EKONOMİ - 28 Nisan 2022 Perşembe 21:18

Bakan Dönmez: “Elektrikte sessiz bir devrim yaptık, neredeyse 100 milyar doların üzerinde yatırım yaptık”

A
A
A
Bakan Dönmez: “Elektrikte sessiz bir devrim yaptık, neredeyse 100 milyar doların üzerinde yatırım yaptık”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Elektrikte sessiz bir devrim yaptık.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Elektrikte sessiz bir devrim yaptık. Neredeyse 100 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. Bu dile kolay. Büyük çoğunluğunu da kendi milli bütçemiz, Hazine kaynaklarımızdan karşılamadan yaptık. Yüzde 80-90’ı özel sektör kaynaklı" dedi.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bir dizi ziyarette bulunmak için Çankırı’ya geldi. Çankırı Valiliği, Çankırı belediyesi ve AK Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Bakan Dönmez, daha sonra iftar yemeğinde vatandaşlarla bir araya geldi. İftar programına Vali Abdullah Ayaz, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, AK Parti Çankırı Milletvekili Salim Çivitcioğlu, il protokol üyeler ve vatandaşlar katıldı.



“Edirne’den Karsa, Çankırı’dan Konya’ya her tarafa doğalgaz getirdik”


İftar yemeğinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın çalışmaları ile ilgili bilgi veren Bakan Dönmez, “Sadece doğalgaz ve elektrikte birkaç örnek vererek yaptıklarımızın neler olduğunu mukayeseli olarak sizlere aktarmak istiyorum. Doğalgazda sadece 5 büyük ilde gaz vardı. Ankara’da hep derdik ki, ‘belki merkezde yaşıyorsa doğalgaz kullanıyordur.’ Çankırı gibi illerde yoktu. Bunlar hep bizim zamanımızda vardı. Ankara, İstanbul, Bursa, Eskişehir ve Kocaeli’de çok az miktarda toplam 50 ilçede doğalgaz varken Bugün, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, ‘batıda ne varsa doğuda da o hizmeti götüreceğiz’ anlayışı ile Edirne’den Karsa, Çankırı’dan Konya’ya her tarafa doğalgaz getirdik. Çankırı’da 2008 yılında, bu konforlu yaşamın bir değişmez parçası olan doğalgazla tanıştık. Çankırı’nın neredeyse yüzde 80 ilçesinde de gazı götürmüşüz. Birkaç ilçemiz kalmış, onlar için de arkadaşlarımız çalışıyor. Program dahilinde oralara da getireceğiz. Nasıl diğerlerine götürdüysek oraları da gazsız bırakmayacağız” dedi.



"Dünyada en fazla elektrik kurulu gücüne sahip 14 ülkeden birisiyiz"


Yap-işlet-devret modeli ile kaynak harcamandan önemli yatırımlar yapıldığını belirten Dönmez, “Elektrikte 2000’li yılların başında 30 bin Megawatt’lık elektrik kurulu gücümüz vardı, bugün artık 100 bin Megawatt’ı geçtik. Dünya da bu kadar kurulu güce sahip 14 ülkede var. 14 ülkeden birisiyiz. Avrupa’da 6 ülkeden birisiyiz. Eskilerimiz hatırlayabilir, günde birkaç saat elektrik kesiliyordu. Şu an arızalar, olağanüstü durumlar hariç kesintimiz yok. O zamanlar kurulu gücümüz yetmediği için mecburen kesinti yapıyorduk. Elektrikte sessiz bir devrim yaptık. Neredeyse 100 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. Bu dile kolay. Büyük çoğunluğunu da kendi milli bütçemiz, Hazine kaynaklarımızdan karşılamadan yaptık. Yüzde 80-90’ı özel sektör kaynaklı. O kaynakları da sizlere hastane, okul, yol yapmak üzere ayırmış olduk. Şimdi yap-işlet-devret modelini muhalefetin bir kısmı eleştiriyor. O modelle yapılmamış olsaydı, biz bütün kaynaklarımızı bu işlere ayırmış olsaydık ya hastanemiz eksi olacaktı, ya okulumuz eksik olacaktı, ya direğimiz eksik olacaktı. Allah Razı olsun Sayın Cumhurbaşkanımız vizyoner, ileri görüşlü. Devletin tek bir kuruşunu harcamadan, çayın taşı ile çayın kuşunu vurmuş oldu. Enerji alanında da Çankırı’da 19 yılda tam 1 milyar liralık yatırım yapmışız. Geçtiğimiz yıl 278 milyon liralık yatırım yapmışız. Bu yine ihtiyaç neyse aynı seviyelerde devam edecek” diye konuştu.



