SAĞLIK - 31 Mart 2020 Salı 12:27

Korona virüs kaygısı bizleri nasıl etkiliyor

A
A
A
Korona virüs kaygısı bizleri nasıl etkiliyor

Psikiyatri Uzmanı Dr.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ebru Öztepe Yavaşcı, “Korona virüs sebebiyle tüm dünya alarma geçti. Hiç korkmamak ve kaygılanmamak gerçekçi bir düşünce değildir. Bu gündemde, hiç korkmamak ve endişelenmediğini düşünmek doğru değildir. Fakat belirsizlikten ve var olandan aşırı korkmak ve geleceğe dair kaygılanmak da doğru değildir” diye konuştu.


Şu anda herkesin algılarının “virüs, hastalık, ölümler, iyileşenler, karantina” üzerine olduğunu belirten Özel Medicana Bursa Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ebru Öztepe Yavaşcı, “Dünya daha önce de salgın hastalıklardan geçti. Fakat günümüzde teknoloji daha gelişmiş düzeyde ve bilgiye ulaşmak çok daha kolay. İnternette, sosyal medyada, mesaj gruplarında kara haberler dolaşıp duruyor. ’Aslında öyle değilmiş’, ’çok kesin kaynaktan duydum’ gibi felaket senaryolarının da etkisi hayatımıza damgasını vurdu. Sürekli olarak gözümüz kulağımız bakanlıktan yapılacak açıklamalarda. Kontrol edilemeyen bir şey hayatımızın tam ortasına aniden hiç beklemediğimiz bir anda bomba gibi düştü. Peki, hepimiz kontrol edilemeyenden korkar mı? Evet korkar. Ama korku son derece işlevseldir, bu anlamda hayatta kalmamızı sağlar. Vücudumuz kaygı, korku ve dehşet anlarında hayati önemi olan çeşitli mekanizmaları devreye sokar. Hiç korkmamak ve kaygılanmamak gerçekçi bir düşünce değildir. Bu gündemde, hiç korkmamak ve endişelenmediğini düşünmek doğru değildir. Fakat belirsizlikten ve var olandan aşırı korkmak ve geleceğe dair kaygılanmak da doğru değildir. Son günlerde yaşanan yoğun korku ve endişeye bağlı olarak zihnimizden ’bana da geçecek, öleceğim, sevdiklerimi kaybedersem’ gibi olumsuz düşünceler geçmektedir. Bu düşüncelerimiz öfke, korku, kaygı gibi bilinen duygulara yol açmaktadır. Fakat uzamış korku ve kaygı hali nefes almakta zorlanma, halsizlik, çarpıntı gibi bedensel yakınmalara neden olmaktadır. Bu bedensel belirtilerle ilgili aklımızdan geçen olumsuz yorumlamalarda işin içinden çıkmamızı zorlaştıran bir kısır döngüye sebep olmaktadır. İşte bu kısır döngü kaygı bozukluklarının birçoğu için zemindir” dedi.


