SAĞLIK - 10 Kasım 2018 Cumartesi 09:18

Doğal yöntemlerle öğütülen tuz daha sağlıklı

A
A
A
Doğal yöntemlerle öğütülen tuz daha sağlıklı

Çankırı’daki kaya tuzu üreticileri doğal yöntemlerle öğütülen tuzun daha sağlıklı olduğunu söylüyor.

Çankırı’daki kaya tuzu üreticileri doğal yöntemlerle öğütülen tuzun daha sağlıklı olduğunu söylüyor.


Mart 2018’de Food Additives and Contaminants‘da yayımlanan araştırmaya göre, Türkiye’de satılan 16 farklı markanın sofra tuzu örnekleri incelendi. Örneklerin tamamında ise mikroplastik (5 mm’den küçük plastik parçacığı) bulundu. Yapılan araştırmada 5 deniz tuzu, 6 göl tuzu ve 5 kaya tuzu olmak üzere toplam 16 sofra tuzu örnekleri Çamaltı, Tuz Gölü, Palas Gölü, Seyfe Gölü, Acıgöl, Çankırı, Cihanbeyli ve Aksaray’da üretilmiş. İncelemeler sonucunda en yüksek mikroplastik partikül sayısına deniz tuzunda rastlandı. Rapor sonuçlarına göre, mikroplastik partikül sayısı deniz tuzunda 16-84/kg, göl tuzunda 8-102/kg ve kaya tuzunda 16-84/kg verileri elde edildi.



"Fabrikaya giren tuz pek makbul değil"


Doğal tuzun herhangi bir kimyasal madde içermediği anlatan 82 yaşındaki 70 yıllık tuz üreticisi Güray Güneşülke, “Babamla beraber yapardık bu işi. Çankırı’nın tuzu Türkiye’de 1. sırada yer alır. İçerisinde 84’e yakın mineral var. Tuzları biz kendi elimizde değirmenimizle öğütürüz, daha sonrasında piyasaya sunarız. Hiç bir katkı maddesi yoktur. Fabrikasyon tuzlarda içerisine çeşitli kimyasallar kullanılıyor akışkanlığını sağlaması için. Fabrikaya giren tuz pek makbul değildir” dedi.



"Çankırı tuzunda 84 farklı mineral var"


Doğal bitkilerle uğraşan aktar Satılmış Çolak her şeyin doğalını kullanmanın daha sağlıklı olduğunu dile getirerek, “Senelerdir bitkilerle uğraşıyorum. Organik bitkilerin en önemli özelliği sağlıklı olmasıdır. Tuzun da organik olması doğal olması sağlık açısından önemli farklılıklar oluşturur. Her şeyin fazlası zarardır tuzu da dozunda kullanmamız gerekiyor. Çankırı’da bulunan tuzun içerisinde 84 farklı mineral olduğu söyleniliyor. Bunların pek çok rahatsızlığa iyi geliği biliniyor” ifadelerine yer verdi.



"Taş değirmenlerde öğütülen, rafinerize olandan daha sağlıklı”


Dr. Rabia Günal Özen, doğal olanı kullanmanın en doğrusu olduğunu ifade ederek, "Rafinerize olan her şey bir takım işlemlerden geçtiği için oldukça bir takım kimyasal maddelerle muamele gördüğü için bunların artıkları tuz üzerinde ya da diğer maddeler üzerinde görüle bilmekte. Bu kalan maddelerde kanserojen etkilere sebep olabiliyor. Günümüzde ambalajlanmış ürünlerden kaçındığımız gibi tuza da muamele görmüş tuzda deniz tuzu da kaya tuzu da olsa fabrikasyon aşamasına geçmiş olan tuzlardan kaçınmak gerekiyor. O yüzden tuzda taş değirmenlerde öğütüldükten sonra kullanmak, rafinerize olan tuzu kullanmaktan daha sağlıklı” diye konuştu.



"Rafinerize olmamış kaya tuzunu kullanmak daha sağlıklı"


Dr. Rabia Günal Özen şu bilgileri verdi:


“Doğal tuz hiç bir aşamadan geçmeden, bulunduğu ortamda bir süre sonra nemle birleştiğinde eski haline dönüşebilmekte, rafinerize olmuş tuzlar ise yapışmayı önlemesi için bir takım kimyasal maddeler kullanıldığı için bu etkiyi göremiyoruz. Ben bir diyaliz hekimiyim diyaliz hastalarına tuzun hiçbir şeklini önermiyoruz. Ancak vücudun çok minimal bir oranda tuz kullanılması gerekiyor. Vücuttaki su döngüsünü sağlayabilmesi için tuzdaki bazı minerallere ihtiyaç duyuluyor. Tuz kullanılacağında ise önerimiz rafinerize olmamış kaya tuzunu kullanmak daha sağlıklı.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.