POLİTİKA - 15 Temmuz 2020 Çarşamba 13:07

AK Partili Kavuncu’dan gündeme ilişkin açıklamalar

A
A
A
AK Partili Kavuncu’dan gündeme ilişkin açıklamalar

AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, “15 Temmuz’da içimizdeki hainlere karşı verilen mücadele, damarlarımızdaki asil kanın, göğsümüzdeki sarsılmaz imanın güçlü bir tezahürü olarak kendini göstermiş ve tüm dünyanın önünde bir hayret ve ibret vesikası olarak tarihteki yerini almıştır.

AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, “15 Temmuz’da içimizdeki hainlere karşı verilen mücadele, damarlarımızdaki asil kanın, göğsümüzdeki sarsılmaz imanın güçlü bir tezahürü olarak kendini göstermiş ve tüm dünyanın önünde bir hayret ve ibret vesikası olarak tarihteki yerini almıştır. Bu topraklarda ameliyat yapmak artık kimsenin harcı değildir” dedi.


15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yapan milletvekili Erol Kavuncu, gündeme ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. 15 Temmuz 2016’daki hain kalkışmanın devletimizin işgali, aziz milletimizin esareti ve Türk demokrasisinin baltalanmasına yönelik bir ihanet ve acımasız bir terör saldırısı olduğunu unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını vurgulayan milletvekili Kavuncu, “Milletin tankı, tüfeği, savaş uçağı milletimizi hedef almış; bu badireyi atlatmak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde topyekûn destansı bir direnişle mümkün olmuştur. 15 Temmuz’u bir varoluş gününe dönüştüren 251 şehidimizin ruhu şad olsun. 2 binden fazla gazimize ve göğsünü bu hayasızca akına siper eden aziz milletimize minnettarız. 4 yıl önce sokaklarda, boğaz köprüsünde, hava sahamızda içimizdeki hainlere karşı verilen mücadele, damarlarımızdaki asil kanın, göğsümüzdeki sarsılmaz imanın güçlü bir tezahürü olarak kendini göstermiş ve tüm dünyanın önünde bir hayret ve ibret vesikası olarak tarihteki yerini almıştır” diye konuştu.


“Bu topraklarda ameliyat yapmak artık kimsenin harcı değildir” diyen Kavuncu, “Türkiye kendi göbeğini kendi kesecek duruma gelmiştir, sindirilemez ve yıldırılamaz bir konumdadır. Öldürmeyen darbe güçlendirir, düsturuyla Suriye’de, Akdeniz’de ve Libya’da güçlü ve bağımsız Türkiye’nin oyun kuruculuğu bölgenin en göze çarpan gerçeği olmuştur. Salgın sürecinde de ülkemizin gösterdiği performans ve yüklendiği misyon ülkemizin gücünü göstermiştir. Bu zorlu süreçte devlet millet kaynaşmasının en güzel örnekleri tüm dünyaya örnek teşkil etmiştir” ifadelerini kullandı.



“Ayasofya bizim için 567 yıllık bir fetih ve bağımsızlık sembolüdür”


Tüm bunları küresel vesayet odaklarına rağmen gerçekleştiren Türkiye’nin, asıl gücünü 86 yıldır içimizde bir sızı haline gelen Ayasofya Camiine vurulan zincirleri kırarak gösterdiğini kaydeden Kavuncu, “Ayasofya bizim için 567 yıllık bir fetih ve bağımsızlık semboldür. Doğunun Batıya, İslam medeniyetinin Bizans’a galebesinin sembolüdür. Bir çağ kapatıp bir çağı açmamızın sembolüdür. fethin ve Fatih’in sembolüdür. Ayasofya’yı cami olmaktan çıkarmak kimliğimizi, tarihimizi, medeniyetimizi, manevi kodlarımızı inkâr etmekten başka bir şey değildir. Cami vasfını kaldırarak 86 yıllık fetret dönemine mahkûm edilen ve küresel güç odaklarının hedefi oluruz korkusuyla kimsenin dokunamadığı Ayasofya miti, bir samimi, bir cesur, bir kararlı duruşla yerle bir olmuş ve çok şükür ki Ayasofya’nın zincirleri kırılmıştır. Bu kararla adeta aziz milletimiz ve tüm İslam âlemi bayram sevinci yaşamıştır. Aktif iç ve dış politika ile Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hızlı karar süreçleri meyvesini bu konuda da vermiştir. Hükümetimiz milli iradenin talepleri ve istekleri ile devletimizin âlî menfaatleri doğrultusunda kararlar vermektedir. Bu çerçevede Ayasofya Camii’nin yeniden asli hüviyetine kavuşturulması da bunun açık bir göstergesi olmuştur. “Sahada izi olanın masada sözü olur” gerçeğini Ayasofya Camii açılış sürecinde ve sonrasında da görüyoruz. Aziz milletimize ve İslam âlemine hayırlı olsun” şeklinde konuştu.


Masaya yumruğumuzu vurduğumuz bu adımın sadece Ayasofya’yla sınırlı kalacak bir süreç olmadığını belirten milletvekili Erol Kavuncu, “İslam aleminde yürekli adımlar için ilham kaynağı olacak tarihi bir adımdır. İktidarımız milli iradeye dayanmayan hiçbir düzenlemeyi sürdürülemez görmektedir. Kamu yararı olmayan bir düzenlemede ısrarın kamu vicdanını yaralayacağı ve uygulayıcıları zor durumda bırakacağı bilincinden hareketle inşallah benzer adımlar atılmaya devam edilecektir” sözleriyle açıklamasını sürdürdü.



