GENEL - 01 Aralık 2019 Pazar 15:34

Çanakkale kahramanı Seyit Onbaşı anıldı

A
A
A
Çanakkale kahramanı Seyit Onbaşı anıldı

1.

1. Dünya Savaşı’nın unutulmaz kahramanlarından Seyit Onbaşı, vefatının 80. yılında Çanakkale’de düzenlenen törenle anıldı.


1. Dünya Savaşı’nda mekanizması bozulan topun 215 kiloluk mermisini sırtına alarak namluya taşıyan ve ateşleyip İngiliz zırhlısını vurarak savaşın seyrini değiştiren Seyit Onbaşı, 1889 yılında Balıkesir’in Havran ilçesinde doğdu. 1909 yılında Osmanlı ordusuna katılan ve Balkan Savaşları’nda da çarpışan Seyit Onbaşı, I. Dünya Savaşı’nın başlaması sonrası Çanakkale cephesinde topçu eri olarak görev yaptı. 18 Mart 1915’te müttefik kuvvetler boğazı geçmek için hücuma geçtiğinde Rumeli Mecidiye Tabyası’nda görevli olan Seyit Onbaşı, atışlar sebebiyle topun mermi kaldıran vinci parçalanınca yaklaşık 215 kilogramlık mermiyi sırtlayarak kundağa yerleştirip, ilk iki atışta Ocean gemisine hasarlar verdi. 3. atışında vurulan ve daha önceden Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlardan birine de çarpan İngiliz savaş gemisi alabora olarak battı. Bu başarısı ile onbaşı rütbesine yükselen ve 1934’te çıkan Soyadı Kanunu ile Çabuk soyadını alan Seyit Ali Onbaşı için vefatının 80. yıl dönümünde Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından anma programı düzenlendi. Çanakkale Valisi Orhan Tavlı ve Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’in de katıldığı program, saat 12.30’da Kilitbahir Fatih Camii’nde ‘Koca Seyit’ için Mevlid-i Şerif okutulmasıyla başladı. Kılınan öğle namazı sonrasında ise vatandaşlara pilav ve tatlı ikramı yapıldı. Protokol heyeti, saat 13.30’da minik öğrencilerin marşları eşliğinde yürüyerek Seyit Onbaşı’nın 215 kiloluk mermiyi kaldırdığı Rumeli Mecidiye Tabyası’na geçti.



“Çanakkale ruhu, vatan söz konusu olduğunda kara toprağın bağrına koşa koşa gidebilmektir”


Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bir konuşma yapan Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Seyit Onbaşı’nın Türk tarihinin unutulmaz kahramanlarından biri olduğunu vurgulayarak, “Seyit Onbaşı, Türk tarihinde görevini layıkıyla yapmış ve bu sebeple abideleşmiş bir şahsiyet olarak sonsuza kadar kalbimizde olacaktır. Çanakkale Savaşları’nda Seyit Onbaşı gibi nice kahraman vatan evlatları görevlerini hakkıyla yerine getirerek bu vatanı, bu bayrağı bize emanet etmişlerdir. Seyit Onbaşı gibi vatanını ve milletini korumak uğruna Çanakkale’de bir insanın kaldırabileceğinden çok daha fazla bir yükü omuzlarına alanlar Çanakkale ruhunun temsilcileridir. Çanakkale ruhu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Çanakkale ruhu Seyit Onbaşı’dır. Çanakkale ruhu, vatan söz konusu olduğunda kara toprağın bağrına koşa koşa gidebilmektir” ifadelerini kullandı.


