ÇEVRE - 16 Ekim 2021 Cumartesi 11:03

Tarihi gölgeleyen 7 katlı bina saniyeler içinde böyle yerle bir oldu

A
A
A
Tarihi gölgeleyen 7 katlı bina saniyeler içinde böyle yerle bir oldu

Bursa’nın geleceğine damga vuracak Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Projesi kapsamında ana caddeye cephe 7 katlı bir binanın da yıkımı gerçekleşti.

Bursa’nın geleceğine damga vuracak Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Projesi kapsamında ana caddeye cephe 7 katlı bir binanın da yıkımı gerçekleşti. Saniyeler içinde yerle bir olan 7 katlı bina, havadan ve farklı açıdan görüntülendi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Biz sadece Hanlar Bölgesi’nin siluetini bozan kötü binaları yıkmadık. Bitişik nizam olmasa, ufak bir depremde ayakta kalmayacak binaların çok sağlıklı bir kentsel dönüşümünü yapıyoruz” dedi.


Bursa Büyükşehir Belediyesi, Ulucami ve 600 yıllık tarihi hanlar ve çarşılar bölgesini gün yüzüne çıkaracak dönüşüm projesi kapsamında, tarihi yapıların önüne sonradan inşa edilen binaları birer birer yıkmaya devam ediyor. Bu kapsamda 200 milyon liradan fazla kamulaştırma bedeli ödendi.


Geçtiğimiz günlerde 5 katlı bir binanın ardından bugün Pirinç Han’ın hemen önünde Zafer Plazaya bitişik haldeki 7 katlı bir binanın yıkımına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da katıldı. Binanın yıkımı drone ve farklı açılardan çekilen kameralarla görüntülendi.


Yıkım esnasında trafik kısa süreliğine kapatılırken, konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Aktaş, “Bursa’da tarih gün yüzüne çıkıyor. Osmanlının çınarı Bursa tarihi değerleriyle tekrar ayağa kalkıyor. Hanlar bölgesi 14. Yüzyılda başlanıp, 16. Yüzyılda mütekamil hale gelen için han, bedesten çarşı, Uucami ve camiler, alışveriş mekanları, türbe ve okullarıyla 480 dönümlük alanda yaşanılası bir alandır. Bursa’nın Osmanlı’nın kurulduğu, eski şehir diye tabir ettiğimiz bu alanı ihya çalışmaları, hızlı bir şekilde devam ediyor. Daha önce duyurduğumuz proje gereği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un destekleriyle bir taraftan kamulaştırma çalışmaları devam ederken, normal hayat akamete uğramadan yıkımları gerçekleştiriyoruz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” dedi.


“Depreme dayanıklı olmayan binalar peynir kalıbı gibi yıkılıyor”


Öncelikle, İş-Kur, Merkez Bankası ve Kızılay binalarıyla yıkıma başladıklarını belirten Aktaş, “Şimdi artık kamulaştırdığımız kişilere ait binalarla devam ediyoruz. Ekipler bu hafta 5 katlı ve 7 katlı 2 binayı daha yıktılar. Diğer yıkımlar da kısa sürede gerçekleşecek. Biz sadece hanlar bölgesinin siluetini bozan kötü binaları ortaya çıkarmadık. İnanın insanlara çok büyük iyilik yaptığımızı düşünüyorum. Yıkım esnasını görmüş olsalar, birkaç kolona dokunulduğunda binaların bir peynir kalıbı gibi nasıl yıkıldığını anlayacaklar. Bizden binaları, kat kat yıkalım gibi bir talepte bulunulmuştu. Ancak binanın birkaç köşesine ellediğinizde binaların yerle bir olduğunu görüyoruz. Bitişik nizam binalar olmasa, ufak bir depremde ayakta kalması mümkün değil. Çok sağlıklı bir kentsel dönüşüm yaptığımız ortadadır” dedi.


“3 bin 600 metrekalik alan ortaya çıktı”


