EĞİTİM - 13 Mayıs 2022 Cuma 10:31

Üniversite sanayi işbirliğine çalıştay desteği

A
A
A
Üniversite sanayi işbirliğine çalıştay desteği

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Yönetimi, iş dünyasından gelecek taleplerin değerlendirilmesi ve Üniversite-Sanayi işbirliğinin daha da üst noktalara taşınabilmesi adına önemli bir çalıştay gerçekleştirdi.

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Yönetimi, iş dünyasından gelecek taleplerin değerlendirilmesi ve Üniversite-Sanayi işbirliğinin daha da üst noktalara taşınabilmesi adına önemli bir çalıştay gerçekleştirdi. BUÜ Yönetimi ve akademisyenlerinin hazır bulunduğu toplantıya iş insanları da yoğun bir ilgi gösterdi.


Bursa Organize Sanayi Bölgesi (BOSB) ev sahipliğinde BTSO Binası’nda düzenlenen ’Üniversite-Sanayi İşbirliği Çalıştayı’na BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adem Doğangün, ÜSİGEM Yönetim Kurulu Üyeleri, iş dünyası temsilcileri, Fakülte Dekanları, ULUTEK ve Teknoloji Transfer Ofisi yöneticileri ile akademisyenler katıldı.


Toplumun her kesimi ile diyaloglar devam ediyor


Programda bir açılış konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, göreve geldikleri ilk günden itibaren Üniversite sanayi işbirliğinin geliştirilmesi adına yoğun bir mesai harcadıklarını vurguladı.


ÜSİGEM’i sırf bu amaçla güçlendirdiklerini ve gönüllü olarak burada görev alacak kıymetli iş insanlarını platforma aldıklarını aktaran Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Gerçekleştirdiğimiz toplantılarda görüştüğümüz projelerin hangi aşamada olduğunu ve ilerleyen süreçlerde neler yapacağımızı ele alıyoruz. Toplantılarımızı bir ay üniversitemizde, diğer ay ise sanayi kuruluşlarında olacak şekilde aksatmadan gerçekleştiriyoruz. Birinci olarak her yaptığımız toplantıda samimiyetin biraz daha artmasını hedefliyoruz. İkinci olarak da şehirle bütünleşmiş konu başlıklarını dikkate aldığımızda merkezi yönetimler, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleriyle, sanayicilerle bir araya gelerek çalışmalar yürütüyoruz. Çok sayıda proje belirledik. Bu projeleri yürütebilecek akademisyenler ile sanayicileri buluşturuyoruz” diye konuştu.


Bugüne kadar gelinen en iyi noktadayız


Üniversite sanayi işbirliği konusunun yıllardır gündemde olduğunu ancak bir türlü istenilen düzeyde geliştirilemediğini belirten Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Bu olguyu yıkmak için daha fazla çalışmamız gerektiğine inandık. Üniversite ile sanayi ilişkisini güçlendirecek temelde dört mekanizma var. Bilimsel Araştırmalar Birimimiz, Teknoloji Transfer Ofisimiz, ULUTEK Teknoparkımız ve ÜSİGEM. Bunun yanı sıra Kamu Üniversite İşbirliği Portalı (KÜSİ) da kuruldu. Elimizdeki tüm imkanlarla sanayicilerimizin yanına gidiyoruz ve işbirliğini geliştirmek için her türlü yöntemi deniyoruz. Bu anlamda Üniversitemizde bugüne kadar gelinen en iyi noktadayız diyebiliriz. Ancak, Bursa çok daha iyilerini hak ediyor. Bizler de sanayi odaları, ticaret odalarıyla ve diğer tüm paydaşlarımızla bir araya gelerek çalışmalarımıza artı değer katmaya gayret ediyoruz. Bizlere destek veren, fikirlerimize ilgi gösteren ve işbirliği yapan tüm paydaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. İstediğimiz sonucu elde etmek için çalışmaya devam edeceğiz. Karşılıklı iyi niyet ile Üniversitemizi, iş dünyası temsilcilerini, Bursa’mızı ve ülkemizi çok daha üst basamaklara taşımak için gayret ediyoruz” açıklamasında bulundu.