“Neredeyse 2 milyon nüfuslu kentin elektriği Türkiye’deki bu atıklardan, biyogazlar, elektrik üreten tesislerden elde ediliyor”


Yenilenebilir enerji alanında da önemli yatırımlar yapıldığına vurgu yapan Bakan Dönmez, “Türkiye’de hiç güneş santrali yoktu, şimdi 8 bin Megawatt’ın üstünde güneş santrali var. Türkiye’de hiç rüzgar enerji santrali yoktu, şimdi 10 bin Megawatt’ı aşan santralimiz var. Biyogazı hiç bilmiyorduk, 2 bin Megawatt’a aşkın biyogazımız var. Çöpten, hayvansal ve tarımsal atıklardan elektrik teknolojisi ile bugün Türkiye elektrik üretiyor. Neredeyse 2 milyon nüfuslu kentin elektriği Türkiye’deki bu atıklardan, biyogazlar, elektrik üreten tesislerden elde ediliyor. Bunlar artacak yeter ki siz desteklerinizi bizden esirgemeyin” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ’da 21 çift mutluluğa 24.04.2024’te ‘Evet’ dedi Elazığ’da nikahlarını ’24.04.2024’ tarihinde kıydıran 21 çift, mutluluğa "Evet" dedi. Nikah tarihlerini 24.04.24 tarihine denk getirerek özel ve akılda kalıcı bir tarihte evlenmek isteyen çiftler, Elazığ Belediyesi Evlendirme Dairesi’nde mutluluğa adım attı. Özel bir tarihte evlenmenin mutluluğunu yaşayan çiftler, akrabalarının ve arkadaşlarının huzurunda ’Evet’ dedi. Bu özel tarihte 21 çiftin nikahı kıyılırken, evlenmek için bu özel günü seçen çiftler tarihin kendilerine şans getireceğine inandıklarını belirtti. Yoğun bir gün geçirdiklerini belirten Elazığ Belediyesi evlendirme memuru Özkan Demirel, “Bugün tarih 24.04.2024. Kendileri için anlam taşıyan bugünde evlendirme dairesine müracaat eden toplam 21 çiftimiz oldu. Bu 21 çiftimizin nikah törenleri gerçekleştirildi. Bizim buradan çiftlerimize tavsiyemiz sadece tarih olarak yaşamlarına bir gün olarak anlam katmaları değil, bu anlamı tüm yaşantıları boyunca sürdürmeleri ve mutluluklarının devamı için karşılaşmış oldukları olaylar karşısında birbirlerine destek olmalarıdır. Bundan sonraki yaşantılarında kendilerine sağlık, sıhhat, huzur ve mutluluklar diliyoruz” dedi. Muhammet Kaya ve Şilen Milis çifti, 24.04.2024 tarihini ortak kararla belirlediklerini belirterek, mutluluğa ilk adımı attıkları için de sevinçli olduklarını dile getirdi.