Şu anda birçok kaygı bozukluğu olan kişiler için durum işin içinden çıkılmaz bir hal almaya başladığını belirten Yavaşcı, “Toplumdaki her bireyi etkileyen bu durum yoğun bir kaygıya sebep olmaktadır. Bunlar akut dönemde karşımıza çıkanlar. Biz şu anda olayın şokundayız. Asıl sıkıntılar bu travmanın belli bir süre sonra 2 ay sonraki dönemidir. Akut stres reaksiyonu uzun devam ederse bazı insanlarda travma sonrası stres bozukluğu dediğimiz durum gelişebilir. Karamsarlık, insanların yaşama sevincini kaybettiği bir dönem de söz konusu olabilir. Depresyon ve madde bağımlılıkları da artabilir. Gerçekçi olmayan korkuyu, gerçekçi olmayan haberler tetikler. Öncelikle bu süreçte yalnızca güvenilir haber kaynaklarını takip etmeye özen gösterin. Sizi paniğe sevk eden konuşmalardan ve kişilerden uzak durun. Virüsün bulaşma yolları hakkında bilginiz olsun. Bu aşamada tedbirlerinizi alın. Tüm salgın hastalıklarda olduğu gibi hijyen kurallarına dikkat edin. Ellerinizi yıkamaya, mecbur olmadıkça kalabalık ortamlarda bulunmamaya, düzenli ve sağlıklı beslenmeye ve yeterince uyumaya dikkat edin. Bu genel geçer sağlık kurallarına uyduğunuz sürece hastalıklarla karşılaşma olasılığınız azalacaktır. Son olarak, ve belki de en önemli madde olarak, paniğe kapılmayın. Önlemlerinizi aldığınızdan emin olun ancak bu önlem boyutunda da aşırıya kaçmayın” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sığacık’ta İsmail Yetişkin coşkusu Yerel seçim öncesi halk buluşmalarını sürdüren CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı ve Başkan Adayı İsmail Yetişkin, Sığacık’ta miting yaptı. Binlerce kişi tarafından karşılanan Yetişkin, vatandaşlardan destek istedi. Yeni dönemde tekrar aday gösterilen CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, seçime günler kala çalışmalarını sürdürüyor. Mahallelerde miting düzenleyerek vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin’in son durağı Sığacık oldu. CHP Seferihisar İlçe Başkanı Rahmi Tezel Çınar ve CHP’li belediye meclis üyesi adaylarında hazır bulunduğu miting öncesi binlerce kişi, ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle destek yürüyüşü düzenledi. Sığacık’ta düzenlenen mitingde ise binlerce kişi alanı doldurdu. Yetişkin’in sözleri sık sık sloganlarla kesilirken, “Seferihisar goca başkanla emin ellerde”, “Sen, ben yok, biz varız" dövizleri dikkat çekti. Adaylığını geri çeken ve Yetişkin’e desteğini açıklayan Gelecek Partili Halil Budak da, mitinge katılanlar arasında yer aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, İsmail Yetişkin’e destek vererek vatandaşlardan oy istedi. Vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin, Sığacık ile ilgili diğer adayların söylemlerine tepki gösterdi. Yetişkin, "2009’dan sonra Sığacık nereden nereye geldi? 15 yılda Avrupa’dan Amerika’dan turistlerin geldiği bir turizm merkezi oldu. Kimin döneminde yapıldı bunlar? Tabi ki Cumhuriyet Halk Partisi döneminde. Hiç merak etmeyin. Sığacık bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi ile cennet gibi olmaya devam edecek" diye konuştu. Yetişkin, “Şimdi benim karşımda iki AK Parti adayı var; biri asil, biri yedek. Asil AK Parti adayı ’Sığacık’ı turizm cenneti yapacağız’ diyor. Siz cenneti bırakın, önce elimizden aldığınız Girlen’i yapın. Ben size söyleyeyim; Girlen’e bir çivi çakmadılar, bundan sonra da çakmayacaklar" dedi. Memleket Partisi adayını eleştiren Yetişkin, "Bu dördüncü adaylığı. Artık bir kendine parti kurup aday olmadığı kaldı. Onu da gelecek dönem yapar herhalde. Şimdi bu aday biliyorsunuz 1999’dan 2009’a kadar belediye başkanlığı yaptı burada. O günden beri de her seçimde aday. 2014 ve 2019’da AK Parti’den aday oldu" diye aktardı. Yetişkin, şöyle devam etti: "Biz 5 yıl boyunca yine işimiz gücümüz Seferihisar diyeceğiz. Sen ben yok, biz varız. Sen olmazsan bir eksiğiz. Sen varsan tamamız. Şundan emin olun; biz kazanacağız, önümüz aydınlık, önümüz zafer."
