ÇEVRE - 11 Mayıs 2021 Salı 15:55

Pandemide balkon sebzeciliği psikolojiyi düzeltiyor

A
A
A
Pandemide balkon sebzeciliği psikolojiyi düzeltiyor

Covid-19 pandemi sürecinde açıklanan sokağa çıkma yasakları insanları hem hareketsiz bırakıyor hem de psikolojik olarak olumsuz etkiliyor.

Covid-19 pandemi sürecinde açıklanan sokağa çıkma yasakları insanları hem hareketsiz bırakıyor hem de psikolojik olarak olumsuz etkiliyor. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç Başay, bu süreçte imkânı olanların balkonlarında sebze yetiştirmesi tavsiyesinde bulundu. Başay; “Sebzelerin benzersiz renkleri, dokuları ve kokuları, duyusal uyarım sağlayarak insanların rahatlamasını sağlar. Bu kapsamda pandemi sırasında, balkonda sebze yetiştirmesi, sürecin olumlu bir şekilde geçirilmesini sağlayacaktır” dedi.


Pandemi sürecinde kentlerde yaşayan insanların balkonlarının koşullarına göre uygun sebzeleri yetiştirerek bakım işlemlerini uygularken biraz da olsa hareket etmiş olacaklarını söyleyen Doç. Dr. Sevinç Başay, bu yöntemle hem kişinin yeşile olan hasretini gidereceğini hem kendi yetiştirdiği sağlıklı sebzeyi görerek psikolojik rahatlama yaşayacağını hem de bu sebzeyi tüketerek sağlıklı beslenme koşulu sağlanmış olacağını vurguladı.


Uygun iklim ortamı önemli


Balkonda sebze yetiştirmek için ilk bahar ve yaz mevsiminin çok uygun olduğuna işaret eden Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç Başay; “Balkonda sebze yetiştiriciliği yapabilmeniz için öncelikle balkonun ışıklanma ve rüzgar alma durumu izlenmelidir. Yetiştirmek istediğiniz bitkilerin ışıklanma isteklerine göre balkonun ışık alma durumu karşılaştırılarak; güneş ışığı talebinin fazla olan bitki balkonun en çok güneş alan kısmına yerleştirilmelidir. Daha sonra güneş talebi ve gölge talebine göre kademeli olarak bitkiler yerleştirilmelidir. Bitkiler hafif rüzgarı sever. Bitkiler için en uygun rüzgâr hızı 3-5 m/sn’dir. Bu hız bitkilere herhangi bir mekanik zarar vermeden solunum ve transpirasyonun normal olmasını sağlar. Balkon sebzeciliği için ekipman olarak en önemlisi uygun ekim dikim kaplarıdır. Bunların seçimi çok önem arz eder. Uygun kap seçiminde yetiştireceğiniz sebzelerin kök yapısını bilmek ve ona göre seçim yapmalıdır” açıklamasında bulundu.


Pazı, nane ve maydanoz ekenler avantajlı


Sağlıklı bitkiler yetiştirmek için bitkilere fiziksel destek, su ve besin maddesi sağlanması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Başay; “Balkon sebzeciliğinde gübreleme olarak; bitki yetiştirme alanı aile halkının yaşam alanı içinde kalması sebebiyle; Sıvı organik gübreler, örneğin; solucan gübresi, yarasa gübresi, balık emülsiyonu önerilebilir. Balkonda saksı sebzeciliğine uygun olan sebzeler; domates, hıyar, biber, yeşil soğan, yeşil sarımsak, marul, fındık turp, maydanoz, pazı ve nane bulunur. Özellikle pazı, nane, maydanoz bunlar toplandıkça devamı gelen sebzeler olmaları sebebiyle balkonda her an kullanıma hazır sebzelerdendir” diye konuştu.


BUÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç Başay, başarılı balkon sebzeciliğinin anahtarının bitkileri su ve haftalık gübre ile besleyerek bol hasadın teşvik edilmesi olduğunu belirtti. Sulama ihtiyaçlarını belirlemenin en kolay yolunun işaret parmağını yaklaşık 5 cm toprağa batırmak olduğunu açıklayan Doç. Dr. Başay, tam kurumamış toprağın yeniden sulanmaması gerektiğini kaydetti. Bitkilerin budanmasının, ölü veya ölmekte olan dalları seyreltmeye yardımcı olacağını, bitkiye daha fazla güneş ve besin sağlayacağını da söyleyen Başay konuşmasını şöyle tamamladı; “Balkonda sebze yetiştiriciliği, salgın sırasında insanları psikolojik olarak destekler. Günün belirli bir saatini balkonda sebzelerle uğraşarak geçirmek, insan vücudunun hareket etmesine ve sakin kalmasına yardımcı olur. Sebzelerin benzersiz renkleri, dokuları ve kokuları, duyusal uyarım sağlayarak insanların rahatlamasını sağlar. Bu kapsamda pandemi sırasında, balkonda sebze yetiştirmesi, sürecin olumlu bir şekilde geçirilmesini sağlayacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TOGG’un yeni SUV modelinin ismi belli oldu: T8X Türkiye’nin otomobili TOGG’un yeni SUV modelinin ismi belli oldu. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, sedan modelinin ardından yeni B-SUV modeli T8X için çalışmaların başladığını söyledi. Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, Karakaş, 2021 yılı Mayıs ayında TOGG Europe GmbH’yı kurduklarını hatırlatarak, “2024 sonu itibarıyla Avrupa’da yavaş yavaş yer almak üzere faaliyetlerimize devam ediyoruz. T10X’in Avrupa’daki ön satışlarına bu sene sonunda başlayıp, 2025 takviminde teslimata başlamak hedefindeyiz. Yurt dışı stratejimiz pazar dinamiklerine uygun şekilde güncelleniyor. İskandinav ülkelerinden başlamak niyetindeydik. Bu planımızı güncelledik. Çünkü sektör çok hızlı gelişiyor ve Çinli markalar çok hızlı bir şekilde her yere yayılıyor. Dolayısıyla özellikle Avrupa’nın en büyük pazarı olan Almanya, Fransa, İtalya üçgeni tamamıyla dolmadan biz daha yolun başındayken o pazarlarda var olma kararı aldık” dedi. 2023 hedefi 18 saatte satıldı Karakaş, ilk modeli satışa sunduklarında rekor bir talep gördüklerini ifade ederek, “18 saatte 2023 yılındaki üretmeyi planladığımız bütün araçları sattık. İlk 8 saatte 2022 yılında satılan tüm elektrikli otomobillerin sayısından daha fazlasını satıldı. Siparişlerin yüzde 80’den fazlası en donanımlı versiyon için geldi ve biz 2023 Nisan ayından yılın sonuna dek ilk 20 binin teslimatını yaptık. Dünyada, Avrupa’da, Amerika’da, Çinli şirketler arasında, ilk üretim yılında 20 bin adet üretmiş ve satmış başka bir şirket bildiğimiz kadarıyla yok. O açıdan hem ülkemiz için hem de hepimiz için iyi bir başarı, iyi bir başlangıç daha doğrusu. Bundan sonra da arkasını getirmek için de gece gündüz çalışıyoruz” diye konuştu. Karakaş, açıklamasında, bu başarının yeni modellerle devam edeceğini belirterek ikinci ve üçüncü modeller hakkında ön bilgi verdi. Ocak ayında T10F’yi sergilediklerini dile getiren Karakaş, “Sergilemeden bir sene önce bu modelin çalışmalarını yaptık. Şimdi aynı şekilde T10F’nin sonrasının da çalışmalarını yapıyoruz. Şimdi sırada B segmentindeki SUV modelimizin çalışması var. Seneye bu vakitler T10F’nin satışları başladıktan bir müddet sonra da T8X’i de göstermeye hazır hâle gelebiliriz” ifadelerini kullandı.