Mersin Vali Pehlivan: "Mersin’de TKDK projelerine 3.6 milyar lira destek sağlandı" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, TKDK tarafından uygulanan IPARD projeleri çerçevesinde Mersin’de toplam 486 projeye destek verildiğini belirterek, "Bu yatırımların toplam değeri bugünün rakamlarını ifade edecek olursak, 3.6 milyar lira. Projelerin hayata geçirildiği noktalarda da 5 bin ilave istihdam sağlamışız" dedi. Vali Pehlivan, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Mersin İl Koordinatörlüğünce, Suphi Öner Öğretmenevi’nde düzenlenen IPART 3 tanıtım toplantısına katıldı. TKDK tanıtım videosu gösteriminin ardından konuşan Vali Pehlivan, Mersin’de hemen hemen her hafta tarım ve tarımla ilgili bir hususu ele aldıklarını söyledi. Aynı zamanda alanda tarımsal faaliyetlerin takibini ve bazı tespitleri yerinde gerçekleştirmeyi de önemsediklerini kaydeden Vali Pehlivan, bu konularda yaşanan sıkıntıları, beklentileri yerinde görerek, değerlendirmek üzere ilgili birimlerle de bir gayret içerisinde olduklarını ifade etti. "Çiftçimiz nerede, biz de oradayız" sloganını her fırsatta dile getirdiklerini vurgulayan Vali Pehlivan, "Neden böyle söylüyoruz? Çünkü emektar çiftçilerimiz gerek tarımsal faaliyetlerde ki, buna hayvancılık faaliyetlerini, arıcılık faaliyetlerini, balıkçılık faaliyetlerini hepsini dahil ederek ifade ediyoruz. Alın teri ortaya koyuyorlar. Emek ortaya koyuyorlar. Ürün üretmek ve bu ürettikleri ürünleri kıymetlendirmeye çalışıyorlar. Bize düşen de devletimiz adına ortaya konulan bu emeğin karşılığını bulmasını sağlamak" diye konuştu. "486 projeye, 3.6 milyar lira destek verildi" Bu konuda devletin, devlet adına başta Tarım ve Orman Bakanlığının çok çeşitli destekleri, teşvikleri ve projeleri olduğunu söyleyen Vali Pehlivan, bunların bir bölümünün ulusal nitelikte, bir bölümünün de uluslararası iş birliği niteliğinde olan projeler olduğunu kaydetti. TKDK’nın bunlar içerisinde ayrı bir yer tuttuğunu vurgulayan Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Oluşumun gerçekleştiği 2011 yılından bugüne sayısız proje desteklendi. Şimdi artık adeta pergel genişletildi ve 81 ilimizde, ülkemiz genelinin tamamında TKDK projeleri uygulanacak. Bugüne kadar 25 binin üzerinde proje hayata geçirildi, binlerce kişiye istihdam sağlandı ve milyarlarca lira kaynak kullanıldı. Bu süre zarfında Mersin’de de IPARD 1 ve IPARD 2 projeleri hayata geçirildi. Bu süre zarfında toplam 486 projeye destek vermişiz. 486 proje hayata geçirilmiş. Bir kısmının işlemleri devam edenler var ama büyük ölçüde tamamına yakını hayata geçirilmiş. Ve bu yatırımların toplam değeri bugünün rakamlarını ifade edecek olursak, 3.6 milyar lira. Bunun önemli bir kısmı ki, biliyorsunuz projeden projeye hibeler değişebiliyor. Yüzde 50 ile 70 arasında bir hibe desteği söz konusu. 40 yaş altı gençlerimize, kadınlarımıza ayrı ilave puanlarda verilmek suretiyle hibe destekleri de oransal olarak kadınlar ve gençler tarafından yapılan projelerde çok daha fazla. Ağırlıklı hibe temelli olmak üzere toplamda 3.6 milyarlık bir yatırım hacmi ortaya çıkmış. Ve bu yatırımlarla yaklaşık 5 bin insanımızı, 5 bin vatandaşımızı istihdam etmişiz. Bu da çok önemli bir rakam. İlimiz genelinde, özellikle de bu projeler üretildiği, geliştirildiği, hayata geçirildiği noktalarda 5 bin ilave istihdam sağlamışız." "25 binden fazla projeye 45 milyar TL hibe desteği sağlandı" TKDK Başkanlığı İç Denetim Koordinatörü Mesut Ekmekçi ise konuşmasında, kurum olarak 2011 yılından bugüne kadar kırsalda yaşayan insanlara, hayalini kurdukları yatırımlarda ekonomik anlamda destek vererek, gelir seviyelerini ve iş imkanlarını arttırmalarına katkı sağladıklarına söyledi. Bugüne kadar 42 ilde uygulanan IPARD programlarının, IPARD 3 dönemiyle