GÜNDEM - 08 Haziran 2009 Pazartesi 13:49

Anadol'un AK Parti deme şartı

A
A
A
Anadol'un AK Parti deme şartı

CHP Grup Başkanvekili Anadol, Meclis'te gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi.

ZAFER ÇAKMAK / ANKARA

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'AKP diyenler edepsizdir' sözlerine, "Dokunulmazlıkları kaldırın size AK Parti diyeceğim" karşılığını vererek, "Milletvekili dokunulmazlığını kaldırmazsanız size AKP de değil 'Adaletten Kaçanlar Partisi' diyeceğim" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Anadol, Meclis'te gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi.

Anadol, Başbakan Erdoğan'ın hafta sonu Kayseri İl Kongresi'nde muhalefet partilerine ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelttiği eleştirilere cevap verdi.

Siyasetin bu haftaya gergin gireceğini ifade eden Anadol, Başbakan'ın bozuk psikolojisiyle cumartesi ve pazar günleri katıldığı kongrelerde siyaseti gerginleştirmek için elinden geleni yaptığını söyledi.

Başbakan'ın kişisel ruh halinin CHP'yi ilgilendirmediğini, bunun
Başbakan ile doktoru arasındaki bir mesele olduğunu kaydeden Anadol, söylediği konuların ise ülke meseleleriyle ilgili olduğunu, bu yüzden cevap vermeleri gerektiğini ifade etti.

Anayasa'nın 90. maddesinin Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle yapılan anlaşmaları düzenlediğini belirten Anadol, Anayasa'ya göre yabancı devletlerle yapılan anlaşmaların TBMM'nin onayına sunulmak zorunda olduğunu, TBMM'nin bilgisi dışında yapılan teknik anlaşmaların ise 2 ay içinde Resmi Gazete'de yayımlanma zorunluluğu bulunduğunu anlattı.

Mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin yasa çerçevesinde İsrail'le yapılan bir anlaşmanın gündeme geldiğini belirten Anadol, Başbakan Erdoğan'ın muhalefete, 'İsrail'le yapılan bazı gizli anlaşmalarda sizin de imzanız var' suçlaması yönelttiğine işaret ederek, "Anayasa'nın 90. maddesi açık. Bu Anayasa'da gizli anlaşma yok. Gizli anlaşma suçtur. Başbakan'ı şimdiye kadar yapılan gizli anlaşmaları açıklamaya davet ediyorum. İsrail'le kimler gizli anlaşma yaptıysa açıklasın" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın 'AKP diyenler terbiyesizdir' diyerek yeni bir gündem maddesi oluşturmak istediğini ifade eden Anadol, 'Ak' demekle bir partinin ak olmayacağını belirtti.

2003 yılında bir çağrı yaparak, 'milletvekili dokunulmazlığını kaldırın size AK Parti diyeceğim' dediğini hatırlatan Anadol, bugün de aynı şeyi söylediğini ifade etti.

Anadol, "Dokunulmazlıkları kaldırın size AK Parti diyeceğim. Ama dokunulmazlıkları kaldırmazsanız size AKP de demeyeceğim, Adaletten Kaçanlar Partisi' diyeceğim" şeklinde konuştu.

Anadol, üzerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve bazı AK Parti milletvekillerinin resimlerinin bulunduğu bir panoyu gazetecilere göstererek, resimleri bulunan kişilerin geçen dönem haklarında iddianame bulunan milletvekilleri olduğunu kaydetti.

"Başbakan, Akman ve Karaman'ı milletvekili yaparsa şaşırmayın"

AK Parti'ni adaletten kaçan bürokratlar için de özel yasalar çıkarttığını öne süren Anadol, bunlardan birinin de RTÜK Başkanı Zahid Akman olduğunu ifade etti.

Akman'ın 10 gündür makamına uğramadığının öne sürüldüğünü hatırlatan Anadol, Akman'ın, Başbakan'ın arkasında olmasının verdiği rahatlıkla delilleri karartıyor olabileceğini bildirdi.

Bazı bakanların Akman'ın istifasıyla ilgili açıklamalarında samimi olmadıklarını öne süren Anadol, "Ben Akman'ın istifa edeceğine inanmıyorum. Recep Tayyip Erdoğan, sırları ifşa etmemeleri için Zekeriya Karaman'la birlikte Zahid Akman'ı milletvekili yaparsa hiç şaşırmayın" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na cevap verirken, 'ekonomi ile laiklik atbaşı' ifadesini kullandığını hatırlatan Anadol, Devlet Bakanı Selma Kavaf'ın Denizli'de nur cemaatinin verdiği bir yemeğe makam arabasıyla gittiği, yemeğe Denizli Valisi ve Belediye Başkanı'nın da katıldığı yönünde haberler yayınlandığını söyledi. AK Parti'nin laikliğe bakışının böyle olduğunu belirten Anadol, "Daha bakanlık görevine başlarken ne olduğunu ortaya koyan bu Bakan'a teessüf ediyorum ve istifaya davet ediyorum" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın CHP lideri Baykal'ın kendisine 'sen' diye hitap etmesini eleştirdiğini hatırlatan Anadol, "Sana Sayın diyorum Baykal, sen demiyorum diyor. Sana ve sen, aynı cümle içinde. Seni Türkçe dersinden geçiren hocaya ne demeli?" diye konuştu.

