EKONOMİ - 03 Aralık 2024 Salı 10:55

Kuzunun ciğeri pirzolayı geçti

A
A
A
Kuzunun ciğeri pirzolayı geçti

Canlı hayvan kesiminin azalmasıyla birlikte tezgahlarda yaşanan ciğer sıkıntısı fiyatlara yansıdı. Yüzde 80 oranında zam gelen kuzu ciğerinin kilosu 800 lirayı bulurken ürün adeta karaborsaya düştü.


Büyük ve küçükbaş hayvan kesiminin azalmasıyla birlikte birçok sakatat ürününde olduğu gibi ciğer fiyatlarında da artış yaşandı. Yüzde 80 oranında zam gelen kuzu ciğerinin kilosu ortalama 800, dana ciğerin ise 450-500 liraya ulaştı. Artan fiyatlardan dolayı adeta karaborsaya düşen ciğer, pirzolayı geride bıraktı. Ciğer bulmakta sıkıntı çekildiğini belirten esnaf, sorunun çözümü için yetkililerden yardım bekliyor.


Ciğer pirzolayı solladı


Kuzu ciğerinin kilosunun pirzolayı geçtiğini belirten restoran sahibi Ali Koçak, "Sonbaharın gelmesiyle fiyatlar her sene olduğu gibi bu sene de arttı. Ama bu sene biraz daha fazla arttı. Yüzde 20-30 beklerken yüzde 80 bandına çıktı. Ciğer 480 liradan, 750-800 liraya yükseldi. 1 kilo kuzu ciğeri, 1 kilo pirzoladan pahalı. Ciğer çok değerli olmaya başladı, tüketiciler bunun bilincinde olsun ve ne yediklerine dikkat etsin. Dana ciğeri 450-480 lira, kuzu ciğeri ise 750-780 lira civarında. Dana ve kuzu ciğerini ayıran en önemli nokta etin sertliği. Dana ciğeri biraz sert olurken, kuzu ciğeri pamuk gibi ağızda dağılır. Taze ciğer parlar kendini gösterir. İthalat olmadığı için geçen ay 480-500 liradan aldığımız kuzu ciğeri, bu ay 750-800 lira. Kesim de olmayınca ciğer bulmak neredeyse imkansız, karaborsa satılıyor. Bunu her sene yaşıyoruz fakat bu sene biraz fazla oldu" diye konuştu.


Et fiyatlarının sabit kalmasına rağmen sakatat fiyatlarına astronomik zam geldiğini söyleyen Tuzpazarı kasaplarından Burhan Sincar, "Kuzu ciğeri 400, dana ciğeri ise 350 lira civarındaydı. Etin fiyatı olduğu yerde dururken sakatat her hafta zamlandı. Kuzu ciğeri 750 - 800 liralara çıktı. Semtine göre fiyatlar değişiyor. Kuzu ciğerinden kebap ve ızgara oluyor. Dana ciğerini lokantalar kullanıyor. Evde yemek için dana ciğeri tercih ediliyor. Dana ciğerinden sote ve ızgara olmaz, ama kuzudan her şey olur" dedi.