birlikte ülkenin artık tamamında uygulanacağı bilgisini veren Ekmekçi, "Ülkemizdeki tarım ve gıda sektörlerinin sürdürülebilir kalkınması, tarımsal işletmelerimizin gıda güvenliği, gıda güvenirliliği, hayvan refahı gibi kriterlere ilişkin Avrupa Birliği standartları uyum kapsamında, 81 ilimizin tamamında yatırımcılarımıza destek olacağımızı buradan paylaşmak isterim. TKDK olarak yola çıktığımız günden bu yana IPARD destekleriyle rekabet gücü yüksek, en geniş teknolojileri kullanan, sadece yurt içinde değil, aynı zamanda ihracat için de üretim yapan işletmelere verdiğimiz hibelerle birlikte destek olduk. Bugüne kadar 25 binden fazla projeye vermiş olduğumuz 45 milyar TL hibe desteği ile ülkemize yaklaşık 100 milyar TL tutarında yatırım kazandırdık. Ve bu yatırımlar sayesinde de 100 binden fazla istihdama vesile olduk" ifadelerini kullandı. Üretimin çeşitlendirilip arttırılması gerektiğine dikkat çeken Ekmekçi, "Hayvancılık sektörümüzün geliştirilmesi ve modernizasyonu, yerelde yan sanayilerin büyümesi, istihdamın arttırılması ve kırsal nüfusun yerinde tutulması gibi pek çok parametresi olan çok yönlü bir alan olarak ele almaktayız. Bu çerçevede Tarım ve Orman Bakanlığı politikaları ile tam uyumlu olarak verimliliği, sürdürülebilirliği, kayıtlı üretimin gerçekleştirildiği bir tarım politikası ile IPARD programını, ülkemizin tamamında bakanlığımızın üretim planlaması doğrultusunda katkıda bulunacağımızı vurgulamak istiyorum. Diğer yandan da özellikle yerelde çarpan etkisi ile birçok sektörün gelişimine katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Yaşam standartlarını yükseltmek, tarıma dayalı sanayiyi geliştirmek, yerinde üretmek ve yerinde işlemek amacıyla kırsal alanlarımızda yaşayan ve üreten insanlarımıza daha çok destek olacağız" şeklinde konuştu. TKDK Mersin İl Koordinatörü Beytulllah Uygur’da konuşmasında, 2011 yılından bu yana yürüttükleri IPARD projeleri hakkında bilgi verdi. Uygur, Mersin’in, IPARD projelerinden en fazla faydalanan iller arasında olduğunu vurguladı. Konuşmaların ardından IPARD kapsamında sözleşme imzalamaya hak kazanan yatırımcıları çekleri verildi.
Çanakkale Çanakkale Kara Savaşları’nın 109. yıl dönümü etkinlikleri Şehitler Abidesi’nde törenle başladı Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma etkinlikleri, Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törenle başladı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın, Atatürk rölyefine çelenk sunmasıyla başlayan tören; saygı duruşunda bulunulması, saygı atışı ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir törende yaptığı konuşmada, "Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığımızca düzenlenen, Çanakkale Kara Muharebelerinin 109. yıl dönümü törenlerine hoş geldiniz. Öncelikle Türk milletine bu toprakları vatan yapanları hayırla yâd ediyorum. Milletimizin tarih yolculuğunda bu uğurda emek verenlerin, can fedâ edenlerin aziz ruhları şâd olsun. Çanakkale şanlı müdafaasının tüm kahramanlarına bin selam olsun. En başta, Çanakkale mahşerinin muzaffer komutanlarından, Anafartalar Kahramanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşlarının ve kahraman Mehmetçiklerimizin ruhları şâd olsun. O büyük insanları rahmet, minnet ve şükran duygularımızla anıyoruz. 109 yıl önce bu topraklara gelip savaşan, hayatını kaybeden ve şimdi bu toprakların evlatları olan ve Mehmetçiklerimizle koyun koyuna huzur içinde yatan İtilaf Devletleri askerlerini de saygıyla hatırlıyorum. Şimdi barış, huzur ve güven diyarı olan bu müstesna topraklarda huzur içinde uyusunlar. Hepimiz için çok önemli olan bu törenleri yaptığımız Çanakkale Tarihi Alanı, büyük Türk milletinin tarih yolculuğundaki en önemli merhalelerinden olan, şanlı Çanakkale savunmasının yaşandığı müstesna bir yerdir. 