İsmail Kaşdemir’in konuşması sonrası başta Seyit Onbaşı olmak üzere tüm şehit ve gaziler için dualar okundu. Anma programı, Seyit Onbaşı’nın anıtına karanfil bırakılmasıyla son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Uzm. Dr. Batmaz: "Aç kalma süresini azaltmak için sahur mümkün olduğunca geç yenmelidir" Ramazan ayında diyabet hastalarının doktor kontrolünde oruç tutmasını öneren Uzm. Dr. Leyla Batmaz, "Aç kalma süresini azaltmak için sahur mümkün olduğunca geç yenmelidir" dedi. Medical Park Mersin Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Batmaz, şeker hastalığının, sıklığı günden güne artan bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti. Diyabet tedavisinde medikal tedavinin yanı sıra sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizin olduğu sağlıklı yaşam tarzının önem taşıdığını vurgulayan Batmaz, "Ramazan ayında insanların beslenme düzeni, uyku düzeni, sirkadiyen ritmi değişmektedir. Oruç tutarken uzun saatler aç ve susuz kalmanın yanında yüksek glisemik indeksli karbonhidrat içeriği fazla olan besinlerin olduğu sahur ve iftar yemekleri dikkati çekmektedir. Bireyler özellikle iftarda oruçlarını açtıklarında normalden daha büyük porsiyonlar tüketme eğilimindedir. Bu da hastaların şeker düzeylerinde yükselmelere neden olmaktadır" dedi. "Hastanın oruç tutmasının uygun olup olmadığı değerlendirilmeli" Diyabetik bireylerin oruç tutarken ani kan şekeri düşmeleri, kan şekeri yükselmeleri, şeker koması, tansiyon düşüklüğü, vücutta sıvı kayıpları ve pıhtılaşma bozuklukları gibi risklerle karşılaşabileceğini belirten Uzm. Dr. Batmaz, bu riskleri azaltmak için şeker hastalarının mutlaka doktor kontrolünün yapılması ve tedavisinin düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Batmaz, "Hastanın oruç tutmasının uygun olup olmadığı değerlendirilmeli, risk grubu belirlenmelidir. Düşük ve orta riskli hastalar, riskler anlatılarak ve tedavi düzenlemesi yapılarak yakın takip ile oruç tutabilir" diye konuştu. "Hasta gün içinde en az 3 kez kan şekeri ölçümü yapmalıdır" Sağlıklı ve dengeli beslenme ile yaşanabilecek olumsuzlukların engellenebileceğini dile getiren Batmaz, oruç tutarken beslenmede dikkat edilmesi gereken hususların diğer zamanlardan farklı olmadığına dikkat çekerek, "Günlük kalorinin yaklaşık olarak yüzde 40-50’si karbonhidratlardan, yüzde 30-35’i yağlardan, yüzde 20-30’u proteinlerden alınmalı. Günlük alınan kalorin öğünlere bölündüğünde ise yüzde 30-40’ı sahura, yüzde 40-50’si iftar, yüzde 20-30’u iftar sonrası atıştırma ve meyve öğününe ayrılmalıdır" ifadelerini kullandı. Aç kalma süresini azaltmak için sahurun mümkün olduğunca geç yenilmesini öneren Batmaz, şöyle konuştu: "İftar ve sahurda sıvı ihtiyacı için bol su, ayran, süt, maden suyu, şekersiz komposto tüketilmelidir. Hasta gün içinde en az 3 kez kan şekeri ölçümü yapmalıdır. Hipoglisemi riskini arttırmamak için yoğun egzersiz ve spor yapılmamalıdır. Şeker hastası birey eğer oruç tutuyorsa mutlaka yakın çevresinde birileri oruçlu olduğunu bilmelidir. Hipoglisemi durumuna karşı her zaman hastanın yanında şeker, meyve suyu, kuru üzüm ya da şekerli gıda bulunmalıdır."
Kastamonu 1 milyarlık yatırım tersine göçü başlattı Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde 5 yılda yapılan yatırımlar, tersine göçü başlattı. Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, “Göreve geldiğimiz 5 yıl içerisinde ilçemize 1 milyar liranın üzerinde yatırımı kazandırdık” dedi. Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç’ın girişimleri neticesinde Devrekani Belediyesi’nin öz kaynakları ile bakanlıkların destekleri ile Kastamonu’nun Devrekani ilçesine son 5 yıllık süre zarfında 1 milyar liranın üzerinde yatırım yapıldı. Devrekani Belediyesi’nin öz kaynaklarıyla içme suyu ve isale hattı başta olmak üzere diğer yatırımlarla 500 milyon liralık bir yatırım gerçekleşti. Son 5 yılda kazandırılan yatırımlar ve doğalgazın ilçeye gelmesiyle birlikte her yıl göç veren ilçeye tersine göç başladı. Geçtiğimiz yıllarda 11 bin ila 12 bin civarında olan Devrekani’nin nüfusu son