KÜLTÜR SANAT - 12 Mayıs 2022 Perşembe 13:29

Mudanya 6. Uluslararası Türkiye Mozaik Korpusu başladı

A
A
A
Mudanya 6. Uluslararası Türkiye Mozaik Korpusu başladı

Myrleia Antik Kenti’nde 3.

Myrleia Antik Kenti’nde 3. yüzyıla tarihlenen mozaiklerle dikkati çeken Mudanya, 6. Uluslararası Türkiye Mozaik Korpusu Sempozyumu’na ev sahipliği yapıyor. Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Mudanya Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen sempozyum Türkiye ve dünyadan bilim insanlarını Mudanya’da buluşturdu.


Mudanya’nın ilk kurulduğu yer olan 2 bin 700 yıllık Myrleia Antik Kenti’nin üst kısmında gün yüzüne çıkan, Roma dönemine ait mozaikler, Mudanya’yı dünya sahnesine taşıdı. 6. Uluslararası Türkiye Mozaik Korpusu Mudanya Sempozyumu, “İnanç ve Kültün Mozaik Sanatına Yansıması: Sanat, Koruma, Modern Yaklaşımlar” temasıyla Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde başladı. Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Mudanya Belediyesi’nin işbirliğiyle düzenlenen sempozyum Türkiye, Fransa, ABD, İsviçre, İspanya, İtalya, Fas, İsrail, Macaristan gibi ülkelerden bilim insanlarını Mudanya’da buluşturdu.


Sempozyum, Uluslararası Antik Mozaikler Araştırma Birliği Türkiye Başkanı Prof. Dr. Derya Şahin’in açılış konuşmasıyla başladı. Şahin, Türkiye’den 37, yurtdışından 27 bilim insanının Antik ve Ortaçağ mozaik araştırmaları, mozaik koruma uygulamaları ve önerileri, modern mozaik uygulamalarıyla ilgili 11 oturumda 42 sunum yapacağını söyledi.


Uluslararası Antik Mozaikler Araştırma Birliği Başkanı (AIEMA)Anne Marie Guimier Sorbets de Türkiye’nin önemli değerlere sahip bir ülke olduğunu, Mudanya’nın da bu değerler arasında Myrleia ile önceliği bulunduğunu beliterek, “Burada Roma döneminden kalma mozaik eserlerin olduğunu biliyoruz. Son yüzyılda biz öğrendik ki mozaik çok çok önemli. Uludağ Üniversitesi öğrencilerine, değerli hocalarına, bu etkinliğe ev sahipliği yaptıkları için Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’a teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Myrleia dünya mirası


Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ise Mudanya’nın tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleriyle pek çok farklı değeri bir arada yaşayan, dünyanın en güzel kentlerinden biri olduğuna değinerek, “Mudanyamızın yarınlarını “kimlikli turizm” çalışmalarımızla şekillendirirken, kentimizin ilk kurulduğu yer olan 2 bin 700 yıllık Myrleia Antik Kenti’mizi insanlığın ortak mirası olarak gün yüzüne çıkarmayı hedeflemekteyiz. Mudanya’nın, tam 2 bin 700 yıllık tarihi ve kültürel hazinesini, belediyemizin çalışmalarıyla geleceğe aktarıyoruz. Myrleia Antik Kenti’nde yapılan kurtarma kazısı sırasında bulunan mozaikler, Myrleia’nın sahip olduğu değerleri gözler önüne seriyor. Tarihi ve kültürel mirasın, bir toplumun üyelerine ortak geçmişlerini anlatan, aralarındaki dayanışma ve birlik duygularını güçlendiren bir hazine olduğu gerçeğinden hareketle tarihi ve kültürel değerimizi tüm insanlığa sunma hedefimizde katkılarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


MÖ 8. yüzyılda Myrleia adı ile kurulan Mudanya’nın tarihsel gelişim sürecini anlatan Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin ise, “Myrleia- Apameia kentine ait kalıntılar Ömerbey mahallesinde yoğunlaşıyor. Hilal Tepe olarak bilinen bölgesinde ise bölgede başlatılan kazı işlemleri sırasında antik kente ait kalıntılar ortaya çıkarıldı. Pişmiş toprak künklerden oluşan su sistemleri, cadde ve sokakların altına döşenen atık su sistemleri ile antik kentin dokusunun bir bölümü açığa çıkarıldı. Çanak çömlek kırıkları açığa çıkarılan bölüm ise Roma dönemlerine tarihleniyor. Buluntular arasında yer alan bronz çocuk heykeli, en önemli kültür varlıklarından birisi oldu. Myrleia zengin bir mirasa sahip. Myrleia Roma döneminde bir koloni kentiyken, aynı zamanda bölgenin en zengin kentiydi. Çok sayıda tapınağı, tiyatrosu ve limanı bulunuyordu. Myrleia’nın bulunduğu bölgede toprağın altında büyük bir uygarlık bizi bekliyor” diye konuştu.


