EKONOMİ - 30 Ekim 2020 Cuma 12:28

Nestlé, Türkiye’nin ilk medikal beslenme ürünleri fabrikasının temelini attı

A
A
A
Nestlé, Türkiye’nin ilk medikal beslenme ürünleri fabrikasının temelini attı

Gıda şirketi Nestlé, Cumhuriyet tarihinin ilk küresel yatırımcılarından biri olarak Türkiye’de yeni bir ilki gerçekleştirdi.

Gıda şirketi Nestlé, Cumhuriyet tarihinin ilk küresel yatırımcılarından biri olarak Türkiye’de yeni bir ilki gerçekleştirdi. İsviçre menşeli şirket, Cumhuriyet’in 97. yılında, Nestlé Health Science çatısı altında Türkiye’nin ilk Medikal Beslenme Fabrikası’nın temellerini attı.


İstanbul Feriköy’de 1927 yılında açtığı çikolata fabrikası ile Cumhuriyet tarihinin ilk küresel sanayi yatırımcılarından biri olan Nestlé, Cumhuriyet’in 97. yılında Türkiye’nin ilk Medikal Beslenme Ürünleri fabrikasının temellerini attı. Ülkemizde 114 yıldır faaliyet gösteren Nestlé, Bursa’nın Karacabey ilçesinde bulunan üretim tesisi içerisine kuracağı fabrikanın temelini attı.,


Medikal beslenme alanında Temmuz 2007’den beri Türkiye’de faaliyet gösteren Nestlé Health Science’ın, medikal beslenme ürünlerini Türkiye’de yerel olarak üretmeye başlayan ilk şirket olduğunu söyleyen Nestlé Health Science Türkiye Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Hanzade Yaz, “Türkiye’de, geçen yıldan beri başlattığımız yerel üretim çalışmalarımız 10. Kalkınma Planı çerçevesinde Sağlık Bakanlığı’nın Sağlık Endüstrilerinde Yerlileşme Eylem Planı’na dayanıyor. Nestlé Health Science olarak bu kapsamda iki adım attık. Bunlardan ilki, Medikal Beslenme Ürünlerimizin ilk yerel üretimine Balıkesir’de sözleşmeli bir üreticimiz ile 2020 yılında başlamamız oldu. Türkiye’de medikal beslenme ürünlerini yerel olarak üretmeye öncülük etmekten gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bugün burada temelini atacağımız fabrikamız ise yerlileştirme hareketinin ikinci adımı olarak hem Nestlé Health Science hem de Türkiye için tarihi bir değer taşıyor. Program doğrultusunda açılan yeni fabrikamız ile medikal beslenme ürünleri üretiminde yeni bir dönemin başlatılmasına öncülük edecek, ilgili tüm teknoloji birikimini ülkemize transfer edeceğiz. 5 bin metrekarelik bir tesis olacak. 400 kişiye direkt ve dolaylı istihdam sağlayacağız. Türkiye’de bu alanda bir boşluk vardı. Bizim ürünlerimiz medikal beslenme diye adlandırılan ve geri ödenen hastaların yetersiz beslenme için doktorlar tarafından reçete edilen ürünler üreteceğiz. Sosyal güvenlik kurumu tarafından geri ödeniyor. Bu ürünlerin şimdiye kadar Türkiye’de üretimi yoktu. Fabrikamızda ilk defa medikal beslenme fabrikası kuruyor olacağız. Hastalar doktorlarına gittiği zaman doktorların reçetesi ile bu ürünlere ulaşacaklar ve eczanelerden temin edecekler. Biz sadece yerel üretimle bunu sağlıyor olacağız. Nestle Science, Nestle’nin genç ve dinamik birimlerinden birisidir. Çok fazla bilinmiyor ama sağlıkta beslenme alanında öncü ve lider firmayız. Hem medikal beslenme hem tüketici sağlığı ürünlerimiz var. Biz tüketici sağlığı kanalını da satın almalarla büyütüyoruz” dedi.


Ağustos 2021’de faaliyete geçirilmesi hedeflenen fabrikada, şirketin 29 adet olmak üzere tüm oral medikal beslenme ürünleri üretilecek. Önümüzdeki üç yıl içerisinde toplam 250 milyon TL yatırım yapılması planlanan fabrika, yüksek seviye teknolojiye sahip güçlü alt yapısıyla aynı zamanda Nestlé Health Science’ın ürün geliştirme üssü olacak.


