EKONOMİ - 26 Ekim 2020 Pazartesi 10:09

(Özel) Köylüler aralarında para toplayıp fabrika kurdu

A
A
A
(Özel) Köylüler aralarında para toplayıp fabrika kurdu

Bursa’da kendi aralarında para toplayan çiftçiler köylerine fabrika kurdu.

Bursa’da kendi aralarında para toplayan çiftçiler köylerine fabrika kurdu.


Türkiye’ye örnek olacak girişimcilik örneği Mudanya ilçesi Esence köyünde yaşandı. Uzun yıllar zeytincilik yapan çiftçilerin en büyük sıkıntısı ürünlerini aracı olmadan pazarlamaktı.


Kendi ürünlerini kendileri pazarlamak isteyen köylüler 2013 yılında kooperatif kurdu. Zeytinyağı fabrikası inşa etmeye karar veren köylüler kooperatif aracılığıyla kendi aralarında topladıkları paralara bir de hibe desteği sağladılar.


Esence köylüleri 3 milyon lirayı bulan fabrika kurmayı başardı. Bu fabrikada zeytinlerini sıktıran köylüler elde ettikleri zeytinyağlarını Türkiye’nin her yerine ve dünyanın farklı ülkelerine pazarlamayı hedefliyor.


Büyük işi başardıklarını ifade eden köylüler, “Fabrikamız 1 ay önce faaliyete girdi. Köyümüze 2003 yılında kurduğumuz kooperatife destek verip fabrika için ilk adımı attık. Bu fabrikayla köyümüzün ürünlerinin değerinde satılmasını hedefliyoruz. Bu fabrikayı kurmak bizim için başlangıç, Bundan sonra markalaşmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz daha da büyük. Bu başlangıç. İleride sofralık zeytin için de ayrı bir yatırım yapıp paketleme tesisi yapmayı düşünüyoruz. Ülkemizde çiftçinin para kazanabilmesi ve çiftçiliğini devam ettirebilmesi için kooperatifleşme şart. Bu tür yatırımlar yapılmak zorunda. Yoksa çiftçi ayakta duramayacak artık. Kendi ürünümüzü kendimiz işleyip kendimiz pazarlayıp bu şekilde gelir elde etmek zorundayız. Masraflarımız çok fazla. Her yıl maliyetler kat kat artış gösteriyor. Sattığımız ürünler tüketiciye yüksek fiyatlarda gitse de bizden çıkan fiyatlar çok yüksek değil. Bu sebeple biz direkt tüketiciye ürünlerimizi ulaştırmak durumundayız. Aracıları ortadan kaldırıp hem tüketiciye ekonomik şartlarda ürün sunup hem de daha iyi gelir elde etmemiz gerekiyor. Bu fabrika 3 milyon liraya mal oldu. Makinelerimiz son sistem. Günlük 80 ton zeytin işlemesine sahip. Zeytini en iyi şekilde işleyebiliyor. Bu fabrikada 3 -3,5 kilogram zeytinden 1 kilogram zeytinyağı elde edebiliyoruz. Bu fabrikanın sadece bizim köyümüze değil civardaki köylere de faydası olacak” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Elektrik direğinin tepesindeki yuva, leylek ailesine 21 yıldır ev sahipliği yapıyor Baharın müjdecisi kabul edilen leylekler, yuvalarına dönüşleriyle köy ahalisini yeniden sevindirdi. Erzincan’ın Mertekli köyünde 21 yıldır aynı elektrik direğinin üzerine yuva yapan leylek ailesinden anne leylek kuluçkaya yattı. Erzincan’ın Mertekli köyü sakinleri, 21 yıldır aynı elektrik direğine yuva yapıp kuluçkaya yatan leyleklerin gönüllü koruyuculuğunu yapıyor. Gelişleriyle baharı müjdeleyen, gidişleriyle kışın habercisi olan ve atasözlerine, deyimlere dahi konu olan leylekler, şubat ayından itibaren Avrupa’dan yola çıkıp Anadolu topraklarına varıyor. Sürüler halinde göçen leylekler, kendileri için belirledikleri uygun noktalarda, ilkbahar ve yaz aylarında konaklayarak yavruluyor. Mertekli köyünde 21 yıldır aynı yere yuva yapan leylekler, bu yıl da yine eski muhtar Mehmet Fırat’ın evinin önündeki elektrik direğine yuva kurdu. Baharın müjdecisi kabul edilen leylekler, yuvalarına dönüşleriyle köy ahalisini yeniden sevindirdi. Mahallelinin gözü gibi baktığı yuvalarında sırayla kuluçkaya yatan leylekler, zaman zaman Karasu Nehri’nde besin bulmak için kanat çırpıyor. Köy sakinlerinden Songül Aydın, “Yıllardır bu leylekler köyümüzde yaşıyorlar. Kışın gidip baharda geri geliyorlar. Vefalı leyleklerimiz. Bizde onları seviyoruz” dedi. Köylülerden Hüseyin Fırat da eskiden bölgede çok sayıda leyleğin bulunduğunu belirterek, sayılarının azaldığını söyledi. Leylekler