Sanayi doktora programı’nda türkiye 1. ligi


Yönetim olarak altı ayda bir memnuniyet anketleri yaptırdıklarına işaret eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, öğrenci, akademik ve idari personel ile dış paydaşların memnuniyet oranlarını ölçümlediklerini açıkladı. Tüm kulvarlarda oranların yükselişte olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversite sanayi işbirliği için yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada bu işbirliğinin yükselişe geçtiğini söyleyebiliriz. ULUTEK Teknoparkımıza doluluk oranları neredeyse yüzde yüzlere çıktı. ÜSİGEM, Üniversite-Sanayi işbirliğinin gelişmesine önemli oranda vesile oldu. İki tarafın da birbirine ihtiyacı olduğunu ve burada bir iletişim eksikliği olduğunu düşündük. Bu iş birliklerini çeşitli alanlarda geliştirmemiz gerekiyor. 2244 Sanayi Doktora Programı var. Bu alanda Türkiye’de 81 öğrenci ile birinciliğe sahibiz. En yakın rakibimize fark atmış durumdayız. Bu birincilik, Bursa sanayisinin Ar-Ge’ye, bilime aslında çok fazla önem verdiğini gösteriyor” şeklinde konuştu.


Ulutek ve TTO çalışmalara değer katıyor


Sanayicinin taleplerini karşılayabilecek bilgi birikimi ve özgüvene sahip olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Kılavuz: “Göreve geldiğimizde kapanmak üzere olan bir Teknoloji Transfer Ofisimiz vardı. Şuanda Türkiye’nin önemli teknoloji transfer ofislerinden biri haline geldi. Bu kuruluş, üniversite ile sanayi arasında köprü görevi görmektedir. Patent konusunda da çok iyi mesafeler kat ettik. ULUTEK, hali hazırda en fazla patent üreten firmaların yer aldığı sıralamada ilk 5 teknokent arasında gösteriliyor. En fazla patent başvurusu yapan ilk 6 üniversite arasında yer alıyoruz. Son iki yıl içerisinde patentlerimizden ticarileşenler oldu. ÜSİGEM aracılığıyla yürütmüş olduğumuz faaliyetler karşılıklı işbirlikleriyle güzel projeler ortaya çıkmaya devam ediyor” dedi.


