ZAFER ÇAKMAK / ANKARA
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'AKP diyenler edepsizdir' sözlerine, "Dokunulmazlıkları kaldırın size AK Parti diyeceğim" karşılığını vererek, "Milletvekili dokunulmazlığını kaldırmazsanız size AKP de değil 'Adaletten Kaçanlar Partisi' diyeceğim" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Anadol, Meclis'te gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi.
Anadol, Başbakan Erdoğan'ın hafta sonu Kayseri İl Kongresi'nde muhalefet partilerine ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelttiği eleştirilere cevap verdi.
Siyasetin bu haftaya gergin gireceğini ifade eden Anadol, Başbakan'ın bozuk psikolojisiyle cumartesi ve pazar günleri katıldığı kongrelerde siyaseti gerginleştirmek için elinden geleni yaptığını söyledi.
Başbakan'ın kişisel ruh halinin CHP'yi ilgilendirmediğini, bunun
Başbakan ile doktoru arasındaki bir mesele olduğunu kaydeden Anadol, söylediği konuların ise ülke meseleleriyle ilgili olduğunu, bu yüzden cevap vermeleri gerektiğini ifade etti.
Anayasa'nın 90. maddesinin Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle yapılan anlaşmaları düzenlediğini belirten Anadol, Anayasa'ya göre yabancı devletlerle yapılan anlaşmaların TBMM'nin onayına sunulmak zorunda olduğunu, TBMM'nin bilgisi dışında yapılan teknik anlaşmaların ise 2 ay içinde Resmi Gazete'de yayımlanma zorunluluğu bulunduğunu anlattı.
Mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin yasa çerçevesinde İsrail'le yapılan bir anlaşmanın gündeme geldiğini belirten Anadol, Başbakan Erdoğan'ın muhalefete, 'İsrail'le yapılan bazı gizli anlaşmalarda sizin de imzanız var' suçlaması yönelttiğine işaret ederek, "Anayasa'nın 90. maddesi açık. Bu Anayasa'da gizli anlaşma yok. Gizli anlaşma suçtur. Başbakan'ı şimdiye kadar yapılan gizli anlaşmaları açıklamaya davet ediyorum. İsrail'le kimler gizli anlaşma yaptıysa açıklasın" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın 'AKP diyenler terbiyesizdir' diyerek yeni bir gündem maddesi oluşturmak istediğini ifade eden Anadol, 'Ak' demekle bir partinin ak olmayacağını belirtti.
2003 yılında bir çağrı yaparak, 'milletvekili dokunulmazlığını kaldırın size AK Parti diyeceğim' dediğini hatırlatan Anadol, bugün de aynı şeyi söylediğini ifade etti.
Anadol, "Dokunulmazlıkları kaldırın size AK Parti diyeceğim. Ama dokunulmazlıkları kaldırmazsanız size AKP de demeyeceğim, Adaletten Kaçanlar Partisi' diyeceğim" şeklinde konuştu.
Anadol, üzerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve bazı AK Parti milletvekillerinin resimlerinin bulunduğu bir panoyu gazetecilere göstererek, resimleri bulunan kişilerin geçen dönem haklarında iddianame bulunan milletvekilleri olduğunu kaydetti.
"Başbakan, Akman ve Karaman'ı milletvekili yaparsa şaşırmayın"
AK Parti'ni adaletten kaçan bürokratlar için de özel yasalar çıkarttığını öne süren Anadol, bunlardan birinin de RTÜK Başkanı Zahid Akman olduğunu ifade etti.
Akman'ın 10 gündür makamına uğramadığının öne sürüldüğünü hatırlatan Anadol, Akman'ın, Başbakan'ın arkasında olmasının verdiği rahatlıkla delilleri karartıyor olabileceğini bildirdi.
Bazı bakanların Akman'ın istifasıyla ilgili açıklamalarında samimi olmadıklarını öne süren Anadol, "Ben Akman'ın istifa edeceğine inanmıyorum. Recep Tayyip Erdoğan, sırları ifşa etmemeleri için Zekeriya Karaman'la birlikte Zahid Akman'ı milletvekili yaparsa hiç şaşırmayın" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na cevap verirken, 'ekonomi ile laiklik atbaşı' ifadesini kullandığını hatırlatan Anadol, Devlet Bakanı Selma Kavaf'ın Denizli'de nur cemaatinin verdiği bir yemeğe makam arabasıyla gittiği, yemeğe Denizli Valisi ve Belediye Başkanı'nın da katıldığı yönünde haberler yayınlandığını söyledi. AK Parti'nin laikliğe bakışının böyle olduğunu belirten Anadol, "Daha bakanlık görevine başlarken ne olduğunu ortaya koyan bu Bakan'a teessüf ediyorum ve istifaya davet ediyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın CHP lideri Baykal'ın kendisine 'sen' diye hitap etmesini eleştirdiğini hatırlatan Anadol, "Sana Sayın diyorum Baykal, sen demiyorum diyor. Sana ve sen, aynı cümle içinde. Seni Türkçe dersinden geçiren hocaya ne demeli?" diye konuştu.
"Reklamı yapılan deterjanların hiçbiri Deniz Feneri'ndeki lekeyi temizlemez"
Başbakan Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesi'nin bir kararını hatırlatarak CHP'ye '1 trilyonun hesabını versinler' çağrısı yaptığını kaydeden Anadol, CHP'nin 1 trilyonluk bir davası bulunmadığını belirtti.
Bunun, CHP ile Anayasa Mahkemesi arasında giderlerin belgelendirilmesiyle ilgili bir uyuşmazlık olduğunu kaydeden Anadol, CHP'nin belgesiz 1 kuruş harcamasının bulunmadığını vurguladı.
"Belgesiz bir tek harcama göstersinler, özür dilemeye hazırız" diyen Anadol, böyle birşey olması halinde savcıların dava açacağına işaret etti. Anadol, giderlerin belgelendirilmesi konusunda Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkında da benzer kararları bulunduğuna dikkat çekti. AK Parti'nin önce Deniz Feneri'nin hesabını vermek zorunda olduğunu dile getiren Anadol, "Televizyonlarda her gün reklamı yapılan deterjanların hiçbiri Deniz Feneri'ndeki lekeyi temizlemez" dedi.
Anadol, İsrail'le yapılan gizli bir anlaşma bulunup bulunmadığı konusunda Başbakan Erdoğan tarafından cevaplanmak üzere Meclis'e soru önergesi verdiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı'nı göreve davet ettiğini bildiren Anadol şöyle konuştu:
"Dünyanın hiçbir ülkesinde emsali bulunmayan, hükümete mayın temizleme karşılığında sınırlarını yabancı şirketlere devretme yetkisini veren bu yasayı onaylamasın. Kendisi AK Parti'nin değil Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanıdır. Sayın Cumhurbaşkanı'nı göreve davet ediyorum. Bu yasayı derhal Meclis'e geri göndermelidir."