Bayburt Sağlık çalışanları ’Kırım-Kongo Kanamalı Ateş’ hastalığına karşı vatandaşları bilgilendirdi Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi enfeksiyonuna karşı Bayburt Devlet Hastanesi girişinde stant açılarak, vatandaşlar konuyla alakalı bilgilendirildi. Hastalığın belirtilerinden ve tedavisinden bahseden sağlık personelleri broşürler dağıtarak, hasta ve hasta yakınlarına bilgilendirme faaliyetinde bulundular. Keneler tarafından taşınan ve keneyle temas halinde vücutta ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi belirti gösteren, müdahale edilmediği takdirde ölümlere neden olabilen bir tür enfeksiyon hastalığı olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) enfeksiyonuna farkındalık oluşturmak için Bayburt Devlet Hastanesi poliklinik girişinde stant açıldı. Hasta ve hasta yakınlarına broşür dağıtılarak konu hakkında bilgilendirme yapıldı. KKKA enfeksiyonundan korunmak için yapılması gerekenleri hastaneye başvuran vatandaşlara anlatan sağlıkçılar tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi yerlerde vücudu kapatacak şekilde giyilmesi gerektiğini hatırlattılar. Vücuda tutunan kenelerin kesinlikle çıplak el ile koparılmaması, tutunduğu yerden çıkarılmadan hemen sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini söyleyen sağlık personelleri, olası belirtilerden bahsettiler. ’Keneyi hafife almayın, tedbiri elden bırakmayın’ hatırlatmalarıyla sık sık uyarılarda bulunan sağlık çalışanları vatandaşların sorularını da yanıtlamayı ihmal etmediler.
Erzurum Başkan Sekmen ve Rektör Çakmak, Üniversite sanayi iş birliği için buluştu Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, üniversite sanayi iş birlikleri kapsamında fikir alışverişinde bulunmak amacıyla bir araya geldi. Erzurum’da kurulması planlanan ileri teknoloji fabrikalar için istişarede bulunmak üzere ETÜ’yü ziyaret eden Başkan Sekmen ve Rektör Çakmak, bölge ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak için yüksek katma değerli ileri üretim teknolojileri ve nanoteknoloji tabanlı aygıtların yer aldığı ETÜ Yüksek Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde (YÜTAM) incelemelerde bulundu. Fotonik teknolojilerin ve güneş pillerin üretimi için kullanılan 1000 sınıfı temiz odalar hakkında Başkan Sekmen’e bilgi veren Rektör Çakmak daha sonra konuğuna Eklemeli Üretim Laboratuvarlarını gezdirerek burada lazer ergitme cihazıyla üretimi yapılan materyalleri tanıttı. Erzurum’un ikliminin mikro ve nano boyuttaki fotonik aygıtların üretilmesi için son derece uygun olduğunu ifade eden Rektör Çakmak: “YÜTAM’da son derece gelişmiş alt yapı ve laboratuvar imkanlarımız bulunuyor. Burada bilimsel araştırmaların yanı sıra üretimini yaptığımız çeşitli malzemeler var. Önümüzdeki süreçte Ar Ge’sinin üniversitemizde üretiminin ise şehrimizde yapıldığı ileri teknoloji fabrikaların kurulması bizleri ziyadesiyle memnun edecek. ETÜ olarak ülkemize değer katan yerli ve milli teknolojilerin bir parçası olmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Bu merkez milletimizin ve devletimizin parasıyla kuruldu. Bu bilinçle kapılarımızı tüm paydaşlarımıza sonuna kadar açmış bulunuyoruz. Şehrimizde kısa sürede ileri teknoloji fabrikaların kurulması için iş birliğine her daim hazır olduğumuzu belirterek EBB Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’e girişimlerinden ötürü teşekkür ediyorum. Misafirperverliğinden ötürü Rektör Çakmak’a teşekkür eden Başkan Sekmen ise ETÜ’nün Erzurum ve bölgesi için çok önemli bir değer olduğunu belirterek: “YÜTAM’da yapılan çalışmalar ve sahip olduğu imkanlar şehrimiz ve ülkemiz için son derece kıymetli. Rektör hocamız bizlere çok değerli bilgiler verdi. Kendisine ve ekibine bir kez daha teşekkür ediyor ve çalışmalarında başarılar diliyorum” diye konuştu.