ÇEVRE - 20 Ocak 2025 Pazartesi 09:55

Türkiye’de hava sıcaklığı 11 katına çıkıyor

A
A
A
Türkiye’de hava sıcaklığı 11 katına çıkıyor

Türkiye’nin birçok noktasında hava sıcaklıkları hafta içinde mevsim normallerinin 11 katına kadar çıkacak. Yıllar ortalaması 0,9 derece olan Ankara’daki hava sıcaklığı 11 katına, Bursa 3 katına, İstanbul ve İzmir 2 katı sıcaklığa ulaşacak.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünden derlenen bilgilere göre, 1991-2020 yılları arasındaki mevsim normalleri ile hafta içinde ulaşacak sıcaklık değerleri dikkati çekiyor. Verilere göre iklim değişikliği ve kuraklığın etkisini adeta iliklerimize kadar hissediyoruz. Beklenen yağışlar olmazken sıcaklıklar da yüksek seyrediyor. İstanbul’un ocak ayı mevsim normalleri ortalamasına göre hava sıcaklığı 6,9 iken, bu hafta içinde kentte sıcaklığın 13 dereceye çıkması bekleniyor.

Yıllar ortalaması 0,9 derece olan Ankara’daki hava sıcaklığı ise hafta içinde yaklaşık 11 katına, 11 dereceye ulaşacağı tahmin ediliyor. Kentteki en yüksek ortalama sıcaklık 4,7 derece olarak kayıtlarda yer alıyor.

İzmir’de de hafta içinde sıcaklıklar 18 dereceye kadar yükselecek. Kentin mevsim normallerine göre ocak ayı ortalaması 9 derece ve 2 katına çıkacak bir sıcaklık öngörülüyor.

Bursa’da ise mevsim normalleri ortalaması 5,4 derece iken hava sıcaklıklarının yaklaşık 3 katına, 17 dereceye kadar çıkması bekleniyor.

Konya’da ise mevsim normallerine göre ocak ayı ortalaması eksi 0,3 derece olmasına rağmen, hafta içinde 10 dereceye çıkacak bir hava sıcaklığı tahmin ediliyor. Konya’da sıcaklık, mevsim normallerine oranla çok daha yüksek.

Adana mevsim normalleri 9,5 iken hafta içinde 20 derece bekleniyor, Samsun’da 7,5 derece olan ortalamalara kıyasla 16 derece öngörülüyor. Yağışsızlık ve kuraklık, barajlardaki doluluk oranlarını, tarımı ve çiftçiyi olumsuz etkiliyor.