köylerine gelmediğinde üzüldüklerini dile getiren Fırat, "Bir yıl maalesef leyleğimizin 4 yavrusu elektrik direğine takılarak ölmüştü ve çok üzülmüştük. Biz onları gerçekten çok seviyoruz. Maalesef leyleklerimizden sadece 1-2 tane kaldı. Bizler elimizden geldiği kadarıyla onlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ben her sabah kalktığımda onları izliyorum. Leyleklerin yavrularına ve eşlerine karşı olan saygısı ve sadakati çok yüksek. Onlara sahip çıkmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Bursa Çelik masa depremde hayat kurtaracak İzmir’de bu yıl 29’uncusu düzenlenen Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na; Bursalı girişimci tarafından yapılan depreme dayanıklı çelik masa damga vurdu. Deprem anında çelik gövdesi ile kafes görevi yapacak masa için dünyanın bir çok ülkesinden talep geliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen doğal taş sektörünün küresel buluşması Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 29’uncu kez kapılarını açtı. Tüm dünyadan, doğal taş işleme makine ve teknolojileri bayi ve toptancıları, doğal taş uygulamacıları, inşaat ve taahhüt şirketleri, proje yönetim ve danışmalık şirketleri, madencilik ve doğal taş şirketleri gibi ziyaretçi profilinin bulunduğu fuarda, mermer sektöründen profesyoneller bir araya gelirken; Bursalı Balyoz Madencilik şirketi de yerini aldı. Balyoz Madencilik şirketi, kurdukları stantta mermer sektöründe çeşitli alanlarda kullanılan ürünleri ve ürünleriyle sundukları hizmetleri vatandaşlara tanıttı. Stantta en çok dikkat çeken ürün ise deprem esnasında koruyucu kapan özelliğine sahip çok amaçlı kullanılabilen masa oldu. Fuara katma değerli yaptıkları ürünleri tanıtmak için geldiklerini ve katma değerli ürüne daha fazla öncelik verdiklerini belirten Balyoz Madencilik şirketi sahibi Serdar Özkan, “İzmir Mermer Fuarı, dünyanın 3. büyük mermer fuarı. Çok güzel bir organizasyon, çok değerli katılımcılar ve çok güzel ürünler var. Biz de ışık geçiren mermer olarak bilinen ‘onyx’ mermerin üreticilerinden biriyiz. Biz katılan firmalara da şunu söylüyoruz; sadece blok satma ya da plaka satma değil, katma değerli ürün yani mobilyasından tutun, aydınlatmasına kadar nerede hangi ürünü kullanabiliyorlarsa bunu kullansınlar. Katma değerli ürün ile ülkeye daha faydalı olabileceklerine inanıyorum” diye konuştu. Deprem anında hayat kurtaracak Standın dikkat çeken ürünü depremden koruyucu özelliğe sahip masa oldu. Deprem esnasında koruyucu özelliğe sahip olarak ürettikleri masaya dair bilgiler aktaran Özkan, “Çelikten yapılan bir deprem masasıdır. Komple sökülüp takılabilen özelliğe sahip ve patenti tarafımıza ait. Seri üretime de başladık. Seri üretimde de ilk ihracatı yurt dışına yaptık. İzmir bir deprem bölgesi. Türkiye çapında da biz bu masayı tanıtarak, bir kişinin dahi depremde eğer burnu kanamadan çıkmasına vesile olabilirsek ne mutlu bize diyoruz” diye konuştu. “Saldırılara karşı dizayn edildi” Masanın çeşitli alanlarda da kullanıldığına değinen Özkan, şunları kaydetti: “Masayı ofis masası olarak, yemek ve toplantı masası olarak kullanabiliyorsunuz. Masanın üstü de her türlü aksesuar için müsait. İstediğiniz şekilde mobilyayla donatabiliyorsunuz. Aynı zamanda depremin yanı sıra, kullanılan çelik sebebiyle de saldırılara karşı da dizayn edilmiş bir masadır. Masanın mekanizması mekanik olduğu için kolay kolay bozulma ihtimali yok. İçerisinde aynı zamanda motoru, havalandırması, çelik dolapları var. Gıda ihtiyacından, deprem anında ilaçlar ve zihniyet eşyaları için alanı mevcut. Biz bu masayı biraz daha yaymak istiyoruz.” Masanın seri üretimini ise ilk olarak yurt dışına bir ülkeye ihraç olarak verdiklerini aktaran Özkan, talebin sürdüğünü, Türkiye çapında İzmir, İstanbul başta olmak üzere bayiliklerin verileceğini ve daha çok kişiye ulaşsın diye ticari olarak çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.