ASAYİŞ - 15 Nisan 2019 Pazartesi 09:59

Patrona yalan söyleyen işçi kovulacak

A
A
A
Patrona yalan söyleyen işçi kovulacak

Çalıştığı iş yerindeki başvuru formundaki sorulara yanlış beyanda bulunan işçi, kapı önüne konuldu.

Çalıştığı iş yerindeki başvuru formundaki sorulara yanlış beyanda bulunan işçi, kapı önüne konuldu. İş Mahkemesi’nin işe iade ettiği işçiye kara haber Yargıtay’dan geldi. Yüksek Mahkeme; işverene yalan söyleyen işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uygun davranmadığı ve işverenin feshinin haklı olduğuna hükmetti.


Karıştığı adli bir olaydan dolayı aldığı denetimli serbestlik cezasını işverenden saklayan işçi, kapı önüne konuldu. İş Mahkemesi’nde dava açan işçi, işe iadesini istedi. Davalı işveren ise davacı hakkında ’kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak’ şüphesiyle soruşturma geçirdiğinin tespit edildiğini belirtti. Kamu davasının ertelenmesine dair kararın bulunmasına rağmen davacının yanlış beyanda bulunarak işvereni yanıltması gerekçesiyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini savundu.


Mahkeme, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin esasında ahlak ve iyi niyet kuralları geçerli olduğuna dikkat çekerek davayı reddetti. Davacının istinaf başvurusunu değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi, işçiyi haklı buldu. Kararda, "İşveren tarafından düzenlenmesi istenilen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Kaydı Formunda yer alan ’Hakkınızda verilmiş mahkumiyet hükmü (ertelenmiş, paraya çevrilmiş, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması dahil )veya devam eden ceza davası var mı?’ sorularına hayır cevabı vermiş ise de ilgili formun ise taraflar arasındaki iş sözleşmesi devam ederken düzenlendiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, ilgili formda yer alan sorular ile davacı hakkında verilmiş bir mahkumiyet hükmü veya yargılama bulunup bulunmadığı öğrenilmek istenmiştir. Numarası belirtilen ’kamu davasının açılmasının ertelenmesi’ kararı niteliği itibari ile mahkumiyet hükmü değildir .Anılan suça ilişkin davacı hakkında ceza davası açılmamıştır. 4857 Sayılı Kanunun 25/II-a bendi koşulları oluşmadığından işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayandığı yönündeki mahkeme kabulü isabetsizdir gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir." denildi.


