GENEL - 15 Temmuz 2020 Çarşamba 12:46

Yıldırım’da günlük 300 kişiye yemek ikramı

A
A
A
Yıldırım’da günlük 300 kişiye yemek ikramı

Yıldırım Belediyesi bünyesinde Somuncu Baba Vakfı ile yapılan iş birliği doğrultusunda faaliyet gösteren Yıldırım Bayezid Aşevi, her gün 300 kişiye yemek ikram ediyor.

Yıldırım Belediyesi bünyesinde Somuncu Baba Vakfı ile yapılan iş birliği doğrultusunda faaliyet gösteren Yıldırım Bayezid Aşevi, her gün 300 kişiye yemek ikram ediyor.


Sosyal Belediyecilik alanında ilçe sakinlerinin yaşamına önemli dokunuşlar yapan Yıldırım Belediyesi, fiziki çalışmaların yanı sıra sosyal projelerle de Yıldırımlılara destek olmaya devam ediyor. Yıldırım Belediyesi bünyesinde Somuncu Baba Vakfı ile yapılan iş birliği doğrultusunda faaliyet gösteren Yıldırım Bayezid Aşevi, ihtiyaç sahibi vatandaşlara sıcak yemek imkanı sunuyor. Dev kazanlarda ve hijyenik koşullarda pişirilen yemeklerde insan sağlığı ön planda tutulurken engelli, yaşlı ve hasta vatandaşlarında günlük yemek ihtiyaçları karşılanıyor. Faaliyete girdiği 23 Mart’tan bu yana 43 bin 131 ihtiyaç sahibine yemek hizmeti sunan Yıldırım Bayezid Aşevi’nde haftanın 6 günü pişirilen yemekler günde ortalama 300 kişiye ikram ediliyor.


Yıldırım’da dayanışma kültürünü en üst seviyede yaşattıklarını belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Toplum olarak bizim en önemli hasletlerimizden birisi dayanışma kültürümüz. Biz, Yıldırım olarak bunu üst seviyede yaşatmaya gayret ediyoruz. Belediyemiz ve Somuncu Baba Vakfı iş birliği ile ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yanında olmaya gayret ediyoruz. Yıldırım Belediyesi olarak önceliğimiz her zaman sosyal projeler olmuştur. Bu doğrultuda da kurduğumuz Yıldırım Bayezid Aşevi ile her geçen gün daha fazla ihtiyaç sahibi vatandaşımıza yemek dağıtıyoruz. İnsanlara hizmetin en kalbi noktası gönüller kazanmak, gönül belediyeciliğini tüm kesimlere yaymaktır” diye konuştu.


Hayır işlerinin gönül işi olduğunu, gönülden yapılması gerektiğini dile getiren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Aşevi geleneği kültürümüzün önemli bir parçası. Kadim medeniyetimizden bizlere miras kalan, dayanışma ve paylaşmanın en güzel örneğini teşkil eden aşevi geleneğini yaşatmak ve ihtiyaç sahiplerine destek olmak amacıyla Somuncu Baba Vakfımız ile birlikte bu projeyi hayata geçirdik. Bu mutfakta pişirilecek yemekler muhtaç ailelere ve ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın hizmetine sunuluyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamın da bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası" diye konuştu.