"Reklamı yapılan deterjanların hiçbiri Deniz Feneri'ndeki lekeyi temizlemez"

Başbakan Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesi'nin bir kararını hatırlatarak CHP'ye '1 trilyonun hesabını versinler' çağrısı yaptığını kaydeden Anadol, CHP'nin 1 trilyonluk bir davası bulunmadığını belirtti.

Bunun, CHP ile Anayasa Mahkemesi arasında giderlerin belgelendirilmesiyle ilgili bir uyuşmazlık olduğunu kaydeden Anadol, CHP'nin belgesiz 1 kuruş harcamasının bulunmadığını vurguladı.

"Belgesiz bir tek harcama göstersinler, özür dilemeye hazırız" diyen Anadol, böyle birşey olması halinde savcıların dava açacağına işaret etti. Anadol, giderlerin belgelendirilmesi konusunda Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkında da benzer kararları bulunduğuna dikkat çekti. AK Parti'nin önce Deniz Feneri'nin hesabını vermek zorunda olduğunu dile getiren Anadol, "Televizyonlarda her gün reklamı yapılan deterjanların hiçbiri Deniz Feneri'ndeki lekeyi temizlemez" dedi.

Anadol, İsrail'le yapılan gizli bir anlaşma bulunup bulunmadığı konusunda Başbakan Erdoğan tarafından cevaplanmak üzere Meclis'e soru önergesi verdiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı'nı göreve davet ettiğini bildiren Anadol şöyle konuştu:

"Dünyanın hiçbir ülkesinde emsali bulunmayan, hükümete mayın temizleme karşılığında sınırlarını yabancı şirketlere devretme yetkisini veren bu yasayı onaylamasın. Kendisi AK Parti'nin değil Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanıdır. Sayın Cumhurbaşkanı'nı göreve davet ediyorum. Bu yasayı derhal Meclis'e geri göndermelidir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu ve AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, 31 Mart’ta halka "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısında bulundular. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, seçim sürecinde Kütahya merkezde 58 bin haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önsay, "Artık pazar günü sandığa gidiyoruz. Bir seçim kampanyası sürecinin daha sonuna geldik. Bu süreçte Kütahyalı hemşehrilerimize bizlere kapılarını açtığı için teşekkür ediyoruz. Hakikaten güzel bir kampanya süreci geçirdik. Tabii AK Parti seçimden seçime kampanya yapan bir parti değil, biz 28 Mayıs günü akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 31 Mart seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Bu süreçte, öncesinde henüz adayımız belli değilken ‘Mahallede gezek var’ programı ile 41 mahallemizde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Sonraki süreçte 18 Ocak’ta Sayın Kamil Saraçoğlu adayımızın Cumhurbaşkanımız tarafından Kütahya AK Parti belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra da yine sahada olmaya gayret ettik. Bu süreçte pek çok faaliyet yürüttük. ‘Mahalle Bizim Kütahya Bizim’ programımızı gerçekleştirdik. Yine 41 mahallemizde, mahallelerimizin sorunlarına hakim olduğumuzu, önceki ziyaretlerimizde o mahalleye dair beklentileri Başkanımız vatandaşlarımıza izah etti, projelerini anlattı. Bütün bu sürecin devamında yine son 10-15 günden beri Ramazan akşamlarını bir fırsat olarak görerek kapıları çalmaya devam ettik. Bütün bu süreçte toplam 58 bin hane ziyareti gerçekleştirdik. Bu tabi Kütahya için önemli bir sayı. 100 bin civarında seçmene ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. 100 bin insana ulaşmak 58 bin kapıyı çalmak çok kolay bir süreç değil. Bu süreçte vekalet gösteren kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Merkez ilçedeki arkadaşlarımıza, ana kademedeki yönetim kurulu arkadaşlarıma, herkese teşekkür ediyorum. Tabi sadece 150 kişilik teşkilatımız değil, bunun dışında gönüllü olarak yine bu faaliyetlerde bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlısıyla pazar günü hep beraber sandıklara gidelim, reyimizi ortaya koyalım. Kütahya’mızın bundan sonraki 5 yılda ne olacağına hep birlikte karar verelim. AK Parti belediyecilik anlamında önemli bir marka. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bu hareketi 1994’ten itibaren belediyecilikle başlamış bir hareket ve hakikaten önemli başarılara imza atıldı. Biz son 5 yıldan beri AK Parti olmayan bir belediye ile yaşadık. Bunun neler getirdiğini hep beraber gördük. İnşallah 31 mart günü ben inanıyorum ki Kütahyalılar Sayın Cumhurbaşkanımıza bir vefa göstereceklerdir ve yine Ak Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kamil Saraçoğlu Başkanımıza destek vereceklerdir ve inşallah hep beraber bundan sonraki 2028 seçimlerine kadar Kütahya’da 3 vekilimizle, teşkilatımızla ve Belediye Başkanımız Kamil Saraçoğlu ile beraber şehrimizi büyütmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kütahyalılar demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, 31 Mart’ta Kütahya’nın tekrar AK Belediyecilikle tanışacağını dile getirdi. Saraçoğlu, "Süreç Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı olarak 18 Ocak’ta bizi ilan etmesiyle başladı. O günden bugüne yaklaşık 70 günlük bir süreyi geride bıraktık. 70 günlük süre boyunca biz hem hemşehrilerimizle bir araya geldik, esnaflarımızla bir araya geldik. Onları tek tek ziyaret ettik. Mahallelerimizde toplantılar gerçekleştirdik ve bu süre zarfında da biz geçmiş dönemde yaptığımız tüm projeleri halkımızla paylaştık ve yeni dönemde de hangi projeleri hayata geçireceğiz, hangi çalışmaları Kütahya’da yapacağız anlattık. Kütahya’yı daha iyi yerlere götürmenin gayreti içerisinde olacağımızın sözlerini verdik. Tabii ki geçmişte yaptığımız projelerimizi gelecekte yapacağımızın teminatı olarak gösterdik. Bu süreçte tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz. Artık seçim çalışmalarımızı noktalıyoruz. Bundan sonra 31 Mart’ta İnşallah tüm Kütahyalı seçmenlerimiz sandığa gidecek, biz susacağız onlar konuşacaklar ve tercihlerini gerçekleştirecekler. Tabi Kütahya halkı demokrasiye bağlı ve demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip. Geçmiş dönemde de belki Türkiye genelinde en yüksek seçime katılım oranları Kütahya’dadır. Bu dönemde de ben tüm seçmenlerimi özellikle AK Parti seçmenlerini sandığa davet ediyorum. Onlar da vatandaşlık görevlerini yapacak İnşallah 31 Mart’ta da biz tekrar AK Parti belediyeciliğini Kütahya Belediyesi’nde başlatmaya hemşehrilerimizle beraber hazır olduğumuzu dile getirmek istiyorum. Bir fetret dönemi yaşandı. Artık onun sonu geldi. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar açılacak ve herkes bu çıkan sonuca razı olacak. Biz de hemşehrilerimizin kullanmış olduğu oyların başımızın üstünde yeri olduğunu beyan etmek istiyorum. İnşallah bu seçimi aldığımız andan itibaren de kollarımızı sıvayarak Kütahya halkına hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Seçimlerin hem Kütahya’mıza, hem ülkemize hem de İslam coğrafyasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu süre zarfı boyunca, tüm teşkilatımızla beraber il teşkilatımız, Merkez ilçe teşkilatımız, Kadın Kolları, Gençlik Kollarıyla, Belediye Meclis üyelerimizle beraber, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadık ve bu nokta itibarıyla da tüm hemşehrilerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. İnşallah seçimler hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli" AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, AK Parti’nin 22 yılda yaptıklarının bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu belirtti. Kılıç, "Adaylık süreci 2 aya yakın bir süre önce belli oldu. Biz bu adaylık sürecinden beri merkez köylerimizin hemen hemen tamamını gezdik, vatandaşlarımızla hasbihal ettik, taleplerini aldık, beraber istişareler yaptık. Köylerimize yol, su, altyapı hizmetleri konusunda neler yapılabilir, yerinde gördük, gezdik, notlarımızı aldık. Tabi, malum iki gün kaldı seçimlere. 31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli, bu seçimde belediye başkanı, belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar ve ihtiyar heyetini seçeceğiz ama sadece bu şekilde bir seçim olarak görülmemeli. Bu yaşadığımız bölgenin ve Türkiye’mizin önümüzdeki 5 yılını kapsayacak bir geleceğimizin oylamasıdır. Geçen yıl da milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi yaptık. Bu seçim daha da önem arz ediyor çünkü 5 yıl bir seçimsizlik süreci olacak ve AK Parti’mizin 22 yılda yaptığı hizmetlerin artık doruk noktasında yapılabilecek olan hizmetleri yapmamız için vatandaşımızın oylarını daha dikkatli kullanmalarını ve küçük bazı olumsuzluklara bakarak kanmamalarını dolayısıyla AK Parti’yi oylarıyla ve dualarıyla desteklemelerini talep ediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapılması gereken, eksik kalan hizmetleri son derece gayretli bir şekilde yapacağız çünkü AK Parti’nin 22 yılda yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır ve bu şekilde bir çalışma gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.