Davalı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi


Davada son noktayı koyan Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararını ortadan kaldırdı. Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: "İş Kanunun 25/II-a maddesi gereğince iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek iş vereni yanıltması haklı nedenle derhal fesih sebebidir.Davacının davalı iş yerinde iş sözleşmesinin yenilenmesi sırasında başvuru formunu doldururken herhangi bir suçtan dolayı yargılandınız mı, hakkınızda verilmiş bulunan mahkumiyet hükmü (ertelenmiş, paraya çevrilmiş,hükmün açıklanmasının geri bırakılması da dahil) veya halen devam eden ceza davası bulunup bulunmadığı sorularına hayır cevabı verdiği, ancak davacı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma kararı ile kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süreyle tedavili denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından doldurulan formda hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını işverenden gizleyerek ahlak ve iyi niyet kurallarına uygun davranmadığı ve işverenin feshinin haklı olduğu anlaşılmış olup davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da 10 yılda 87 orman yangını meydana geldi, 96.83 hektar alan zarar gördü Ordu’da orman yangınları ile mücadele konusunda yapılan toplantıda, son 10 yılda 87 yangının meydana geldiği ve bu yangınlarda 96,83 hektar alanın zarar gördüğü açıklandı. Orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesinde görevlilerin görecekleri işler hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre oluşturulan orman yangınları ile mücadele komisyonu, Vali Muammer Erol’un başkanlığında toplandı. Toplantıda, Giresun Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri tarafından bir sunum yapılarak, Ordu, Ünye, Akkuş ve Mesudiye Orman İşletme Müdürlükleri bünyesinde yer alan yangın araçları, su kaynakları, son 10 yıl içerisinde Ordu ili genelinde çıkan orman yangınları ve çıkış sebepleri, orman yangınlarıyla mücadele ve orman yangını söndürme gönüllüleri hakkında Vali Muammer Erol ve komisyon üyelerine bilgilendirmede bulunuldu. Ordu’da meydana gelen orman yangınlarının genellikle örtü altı yangını şeklinde olduğu vurgulanan bilgilendirmede, Ordu’da son 10 yıl içerisinde 87 adet orman yangını meydana geldiğini ve bu yangınlarda toplam 96,38 hektarlık alanın zarar gördüğü ifade edildi. Orman yangınlarının genel olarak ihmal, dikkatsizlik, kasıt, kaza, doğal nedenler ve bilinmeyen nedenlerden kaynaklandığı belirtilen bilgilendirmede ayrıca, Ordu’da Orman Teşkilatı’na kayıtlı bin 199 yangın söndürme gönüllüsü olduğu belirtildi. Ormanların, bir milletin en önemli zenginlik kaynaklarından birisi olduğunu belirten Vali Muammer Erol, toplantıda yaptığı açıklamada, “Çok uzun bir süreçte oluşan ormanlarımızı korumak ve yeni orman alanları oluşturmak hepimizin vatandaşlık görevidir. Ormanlar, bir milletin en önemli zenginlik kaynaklarındandır. Orman yangınlarına karşı hem gerekli tedbirleri almak, hem de yangın olduğunda tüm kurumlarımız ellerinde ne imkan varsa onu kullanarak yangına müdahale etmesi ve bu konuda müşterek bir çalışmanın içinde olması gerekir. Bu toplantılarımızda da orman yangınlarına karşı almamız gereken tedbirleri belirliyoruz. Orman yangını olması durumunda da yapılacak müdahale ve çalışmaları gözden geçirmiş olduk. Dileğimiz ülkemizin hiçbir yerinde orman yangını hadisesi yaşamayalım” ifadelerine yer verdi. Orman yangınlarını önlemeye yönelik kararların alındığı toplantıda, orman yangınlarıyla mücadelede ilgili kurumlarca yürütülecek çalışmalar da belirlendi. Toplantıya, Giresun Orman Bölge Müdürü Ahmet Ulukan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Numan Öksüz, İl Emniyet Müdürü Atilla Aksoy, Ordu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Seyfettin Bilkay, komisyon üyesi kurum yöneticileri katıldı.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı otizmli genci darbeden bakıcıya verilen cezayı az buldu, karara itiraz etti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, mahkemenin otizmli genci darbeden bakıcıya verdiği cezayı az bularak, karara itiraz etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Mersin’de çalıştığı özel merkezdeki otizmli genci darbeden bakıcının yargılandığı davada verilen cezayı az bulduğu, karara itiraz ederek, bakıcının tutuklanması için bir üst mahkemeye başvuracağı öğrenildi. Mersin’de yatılı özel bir merkezdeki bakıcının yüzde 94 otizm raporu olan bir genci darbettiği iddiası üzerine gencin ailesi şikayetçi oldu. Savcılık, ilk duruşmada "basit yaralama" suçundan hakim karşısına çıkan sanığın tahliyesini talep etti. Edinilen bilgiye göre, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın talimatı üzerine Bakanlık davaya müdahil oldu. Bakıcının "basit yaralama" değil, "eziyet" suçundan yargılanmasını talep eden Bakanlık, şahsın tutuklanmasını da istedi. Karar duruşmasında ise mahkeme bakıcıya yaralamadan 8 ay verirken, kişinin beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumundan dolayı cezayı 12 aya çıkardı. Cezada indirim uygulanmazken, "eziyet" suçundan cezalandırılmaya yönelik şartların oluşmadığı belirtilerek bu talep reddedildi. Bunun üzerine Bakanlığın cezayı yeterli bulmadığı, karara itiraz ederek bir üst mahkemeye başvuracağı öğrenildi.
Muğla Muğla Orman Bölge Müdürlüğünden kırsal mahallelere yangın uyarısı Muğla Orman Bölge Müdürlüğü, orman köylerinde yaşayan vatandaşlara yönelik orman yangınlarına karşı alınması gereken tedbirler ve muhtemel yangınlar durumunda yapılması gerekenleri anlatan film hazırlandı. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü Basın İletişim Şube Müdürlüğü ve Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan 3 dakika 45 saniyelik filmde, son yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı oluşan sıra dışı hava hallerinin yaz aylarında muhtemel orman yangınlarının büyüme riskini arttırdığı belirtiliyor. Bu riski azaltmak ve yerleşim yerlerinin büyük orman yangınlarından zarar görmesini engellemek amacıyla alınacak tedbirler köylerde yapılan çekimler eşliğinde anlatılıyor. Kısa filmde orman içerisi ve yakınında bulunan yerleşim yerlerinde alınması gereken tedbirler ve dikkat edilmesi gereken hususlar 12 başlık halinde anlatılıyor. “Tedbirini Al, Köyünü Koru” başlığıyla 12 ayrı spot film halinde de hazırlanan video içeriklerde şu hususlar dikkat çekiliyor; Yapılan uyarıda, “Evlerin bahçesinde kolay yanıcı madde bulundurmayalım. Yakacak amaçlı kullanılan odun, kozalak ve benzeri malzemeleri evlere uzak yerlerde istifleyelim, evlerin çatılarında, yağmur oluklarında ağaçlardan düşen ibre, yaprak ve kozalak gibi yanıcı maddeleri sık sık temizleyelim. Olabilecek bir yangın sırasında alevlerin evlere yaklaşması durumunda tüm kapı ve pencereleri kapatalım ve görevlilerden gelecek talimatlara göre hareket edilelim. Evlerin bahçesinde kolay tutuşan ve söndürülmesi oldukça zor olan hayvan yemi ve saman gibi malzemeleri evlerden ve ormandan uzak noktalarda depolayalım. Orman yangınına neden olabilecek anız ve benzeri bitki örtüsü kesinlikle yakmayalım, bu konuda sürüm işlemini tercih edelim. Yangın esnasında söndürme araçlarının köy içerisinden geçmesine engel olacak uygulamalardan kaçınalım. Özellikle ormana yakın evlerin bahçelerinde tutuşmalara karşı su ile müdahale edecek şekilde gerekli tesisatları ve söndürmede kullanılacak el aletlerini hazır bulunduralım. Bahçe ve sera artıklarının kolay tutuşabilmesi nedeniyle orman içerisine yada yol kenarlarına bırakmayalım. Yemek yapmak yada farklı bir amaç ile dışarıda ocak ateşi yakmayalım. Sigara izmariti gibi yanıcı özellikteki malzemeleri tamamen söndürmeden atmayalım. Büyük yangınlarda hayvan ve insan tahliyeleri için toplanma yerleri belirlenmeli ve tahliyeler bu noktalara yapılmalı. Köylerde bulunan su tankerleri yangın mevsiminde suyla dolu halde ve ihtiyaç halinde kullanmak üzere hazır bulundurulmalı. Özellikle küçük çocuklara ve gençlere yangınlarla ilgili ikazda bulunarak ateşle oynamamaları konusunda uyarılmalı.