleriyiz” şeklinde konuştu.


Bakım, beslenme ve tedavi


Başkan Aktaş, insan odaklı faaliyetleriyle kenti fiziki açıdan yenilerken Bursa’da hayvanlara değer verdiklerini vurgulayarak, “Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından sahipsiz hayvanların bakım, beslenme ve tedavilerini gerçekleştiriyoruz. 2018 yılı sonunda sahipsiz hayvanlarda kısırlaştırılan köpek sayısı 518, kısırlaştırılan kedi sayısı 387 adettir, 913 kuduz aşısı, 2569 adet iç ve dış parazit uygulaması yapılmıştır. Toplam muayene edilen kedi ve köpek sayısı ise 5176 adettir. Açılışı yapılan merkezimiz de bu amaca hizmet edecek” dedi.


İki veteriner hekimin görev yaptığı ve 3 bin metrekare alan üzerinde bulunan merkezde, sahipsiz sokak hayvanlarına hizmet verileceğini söyleyen Başkan Aktaş, muayenehane, ameliyathane ve yoğun bakım alanı gibi bölümlerden oluşan merkezin bölgede ihtiyaç duyulan büyük bir eksikliği gidereceğini kaydetti.


Yeni bir merkez daha


Fotoğraflarda hayvan sevgisini gösterenlere atıfta bulunan Başkan Aktaş, “Sokak hayvanlarının tedavileri, koruyucu aşıları, kısırlaştırma ve rehabilitasyon işlemleri hem bu merkezden hem de yakın zamanda Gümüştepe Mahallesi’nde konuşlandırılacak olan yeni merkezimizde gerçekleştirilecek. 31 bin 600 metrekare üzerinde kurulacak olan yeni ‘Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ binası ve


‘Hayvan Tedavi ve Barındırma Merkezi’miz, kısa sürede tamamlanarak hizmet vermeye başlayacak. Bugün açılışı yapılan merkezimizde hem hayvanlarımızın hem kent sakinlerinin sağlığını korumak ve refahını arttırmak adına her türlü hizmeti vereceğiz” ifadesini kullandı.


‘Gönüllü hayvan koruyucu’ sertifikasına sahip vatandaşlarla işbirliği içinde ortak projeler yürüterek, Bursalıların da çalışmalara katılacağını anlatan Başkan Aktaş, “Büyükşehir Belediyesi olarak imkanlarımız var ama biliyoruz ki Bursa’daki 3 milyon vatandaşımızın da bu konuda sorumluluğu var” dedi.


Aktaş, Bursa’da hayvan sevgisi bilincinin daha da yaygınlaşmasını istediklerini söyleyerek, “Sokakta gördüğü hayvana şefkatle bakan, onların da hayatın bir parçası olduğunu kabullenen ve bu noktada adım atan bir anlayış, olmazsa olmazımızdır. Çocuklarımızı bu bilinçle yetiştirmeliyiz. Herkesin sokak hayvanlarına, can dostlarımıza yapabileceği destekler var. Onları severek, mama vererek, sahip çıkarak ve onları koruyarak yapabileceğimiz şeyler var. Hayvanları seviyoruz ve onlara sahip çıkmak için de böyle merkezleri açıyoruz” diye konuştu.


Başkan Aktaş, konuşmasının ardından AK Parti İl Başkan Yardımcısı Mustafa Sayılgan ile Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve hayvanseverlerle birlikte açılışını yaptığı tesisi gezdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.