Azize Akpınar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konyaspor’dan hakem hataları hakkında açıklama Konyaspor Kulübü, Kayserispor’a mağlup oldukları maçın ardından yaptığı açıklamada, "Birilerinin talimatıyla maçlarımıza çıkan hakemler, operasyonlarını ‘sağlıklı’ şekilde yerine getiriyor. Konyaspor ne yazık ki doğranmaya devam ediyor" denildi. Konyaspor, Trendyol Süper Lig’in 23. haftasında deplasmanda karşılaştığı Kayserispor’a 3-2 mağlup oldu. Maçın ardından kulüpten yayımlanan açıklamada, "Birilerinin talimatıyla maçlarımıza çıkan hakemler, operasyonlarını ‘sağlıklı’ şekilde yerine getiriyor. Konyaspor ne yazık ki doğranmaya devam ediyor. Bugünkü karşılaşmada bulduğumuz 3. golün iptali, futbolumuzdaki karanlık yüzü ortaya çıkarmıştır. Türkiye Futbol Federasyonu’nun ülke futboluna kazandırdığı yabancı VAR atamalarının adaletsizliği ortadan kaldırmadığı gün yüzüne çıkmıştır. Yediğimiz ikinci gol öncesi yapılan faule tepkisiz kalan MHK’ya bağlı tüm birimler, pozisyonu görmezden gelerek görevlerini eksiksiz yerine getirmişlerdir. Merkez Hakem Kurulu’nda görev alan herkes ne hikmetse futbola yabancılaşmaktadır" ifadeleri kullandı. "MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun acilen cevaplaması gereken sorular vardır" Açıklamada altını çizerek ifade edilmesi gereken konular olduğu belirtilerek, "MHK’daki basiretsizlik ve beceriksizlik tüm hakemlere sirayet etmiştir. Başkan Ferhat Gündoğdu’nun, Konyaspor’a karşı takındığı olumsuz tutumunun nedenini biz çok iyi biliyoruz. Kendisinin de şunu çok iyi bilmesini istiyoruz. Konyalı bir yöneticiye yönelik yıllar öncesinden bir hesabı varsa; nefretini Konyaspor üzerinden çıkarmaya çalışmasın. O kişi, oyundan çok önce çıkmıştır ama Konya şehri her daim oyunun içindedir. Bunu özellikle unutmasın. MHK Başkanı açıklamalarında hakem temizliğine gittiklerini söylemişti. Önceki dönem Kulüpler Birliği Başkanının da dediği gibi, o temizliğe kendinizden başlamayı ne zaman düşünüyorsunuz. İstediği zaman canlı yayınlara bağlanan ve pozisyonları yorumlayan MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun acilen cevaplaması gereken sorular vardır. Eski bir hakem olan Cem Satman, MHK’daki hangi görevi yapıyor? Maçın oynandığı esnada neredeydi? Örneğin VAR kontrol merkezinde miydi? Pozisyonlara ve özellikle 5 dakika süren golümüzün iptaline müdahil oldu mu? Hakem triosu ve VAR arasında tercümanlık yaptığı bilgisi doğru mu? Ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golümüz sonrası hakemler arasındaki konuşmaların tamamını kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyorlar mı? Ayrıca yarı otomatik ofsayt sistemi, neden devre dışı kalmıştır? Yarı otomatik ofsayt sistemi, maçın başından itibaren devrede değilse bu sorun neden iki takımın teknik heyetine ve kaptanlarına bildirilmemiştir? Bazı yayıncılardan aldığımız bilgilere göre ofsayt çizgisinin yayıncı kuruluştan çizilmesinin talep edildiği doğru mu?" denildi. "Yaşanan bu operasyonun sonuna kadara takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz" Açıklamada son olarak şu ifadeler kullanıldı: "Konyaspor Kulübü olarak TFF’nin daha fazla zarar görmemek adına MHK ile ilgili ivedilikle kararlar almasını bekliyoruz. Kulüp başkanları, teknik direktörler, futbolcular hatta taraftarlar böyle maçlar sonrasında eleştirileri sonrası cezalandırılırken; her zaman en büyük suçlu olan MHK ve hakemler neden ceza almazlar? Neden istifa etmezler? Bu soruların cevabını merakla bekliyoruz. Bugün yaşanan bu operasyonun sonuna kadara takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Bursa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey: "Konut hakkı temel bir insan hakkıdır" Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi, Bursa Planlama Ajansı ve Yerel Reform Girişimi Derneği iş birliğiyle düzenlenen "Yerel Reform Buluşmaları" panelinde konut meselesi tüm boyutlarıyla ele alındı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Konut hakkı, tıpkı eğitim ve sağlık gibi temel bir insan hakkıdır" dedi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Yerel Reform Buluşmaları" paneline Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve bakanlık görevlerinde bulunan Yerel Reform Girişimi Derneği Başkanı Murat Karayalçın, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gül Sayan Atanur, kamu kurum ve kuruluşları ile STK’lar, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı. "Konut, insan onuruna yakışır bir yaşamın temelidir" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, panelin açılış konuşmasında konut hakkının temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayarak, sağlıklı, güvenli ve erişilebilir bir konutta yaşamanın insan onuruna yakışır bir hayatın temeli olduğunu belirtti. "Konut, yalnızca dört duvar ve bir çatıdan ibaret değildir" diyen Başkan Bozbey, "Konut, bir