POLİTİKA - 09 Mart 2020 Pazartesi 09:17

Binali Yıldırım: "Anca uyandılar, meselenin ciddiyetini ancak farkına vardılar"

A
A
A
Binali Yıldırım: "Anca uyandılar, meselenin ciddiyetini ancak farkına vardılar"

AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Suriye ve mülteci konusuyla alakalı "Yapacağımız iş çok basit.

AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Suriye ve mülteci konusuyla alakalı "Yapacağımız iş çok basit. Bize gelmeye hazırlanan 4 milyona gerekli yeri açacağız" dedi.


Çankırı Ilgaz AK Parti İlçe Başkanlığı 7’nci Olağan Kongresi, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın da katılımıyla gerçekleştirildi. Ilgaz Belediye Kültür Merkezi’nde yapılan kongrede konuşan Yıldırım, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "AK Parti’nin 18 yıllık başarısının gizli kahramanları AK Kadınlarsınız sizlerle gurur duyuyoruz. AK Parti durup dururken kurulmadı. AK Parti’yi millet kurdu. O günleri 2000 yılından sonra doğan gençlerimiz bilmez ama daha öncesinde Türkiye büyük bir ekonomik kriz içerisine girdi. Ülke bir gecede yarı yarıya fakirledi, 23 banka battı umutlar yok oldu. 18 yıl geçti ama nasıl geçti. Kolay geçmedi. Bir yandan vesayet odaklarıyla bir yandan hızımızı kesenlerle mücadele ederken kalan vakitlerle de millete hizmet ederek geçti. Geride bıraktığımız eserler bunun en güzel şahididir" ifadelerini kullandı.



"Gelişen dünyada baskı rejimini sürdürmek mümkün değildir"


Suriye meselesinin ardından Avrupa’nın telaşlandığını aktaran AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, "Suriye işinden, göçmenler meselesinden bilen de bilmeyen de konuşuyor. Suriye işi 2011’den itibaren kontrolden çıktı. 2011’e kadar Suriye’de ne vardı? Baba Esad rejiminden sonra Türkiye’nin normalleşmesini ve orada yaşayan insanların en temel taleplerini barışçıl yollarla karşılamasını bekliyorduk. Ba’as rejiminin bir etnik kimlik üzerine dayalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Artık gelişen bu dünyada her şeyi her yerde bilindiği, görüldüğü bir dünyada bu baskı rejimini sürdürmek mümkün değildir. Bunun için telkinlerimizi, tavsiyelerimizi yaptık. Cumhurbaşkanımız başbakanlığı döneminde defalarca muhataplarımıza bunu anlattık hatta öyle bir noktaya geldi ki sınırı bile kaldırdık. Daha sonra ne oldu. Onlar masum taleplerini dile getiren Suriye’nin güneyindeki kendi vatandaşları üzerine silahlarla bombalarla müdahale etti. Ondan sonra ülke karıştı. Yılların getirdiği birilik ve sonunda iç savaş patladı. İç savaş patlayınca yine bedelini masumlar, sivilleri, çocuklar, korunmasız insanlar ödedi. Bir göç dalgası ülkemize doğru gelmeye başladı. Peki ne yapacaktık? Ölümden kaçan, canlarını kurtarmak için her şeyini bırakan insanlara yüz mü çevirecektik? Kapımızı mı kapatacaktık. Biz 783’teki Kırım Harbinden beri topraklarından olan bütün insanlara kucak açmışız. Onlar sığınacak güvenli liman görmüş bu toprakları. Biz ülke olarak millet olarak tarihimizi kültürümüzü ve inancımızın gereğini yaptık. Darda, zorda kalan insanlara kucak açtık, evimizi açtık ekmeğimizi paylaştık. Biz bize yakışanı yaptık. Ancak bizim bu hareketimizi alkışlamakla, sırtımızı sıvazlamakla beraber yük alma noktasında hiç kimse bekleneni yapmadı. Ama buna rağmen biz gereken neyse yapmaya devam ettik" şeklinde konuştu.



"Avrupa telaşlandı meselenin ciddiyetini ancak farkına vardılar"


Binali Yıldırım konuşmasına şu şekilde devam etti:


"Şimdi rejim İdlib sahasında 4 milyon insanı da buradan söküp atmak istiyor. Ne için kendi kafasına göre, etnik yapısına göre yeni bir Suriye inşa etmek, farklı düşünenleri ülkeden söküp atmak için. Savaş başladığından beri 1 milyon insan hayatını kaybetti. Halbuki Esad 30 yıl boyunca vatandaşından vergi toplayarak silah aldı, uçak, helikopter her türlü silahı aldı. Bu insanlar silahların kendilerine yöneleceğini ve onları yok edeceğini nereden bilebilirlerdi? İşte zalim yönetim budur. Vatandaşını silahıyla gözünü kırpmadan yok eden bir rejimdir. Biz de diyoruz ki ülkenin nüfusunun yarısı ülkeyi terk etti. 4 milyona yakını bizde. Biz bir 4 milyon daha alamayız. Yapacağımız iş çok basit. Senin topraklarında bize gelmeye hazırlanan 4 milyona gerekli yeri açacağız. Çünkü bu topraklar onların hakkıdır onların hür ve bağımsız yaşayacağı yerlerdir dedik. İşte Fırat Kalkanı Harekatı’nı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı Harekatı ve Bahar Kalkanı Harekatı’nı da bunun için yapıyoruz. Sınırlarımızın güvenliğini sağlamak için yapıyoruz. Vatandaşımızın mal ve can emniyetini sağlamak için yapıyoruz. Oyunu bozduk. Orta Doğu’da 100 yıldır kurulan oyunu bozduk. Oyunu bozan ülkenin adı Türkiye, liderin adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Şimdi ateşkes sağlandı açık kapı politikası dedik. Göçmenler girerken de çıkarken de açık. Şimdi kapılarımızı da açtık ama farkı gördünüz. Avrupa’ya gidenlere yapılan muameleyi gördünüz. Kapıları açtık herkes iradesiyle gidiyor. Avrupa telaşlandı, anca uyandılar, meselenin ciddiyetini ancak farkına vardılar. Tehdit kapılarına dayanıncaya kadar laylaylom, şimdi de yetiş ya Erdoğan diye pazartesi Brüksel’e çağırdılar. Cumhurbaşkanımız Brüksel’de 18 Mart 2016 da yapılan anlaşma masaya yatırılacak. Şimdi göçmenler Yunanistan’ın kapısına dayandığında işin ciddiyetine yeni vardılar. Pazartesi toplantıda önemli adımlar atılacağını bekliyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.