- 12 Mayıs 2022 Perşembe 17:27

ÇAKÜ’de 12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası kutlandı

A
A
A
ÇAKÜ’de 12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası kutlandı

Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde 12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası düzenlenen etkinlikle kutlandı.

Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde 12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası düzenlenen etkinlikle kutlandı.


Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından 12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası çerçevesinde kutlama etkinliği düzenlendi. 11 Mayıs 2022 Çarşamba günü Rektörlük Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Erdem, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Özkan, ÇAKÜ Genel Sekreter V. Sadık Yılmaz, ÇAKÜ İletişim Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Salih Sarıcaoğlu, akademisyenler ve geleceğin hemşire adayları katıldı.


Etkinlikte konuşmacı olarak Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gülten Koç “Hemşireliğe Yatırım: Neden ve Nasıl” başlıklı bir sunum yaptı. Saygı duruşu ve İstiklal marşımızın okunması ile başlayan etkinlikte günün anlam ve önemine binaen ilk konuşmayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Özkan yaptı.


Dekan Özcan konuşmasında; Florence Nightingale’in doğum yıldönümü olan 12 Mayıs’ta düzenlenen Uluslararası Hemşireler Günü kutlamalarına öncülük eden Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN) dünya çapında sağlık sistemlerini güçlendirmek için hemşirelik mesleğini koruma, destekleme ve mesleğe yatırım yapma ihtiyacına dikkat çekmek üzere bugünün ve yarının sağlık sistemlerini, birey ve toplulukların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dönüştürmek için hemşireliğe yatırım yapma, esnek, yüksek nitelikli bir hemşirelik işgücü oluşturma ve hemşire haklarını koruma ihtiyacını güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi Özcan, “Bu güne kadar pandemi öncesi ve sırasında vefat etmiş hemşirelere Allah’tan rahmet diliyorum. Bu güzel günün düzenlenmesinde emeği geçen tüm akademik ve idari personele teşekkürlerimi iletiyor, burada hep birlikte olmanın kıvancıyla hemşirelik gününüzü ve haftasını tekrar kutluyor, saygılarımı sunuyorum” dedi.


Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi ise yaptığı konuşmada, sağlık kökenli bir Rektör olarak hemşirelerin tüm insanlık için ne kadar önemli olduğunu bildiğini ve nerede bir şehit, gazi ve bağımsızlık mücadelemiz varsa orada hemşirelerin olduğunu ifade ederek, “Tüm sağlık çalışanlarımız bizim gizli kahramanlarımızdır. Onlar bizim iyilik meleklerimiz, can dostlarımız, kan dostlarımızdır. Sağlık sektöründe hemşireler önemli bir paydayı teşkil ediyor. Yükseköğretimde bazı üniversitelerde bu durumun yansımalarını görüyoruz ki buralarda Hemşirelik Fakülteleri var. İnşallah yakın zamanda bunu Çankırı Karatekin Üniversitesi bünyesinde de görmek nasip olur” dedi.


Sağlık sektörünün sosyal devletin dışa vuran yüzü olduğunun altını çizen Rektör Çiftçi, “Devlet felsefesinde insan olan bir toplumuz ve bunun en önemli göstergelerinden biri de “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturudur. İnsanın yaşamasında sonsuz emeği olan sağlık çalışanlarımızı biz apayrı bir yerde görüyoruz. Bir yıllık görev süremiz boyunca da sağlık alanında çok güzel işlere ve etkinliklere imza attık. Bizim Sağlık Bilimleri Fakültemiz sadece eğitim verilen bir yer değil Anadolu’nun mayasına ruh aşılayan bir merkez ve Türkiye çapında adından söz ettiren fakülte durumundadır” diye konuştu.


İnsanı bütün olarak kabul eden bir yönetim anlayışına sahip olduklarının altını çizen Prof. Dr. Harun Çiftçi, “Bu yönetim felsefemiz içerisinde de en önemli yeri sağlık alanında ki yatırımlarımız ve gelişmeler oluşturmaktadır. Gelişim sürecimize hızla devam ederken birkaç odak noktası üzerinde yoğunlaşıyoruz. Ama şu bir gerçek ki, sağlık odağımız bizi sürükleyen lokomotifimiz. Bunun en büyük ayağı da Uluyazı Kampüsü’ne yapacağımız ve Türkiye’nin en modern sağlık kampüslerinden biri olacak olan 17 bin metrekarelik Sağlık Bilimleri Kampüsümüz olacak. ÇAKÜ’de, Çankırı’da ve Türkiye’de bir sağlık kültürü oluşturacağız. Bu kültür doğrultusunda sağlık ordusunun iyi yetişmiş neferleri olarak insanımıza hizmet edeceksiniz. Daimi tekamül içerisinde heyecanımızı hep diri ve zinde tutacağız. Bu heyecanda bizi alıp daha iyi yerlere götürecek. Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin en önemli misyonu mezunlarının kendisini en iyi şekilde temsil etmesini sağlamaktır. Yani burada aldıkları eğitimi, hizmeti, güzellikleri gittikleri her yerde paylaşmalarıdır. Bizim sağlık alnında köklü bir geçmişimiz var. Anadolu’nun ilk Darüşşifası Çankırı’da, tıp alanının ve Eczacılığın imgeleri Çankırı’da. Yani böylesine bir ortam da biz sağlık alanında ki yetkinliğimizi önümüzde ki süreçte arttıracağız. Bu vesileyle bir kez daha Hemşirelik Haftasını içtenlikle kutluyorum” şeklinde konuştu.


Rektör Çiftçi’nin konuşmasının ardından ÇAKÜ Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü öğretim üyeleri Dr. Öğr. Üyesi Elvan Karakoç, Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Çağlak Eker ve Öğr. Gör. Yağmur Yaşar bir müzik dinletisi ile katılımcıların kulakların pasını sildi. Doç. Dr. Gülten Koç, küresel sağlığı güvence altına almak için hemşireliğe yatırım yapılması ve hemşire haklarına saygı duyulması gerektiğine vurgu yaptı. Koç, “Hemşireler dünya sağlığı ve geleceğin sağlık bakımı için öncü bir sestir. Bu bağlamda eğitim, liderlik, meslek ve mesleğin icrası olmak üzere politik olarak odaklanması gereken dört alan var. Pandeminin sonucu olarak ortaya çıkan ve öncelikli ele alınması gereken iki alan ise hemşirelerin güvenliğinin yanısıra hemşirelerin sağlık ve esenliğinin teminidir. Hemşireler sürdürebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada çok büyük ve çok önemli rollere sahiptir. 2022 ICN temas raporunda, küresel sağlık önceliklerini ele alma amacına yönelik olarak hemşirelerin bu konudaki rollerini ve sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamak için gerek duyulan rehberlik unsurları ve stratejik eylemlerde yer almaktadır” ifadelerini kullandı.


Doç. Dr. Gülten Koç, özellikle korona virüs sürecinde tüm sağlık çalışanları ile birlikte hemşirelerin de yaşadığı sağlık sorunları, ekonomik ve sosyal yaşam ve aile sorunları ile ilgili detaylar vererek yapılması gereken çalışmaları anlattı. Neden ve ne için hemşirelik fakülteleri açılması gerektiğini ve bu fakültelere yapılacak yatırımlar ve uygulanacak müfredatlar hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Gülten Koç, konuşmasını tüm hemşirelerin gününü kutlayarak bitirdi. Etkinlik soru - cevap bölümü ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.