insanın yaşamını sürdürebileceği, güven içinde yaşayabileceği, çocuklarını büyütebileceği, mahallesinde kök salabileceği bir yuva demektir" ifadelerini kullandı. "Konut, ticari bir meta haline getirilemez" Konutun ticari bir meta haline getirilmesini eleştiren Başkan Bozbey, "Anayasa’mızın 57. Maddesi, devletin konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alması gerektiğini ifade ederken, Birleşmiş Milletler ise konutu, ’Yaşamaya elverişli, insana yakışır ve erişilebilir bir hak’ olarak tanımlıyor. Ancak ne yazık ki bugün ülkemizde, barınma hakkının temel bir insan hakkı olmaktan çıkıp yalnızca belirli bir kesimin erişebildiği bir lüks haline geldiğini görüyoruz. Sosyal konut yetersizliği, plansız yapılaşma ve yaşam şartlarının ağırlaşması, özellikle dar gelirli vatandaşlarımız için konut edinmeyi zorlaştırmaktadır. Oysa konut hakkı, tıpkı eğitim ve sağlık gibi temel bir insan hakkıdır ve yalnızca alım gücü yüksek olanların erişebildiği bir ayrıcalığa dönüşmesini kabul etmiyoruz" diye konuştu. "Konut meselesi, sosyal bir hak olarak ele alınmalıdır" "Ekonomik kriz, enflasyon ve kentsel dönüşüm süreçlerindeki adaletsizlikler nedeniyle konuta erişimin her geçen gün daha da kısıtlandığını" belirten Başkan Bozbey, "Ev sahibi olmak bir ayrıcalığa, kiracı olmak ise bir belirsizliğe dönüştü. Günümüzde kira fiyatlarının hızla yükseldiği, insanların yaşadığı mahallelerden uzaklaşmak zorunda kaldığı, güvencesizliğin hakim olduğu bir tablo ile karşı karşıyayız. İşte tam da bu yüzden konut meselesi piyasa dinamiği olmaktan çıkarılıp, sosyal bir hak olarak ele alınmalıdır. Kentler çıkar amaçlı değil, insan için, yaşam için, gelecek için planlanmalıdır" dedi. Yerel yönetimlerin konut politikalarında önemli rol oynadığını da belirten Bozbey, "Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak konut politikalarını adil, erişilebilir ve sürdürülebilir bir zemine oturtmak için çalışıyoruz. Bursa’mız, Türkiye’nin en hızlı büyüyen kentlerinden biridir. Bu büyümenin planlı bir şekilde gerçekleştiğini söylemek mümkün değil. Maalesef ki bizim kentimizde de kaçak yapılaşma oranı oldukça yüksek. Bugüne kadar bütüncüllükten uzak ele alınan kentsel dönüşüm politikaları, yeşil alanların ve sosyal donatı alanlarının yetersizliği, sağlıklı konutlara erişimi zorlaştırmıştır" dedi. "Kentsel dönüşüm süreçleri şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürütülmeli" Kentsel dönüşüm süreçlerinin şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Bozbey, "Kentimizin geleceğini planlarken, dönüşüm süreçlerini şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürütmek zorundayız. İnsanları mağdur eden, onları yaşadıkları yerlerden koparan yaklaşımlar yerine, herkesin hakkını koruyan, sosyal adaleti gözeten bir dönüşüm anlayışını hayata geçirmeliyiz. Bursa’mızda da Doğanbey TOKİ konutları gibi kötü örnekler var. Biz, kent dokusunu ve yaşam kalitesini göz ardı eden projelere geçit vermemeye kararlıyız" şeklinde konuştu. Konut üretirken göz ardı edilemeyecek en önemli gerçeğin deprem olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, "Bursa, birinci derece deprem kuşağında yer alıyor ve bu bilinçle hareket etmek zorundayız. Yeni konut üretiminde depreme dayanıklılığı esas alıyor, mevcut yapı stokunu güçlendirmek için çalışmalar yürütüyoruz. Mahallelerin yok edilmediği, doğanın ve kültürel mirasın korunarak büyüdüğü bir Bursa hayal ediyoruz. Ve bu hayali gerçekleştirmek için kentimizin tüm dinamikleriyle birlikte çalışıyoruz" dedi. "Yeni Batıkent’lere ihtiyaç var" Yerel Reform Girişimi Derneği Kurucu Başkanı Murat Karayalçın, Türkiye’nin konut sorununa dikkat çekerek, "Yeni Batıkent’lere, yeni Dikmen Vadilerine ihtiyaç var" dedi. Karayalçın, "Türkiye bir konut krizi yaşıyor. Bu kriz, enflasyonun temel taşıyıcısı haline geldi" derken, konut sorununa çözüm olarak kentsel toprak reformunun yapılması ve yeni bir kentleşme siyasetinin izlenmesi gerektiğini vurguladı. "Dar gelirli aileler için yeterli konut üretimi yok" TOKİ’nin dar gelirli aileler için yeterli konut üretimi yapmadığını belirten Karayalçın, "TOKİ’nin toplam imalatının sadece yüzde 3’ü dar gelirli ailelere veriliyor. Türkiye’de konut piyasasında sadece toplumun yüzde 35’i için üretim yapılıyor" diye konuştu. "Konut hakkı, toplumsal adaleti güçlendirir" Bursa Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gül Sayan Atanur da konut hakkının sadece fiziksel bir barınma ihtiyacını karşılamakla sınırlı olmadığını belirterek, "Konut hakkı aynı zamanda bireylerin yaşam kalitesini artıran, toplumsal adaleti güçlendiren ve sürdürülebilir kentleşmenin temelini oluşturan bir haktır" dedi. Atanur, konut hakkının kolektif bir sorumluluk olduğunu ve çözüm için işbirliği gerektiğini vurguladı. Konuşmaların ardından program panelistlerin sunum ve konuşmalarıyla devam etti.