Kuzunun ciğeri pirzolayı geçti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’da atlı kızak heyecanı EİT 2025 Turizm Başkenti Erzurum’da, Avrupa Kış Oyunları Başkenti çerçevesinde etkinlikler geleneksel atlı kızak yarışlarıyla devam etti. Atatürk Üniversitesi ve Türkiye Geleneksel Atlı Spor Dalları Federasyonu işbirliği ile gerçekleştirilen Geleneksel 1. Atlı Kızak Şöleni heyecanlı ve çekişmeli anlara sahne oldu. Atatürk Üniversitesi Futbol Stadyumu’nda yapılan ve 26 takımın katıldığı geleneksel atlı kızak yarışlarına ilgi oldukça fazla oldu. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Hakan Kazancı ve diğer davetlilerin katıldığı yarışlarda birinciliği 1dakia 14 saniye 84 salise ile Hilal Atlı Atlı Spor Kulübü, ikinciliği Şah Dadaş Atlı Spor Kulübü ve üçüncülüğü Aziziye Şengel Atlı Spor Kulübü aldı. 800 metrelik parkurda zaman zaman sporcular zorlu anlar yaşadı. Türkiye Geleneksel Atlı Spor Dalları Federasyonu Atlı Kızak Asbaşkanı Ali Uzuncan, Erzurum’un geleneksel oyunlarla birlikte kış sporlarında da önemli bir noktada olduğunu ifade ederek, “2025 yılının ilk etkinliğini yaptık. Üç ilden 26 takımın katılımıyla yarışlar yapıldı” dedi. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ve Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu da geleneksel atlı kızak yarışlarına ev sahipliği yapmaktan dolayı mutlu olduklarını dile getirdi. Vali Mustafa Çiftçi ve davetliler de atlı kızaklara binerek sporcularla aynı heyecanı yaşadı. Müsabakanın ardından ilk üçe giren sporculara kupa ve madalyaları verildi.
Ankara Bakan Yumaklı’dan sokak köpeklerinin öldürdüğü kız çocuğu için başsağlığı mesajı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde sahipsiz sokak köpeklerinin saldırısı sonucu hayatını kaybeden 12 yaşındaki Eslem Teker için başsağlığı mesajı yayımladı. Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde başıboş sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan 12 yaşındaki Eslem Teker hayatını kaybetmişti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya hesabından paylaştığı başsağlığı mesajında, “Hakkari Yüksekova’da henüz 12 yaşındaki kız çocuğumuz Eslem Teker’in sahipsiz sokak köpekleri tarafından uğradığı saldırı neticesinde hayatını kaybetmesinden derin üzüntü duyuyoruz. Bu sorunun toplumsal bir güvenlik meselesi olduğu bilinciyle hazırlanan kanun ve ilgililerin sorumluluğunun net olarak belirlendiği yönetmelik yayımlanmıştı. Bu düzenlemelerle sokaklarda başıboş sahipsiz köpek bulunamayacağı, herhangi bir gerekçenin bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye engel olamayacağı net bir şekilde belirlenmiş oldu. Ancak kanunla belirlenmiş sorumluluklarından kaçan yerel yönetimlerden birinin sorumsuzluğu maalesef 12 yaşındaki bir evladımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmeyerek başta çocuklarımız olmak üzere vatandaşlarımızın mağduriyetine sebebiyet verenler, adalet karşısında bunun hesabını elbet verecekler. Biz de Bakanlık olarak bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bakanlığımız 5199 sayılı Kanun kapsamındaki görevlerini karalılıkla sürdürmeye devam edecektir. Ayrıca yeni kanunun uygulanmasında sorumluluklarını yerine getirmeyenlerle ilgili gerekli cezai ve hukuki her türlü takip tarafımızdan titizlikle yapılacaktır. Eslem kızımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
Yalova Yalovalı hattat 2 Kur’an-ı Kerim’i aynı anda yazıyor 48 yıldır hat sanatıyla ilgilenen Şaban Yavaşi, son 6 yılda 3 el yazması Kur’an-ı Kerim’i tamamlayarak kağıda dökerken 4 ve 5’inci el yazmalarını ise aynı zamanda yazmaya devan ediyor. 1977 senesinden bu yana hatla ilgilenen Şaban Yavaşi, geçtiğimiz hafta hünerlerini Yalova Kent Müzesi’nde açtığı sergiyle gözler önüne serdi. Sergide yapımı tamamlanan 3, devam eden 2 tane el yazmasını da görücüye çıkaran Yavaşi, Türkiye’nin en çok el yazması yazan hattatlarından biri olmak için çalışmalarına devam ediyor. Hattatlığa ilgisini anlatan Yavaşi, "Rize’de imamlık yaptığım dönemlerde kendi imamlık yaptığım camiyi süslemeyle başladı. İmam Hatip mezunu olduğum için Arapça yazılara, hatta hat sanatına bir hayranlığım vardı. Daha sonra kendi camimi süsledim. Ondan sonra da 1977-1978 senesinde Medine’ye gittim. İslam Üniversitesi’nde okumaya başladık. O dönemde de şansım yaver gitti. Dünyaca meşhur hattat Mustafa Efendi’den 2 sene rika dersi aldım ve diploma aldım. Allah rahmet eylesin. Bu ikinci büyük sergim benim. 