“Türkiye’yi diz çöktüremeyeceksiniz”


Artık kimsenin Türkiye’ye diz çöktüremeyeceğinin altını çizen Kavuncu, “Buradan bir kez daha, dünyanın tüm mazlumlarına umut, tüm mahrumlarına şefkat eli, tüm ezilmişlerine dert ortağı ve çare olmaya niyetli ve kararlı olan bu aziz milleti yok etmek ve bu vatanı bölüp parçalamak isteyen dâhili ve harici düşmanlara ve hainlere karşı, bütün kararlılığımızla mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtmek isterim. Milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye asla diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka asla boyun eğdiremeyeceksiniz. 15 Temmuz Destanı’nı yazan şehitlerimizi ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şifa diliyor, 15 Temmuz destanının yıl dönümünde vatanımıza, milletimize, devletimize, dinimize kast eden hain terör örgütü ve işbirlikçilerini bir kez daha buradan lanetliyorum” dedi.


“100 yıl önce Çanakkale’de ve İstiklal Savaşında var oluş ve direniş destanı yazan aziz milletimiz, 100 yıl sonra bu coğrafyada yepyeni bir dirilişin destanını yazmıştır” diyen Kavuncu, açıklamaında şunları kaydetti:


“Sultan Alparslan’ın kapısını açtığı, Osman Gazinin direğini diktiği Anadolu evimiz, Fatih Sultan Mehmet ile yeni bir çağın inşa edildiği merkez haline gelmiştir. Tarih boyunca üzerinde yaşadığımız toprakları yurt edinme mücadelemize yüce dinimiz İslam’ın değerler manzumesi de eşlik etmiştir. Bu nedenle hem fikri planda, hem de savaş meydanlarında sürekli din ve devlet düşmanlarıyla karşı karşıya kalınmıştır. Ama her seferinde, yüreği imanla dolu her bir ferdi ile aziz milletimiz, canlarını ortaya koyarak bu toprakları vatan kılmışlar ve İslam sancağını şerefle taşımışlardır. Ayrıca İslam medeniyetinin, tarih boyunca en önemli aktörü olagelmiş aziz milletimiz, her devirde insanlığın umudu olmuştur.”



“Türkiye’yi güçlü, bağımsız ve lider ülke vizyonundan döndüremezler”


Ülkemize ayar vermeye çalışanların Türkiye’yi güçlü, bağımsız ve lider ülke vizyonundan döndüremediğini kaydeden Kavuncu, şunları kaydetti;


“Siyasi, askerî, ekonomik anlamda ne zaman bağımsızlık adımı atsak Batının ayar merkezleri harekete geçmiş; sokakların karışması, dövizin dalgalanması, terörün azması ve medyanın algı operasyonu yapması ile bu adımlar sekteye uğratılmıştır. Ta ki “Zaman bendedir ve mekan bana emanettir şuurunda” bir lider ve ekibi iktidara gelinceye kadar... 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bölgesel lider ve küresel aktör vizyonuyla yola çıkan AK Parti, Aziz milletimizin birçok hayalini gerçekleştirmiş olmanın onurunu yaşamış ve yaşatmıştır. Düşünce ve inanç özgürlüğünün önündeki engeller birer birer kaldırılmış, 12 Eylül darbesinden ve 28 Şubat post modern darbesinden kalma yasaklar hayatın dışına itilmiştir. Eğitimdeki katsayı adaletsizliği ortadan kaldırılmış, İHL’lere ve meslek liselerine reva görülen zulüm son bulmuştur. ’Kamusal alan’ dindarlar için bir kısıtlama alanı olmaktan çıkmış, özgürlükler alanına dönüşmüştür. Borç veren emir verir, anlayışıyla her ekonomik kriz sonrası ülkede atamalara bile müdahale eden İMF, AK Parti iktidarı döneminde pılını pırtısını alıp bir daha dönmemek üzere gitmiştir. Sağlık alanında İşçi, memur, esnaf, yeşil kartlı ayrımı kaldırılmış aynı hastaneden, aynı eczaneden hizmet alma imkânı sağlanmıştır. Yurt sathı duble yollarla, otoyollarla donatılmış; demir yolunda ise yüksek hızlı tren devri başlamıştır. Her ile üniversite açılmış, yükseköğretim tüm yurtta kentlerin alametifarikası olmuştur. Tüm bunlar olurken Türkiye’yi eski Türkiye modunda tutma kararlılığında olan küresel vesayet odakları terörü azdırarak, birkaç ağacı bahane edip sokakları karıştırarak, ekonomimizin sinir uçlarına dokunup göstergelerle oynayıp ülkemize ayar vermeye çalışmış ama Türkiye’yi güçlü, bağımsız ve lider ülke vizyonundan döndürememiştir. Tüm İslam coğrafyasını ateş denizine çevirmek isteyen küresel aktörler, hedeflerine ulaşmak için önlerinde en büyük engel olarak gördükleri, tüm mazlumların umudu olan aziz milletimize karşı kaleyi içerden çökertmek adına içimizdeki hainleri de kirli planlarına dâhil ederek birçok terör örgütünü de harekete geçirmişlerdir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.