Myrleia mozaikleri örnek alındı


Uludağ Üniversitesi Araştırma Görevlisi Hazal Çıtakoğlu ise Myrleia mozaikleri hakkında bilgi verdi. Çıtakoğlu, Myrleia mozaiklerinin 3. yüzyılın sonu, 4. yüzyılın başına tarihlendiğini erken hristiyanlık döneminde yapılan mozaiklere de ilham kaynağı olduğunu dile getirerek, “Mozaik döşemeler yüzyıllar içersinde farklı toplumlar ve kültürler tarafından işlenerek çeşitli değişimler geçirmiş ve günümüze kadar ulaşmış en önemli sanat eserlerinden birisi olmuştur. Gerek yapımında kullanılan malzemeler gerekse yapım teknikleri ve oluşturulan kompozisyonlar büyük zaman dilimleri içinde farklılaşmış ancak mozaik eserler insanın yaşadığı mekanları süslemeye devam etmiştir. Güney Bithynia bölgesi içinde yer alan Bursa ve ilçeleri, Anadolu’nun arkeolojik potansiyele sahip önemli yerleşim alanlarındandır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun En ucuz protein kaynağı: “1 kilosuyla 3 kişi doyuyor” Kırmızı et ve tavuk etine göre oldukça uygun olan somon balığının 1 kiloluk etiyle 3 kişi rahatlıkla doyabiliyor. Kilosu 100 TL’den satılan somona vatandaşlar oldukça fazla ilgi gösteriyor. Kırmızı etin kilosunun 500 TL’ye dayandığı Samsun’da tavuk etinin kilosu da her geçen gün zamlanıyor. Vatandaşlar, bu Ramazanda ayında protein ihtiyacını ise hem lezzetli hem yağlı hem de protein kaynağı deniz somonundan yana kullanıyor. Vatandaşlar ve balıkçılar kilosu 100 TL’den satılan somonun 1 kiloluk etiyle 3 kişinin, 2 kiloluk somonun etiyle de 6-7 kişinin rahatlıkça doyduğunu ifade ettiler. “2 kilo somon aldım 3 kişi 2 öğünde bu balığı tüketeceğiz” 2 kiloya yakın somonla 3 kişinin karnının 2 öğün doyacağını dile getiren Mustafa Okutken, “Ben somonu tercih ediyorum. Somon çok lezzetli ve faydalı bir balık. Bunların yanı sıra somonun fiyatı da oldukça uygun. Bugün 2 kiloya yakın somon aldım. 3 kişi 2 seferde bu balığı tüketeceğiz. Somonun buğulaması, tavası çok güzel oluyor. Zorlasak 2 kiloyla 6-7 kişi doyarız. 2 kilo kırmızı et alsak pahalı gelir. Biz hem faydalı hem de ucuz olduğu için somonu tercih ediyoruz” dedi. “Kalabalık aileler için en uygunu balık” Balığın özellikle kalabalık aileler için en uygun yiyecek olduğunu vurgulayan Osman Bütüner, “Ramazan’da en fazla tükettiğimiz balık somon oluyor. 1 kilo balıkla 3-4 kişi doyuyoruz. Lezzeti güzel ve ayrıca kilosu da 100 TL. Kıyma veya kuşbaşı et salsak kilosu 500 TL’ye dayanıyor. Balık 50 TL’den 200 TL’ye kadar var. Kalabalık aileler için en uygun giden balık olduğu için tercih ediyoruz” diye konuştu. “1 kilo somonla 3 kişi rahatlıkla doyuyor” Ramazan ayında somona olan ilginin arttığını belirten balık satıcısı Onurcan Köse ise “Sezonun bitmesine az bir süre kaldı. Vatandaşların yakında avlanması yasak olacak mezgit, istavrit, barbun ve hamsi gibi küçük balıklara ilgi göstermesi gerekiyor. İstavrit, mezgit kilo 50, barbun da kilo 100 TL’den gidiyor ama vatandaşın gözdesi somon balığı. Ramazan ayında doyurucu olması ve kılçıksız olmasından dolayı en çok somona rağbet gösteriliyor. Tezgaha gelen 100 kişiden 90’ı somon alıyor. 1 kilo somonla 3 kişi rahatlıkla doyuyor. Çorba ve salata ile birlikte iftarı açıp, salata ile balığı tükettiğinde 3 kişi doyarak sofradan kalkabiliyor. Bunu da 100 TL’ye hallediyorlar. Şu anda memlekette en ucuz et kaynağı balık. Tavuk da kırmızı et de çok pahalı. Vatandaşlar bunu bildiğinden balığa, özellikle somona rağbet gösteriyor” şeklinde konuştu. Ayrıca Samsun’da çipura kilo 220 TL, levrek kilo 220 TL, tirsi kilo 100 TL ve hamsi de kilo 100 TL’den alıcı buluyor.
