SAĞLIK - 11 Mayıs 2021 Salı 12:38

Ramazan Bayramı’nda sağlıklı beslenme

A
A
A
Ramazan Bayramı’nda sağlıklı beslenme

Ramazan Bayramı’nı bu sene de Covid-19 salgını nedeniyle evlerde geçirsek de uzmanlar, ramazan ayı sonrası kişilerin daha hızlı kilo aldıklarına dikkat çekerek, bayramda evde olsak da beslenmemize dikkat etmemiz gerektiğinin altını çizdiler.

Ramazan Bayramı’nı bu sene de Covid-19 salgını nedeniyle evlerde geçirsek de uzmanlar, ramazan ayı sonrası kişilerin daha hızlı kilo aldıklarına dikkat çekerek, bayramda evde olsak da beslenmemize dikkat etmemiz gerektiğinin altını çizdiler.


Doruk Sağlık Grubu Yıldırım Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Begüm Tuna, Ramazan orucundan sonra kilo almamak için bayramdaki beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini vurgularken, bayramı her istediğimizi yeme süreci olarak değil de uyum süreci olarak değerlendirmemiz gerektiğini ifade etti.


Ramazan Bayramı’nın bu sene de Covid-19 salgını nedeniyle evlerde geçireceğimiz bir bayram olacağını söyleyen Tuna, “Sürekli ev ortamında olmamız ile yemek masasında geçirilen zamanın uzun olması ve çeşitli yemeklerden yeme isteğinin oluşması ihtiyacımızdan daha fazla besin tüketilmesine sebep olabilmektedir.Oruç sürecinde açlık süresinin uzun olması, yeme düzeninin değişmesi, öğün sayısının ve sıklığının azalması vücuda yeterli enerji alınamadığı sinyalini vererek enerji tasarrufu yapmak amacıyla metabolizma hızını yavaşlatır ve bu nedenle kişiler oruç sonrası daha hızlı kilo almaya müsait olmaktadır. Bu nedenle ramazan orucundan sonra kilo almamak için bayramdaki beslenmeye dikkat edilmesi ve bayramı her istediğimizi yeme süreci olarak değil de daha çok uyum süreci olarak değerlendirmemiz gerekir. Sahur ve iftar olmak üzere yapılaniki-üç öğünlük beslenme düzenini bayram itibari ile az ve sık yeme düzenine çevirerekyavaşlayan metabolizmayı hızlandırmamız mümkündür” şeklinde konuştu.


“Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlayan”


‘Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlamak en doğru tercihtir’ diyen Tuna, “Hafif bir kahvaltı gün içerisinde hazımsızlık, gaz, şişkinlik gibi rahatsızlıkları yaşamanın önüne geçecektir. Kahvaltıda yağlı salam, sosis, sucuk, börek, poğaça gibi basit karbonhidrat seçenekleri ile proteinden zengin yumurta, peynir; lif yönünden zengin bol yeşillik, tam buğday ekmeği gibi metabolizma ve sindirim sistemini düzenleyici seçimler yapılmalıdır. Ayrıca iyi çiğneyerek midenin yükü haetilmelidir.Bu bayram ziyaretler gerçekleştiremeyecek, şeker, çikolata, tatlı gibi ikramlar alamayacak olsak da alışkanlıklar gereği geleneksel hazırlıklar tamamlanıp tatlılar hazırlanmış olabilir. Bu besinlerin tüketiminden mümkün olduğunca uzak durmalıdır. Bayram tatlısı olarak şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmelidir” dedi.


Su tüketimine dikkat


Sağlık sorunları olanların oruç sonrası beslenmeye daha da dikkat etmesi gerektiğini belirten Tuna şunları söyledi: “Özellikle kalp, diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalığı olan bireylerin tedavilerini olumsuz etkileyecek besinlerin tüketiminde kaçınmaları, bayramda sağlıklı ve doğru beslenmeye daha fazla özen göstermeleri gerekmektedir.Yeterli ve dengeli beslenme ile sağlığın korunması ve yavaşlayan metabolizmanın hızlandırılması için dört besin grubunda bulunan çeşitli besinlerden 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır.”


Su tüketiminin önemine dikkat çeken Tuna, “En çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de şüphesiz ki ‘su’ tüketimidir. Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Bunun yanında çay, kahve gibi kafeinli içecekler yerine; bitki çayları, ayran, süt, çorba, sade maden suyu gibi içecekler tercih edilerek günlük sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır.Kabızlık problemini önlemek için yeterli sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir. Fiziksel aktivite atlanmamalı mutlaka bir saatlik bir egzersiz yapılmalıdır. Dans edebilir, ip atlayabilir, telefon uygulamalarını kullanarak hareketli zaman geçirebilirsiniz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.