Törene katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Nestlé Türkiye’nin yeni yatırımına ilişkin şunları söyledi:


“114 senedir Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Nestlé; Bursa’da ülkemizin ilk medikal beslenme fabrikasının temellerini atıyor. Bu tesis, Nestlé’nin 2011 yılından bu yana ülkemize yaptığı en büyük yatırım olacak. 250 milyon liralık yeni yatırımla kurulacak bu fabrika, doğrudan ve dolaylı 400 kişiye istihdam sağlayacak. Firmanın Çin’de buna benzer bir yatırımı bulunuyor. Çin’den sonra böyle bir fabrikayı ilk kez, ülkemizin taşıdığı potansiyeli dikkate alarak, Bursa’da kuruyorlar. Üretime geçildiğinde, medikal beslenme ürünleri ithalatımızın yüzde 63’ü artık Türkiye’den karşılanabilir hale gelecek. Ben Nestlé’ye; ülkemize güvenip bu kritik yatırımı kazandırdıkları teşekkür ediyorum. Tabi sizlerden şöyle bir beklentimiz var. Nestlé, gıda ve içecek alanında dünyanın en büyük Ar-Ge ağlarından birine sahip. Her sene 1.7 milyar doların üzerinde Ar-Ge yatırımı yapan küresel bir markadan bahsediyoruz. Buradan hareketle; Nestlé’nin Türkiye’deki Ar-Ge ekibini daha da genişletip, Bursa’ya bir Ar-Ge merkezi kurmasını istiyoruz.


Böylece hem sunduğumuz teşviklerden faydalanıp, hem de yetişmiş insan gücümüzün Nestlé markasını daha da yukarılara taşımasına fırsat verebilirsiniz.”


Nestlé’nin 114 yıldır Türkiye’de faaliyet gösterdiğini ifade eden Nestlé Türkiye CEO’su Ansgar Bornemann, Nestlé’nin Türkiye’deki 5. fabrikası olacak yeni yatırıma ilişkin şöyle konuştu: “Yeni tesisimiz ile bu alandaki önemli ihtiyaca yanıt vermekle kalmayacak aynı zamanda, Türkiye ekonomisinin gücüne güç katmasına katkı koyacağız. Türkiye’deki ilk satış noktasını 1909 yılında Karaköy’de açan Nestlé, 114 yıldır bu topraklarda varlık gösteriyor. 1927 yılında Feriköy’de kurulan, Cumhuriyet tarihinin ilk uluslararası yatırımlarından olma özelliğini taşıyan çikolata fabrikası Nestlé’nin bu topraklara inancının, güveninin bir sembolü kabul ediliyor. Ülkenin ilk global yatırımcılarından biri olarak, Türkiye’de pek çok ilke öncülük ettik; tüketicilerimizi ilk fıstıklı çikolata, ilk çözünebilir kahve ve benzerleri ile tanıştırdı. Başlangıcından bu yana yakın tanığı olduğumuz Cumhuriyet’in 97. yılında ise yine öncü bir yatırımla, bir ilke daha imza atıyoruz. Nestlé dünyasının hızlı büyüyen, uzun yıllardır var olduğumuz değerli pazarlarından biri olan Türkiye’ye katkı sağlamak bizleri ayrıca gururlandırıyor. Yeni fabrikamızın hayata geçirilmesine olanak veren T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na, bugün törende bulunan değerli Bakanımız Sayın Mustafa Varank’a minnetlerimi sunuyorum.”


Yeni fabrikada üretilecek medikal beslenme ürünlerinin yurt dışına ihraç edileceğini söyleyen Ansgar Bornemann, “Oral medikal beslenme ürünlerimizin üretiminin yüzde 100’ünü bu topraklara taşıyarak, halihazırda yurtdışından temin edilen ürünlerin büyük bir kısmını yerel olarak üretmiş olacağız. Bununla birlikte, fabrikamızın faaliyetlerine başlamasının ardından, bu topraklarda üretilen ürünlerin, dünyanın dört bir yanına ihraç edilmesine öncülük edecek, ülke ekonomisinin gelişiminde önemli bir rol daha üstleneceğiz” şeklinde konuştu.


Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Sungu ise, “Bugün Karacabey’deki üretim tesislerimizde beşinci fabrikanın temel atma töreni için bir aradayız. Bu bizim için çok gurur kaynağı. Bu medikal beslenme alanında Türkiye’deki ilk firma olacak. Aynı zamanda bizim için de bir ilk olacak. Bu fabrikamızda medikal beslenme ürünlerini üretmeye başlayacağız. İthal etmekte olan ürünlerimizin yüzde 63 oranında azalma olacak. Bunların hepsini Türkiye’de üreteceğiz. Türkiye’nin stratejik konumunu düşünecek olursak ihracat içinde müthiş bir potansiyel var. Ülke ekonomisine de katkı sağlamış olacağız. 5 fabrika için 3 yıla dönemde 250 milyon TL yatırım planladık. Yeni fabrikamızda 400 kişiye istihdam sağlamış olacak. 2021 yılının Ağustos ayında fabrikamız bitecek ve 29 ürünü üretmeye başlayacağız” dedi.


Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank başta olmak üzere çok sayıda Bakanlık temsilcisi katıldı. Bursa Valisi Yakup Canpolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Karacabey Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu, Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan’ın eşlik ettiği törene, Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Sungu ile Nestlé Health Science Türkiye Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Hanzade Yaz ev sahipliği yaptı. Nestlé Türkiye CEO’su Ansgar Bornemann, toplantıya canlı bağlantıyla katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.