İstanbul ’’İşletmeler, hızlı teslimat için profesyonel kurye şirketlerini tercih ediyor’’ Online sipariş alan işletmeler hızlı teslimat konusunda yatırımlarını artırıyor. Bu konuda işletmelerin tercihi ise sektörün profesyonelleri oluyor. Restoran ve marketler online siparişlerin artması ile birlikte hızlı teslimat markalarına yöneldi. Hızlı teslimat markalarının restoran ve marketlerle yaptıkları iş birlikleri ve sektördeki gelişmelerle ilgili olarak Vigo’nun Satış Direktörü Fatih Yıldız açıklamalarda bulundu. Vigo Satış Direktörü Fatih Yıldız, hızlı teslimat sektörünün her geçen gün potansiyelini artırdığını, işletmeler için hızlı teslimat markaları ile iş birliği yapmanın ise artık bir gereklilik haline geldiğini belirtti. “Restoran ve marketler için artık olmazsa olmaz” Hızlı teslimat markalarıyla iş birliği yapmanın restoran ve marketler için artık olmazsa olmaz olduğunu anlatan Fatih Yıldız, sektörün her geçen gün büyüdüğünü ve Vigo’nun küçük, orta ve büyük tüm işletmelere uygun koşullar oluşturduğunu dile getirdi. Yıldız, işletmelerin hızlı teslimat için profesyonel kurye şirketlerini tercih ettiğini vurguladı. Yıldız, konu hakkında şöyle konuştu: “Hızlı teslimat evde ya da ofiste insanların en önemli konforu haline geldi. İstediğiniz zaman istediğiniz siparişi verebiliyorsunuz ve siparişiniz çok kısa sürede kapınızda oluyor. Bu imkan tabi ki insanların zamandan kazanmasını sağlıyor. Restoran ve marketler de artık bu durumun kendileri için önemli bir gelir kalemi olduğunun farkına vardı. Ancak tabi işin operasyonel ve mali boyutlarını düşündüklerinde ortaya büyük bir efor çıkıyor. Burada da Vigo olarak biz devreye giriyoruz. “5 bini aşkın kuryemizle 40 şehirde müşterilerimize hizmet veriyoruz” Şirketimiz bugün 5 bini aşkın kuryesiyle 40 şehirde müşterilerine hizmet sağlayan bir hızlı teslimat markası. Müşterilerimize sunduğumuz teknolojiyle onların canlı kurye takibini, sipariş takiplerini kolaylıkla yapmalarını, gün sonunda ve ay sonunda yapacakları hesaplamaları kolaylıkla yapabilmelerini sağlıyoruz. Bugün bir restoran kendi kurye operasyonunu yapmak istese; motosiklet almak zorunda, kuryenin maaşı, sigortası var sonra motorun bakımı, yakıtı derken birçok şeyle uğraşmak zorunda kalacak. Hatta motor arızalansa ya da kuryesi rahatsızlansa yerine birini bulmaya çalışacak ya da siparişlere dönemeyecek bu da yine maddi kayıplara sebep olacak. “Vigo ile çalışan işletmeler sadece kazançlarını düşünüyorlar” Bir de işletmenin Vigo ile çalıştığını düşünelim. Bizden kaç kurye talebinde bulunduysa istediği saatlerde istediği sayıda kuryemiz hazır oluyor. Olası bir aksilikte kuryemizin yerine başka bir kurye arkadaşımız geliyor ve hiç eksilmeden operasyonlarını devam ettirebiliyorlar. Kuryenin alacağı ücreti, motosiklet masraflarını da düşünmüyorlar. Profesyonel hizmet almanın en güzel yanı da tam olarak bu. Bu yüzden şirketimiz ile çalışan işletmeler sadece kazançlarını düşünüyorlar diyebilirim. “Kurye ihtiyacı olan restoran ve marketler ne yapmalı?” Kurye ihtiyacı olan restoran ve marketler kendilerine uygun şartlarda ve bütçede hizmet almak için Vigo’nun resmi web sayfasına girerek ‘Kurye ihtiyacım var’ seçeneği üzerinden bizlere başvuru yapabilirler. Satış ekibimiz hemen kendileriyle iletişime geçerek onlara destek olacaklar. Sonrasında şirketimizle ile çalışmanın rahatlığını yaşamak onlara kalıyor.”