Rize Mahkemeden deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahına ‘ayıplı mal değil’ kararı Rize’de yaşayan bir vatandaşın deterjana dayanaklı olmayan mutfak tezgahı nedeniyle açtığı davada mahkeme, mutfak tezgahı için "Ayıplı mal değil" kararı verdi. Rize’de yaşayan Alaattin G., satın aldığı mutfak tezgahının yemeğe ve bulaşık deterjanına maruz kaldığında aşınma yaptığını ve kendisine ayıplı mal satıldığını öne sürerek tezgahı yaptırdığı kişiye dava açtı. Mahkeme, tezgahta kullanılan mermerin sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğunu ancak kullanım hatasından kaynaklı bu duruma geldiği tespiti gerekçesiyle davanın reddine hükmetti. Alaattin G.’nin avukatı ise ‘’Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir’’ dedi. Rize’de yaşayan Alaattin G., 2022 yılında mutfağı için Halil İbrahim O.’ya tezgah yaptırdı. İddiaya göre, Alaattin G.’nin yaptırdığı yeni tezgahında en ufak bir yemek dökülme sonucu iz kaldı ve kısa bir süre içinde tezgahta aşınma meydana geldi. Bunun üzerine Alaattin G., avukatı Emrullah Gözcü aracılığıyla Pazar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak tezgahı satın aldığı Halil İbrahim O.’ya dava açtı. ‘’Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir’’ Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, ‘’Mutfak için olağan kullanıma uygun, her evde kullanılan temizlik ürünleri dışında herhangi bir kimyasal madde kullanmıyorum. Tezgahımı alanında uzman bir ustaya gösterdim. Aldığım yazıda, kullanılan mermerin mutfak tezgahı olma niteliğinde ve materyalinde olmadığı ifade edildi. Tüketici olarak bu ürünü satın alırken herhangi bir leke tutmayacağı, aşınma yaşanmayacağı tarafımıza söylenmiş, kısa bir süre sonra da fotoğraflardan görüleceği üzere tezgahta aşınmalar meydana gelmiştir. Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir. Mahkemece uzman mühendis bilirkişi olarak görevlendirilerek tezgahın ayıplı olup olmadığının tespitini istiyorum’’ ifadelerine yer verildi. Bilirkişi tezgahta kullanılan mermerin suya ve güneşe dayanıklı olmadığını ancak kişisel kullanıma bağlı bozulmalar olduğuna karar verdi Tezgahın ayıplı olup olmadığının tespiti için dava dosyası bilirkişiye gönderildi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, “Yapılan incelemede mutfak tezgahında kullanılan mermerin ‘verde guatemala’ adıyla bilinen Hindistan menşeli yeşil renkli bir mermer olduğu ve bu malzemenin yüzeyinin çok hassas olduğu, suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı görülmüştür. Tezgahın kimyasal birleşimli malzeme değil sıradan kullanımı olan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu, keşif sırasında da mermerin kenarında ve yüzeyinde matlaşma ve bozulma olduğu, bu kısımlarında kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı gözlemlenmiştir. Mutfak tezgah mermerinin üretimden kaynaklı bir hatasının olmadığı, kişisel kullanıma bağlı olarak temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir” denildi. Dava reddedildi: ‘’Kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edilmiştir’’ Kararını açıklayan Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ürünün ayıplı mal olmadığı gerekçesiyle Alaattin G.’nin davasını reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında, ‘’Bilirkişi, tezgah için kullanılan mermerin suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı, sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu ancak bazı kısımların kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı ve üretimden kaynaklı bir hata olmadığı yönünde görüş vermiştir. Mutfak, tezgah mermerinin kişisel kullanıma bağlı temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda ürünün ayıplı mal niteliğinde olmadığı, cinsi gereği kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir’’ ifadelerine yer verdi. ‘’Fıkra gibi bir karar’’ Karara itiraz eden Alaattin G.’nin avukatı Emrullah Gözcü, “Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Devletimiz reform üstüne reform yapsın, kanunu uygulayanlar düzelmedikçe sonuç adaletsizlik. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir” dedi.