60 eserle başladım. Bir o kadar da etüt var. Türkiye’de en önemlisi Kur’an-ı Kerim yazma konusunda iddialıyım biraz. Daha ileri taşımak istiyorum. Çünkü ’Cenab-ı Allah ile konuşmak istiyorsanız Kur’an yazınız’ hadisinden yola çıkarak biz de Kur’an okuma ile Cenab-ı Allah ile beraber oluyorsak, biz de yazmakla Cenab-ı Allah ile beraber oluyoruz elhamdülillah. Onun için gayretimdir, yazmaya devam edeceğiz. Gençlerimizi de teşvik ediyorum, hat dersi alsınlar, Kur’an’ı sevsinler, yazsınlar" dedi. 6 sene önce ilk Kur’an-ı Kerim’ini 1,5 sene civarında bitirdiğini belirten Yavaşi, "Tabii harflerle konuşmak, harekelerle konuşmak, kelimelerle konuşmak, ayetlerin mealini zaman zaman düşünerek, tefekkür ederek yazmaya devam ediyorsunuz. Bazen manalarında, mealinde kayboluyorsunuz. Bazen kıssalarında kayboluyorsunuz. Hazreti İbrahim, Hazreti Musa (aleyhisselam) kıssalarında kayboluyorsunuz. Kalem mürekkebi elinizde kuruyor. Ne zaman uyanıyorsunuz yazmaya devam ediyorsunuz. Şimdi 3 Kur’an-ı Kerim’i yazmayı bitirdim. 4’üncü ve 5’inciye devam ediyorum. Beraber devam ediyoruz, öyle olması gerekiyor. İnşallah onları da bitireceğim" diye konuştu. Zaman zaman resim çalıştığını da sözlerine ekleyen Yavaşi, "Çok usta değilim ama amatörce bir şeyler çizmeye gayret ediyorum. Kur’an-ı Kerim öyle büyük bir hazine ki zaman zaman bir resim yapıyorsunuz. Bu da yeni bir ekol zaten. Resimler üzerine ayet yazma. Ayetleri resimlerle adeta tefsir ediyorsunuz, meallendiriyorsunuz" ifadesini kullandı.
Yalova Yalovalı hattat 2 Kuran-ı Kerim’i aynı anda yazıyor 48 yıldır hat sanatıyla ilgilenen Şaban Yavaşi, son 6 yılda 3 el yazması Kuran-ı Kerim’i tamamlayarak kağıda dökerken 4 ve 5’inci el yazmalarını ise aynı zamanda yazmaya devan ediyor. . 1977 senesinden bu yana hatla ilgilenen Şaban Yavaşi, geçtiğimiz hafta hünerlerini Yalova Kent Müzesi’nde açtığı sergiyle gözler önüne serdi. Sergide yapımı tamamlanan 3, devam eden 2 tane el yazmasını da görücüye çıkaran Yavaşi, Türkiye’nin en çok el yazması yazan hattatlarından biri olmak için çalışmalarına devam ediyor. Hattatlığa ilgisini anlatan Yavaşi, "Rize’de imamlık yaptığım dönemlerde kendi imamlık yaptığım camiyi süslemeyle başladı. İmam Hatip mezunu olduğum için Arapça yazılara, hatta hat sanatına bir hayranlığım vardı. Daha sonra kendi camimi süsledim. Ondan sonra da 1977-1978 senesinde Medine’ye gittim. İslam Üniversitesi’nde okumaya başladık. O dönemde de şansım yaver gitti. Dünyaca meşhur hattat Mustafa Efendi’den 2 sene rika dersi aldım ve diploma aldım. Allah rahmet eylesin. Bu ikinci büyük sergim benim. 60 eserle başladım. Bir o kadar da etüt var. Türkiye’de en önemlisi Kuran-ı Kerim yazma konusunda iddialıyım biraz. Daha ileri taşımak istiyorum. Çünkü ’Cenabı Allah ile konuşmak istiyorsanız Kur’an yazınız’ hadisinden yola çıkarak biz de Kur’an okuma ile Cenabı Allah ile beraber oluyorsak biz de yazmakla Cenabı Allah ile beraber oluyoruz elhamdülillah. Onun için gayretimdir, yazmaya devam edeceğiz. Gençlerimizi de teşvik ediyorum, hat dersi alsınlar, Kur’an’ı sevsinler, yazsınlar" dedi. 6 sene önce ilk Kuran-ı Kerim’ini 1,5 sene civarında bitirdiğini belirten Yavaşi, "Tabii harflerle konuşmak, harekelerle konuşmak, kelimelerle konuşmak, ayetlerin mealini zaman zaman düşünerek, tefekkür ederek yazmaya devam ediyorsunuz. Bazen manalarında, mealinde kayboluyorsunuz. Bazen kıssalarında kayboluyorsunuz. Hz. İbrahim, Hz. Musa (a.s) kıssalarında kayboluyorsunuz. Kalem mürekkebi elinizde kuruyor. Ne zaman uyanıyorsunuz yazmaya devam ediyorsunuz. Şimdi 3 Kuran-ı Kerim’i yazmayı bitirdim. 4’üncü ve 5’inciye devam ediyorum. Beraber devam ediyoruz, öyle olması gerekiyor. İnşallah onları da bitireceğim" diye konuştu. Zaman zaman resim çalıştığını da sözlerine ekleyen Yavaşi, "Çok usta değilim ama amatörce bir şeyler çizmeye gayret ediyorum. Kuran-ı Kerim öyle büyük bir hazine ki zaman zaman bir resim yapıyorsunuz. Bu da yeni bir ekol zaten. Resimler üzerine ayet yazma. Ayetleri resimlerle adeta tefsir ediyorsunuz, meallendiriyorsunuz. " ifadesini kullandı.