yapılan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nde (ADNKS) 13 bin 886’ya yükseldi. “Devrekani Belediyemizin öz kaynaklarıyla 500 milyon liralık yatırımı ilçemize kazandırdık” Devrekani Belediyesi’nin öz kaynaklarıyla çok önemli yatırımlar yaptıklarını belirten Başkan Altıkulaç, “Bizler göreve geleli 5 yıl oldu. Devrekani Belediyemizin öz kaynaklarıyla bu süre zarfında 500 milyon lira civarında bir yatırımı ilçemize kazandırdık. Bunun yanı sıra, diğer kuruluşlar vesilesi ile ilçemize kazandırmış olduğumuz hibelerle 500 milyon lira civarında bir yatırım daha bulunuyor. Bunun zaten 268 milyon lira tutarında yatırımını Organize Hayvancılık Bölgesi oluşturuyor. 500 milyon lirada devletimizin diğer kurumlarından ilçemize yapmış oldukları hibe yatırımlarla ilçemize kazandırmış olduğumuz projeler bulunuyor. Göreve geldiğimiz 5 yıl içerisinde belediyemizin öz kaynakları ve diğer kurumlarımızın yatırımlarıyla ilçemize 1 milyar liranın üzerinde yatırım gelmiş oldu. Bundan da son derece memnunuz” dedi. “Devrekanimiz göç veren bir ilçeyken yapılan yatırımlar sayesinde göçü tersine çevirdik” Devrekani’nin yıllardır hep göç verdiğini belirten Başkan Altıkulaç, “Sosyal projelerle birlikte ilçemize kazandırmış olduğumuz projeler ekonomik anlamda Devrekanimizde ciddi bir hareketlenmeye vesile oldu. Devrekani, hakikaten göç veren bir ilçe konumunda. Geçmiş nüfus sayımlarına bakıldığında Devrekani, dörtte bir oranında bir nüfusu barındırıyordu. Görevde bulunduğumuz süre zarfında Devrekani’de göçü kesinlikle durdurduk, hatta göçü geri çevirdik diyebiliriz. Geçmiş dönemde ilçemize doğalgazında gelmesiyle birlikte yaşam kalitemizde bir hayli yükseldi. Doğalgazın etkisi ve Devrekani Belediyesi olarak bu süre zarfında ilçemize kazandırmış olduğumuz projeler sayesinde ilçemize geri göçte başladı diyebilirim. Geri göçün başlaması başta esnaftaki hareketlenmeye ve mevcut olan tarım topraklarımızın daha fazla işler hale gelmesine bunun da ülkemize ekonomik anlamda önemli kazanımlara sebep oldu. Bunun yanı sıra ilçemizde yaşayan vatandaşlarımızın yaşam kalitesinin arttığını kesinlikle söyleyebilirim. Bir takım hizmetlerle yakından buluşma fırsatını buldular. Bu da insanların daha mutlu, huzurlu, sağlıklı bir şeklide yaşamlarını sürmelerine vesile oldu. Bu da çok güzel oldu” şeklinde konuştu.
Muş Muş’ta kar kalınlığının 7 metreyi bulduğu yolda çalışma Muş’ta kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Üçevler grup köy yolunun açılması için 7/24 esasına göre çalışmalar devam ediyor. İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı ekiplerin mart ayının son günlerinde kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Üçevler grup köy yolunun açılması için başlattığı çalışma tüm hızıyla devam ediyor. Zorlu coğrafyada çığ riskine rağmen 2 bin 500 rakımlı Çavuştepe mevkisinde 3 gündür görev yapan ekipler, yolu kısa sürede açmayı hedefliyor. 10 köy ve 21 mezraya ulaşımın sağlandığı ve köylülerin alternatif olarak kullandığı Üçevler grup köy yolunu açmak için gece gündüz çaba gösteren ekipler, yaklaşık 3 aydır kapalı olan ve kar tabakasının oldukça sertleştiği yolda ilerlemekte güçlük çekiyor. Karın iş makinesinin boyunu aştığı yolda çalışmalarını sürdüren iş makinesi operatörü Kerem Çakır, 25 yıldır karla mücadelede yer aldığını belirterek, "Ben 25 yıldır iş makinesi operatörlüğü yapıyorum. Burada çığ tehlikesi var. Geçen günlerde bir çığ tehlikesi geçirdik. Üçevler grup köy yolunun Çavuştepe mevkisinde karla mücadele çalışmasını yürütüyoruz. Şu anda ovada çiçekler açmış, biz de burada karla mücadelemize devam ediyoruz. Yer yer 6-7 metre kar var. Kar çok sert. Makine çok zorlanıyor. Günde 2-3 kilometre yol açabiliyoruz. Burası rampa. Gece gündüz çift vardiya çalışıyoruz. Biz saat 18.00’dan sonra işi bırakacağız, gece vardiyası gelecek. İki güne kadar yolu ulaşıma açmayı hedefliyoruz. Gördüğünüz gibi iş makinesine 4 zincir taktık. İş makinesi zincirli olmasa gidemeyiz. Aşırı bir rampamız var. Her yerde ilkbahar mevsimi yaşanırken biz karla mücadele ediyoruz. Muş’un en yüksek mevkilerinden biri" şeklinde konuştu.