109 yıl önce Türk milletinin her bir ferdi koşarak, buradaki yangını söndürmeye geldiği gibi, şimdi de her millet evladı koşarak buraya gelmekte, ecdadını anmakta ve Çanakkale ruhunu teneffüs etmektedir. 109 yıl önce nasıl vatan bellediğimiz toprakların her köşesinde yaşayanların kalbi Çanakkale için atmaktaysa, bugün de her bir millet ferdinin hatta şu anki sınırlarımızın dışında yaşayan akraba ve dostlarımızın kalbi Çanakkale denilince bir başka çarpmaya başlamaktadır. Çünkü Çanakkale ortak bir değerdir, ortak bir paydadır. Dünyayı verseler de cennet vatanını vermeyenlerin ruhu olan Çanakkale ruhu, yüksek karakterli insanların sahip olduğu bir şuurdur. Bu müstesna topraklar, toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duran aslanların kefensiz yattığı topraklardır. Vatanına, milletine ve kutsal değerlerine kötü niyetli saldıranlara karşı, seller gibi ileri atılıp, göğsünden vurulup, bir gül bahçesine girer gibi, kara toprağa girenlerin ebedi istirahatgahıdır bu topraklar. O yüzden, biz bu topraklara basmaya kıyamayız. Bu toprakları gözümüz gibi koruruz. Çanakkale Tarihi Alanı’nın, Türk milleti için çok müstesna bir vatan toprağı olduğu kadar, dünyada birçok ülke ve millet için de ayrı bir değer ve öneme sahip olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bu müstesna toprakları, Çanakkale Tarihi Alanı, dünyanın en iyi korunmuş savaş alanı ve dünyanın en büyük açık hava müzesi yapmaya kararlıyız. Çok yakın bir zamanda Tarihi Alan, ülkemizin hatta dünyanın en önemli buluşma noktalarından birisi olacaktır. Gün gelecek bu huzur diyarı toprakları ziyaret etmeyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kalmayacak, milyonlarca yabancı ziyaretçimiz bu alanı ziyaret edecekler ve tarihin içinde adeta bir zaman tüneli içinde yolculuk yapacaklardır. O yüzden biz Tarihi Alan Başkanlığı olarak Türk milletinin tüm evlatlarını Çanakkale’ye davet ediyor, yabancı misafirlerimizi daha büyük kalabalıklarla burada görmek istiyoruz. Bu toprakların hür havasını bizim teneffüs etmemize vesile olan, Çanakkale Boğazı’nın özgürce ve gururla akmasını sağlayan, 109 yıl önce memleketin kararan ufuklarında şafağı söktüren, milletçe silkinip adeta küllerimizden yeniden doğmamıza sebep olan kahraman şehit ve gazilerimizin ruhları şâd olsun. Allah onlardan razı olsun. Çanakkale’yi geçilmez yapanları, bu mübarek vatan topraklarını kurtaranları, Cumhuriyetimizi kuranları rahmetle anıyoruz. Büyük Atatürk’ü, kahraman arkadaşlarını, aziz şehit ve gazilerimizi saygı ve şükranla anıyoruz. Onları asla unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız" dedi. Törende konuşan Fransa Uluslararası İlişkiler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Koramiral Christophe Lucas ise, "Çanakkale Savaşları’nı andığımız böylesi bir günde, çoğu çok genç yaşta üzerinde bulunduğumuz bu yarımadada hayatlarını feda eden cesur askerleri anmak üzere Türkiye gök kubbesi altında sizlerle birlikte bulunmaktan onur duyuyorum. Bundan 109 yıl önce Birleşik Krallık, İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda ve Fransa’dan gelen on binlerce İtilaf Devletleri askerleri vatan hizmetlerini yerine getirmek üzere ortak tarihimizin en trajik perdelerinden birinin oynandığı bu topraklara gelmişlerdir. Dokuz ay boyunca bugün izlerini halen görebildiğimiz çıkmaz siperlerde ateşlere maruz kalmış, yalnızca savaşın gazabına karşı değil, sıcaklık, susuzluk, açlık ve hastalıklara karşı cesurca mücadele etmişlerdir. Bilanço her iki taraf için de ağır olmuş kayıtları ölçmek imkansızdı. İtilaf Devletleri en az 60 bin kayıp vermiş bunlara 125 bin yaralı ve hastalık sonucu ölen 100 bin kişi eklenmiştir. Ne kayıpların miktarı, ne de savaşın şiddeti burada mücadele eden erlerin gösterdikleri