Hedef en iyiler arasında yer almak


Bursa’nın her zaman daha iyisini hak ettiğini belirten Rektör Kılavuz, hedeflerinin İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi ve Gebze Teknik gibi belli alanlarda mesafe kat etmiş üniversiteler düzeyine gelmek olduğunu söyledi. Kılavuz: “Bu hedefe ulaşabilmenin yolu da iş dünyası ile birlikte hareket etmekten geçiyor. Bu potansiyel üniversitemizde de şehrimizdeki iş dünyası temsilcilerinde de vardır. Bilgi gücüne sahip akademisyenlerin potansiyellerinin yükseltilmesi için çalışıyoruz. Bugün geldiğimiz nokta, akademik kadromuzun mevcut potansiyelinin sadece yüzde 30’unu kullanmasıyla mümkün olmuştur. Bu potansiyeli yüzde 40 veya yüzde 50’lere çıkarabilirsek, çok daha başarılı sonuçlara imza atacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu. Çalıştaya katılan iş dünyası temsilcileri ve akademisyenler de Üniversite-Sanayi işbirliğinin geliştirilmesi adına atılması gereken adımlar konusunda fikirlerini paylaştı. Benzer programların ilerleyen günlerde tekrar edilmesi kararlaştırıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Uluçay: “Soruna odaklanıp çözüm için çalışacağız” AK Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Hüseyin Ceylan Uluçay katıldığı gençlik buluşmasında yaptığı konuşmada birlik ve berberlik mesajları verirken, “Kimseyi ötekileştirmeden, dün olduğu gibi siyasi tercihlerini sormadan, soruna odaklanıp çözüm için çalışacağız” dedi. Uluçay, AFAD, AFSÜ’yü ziyaret ederek ve gençlik buluşmasına katıldı. Uluçay’a partililer eşlik etti. Ziyaretleri sırasında bir açıklama yapan Uluçay “Bizim davamız birlik davasıdır. Afyonkarahisar merkez ilçede yaşayan 324 bin, il genelinde de 751 bin vatandaşımızı, bir ve beraber kılma davasıdır. Bu yüzden biz her daim ayrı gayrı olmadan şehrimizin her bir köşesinde, ’Bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız’ diye haykırıyoruz. Bizim yolumuz, birlik ve dirlik yoludur. Birliğimizi ve dirliğimizi korumak için milli iradeye sahip çıkan da aziz milletimizdir. Biz şehrimizde bu hassasiyetle gönül gönüle konuşarak kardeşliğimizin daim olduğunu biliyoruz. Biz göreve geldiğimizde insanlarımız yan yana, omuz omuza olacak. Kimseyi ötekileştirmeden, dün olduğu gibi siyasi tercihlerini sormadan, soruna odaklanıp çözüm için çalışacağız. Mutlu şehir Afyonkarahisar’ı birlikte inşa edecek ve güzel yarınlara hep birlikte yürüyeceğiz. Memleketimize en iyi hizmeti getirmek adına çalışacak ve şehrimize yeni yatırımlar kazandıracağız” dedi.
Adana Prof. Dr. Fındıkçıoğlu: “Türkiye’de yılda 30 bin kişiye akciğer kanseri teşhisi konuluyor” Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, tüm dünyada ölüme en çok yol açan kanser türünün akciğer kanseri olduğunu belirterek, “İnatçı öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalıdır. Akciğer kanseri erken safhada teşhis edilirse tedavi edilebilir bir kanser türüdür” uyarısında bulundu. Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinin tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi olduğuna dikkat çekerek, “Kadınlarda en sık meme kanseri erkeklerde ise prostat kanseri görülmesine rağmen kansere bağlı ölümlerde akciğer kanseri birinciliğini sürdürmektedir. Her yıl dünyada yaklaşık 2 milyon 200 bin insan akciğer kanserine yakalanmakta ve 1 milyon 800 bin insan hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ise yılda 30 bin üzerinde insanımıza akciğer kanseri teşhisi konulmaktadır. Teşhis edildiğinde ise hastaların yarısından fazlası ileri evrede olduğundan tedavisi oldukça zordur” dedi. “En büyük sebebi tütün ve tütün mamulleri” Akciğer kanserinin en büyük sebebinin tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, gelişmiş toplumlarda azalan sigara alışkanlığının ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde aynı şekilde devam ettiğini; özellikle kadınların sigara içme oranındaki artışın kanser istatistiklerine de yansıdığını söyledi. Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinden korunmak için sigara içmemek ve dumanına maruz kalmamak gerektiğini vurgulayarak radyasyon, asbest, radon gazı, ağır metaller ve hava kirliliği gibi faktörlere uzun süre maruz kalmanın da kanser riskini artırdığını sözlerine ekledi. “Akıllı ilaç sigara içmeyenlerde çok etkili” Sigara içmeyenlerde de düşük bir oranda akciğer kanseri görüldüğünü belirten Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, “Çünkü genetik ve hormonal faktörler de kanser gelişiminde rol oynamaktadır. Günümüzde, sigara içmeyen hastalarda, halk arasında akıllı ilaç denilen hedefe yönelik tedavilerin oldukça etkin olduğu gösterilmiştir. En son kanser aşısı olarak bilinen immunoterapiler, akciğer kanserinde kullanılmaya başlanmış umut vaat eden sonuçlar alınmıştır. Bunun yanında radyoterapideki gelişmeler de tedavi sürecine katkı yapmaktadır” diye konuştu. “Erken teşhis edilirse tedavi edilebilir” Akciğer kanserinin erken safhada teşhis edilirse tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, bunun için cerrahi tedavilerin önemli bir yer tuttuğunu; cerrahi tedavi ile tümör dokusu tamamen temizlenebilir ise hastalıktan kurtulma şansının yüksek olduğunu ifade etti. Günümüzde hastaların kapalı cerrahi yöntemler ile kısa sürede sağlığına kavuşup, normal hayatlarına dönebildiklerine değinen Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, erken evrede tespit edilen bir tümörden akciğerin bir bölümü ve lenf bezlerinin çıkarılması yoluyla kurtulmanın mümkün olduğunu dile getirdi. Erken teşhis için sigara içen veya uzun süre içip bırakan kişilerin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken Fındıkçıoğlu, “İnatçı öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalıdır. Akciğer filmi ve gerekirse akciğer tomografisi ile erken teşhis sağlanabilir. Sigara ve benzeri ürünlerden uzak durmak, sağlıklı beslenmek, ailede kanser öyküsü varsa belli aralıklarla takip edilmek, vücuttaki değişiklikleri ciddiye almak uzun ve sağlıklı bir yaşamın anahtarı olabilir. Erken teşhis hayatınızı kurtaracaktır” dedi.