Bugüne kadar 28 bina yıkarak 3 bin 600 metrekarelik bir alan ortaya çıkardıklarını ifade eden Aktaş, “Kamulaştırma ve yıkım çalışmalarımız program dahilinde devam edecek. Ulucami’ye kadar alanı komple ortaya çıkarmış olacağız. Modern, gelişen, sanayileşen bir Bursa var. Ama Osmanlı’ya başkentlik etmiş Bursa’yı tarihiyle de ayağa kaldırma devam ediyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari TRSM binası yıktırıldı, hastalar yakın bölgeden yer istiyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM) binasının depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıktırılması üzerine hastalar mağdur olmamak için aynı bölgeden yeni merkezin açılmasını istiyor. TRSM olarak kullanılan Yüksekova Devlet Hastanesinin eski binası için yapılan deprem analizlerinin olumsuz çıkması sonucu yıkım kararı alındı. Eski binaların ilk bloklarında yıkım işlemi başlatılırken, diğer blok için de tahliye işlemlerine başlandı. Tahliye işlemlerinin ardından binada hizmet veren Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’nin başka bir yere taşınacağı belirtildi. Merkezde tedavi gören hastalar ise kendilerine tahsis edilecek yeni yerin ilçe merkezine yakın olmasını talep etti. İlçe merkezine uzak bir yerin kendileri için sıkıntı olacağını belirten hastalar, tedaviye gelmekte zorlanacaklarını ve mağduriyet yaşayacaklarını kaydetti. Hastalardan İskender Bozkurt, "Yıkılan yerimiz bizim için önemliydi, burada tedavi oluyorduk. Hocalarımız bizimle birebir ilgilenip derdimize derman oluyorlardı. İlaçlarımızı burada kullanıyorduk. Şu anda uzak bir yere yapılsa servis sorunu yaşayabiliriz. Servis sorunu çözülse bile istenilen saatte hastalar gelemez. Hastaların bazıları sabah, bazıları ise öğleden sonra kalkıyor. Kaymakamımızdan, İl Sağlık Müdürlüğünden ricamız bize en yakın noktada yer versinler. Fazla ağır hastalarımız var, evden gelemiyorlar. Hocalarımız eve gelip hastalarla ilgileniyorlar" dedi. Hastalardan Ahmet Harmancı ise "Şu an kaldığımız bina deprem riski nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bundan sonra bize yeni bir yer temin edecekler. Ancak çarşıya uzak olursa biz perişan oluruz. Hastalar perişan olur, gelemezler. Etkinliklere katılamazlar. Valimizden, kaymakamımızdan, belediye başkanımızdan ricamız bize yardımcı olsunlar. Biz burada etkinliklerimize devam edelim. Çarşıya yakın bir yer olsun. Bizim istediğimiz bunlar, bizimle ilgilensinler" şeklinde konuştu. 21 yıldır hasta olduğunu ve 7 yıldır merkezde tedavi gördüğünü belirten Harmancı, "Çok memnunuz. Bize yardımcı oluyorlar. Birçok etkinlik yapıyoruz. Bize çok katkıları oluyor, daha iyi toparlanıyoruz. Şu an kendimizi iyi hissediyoruz. Bize yardımcı olurlarsa daha iyi olacağız" ifadelerini kullandı.
Bolu Biyokütle santrali köylüleri bezdirdi Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali’nin vatandaşın tarlasına ve köy mera alanlarına döktüğü atık gübreler tepkiye sebep oldu. Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali, hayvan gübresinden enerji üretiyor. Hayvan gübresinin içerisinde bulunan minerallerin kullanıldığı işlemin ardından geriye atık sıvı gübre kalıyor. Kalan sıvı gübreler, santral çalışanları tarafından Pelitözü köyü sınırları içerisinde bulunan tarla ve mera alanlarına dökülmesi köylüler tarafından tepkiye neden oldu. Şirket yetkililerine durumu bildiren vatandaşlar, herhangi bir geri dönüş alamadıklarını ve durumu yazılı olarak Mudurnu Kaymakamlığı’na bildirdiklerini ifade etti. Köy sınırları içerisinde bulunan mera alanlarına atılan atık sıvı gübreler nedeniyle köylüler, hayvanlarını otlatamadıklarını dile getirdi. “Sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar” Hayvanlarını mera alanlarında otlatamadıklarını söyleyen Mehmet Karpınar, “Mudurnu’nun Pelitözü köyünde kurulmuş olan enerji santralinin, sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar. Sözlü olarak söylememize rağmen gübreleri atmaktan geri durmuyorlar. Hatta benim tarlama bile izinsiz dökmüşler. 2 kilometre uzaklıktan gelerek bütün tarlalara zarar veriyorlar. Bulunduğumuz alandaki, mera alanını gübre ile doldurdular. Biz bunları kaymakamlığa şikayet ettik. Gübre ile doldurdukları alana kanal yolu açarak, gübrenin gitmesini sağlamışlardı. Buraya doldurdukları gübre, yaklaşık 3 kilometre kanal yolundan gitti. Artık ne kadar kamyon sıvı gübre döktülerse” dedi. “Sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var” Yer altı sularına sıvı gübrenin karışma riskinin olduğunu söyleyen Mehmet Karpınar, “Şirket yetkilileri ile durumu görüştük. ‘Biz sizin zararınızı karşılayacağız’ diyerek bizi atlattılar. Bizde çareyi basın da bulduk. Gereğinin yapılmasını ilgili kişilerden arz ediyoruz. Bunun zararını bilmiyoruz. Devlet kurumlarına incelettirsin. Bir kamyon alacak yere 5 kamyon atıyorlar. Sonuç ortada. Burada biriken sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var. Bunun acilen denetlenmesini istiyoruz”