yiğitliği eksiltmemiştir. Cesaretleri ve fedakarlıkları asla unutulmayacaktır. Bugün burada Türkiye ve eski Osmanlı İmparatorluğu, Birleşik Krallık ve İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, İngiliz Milletler Topluluğu, Fransa ve deniz aşırı topraklarından gelen bu hiddetli savaşta mücadele eden hayatını kaybeden ve yaralanan askerleri anıyoruz" diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ise şu an içinde bulundukları alanın, Boğaz’ın ve topyekûn Çanakkale’nin, bundan 109 yıl önce bir büyük mücadeleye sahne olduğunu ifade ederek, "Çıkarma gemilerine bindirilip kıyılarımıza indirilen çeşitli uluslardan binlerce asker daha ilk günden nasıl zorlu bir harekatın içine düştüklerini çarpıcı bir şekilde anlamışlardır. Adeta bir avuçluk toprak parçasında birden çok milletten, binlerce muharip önlerinde vatanını savunan kahraman Türk askeri, arkalarında tarih boyunca nice orduları yutmuş Çanakkale Boğazı olduğu halde tam bir sıkışıp kalma hali yaşanmaktaydılar. Tarih hiç de eşit olmayan şartlarda başlayan, başlatılan bu muharebeyi son tahlilde vatanını müdafaa edenleri not edecekti. Yaklaşık 8.5 ay süren çok şiddetli çatışmalar Türk askerinin ruhen de, bedenen de yenilemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Dünya harp tarihinin ilk modern amfibi harekatında vatan mücadelesi için siperlerde, tünellerde, menfezlerde, denizaltında, havada kısacası akla gelebilecek her zeminde verilen mücadele emsalsizdi. Başta ‘ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere her kademedeki subay, askerlerin inanç ve irade yüklü duruşu bu destansı mücadelenin en temel itici gücü, ufuktaki zaferin de teminatıydı. Bugün burada bu abidenin önündeyiz ama söylemek gerekir ki Müslüman Türk askerinin asıl abidesi bütün bu topraklardır. Mehmetçik Kirte’de, Kanlısırt’ta, Zığındere’de, Bombasırtı’nda, Conkbayırı’nda, Gelibolu Ovası’nda mübarek kanını akıtarak en büyük abideyi bizzat inşa etmiştir. Bu topraklardaki mücadele bir başka özelliğiyle de çok dikkat çekicidir. Çanakkale muharebeleri 600 yıla aşkın bir süredir yaşamış ve ömrünü tamamlamış Osmanlı İmparatorluğu’nun son büyük destanıdır. Yine Çanakkale muhabereleri Türk milletinin hep yeni bir direniş, bir filizlenmeyle Milli Mücadele’ye, oradan da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan taze başlangıcının da ilk büyük destanıdır" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve şehitler için dua edildi. Daha sonra askeri bando eşliğinde askeri birlik, konuk askerler, gaziler ve izciler resmi geçit töreni ve SOLOTÜRK gösteri uçuşu gerçekleştirdi. SOLOTÜRK gösterisi nefesleri kesti. Çanakkale Kara Savaşları’nın 109. yıl dönümü törenlerine Kültür ve Turizm Bakanı Gökhan Yazgı, Çanakkale Vali Vekili Hakkı Uzun, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, 2’nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Avustralya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Richard Marles, Avustralya Büyükelçisi Miles Armitage, Avustralya Birleşik Güçler Komutanı John Frewen, Fransa Uluslararası İlişkiler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Koramiral Christophe Lucas, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Afganistan Büyükelçisi Amir Mohammad Ramin, Avusturya Büyükelçisi Gabriele Juen, Yeni Zelanda Deniz Kuvvetleri Komutanı Tuğamiral David Proctor, Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris, Birleşik Krallık’tan Tuğamiral Robb Pedre, Pakistan Büyükelçisi Yousaf Junaid, ABD Büyükelçisi Jeffry Flake, Belçika Büyükelçisi Paul Huynen, Malta Büyükelçisi Therasa Cutajar, İrlanda Büyükelçisi John Mccullagh, Sri Lanka Büyükelçisi Saranya Hasanthi U.Dissanayake, Kanada, Senegal, Macaristan, Hindistan ve Güney Afrika’dan da üst düzey yöneticiler katıldı.